TİN SURESİ
[ 095.001 ] | ( KK ) |
وَالتِّينِ وَالزَّيْتُونِ ﴿ ١ ﴾ |
[ 095.001 ] | ( MŞ ) |
İncir ve zeytine (veya arz-ı mukaddeste bunları yetiştiren iki dağa yahut Şâm ve Beyt-i Mukaddes mescidlerine veyahut Kûfe ve Şâm’a) yemin olsun, |
[ 095.001 ] | ( AY ) |
And olsun incire, zeytine, |
[ 095.001 ] | ( EO ) |
Kasem olsun o Tîne ve o Zeytune. |
[ 095.001 ] | ( ES ) |
Tîn'e ve Zeytun'a, |
[ 095.001 ] | ( NQ ) |
By the fig, and the olive, |
[ 095.002 ] | ( KK ) |
وَطُورِ سِينِينَ ﴿ ٢ ﴾ |
[ 095.002 ] | ( MŞ ) |
(Mûsa “aleyhisselâm”ın Rabbine münâcatta bulunduğu) Sîna dağına, |
[ 095.002 ] | ( AY ) |
(Hazret-i Mûsa’nın Rabbine münâcaatta bulunduğu) Sinâ dağına, |
[ 095.002 ] | ( EO ) |
Ve o Turi sînîne. |
[ 095.002 ] | ( ES ) |
Sina dağına |
[ 095.002 ] | ( NQ ) |
By Mount Sinai, |
[ 095.003 ] | ( KK ) |
وَهَذَا الْبَلَدِ الْأَمِينِ ﴿ ٣ ﴾ |
[ 095.003 ] | ( MŞ ) |
Bir de bu emîn (Mekke) şehr(in)e ki: |
[ 095.003 ] | ( AY ) |
Bir de bu emîn şehre (Mekke’ye) ki: |
[ 095.003 ] | ( EO ) |
Ve Bu beledi emîne |
[ 095.003 ] | ( ES ) |
Ve bu güvenli beldeye andolsun ki, |
[ 095.003 ] | ( NQ ) |
And by this city of security (Makkah) , |
[ 095.004 ] | ( KK ) |
لَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنْسَانَ فِي أَحْسَنِ تَقْوِيمٍ ﴿ ٤ ﴾ |
[ 095.004 ] | ( MŞ ) |
Biz (bütün) insan(lar)ı (şekil, özellik ve kâbiliyetler bakımından) en güzel bir biçimde yarattık. |
[ 095.004 ] | ( AY ) |
Biz, gerçekten insanı, en güzel bir biçimde yarattık. |
[ 095.004 ] | ( EO ) |
Ki biz insanı en güzel bir biçimde yarattık. |
[ 095.004 ] | ( ES ) |
Biz insanı en güzel biçimde yarattık. |
[ 095.004 ] | ( NQ ) |
Verily, We created man of the best stature (mould), |
[ 095.005 ] | ( KK ) |
ثُمَّ رَدَدْنَاهُ أَسْفَلَ سَافِلِينَ ﴿ ٥ ﴾ |
[ 095.005 ] | ( MŞ ) |
Sonra onu (küfür yolunu seçenleri) aşağıların en aşağısı (olan ateşe atarak cehennem ehlinden) kıldık (veya onu erzel-i ömür olan ihtiyarlığın en kötü sonuna getirdik). |
[ 095.005 ] | ( AY ) |
Sonra onu, (küfre varınca) aşağıların aşağısına çevirdik, (cehennemlik yaptık). |
[ 095.005 ] | ( EO ) |
Sonra da çevirdik esfeli sâfilîne kaktık. |
[ 095.005 ] | ( ES ) |
Sonra da çevirdik aşağıların aşağısına attık. |
[ 095.005 ] | ( NQ ) |
Then We reduced him to the lowest of the low, |
[ 095.006 ] | ( KK ) |
إِلاَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فَلَهُمْ أَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍ ﴿ ٦ ﴾ |
[ 095.006 ] | ( MŞ ) |
Ancak îman edip sâlih amel (beş vakit namaz başta olmak üzere Kitap, sünnet ve akla uygun iş)ler yapanlar başka. (Onlar ateşte değildir veya yaşlanınca amelleri gençlik zamanına nispetle noksan olsa da gençliklerindeki gibi sevap kazanırlar.) Onlar için kesintisiz (veya başa kakılmayan) bir mükâfat vardır. |
[ 095.006 ] | ( AY ) |
Ancak îman edip sâlih ameller işliyenler başka; onlar için kesilip tükenmez bir mükâfat vardır. |
[ 095.006 ] | ( EO ) |
Ancak iyman edip yarar ameller yapan kimseler başka, onlar için kesilmez bir ecir vardır. |
[ 095.006 ] | ( ES ) |
Ancak iman edip iyi işler yapanlar başka; onlar için kesintisiz bir ecir vardır. |
[ 095.006 ] | ( NQ ) |
Save those who believe (in Islamic Monotheism) and do righteous deeds, then they shall have a reward without end (Paradise). |
[ 095.007 ] | ( KK ) |
فَمَا يُكَذِّبُكَ بَعْدُ بِالدِّينِ ﴿ ٧ ﴾ |
[ 095.007 ] | ( MŞ ) |
O hâlde (ey küfreden insan! Yüce Allah’ın insanı en güzel bir biçimde yaratmaya ve sonra onu erzel-i ömre döndürmeye kâdir olduğunu gösteren bunca delillerden) sonra, sana (öldükten sonra dirilmeyi ve) hesap gününü yalan saydıran nedir? |
[ 095.007 ] | ( AY ) |
O hâlde, (ey insan! Bunca deliller ortaya çıktıktan), sonra, seni, hesap gününü inkâra götüren ne? |
[ 095.007 ] | ( EO ) |
O halde sana dîni ne tekzîb ettirir? |
[ 095.007 ] | ( ES ) |
O halde sana dini ne yalanlatır? |
[ 095.007 ] | ( NQ ) |
Then what (or who) causes you (O disbelievers) to deny the Recompense (i.e. Day of Resurrection)? |
[ 095.008 ] | ( KK ) |
أَلَيْسَ اللَّهُ بِأَحْكَمِ الْحَاكِمِينَ ﴿ ٨ ﴾ |
[ 095.008 ] | ( MŞ ) |
(Yüce) Allah, hâkimlerin hâkimi (hüküm verenlerin en üstünü, en
iyisi) değil midir? |
[ 095.008 ] | ( AY ) |
Allah, hâkimlerin Hâkimi değil mi? |
[ 095.008 ] | ( EO ) |
Allah «Ahkemülhâkimîn» değil mi? |
[ 095.008 ] | ( ES ) |
Allah, hakimlerin hakimi değil mi? |
[ 095.008 ] | ( NQ ) |
Is not Allah the Best of judges? |