أَرَأَيْتَ الَّذِي يُكَذِّبُ بِالدِّينِ ﴿ ١ ﴾

Gördün mü, o dîni (hesap ve ceza gününü) yalanlayan (Ebû Cehil veya Ebû Süfyân yahut Velîd b. Mugîre veyahut Âs b. Vâil veya bir Münâfık)ı.

Gördün mü, o hesap gününü inkâr edeni!... (Ebû Cehîl’i).

Gördün mü o dîni tekzib edeni?

Dini yalanlayanı gördün mü?

Have you seen him who denies the Recompense?

فَذَلِكَ الَّذِي يَدُعُّ الْيَتِيمَ ﴿ ٢ ﴾

İşte o, yetimi (öksüzü) iter, kakar. 

İşte bu kimsedir ki, itip kakıyor yetimi;

O dur ki işte iter yetîmi.

İşte o, öksüzü iter, kakar.

That is he who repulses the orphan (harshly),

وَلاَ يَحُضُّ عَلَى طَعَامِ الْمِسْكِينِ ﴿ ٣ ﴾

Yoksulu doyurmaya (ne ailesini, ne başkalarını) teşvik etmeyen odur!

Yoksulu yedirmeğe de teşvik etmez (kimseyi)...

Ve kayırmaz doyurmak üzere miskîni.

Yoksulu doyurmaya önayak olmaz.

And urges not the feeding of AlMiskin (the poor),

فَوَيْلٌ لِلْمُصَلِّينَ ﴿ ٤ ﴾

(Bu vasıflarla) namaz kılanlara veyl (şiddetli azap) olsun!

Artık şiddetli azap olsun, (nifâk sûretiyle) namaz kılanlara ki,

Fakat veyl o namaz kılanlara ki.

Vay haline o namaz kılanların ki,

So woe unto those performers of Salat (prayers) (hypocrites),

اَلَّذِينَ هُمْ عَنْ صَلاَتِهِمْ سَاهُونَ ﴿ ٥ ﴾

Onlar kıldıkları namaz(lar)dan gâfildirler. (Onlar namazlarını vaktinde kılmayanlar veya gafletlerinden dolayı namaza aldırış etmeyenlerdir.)

Onlar, namazlarından gâfildirler,

Namazlarından yanılmaktadırlar.

Kıldıkları namazın değerine aldırış etmezler.

Who delay their Salat (prayer) from their stated fixed times,

اَلَّذِينَ هُمْ يُرَاءُونَ ﴿ ٦ ﴾

Onlar (ibadetlerinde, hâl ve hareketlerinde halkın övgüsünü kazanmak düşüncesiyle) riyakâr davranırlar (gösteriş yaparlar).

Onlar, (namazlarıyla insanlara) gösteriş yaparlar;

Onlar ki müraîlik ederler.

Gösteriş yaparlar onlar,

Those who do good deeds only to be seen (of men),

وَيَمْنَعُونَ الْمَاعُونَ ﴿ ٧ ﴾

Onlar mâûna (zekâta veya iğne, balta, çanak, çömlek, kova gibi emânet olarak verilmesi âdet olanlara yahut su, ateş, tuz gibi şeyler ile yardımlaşmaya) engel olurlar.
(Bu sûrede Allahü teâlâ münâfıkları şu dört sıfatla anlatmıştır:
a. Cimrilik: Yetimi şiddetle itip kakarlar ve yoksulu doyurmaya teşvik etmezler.
b. Namazı terk etmek: Namazlarından gâfildirler.
c. Namazda riyakârlık yapmak: Onlar, riya yapanların tâ kendileridir!
d. Zekât vermemek: Onlar, mâûnu da vermezler. Bk. Râzî.)

Ve zekâtı vermezler...

Ve yardımlığı sakınır (zekâtı vermezler).

Ve yardımlığı sakınırlar (zekatı vermezler).

And refuse Al-Ma'un (small kindnesses e.g. salt, sugar, water, etc.).