Meselâ (Sabâh Namâzının Sünneti) şöyle kılınır:
1-Önce kıbleye karşı dönülür. Ayaklar birbirinden dört parmak kadar açık olarak paralel tutulur. Ellerin baş parmakları kulak yumuşaklarına değdirilir, avuç içleri kıble istikâmetine açılır. “Niyyet etdim. Allah rızâsı için bu günün sabâh namâzının sünnetini kılmağa, döndüm kıbleye” diye kalbden geçirildikden sonra, “Allahü ekber” diyerek göbek altında sağ el sol elin üzerine bağlanır.
2- Gözleri, secde edilecek yerden ayırmaksızın: a) (Sübhâneke) okunur. b) E’ûzü Besmeleden sonra (Fâtiha) okunur. c) Fâtihadan sonra besmele okunmaksızın bir zamm-ı sûre (meselâ; Elem terekeyfe) okunur[1].
---------------------------------
[1] Şâfi’î mezhebine göre Fâtiha ile zamm-ı sûre arasında besmele okunur.
3- Zamm-ı sûreden sonra (Allahü ekber) diyerek rükü’a eğilinir. Ellerle diz kapakları kaplanır, bel düz tutulur ve gözleri ayaklarından ayırmayarak, üç def’a (Sübhâne Rabbiyel-azîm) denir. Beş veyâ yedi def’a da söylenebilir.
4-(Semi’allahü limen hamideh) diyerek doğrulurken, pantalon çekilmez ve gözler secde yerinden ayrılmaz. Tam dik durunca (Rabbenâ lekel hamd) denir. [Bu dik durmağa kavme denir.]
5- Ayakda fazla durmadan (Allahü ekber) diyerek secdeye gidilir. Secdeye giderken sırası ile; a) Sağ diz, sonra sol diz, sağ el, sonra sol el, burun ve alın yere konur. b) Ayak parmakları kıble istikâmetinde bükülür. c) Baş iki elin arasına alınır. d) Elin parmakları kapanır. e) Avuç içleri yere yapışdırılır. Dirsekler yere yapışdırılmaz. f) Bu vaziyetde iken en az üç def’a (Sübhâne Rabbiyel-a’lâ) denir. Sonra:
6-(Allahü ekber) diyerek sol ayak yere yayılır, sağ ayağın parmakları kıble istikâmetinde bükülür ve uylukların üzerinde oturulur. Avuçlar, dizin üzerine konur ve parmaklar kendi hâline bırakılır.
7- Uyluklar üzerinde fazla durmadan (Allahü ekber) diyerek, tekrâr secdeye varılır. [İki secde arasında oturmağa celse denir.]
8- Secdede, yine en az üç def’a (Sübhâne Rabbiyel-a’lâ) dedikden sonra, (Allahü ekber) diyerek ayağa kalkılır. Ayağa kalkarken, ellerle yerden kuvvet alınmaz ve ayaklar oynatılmaz. Secdeden kalkarken önce alın, sonra burun, sonra da sol el ve sağ el, sonra sol diz ve sağ diz yerden kaldırılmalıdır.
9- Ayakda iken besmeleden sonra (Fâtiha) ve bundan sonra bir zamm-ı sûre okunup, (Allahü ekber) diyerek rükü’a eğilinir.
10- İkinci rek’at de, birinci rek’atde ta’rif edildiği şeklde tamâmlanır. Yalnız ikinci secdeden sonra, (Allahü ekber) deyince ayağa kalkmayıp uyluklar üzerine oturulur ve:
a) (Ettehıyyâtü), (Allahümme salli), (Allahümme bârik)ve (Rabbenâ âtina) düâlarını okudukdan sonra, önce sağa (Esselâmü aleyküm ve rahmetullah), sonra sola (Esselâmü aleyküm ve rahmetullah) diye selâm verilir.
b) Selâm verdikden sonra (Allahümme entesselâm ve minkesselâm tebârekte yâ zel-celâli vel-ikrâm) denir ve hiç konuşmadan sabâh namâzının farzını kılmağa kalkılır. Çünki, sünnet ile farz arasında konuşmak namâzı bozmaz ise de sevâbını azaltır.
Namâzdan sonra, her biri temâm olarak üç kerre, istigfâr okunur. Sonra, (Âyet-el-kürsî) ve otuzüç tesbîh, otuzüç tahmîd ve otuzüç tekbîr ve bir tehlîl, ya’nî (Lâ ilâhe illallah vahdehu lâ şerîkeleh, lehülmülkü ve lehül hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr) okunur. [Bunları sessizce okumalıdır. Yüksek sesle okumak bid’atdır.] Dahâ sonra düâ edilir. Düâda erkekler kolları göğüs hizâsına kaldırır. Kollar dirseklerden bükülmez. Avuçlar açılır, avuç içi semâya çevrilir. Çünki, nasıl namâzın kıblesi Kâ’be ise, düânın kıblesi de semâdır. Düâdan sonra, her birinde Besmele çekerek onbir İhlâs, iki Kul-e’ûzü ve 67 (Estagfirullah) demek müstehabdır. (Sübhânerabbike...) âyet-i kerîmesini okuyup, elleri yüzüne sürer.
Dört rek’atli sünnetlerin ve farzların ikinci rek’atinden sonra tehıyyât okuyup kalkılır. Sünnetlerin üç ve dördüncü rek’atlerinde Fâtihadan sonra, zamm-ı sûre okunur. Farzların üçüncü ve dördüncü rek’atlerinde yalnız Fâtiha okunur, zamm-ı sûre okunmaz. Akşamın farzı da böyledir. Ya’nî üçüncü rek’atinde zamm-ı sûre okunmaz. Vitrin üç rek’atinde de, Fâtihadan sonra zamm-ı sûre okunur. Sonra tekbîr getirip eller kulaklara kaldırılır. Sonra (Kunût) düâları okunur. Gayr-i müekked olan ikindinin ve yatsının önceki sünnetleri de diğer dört rek’atli sünnetler gibidir. Ancak ikinci rek’atden sonraki oturmada tehiyyâtdan sonra Allahümme salli ve bârikler de okunur.
Meselâ (Sabâh namâzının sünneti)ni şöyle kılar:
1- Vücûdun şekli belli olmayacak şeklde, tepeden tırnağa kadar örtünür. Yalnız eller ve yüz açık kalır. Namâzda okuyacağı sûre ve düâlar, dahâ evvel anlatılan (Yalnız kılan erkeğin namâzı) gibidir. Farklı kısmları ise şöyledir: a) Elleri erkekler gibi kulaklara getirmez, elleri omuz hizâsına getirerek, niyyet eder, tekbîr alır, elleri göğsü üzerine bağlar, namâza başlar. b) Rükü’da tam düz durmaz. c) Secdede dirsekleri yere yayar. d) Teşehhüdde uylukların üzerine oturur. Ya’nî sağ ve sol ayaklar, sağ tarafda olup, sol uyluğu üzerine oturur.
Namâzda, kadınlar için iyi örtülü olmanın en kolay şekli, ellerini de örtecek geniş bir başörtü ve ayaklarını da örtecek, geniş ve uzun bir eteklikdir.