Geri

   

 

 

 

İleri

 

6- Hayızlı Kadının Cildine Dokunmak Bâbı

300 Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Ben, Peygamber ile birlikte her ikimizde cünüb iken bir kabdan yıkanırdık. (Hayız olduğumda)

301- O bana emrederdi, ben de futamı (peştamal) bağlardım. Ben hayızlı iken Peygamber tenini tenime dokundururdu.

302- Keza O (mescidde) i'tikâfta iken, ben de hayızlı olduğum hâlde başını (i'tikâf yerinden dışarıya) çıkarırdı da, ben onu yıkar idim.

303 Bize Ebû İshâk -ki o Şeybânî'dir- Abdurrahmân ibn Esved (99)'den; o da babası Esved ibn Yezîd'den; o da Âişe'den haber verdi. O şöyle demiştir: Biz mü'minlerin annelerinden biri hayız olduğu ve Rasûlüllah da cildini onun cildine dokundurmak istediği zaman o kadına hayzının hemen başlangıcında iken fûta (peştamal) bağlamasını emreder ve ondan sonra tenini o kadının tenine dokundururdu. Âişe dedi ki: Sizin hanginiz nefsine, Peygamber'in nefsine mâlik olduğu kadar mâlik olabilir?

Bu hadîsi Şeybânî'den rivayet etmesinde ayrı ayrı Hâlid ibn Abdillah ile Cerîr ibn Abdilhamîd, Alî ibn Mushir'e mutâbaat etmişlerdir.

304 Bize Şeybânî tahdîs edip şöyle dedi: Bize Abdullah ibnu Şeddâd tahdîs edip şöyle dedi: Ben Meymûne'den işittim, şöyle diyordu: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kadınlarından bir kadınla deri deriye sürüşmek istediği zaman, kadın hayızlı olduğu hâlde kadına emreder, kadın da futasını bağlar idi.

Bu hadîsi Sufyân es-Sevrî de Şeybânî'den rivayet etmiştir.