36- Abdest Almayı Ancak İki Çıkış Yerinden, Ön Ve Arkadan (Çıkan Şeylerden Ötürü) Vâcib Gören Kimse BâbıYüce Allah'ın... Veya içinizden biri helâdan gelmişse... " ( Mâide:6) Ve Atâ ibn Ebî Rebâh, arkasından kurt yahut zekerinden bit gibi bir haşere çıkan kimse hakkında: Tekrar abdest alır, dedi. Câbir ibn Abdillah: Namaz içinde güldüğü zaman namazı tekrar kılar, fakat tekrar abdest almaz, dedi. Hasen Basrî: Saçından veya tırnaklarından kesip alsa yahut mestlerini çıkarsa kendisine abdest almak lâzım gelmez, dedi. Ebû Hureyre: Abdest almak ancak (abdesti bozacak) bir hadesten dolayı lâzım gelir, demiştir. Câbir'den zikredilir ki, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Zâtu'r-Rıkaa' gazvesinde idi; derken bir adam (yani Abbâd ibn Bişr) bir ok ile vuruldu. Kendisinden çok kan aktı; bu vaziyette rükû' ve secde edip namazına devam etti. Hasen Basrî: Müslümanlar yaraları içinde namaz kılmakta devam etmişlerdir, dedi. Tâvûs ibn Keysân, Muhammed ibn Alî (yani Hüseyn'in torunu Muhammed Bakır), Atâ ve Hicaz ehli: Kan (çıkmak)da abdest almak yoktur, dediler. İbn Omer küçük bir yarayı sıktı da ondan kan çıktı. Kendisi bundan dolayı abdest almadı (ve namaz kıldı). İbn Ebî Evfâ (87), namazda iken kan tükürdü de namazına devam etti. İbn Omer ve Hasen Basrî, kan aldıran kimse hakkında, kendisine sâdece kan aldırma yerlerini yıkamak lâzım gelir, dediler. 176 Ebû Hureyre (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Bir kul, namazı bekleyerek abdestini bozmadan mescidde bulunduğu müddetçe hep namazdadır". (Ebû Hureyre bu hadîsi söyleyince) yabancı bir adam: Hades (yani abdesti bozan) nedir yâ Ebâ Hureyre? diye sordu. Ebû Hureyre de, sesli yellenmeyi kasdederek, sestir, dedi. 177 Bize İbn Uyeyne, Zuhrî'den; o da Abbâd ibn Temîm'den; o da amucası (Abdullah ibn Zeyd)ndan tahdîs etti. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): "Namaz kılan kimse bir ses işitinceye yahut bir koku hissedinceye kadar (namazdan) ayrılmasın" buyurmuştur. 178 Muhammed ibnu'l-Hanefiyye şöyle demiştir: Alî ibn Ebî Tâlib (radıyallahü anh) şöyle dedi: Ben mezîsi çok bir kimse idim. Bunu Rasûlüllah'a sormaya utandım da Mıkdâd ibn Esved'e sormasını emrettim. O da sordu. Rasûlüllah: ''Abdest almak îcâb eder" buyurdu. Bu hadîsi Şu'be (ibn Haccâc) de A'meş'ten rivayet etti. 179 Atâ ibn Yesâr haber vermiştir. Ona da Zeyd ibn Hâlid, Usmân ibn Affân'a şöyle sorduğunu haber vermiştir: Osmân'a: Bir kimse cinsî münâsebet yapar da menisi gelmezse ne (yapmalıdır) dersin? dedim. Osmân: Namaz için abdest aldığı gibi abdest alır, bacakları arasını yıkar, dedi. Osmân: Ben bunu Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'tan işittim, diye de ilâve etti. Râvî Zeyd: Ben bu mes'eleyi Alî, Zubeyr, Talha ve Ubeyy ibn Ka'b'dan da sordum. Bunların hepsi de o cinsî münâsebet yapan kimşeye böyle emrettiler, dedi. 180 Bize İshâk -ki o İbnu Mansûr'dur- tahdîs edip şöyle dedi: Bize Nadr haber verip şöyle dedi: Bize Şu'be, Hakem (ibn Uteybe)'den; o da Zekvân Ebû Salih'ten; o da Ebû Saîd Hudrî (radıyallahü anh)'den haber verdi (o şöyle demiştir): Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ensâr'dan bir adama haber gönderip istedi. O zât, başı su damlaya damlaya geldi. Peygamber: "Galiba seni aceleye getirdik" buyurdu. O zât: Evet, dedi. Bunun üzerine Rasûîullah: "Şayet işin aceleye getirilir yahut menî getirememeğe ma'rûz bırakılırsan, sana yalnız abdest almak lâzım olur" buyurdu. Bunu rivayet etmekte Nadr ibn Şumeyl'e Vehb ibn Cerîr mutâbaat edip: Bize Şu'be tahdîs etti dedi: Ebû Abdillah Buhârî şöyle dedi: Gunder ve Yahya (ibn Saîd el-Kattân bu hadîsi) Şu'-be'den (bu isnâd ve metin ile rivayetlerinde) abdest almak sözünü söylemediler (de sâdece üzerine lâzımdır ma'nâsına fealeyke dediler). |