MENÂKIB-I
ÇİHÂR YÂR-İ GÜZÎN
Bismillâhirrahmânirrahîm
İnsan
için üç dürlü hayât vardır: Dünyâ, kabr, âhıret hayâtı. Dünyâda, beden rûh ile
birlikdedir. İnsana hayât, canlılık veren rûhdur. Rûh bedenden ayrılınca, insan
ölür. Beden mezârda çürüyüp, toprak olunca veyâ yanıp kül olunca, yâhud yırtıcı
hayvan yiyip yok olunca rûh yok olmaz. Kabr hayâtı başlar. Kabr hayâtında his
vardır, hareket yokdur. Kıyâmetde bir beden yaratılıp, rûh ile bu beden
birlikde Cennetde veyâ Cehennemde sonsuz yaşarlar.
İnsanın
dünyâda ve âhıretde mes’ûd olması için, müslimân olması lâzımdır. Dünyâda
mes’ûd olmak, râhat yaşamak demekdir. Âhıretde mes’ûd olmak, Cennete gitmek
demekdir. Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı için, mes’ûd olmak yolunu,
Peygamberler vâsıtası ile kullarına bildirmişdir. Çünki insanlar bu se’âdet
yolunu, kendi aklları ile bulamazlar. Hiçbir Peygamber kendi aklından birşey
söylememiş, hepsi, Allahü teâlânın bildirdiği şeyleri söylemişlerdir.
Peygamberlerin söyledikleri se’âdet yoluna (Din) denir.
Muhammed aleyhisselâmın bildirdiği dîne (İslâmiyyet)
denir. Âdem aleyhisselâmdan beri binlerle Peygamber gelmişdir.
Peygamberlerin sonuncusu Muhammed aleyhisselâmdır. Diğer Peygamberlerin
bildirdikleri dinler, zemânla bozulmuşdur. Şimdi se’âdete kavuşmak için
islâmiyyeti öğrenmekden başka çâre yokdur. İslâmiyyet, kalb ile inanılacak (Îmân) bilgileri ve beden ile yapılacak (Ahkâm-ı is-
lâmiyye) bilgileridir. Îmân ve ahkâm-ı
islâmiyye ilmleri (Ehl-i sünnet âlimleri)nin
kitâblarından öğrenilir. Câhillerin, sapıkların bozuk kitâblarından öğrenilmez.
Hicrî bin senesinden evvel, islâm memleketlerinde çok (Ehl-i sünnet âlimi) vardı. Şimdi hiç kalmadı. Bu
âlimlerin yazdıkları arabî ve fârisî kitâblar ve bunların tercemeleri, dünyânın
her yerinde, kütübhânelerde çok vardır. Hakîkat kitâbevinin bütün kitâbları, bu
kaynaklardan alınmışdır. Se’âdete kavuşmak için, (Hakîkat
kitâbevi)nin kitâblarını okuyunuz!
Aklın varsa eğer, islâmiyyete bağlan!
İslâmiyyetin aslı, Hadîsdir ve Kur’ân!
Mîlâdî Hicrî Şemsî Hicrî
kamerî
2002
1380
1422
---------------------------------
İSTİGFÂR DÜÂSI
Muhammed
Ma’sûm hazretlerinin 2.ci cildi, 80.ci mektûbundaki hadîs-i
şerîfde buyuruldu ki, (İstigfâr düâsına
devâm edeni, Allahü teâlâ derdlerden kurtarır ve ummadığı yerden rızklandırır).
Bu fakîr, farz nemâzlardan sonra, üç kerre bu düâyı okuyorum.
Düâ
budur: Estagfirullahel’azîm, ellezî lâ ilâhe illâ
huv, elhayyel kayyûme ve etûbü ileyh.
Bu düâyı
okudukdan sonra, yalnız (Estagfirullah) okuyarak
yetmişe temâmlıyorum. Ölümden başka, her derdden kurtarır. Eceli gelenin de,
ağrısız, sıkıntısız ölmesine yardım eder.
---------------------------------
TEVHÎD DÜÂSI
Yâ Allah, yâ Allah. Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah. Yâ Rahmân, yâ Rahîm,
yâ afüvvü yâ Kerîm, fa’fü annî verhamnî yâ erhamerrâhimîn! Teveffenî müslimen
ve elhıknî bissâlihîn. Allahümmagfirlî ve li-âbâî ve ümmehâtî ve li âbâ-i ve
ümmehât-i zevcetî ve li-ecdâdî ve ceddâtî ve li-ebnâî ve benâtî ve li-ihvetî ve
ehavâtî ve li-a’mâmî ve ammâtî ve li-ahvâlî ve hâlâtî ve li-üstâzî Abdülhakîm-i
Arvâsî ve li kâffetil mü’minîne vel-mü’minât. “Rahmetullahi teâlâ aleyhim
ecma’în.”