7- Munâvele Hakkında Zikrolunan Sözler İle İlim Ehlinin, İlmi Diğer Beldelere Yazıp GöndermeleriEnes: Usmân Mushafları yazdırdı da müteakiben bunları diğer şehirlere gönderdi, dedi. Abdullah ibn Omer ibn Âsim (171), Yahya ibn Saîd ve İmâm Mâlik, bu yazıp gönderme işini caiz gördüler. Hicâzlılar'ın bâzısı da munâvelenin câizliği hususuna Peygamber'in şu hadîsini delîl getirdiler: Peygamber, bir müfrezenin kumandanı için bir emirname yazıp eline verdi ve: "Bu mektubu ancak şu, şu yere ulaştığın vakit oku!" diye emretti. Kumandan o yere ulaşınca mektubu açıp maiyyetindekilere karşı okudu da, böylece Peygamber'in yazılı emrini onlara haber verdi. 64 Abdullah İbn Abbâs radıyallahü anhüma şöyle haber vermiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir adama bir mektûb verip Bahreyn büyüğüne teslîm etmesini emretti. Bahreyn'in büyüğü mektubu Kisrâ'ya ulaştırdı. Kisrâ onu okuyunca yırttı. (Arada râvî olan Muhammed ibn Şihâb) dedi ki: Zannederim ki Saîd ibn Müseyyeb'den işittim, şöyle dedi: Rasûlüllah, Kisrâ ile kavmine "Parça parça olsunlar" diye beddua etti. 65 Bize Şu'be, Katâde'den; o da Enes ibn Mâlik (radıyallahü anh)'den haber verdi, o şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bir mektûb yazdırdı yahut yazdırmak istedi. Kendisine: Onlar (yani Rûm'dan, Acem'den muhâtab olanlar) bir mektubu mühürlü olmadıkça okumazlar, denildi. Bunun üzerine gümüşten bir mühür edindi ki, nakşı "Muhammed Rasûlüllah" idi. Bu mührün Peygamber'in elindeki beyazlığı hâlâ gözümün önündedir. Şu'be dedi ki: Ben Katâde'ye, onun nakşı "Muhammed Rasûlüllah" diyen kimdir? diye sordum. Katâde: Enes'tir, dedi. |