Geri

   

 

 

İleri

 

TABERİ TEFSİRİ 

Ebu Cafer Muhammed b. Cerir  

et-Taberî (ö.310/923)

Mukaddime

1 Bismillahirrahmanirrahîm

Bu kitap Hicrî 306 yılında Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi ta­rafından hazırlanmıştır.

"Hikmetlerinin emsalsizliği akıllan mağlup eden, delillerinin inceliği dü­şünceleri yenen, sanatındaki dehşet ve harikası inkarcılara mazeret bırakmayan ve delillerinin dilleri kâinatın kulaklarına "Allahtan başka hiç bir ilah yoktur." diye haykıran Allaha hamdolsun. O Allah ki onun, kendisine denk olabilecek ne bir dengi ne kendisine benzeyecek bir benzeri ne de yardımcı olacak bir ortağı vardır. Onun ne çocuğu ne de babası vardır, Onun ne eşi ne de emsali vardır. O, kahredici gücü karşısında zorbaların boyun eğdiği bir Cebbardır. O, izzet ve şe­refi karşısında haşmetli Kralların zelil düştüğü, heybeti karşısında bütün heybet sahiplerinin korkup boyun eğdiği ve yaratıkların hepsinin, ister istemez kendisi­ne itaatta teslim olduğu bir azizdir. İşte Aziz ve Celil olan Allah, bu hususta şöyle buyurmuştur: "Göklerde ve yerde olanlar, ister istemez Allaha boyun eğerler. Gölgeleri de sabah akşam Allah'a boyun eğerler.[1][13]O Allah öyle bir Allah'tır ki, her varlık onun birliğine davet eder. Her hisseden şey, onun varlığı­nı gösterir. Çünkü o, mevcudata ve hissedilen şeylere sanatının damgasını vur­muştur. O damga da eşyada görülen eksilme, artma, acizlik, ihtiyaçlı olma, âfetlerin meydana gelmesi ve kesin delil olmaları için gereken hadiselerin bir­birlerini takibetmesi gibi nişanelerdir. O Allah ki. kâinattaki varlığını ve birliği­ni gösteren delillerine bir ilave olarak ve kaibleri aydınlatan hüccetlerine bir destek oimak üzere Peygamberler göndermiştir Peygamberlerini, kullan nez-dinde doğruluğu açık olan, akıllarda delili bulunan hükümlerle davetçiler olarak gönderdi ki "Peygamberler geldikten sonra insanların Allaha karşı ileri sürecek­leri herhangi bir mazeretleri kalmasın. [2][14] Ayrıca akıl ve ilim sahibi insanlar dü şünüp öğüt alsınlar.

Allahü teâlâ Peygamberlerini yardımlarıyla destekledi. Onları, doğrulukla­rını ortaya koyan delillerle, diğer yaratıklarından ayırdı. Evet onlan. kesin delil­lerle ve kulları âciz bırakan âyet ve mucizelerle destekledi ki, onlar hakkında herhangi bir kimse "Bu Peygamber de sizin gibi beşerden başka bir şey değildir. Yediklerinizden yer, içtiklerinizden içer. Yemin olsun ki eğer sizin gibi bir be­şere itaat ederseniz, o takdirde siz, muhakkak ki hüsrana uğrayanlardan olursu­nuz.[3][15] demesin, Allahü teâlâ, bu Peygamberlerini, kendisiyle yaratıkları arasın­da elçiler ve vahyini emanet ettiği kimseler kıldı. Onları lütfuna mazhar kıldı ve elçiliğine seçti. Yine Allahü teâlâ, Peygamberherden her birine özel meziyetler vererek ve bir kısım ikramlarda bulunarak onlan çeşitli rütbelerde ve farklı de­recelerde yarattı. Nitekim, bunlar hakkında şöyle buyurmuştur: "İşte bu Pey­gamberlerden bir kısmını diğerlerinden üstün kıldık. [4][16] Evet, Peygamberlere verilen dereceler, birbirinden üstün ve farklı derecelerdir. Mesela, Allahü teâlâ. Peygamberlerinden bazılarına, bizzat kenisiyle konuşma ikramında bulunmuş, bazılarını Cebrail ile desteklemiş ona ölüleri diriltme, sakatlan, körleri iyileştir­me özelliğini vermiştir. Bizim Peygamberimiz Hazret-i Muhammed (sallalahü aleyhi ve sellem)i de en yüce derecelerle ve en üstün mertebelerle şereflendirmiş ona ikramlarından en bol kısmını bahşetmiş. Peygamberlik derecelerinden en büyüğünü tahsis etmiş, onu, sahabileri ve kendisine iman edenleri en çok sayıda olan bir Peygamber kılmıştır. Evet, Allahü teâlâ, Hazret-i Muhammed'i mükemmel bir davetle ve umumi bir Peygamberlikle göndermiş, onu bizzat himayesine almış ve onu, her inatçı zorbadan ve isyankâr Şeytandan, bizzat kendisi korumuştur. Böylece bu Peygamberiyle dini ortaya çıkannış, karanlık yollan aydınlatmış, hakkın nişane ve işaretlerini gereken yerlere dikmiş, şirkin meş'ale ve fenerlerini söndünnüş ve onunla bâtılın başını ezmiş sapıklığı. Şeytanın tuzaklarını, putlara ve heykellere tapmayı ortadan kaldırmıştır.

Allahü teâlâ, Peygamberini öyle bir delille (Kur'anla) desteklemiştir ki bu delil, kıyamete kadar baki, zamanın değişmesiyle değişmeyen, her süre geçtikçe aydınığı daha da artan bir delildir. Evet, Allahü teâlâ. diğer Peygamberler arasın­da, Hazret-i Muhammed'e bu gibi özellikleri vemıiştir. Çünkü, diğer Peygamberler­den bazılan zorbalar tarafından mağlup edilmiş, bazılan isyankâr ümmetleri ta­rafından zelil düşürülmüş, böylece kendileri gittikten sonra izleri silinmiş ve ad­lan anılmaz olmuştur. Diğer bir kısım Peygamberler de, sadece bir kavme veya bir topluluğa yahut zamanında yaşayan insanlara Peygamber olarak gönderil­miştir. Halbuki bizim Peygamberimizi bütün varlıklara Peygamber olarak gön­dermiştir ve kendisinden sonra bir daha Peygamber gelmeyecektir. Bize böyle bir Peygamberi tasdik etme ikramında bulunan, bizi ona uyma şerefine eriştiren ve bu Peygambere ve getirdiklerine iman etmeyi bize nasibeden Allah'a hamdolsun. Ey Allah'ım, sen o Peygambere en güzel salâtınla salâl ve en üstün sela­mınla selam ve en mükemmel tahiyyatınla tahiyyat eyle!