Geri

   

 

 

 

İleri

 

3- Îmâna Âid İşler ve yüce Allah'ın şu kavli

"Yüzlerinizi doğu ve batı yönüne döndürmeniz hâlis iyilik değildir. Fakat hâlis iyilik, Allah'a, âhiret gününe, meleklere, Kitâb 'a ve peygamberlere îmân eden, malı sevgisine rağmen akrabaya, yetimlere, yoksullara, yol oğluna, dilenenlere, köle ve esirleri kurtarmaya veren, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, ahidleştikleri zaman sözlerini yerine getirenler, sıkıntıda ve hastalıkta ve muharebenin kızıştığı zamanlarda sabr ve metanet gösterenlerin bu hayırlı işleridir. İşte böyleleri, sâdık olanlardır ve onlar takvâya erenlerin tâ kendileridir" (Bakara: 2/177);

"Mü'minler muhakkak felah bulmuştur ki, onlar namazlarında huşû 'u gözetenlerdir, onlar boş ve fâidesiz şeylerden yüz çeviricidirler, onlar zekâtlarını verenlerdir, onlar ırzlarını koruyanlardır, şu var ki, zevcelerine yahut sağ ellerinin mâlik olduklarına karşı müstesnadır, çünkü onlar kınanmış değildirler. O hâlde kim bunların ötesini isterse şübhe yok ki, onlar haddi aşanlardır. Ve öyle mü'minler ki, onlar emânetlerine ve ahidlerine riayetkârdırlar, onlar namazlarına devam ederler" (Mu'minûn: 23/1-9).

9- Bize Süleyman ibn Bilâl (172), Abdullah ibn Dînâr (127)'dan o da Ebû Sâlih (101)'ten, o da Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den tahdîs etti. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):İmân altmıştan fazla şu'bedir. Hayâ da îmândan bir şu'bedir buyurmuştur.