Namâzı Kâ’beye karşı kılmakdır. Mekke-i Mükerreme şehrinde bulunan Kâ’be binâsının istikametine (Kıble) denir. Kıble önce (Kudüs) idi. Hicretden onyedi ay sonra Şa’bân ayının ortasında salı günü, Kâ’beye dönülmesi emr olundu.
Kıble, Kâ’benin binâsı değil, arsasıdır. Ya’nî, yerden Arşa kadar, o boşluk kıbledir. Bunun için deniz ve kuyu diplerinde, yüksek dağlarda ve uçaklarda, bu cihete doğru namâz kılınır. Göz sinirlerinin çapraz istikâmeti arasındaki açıklık Kâ’beye rastlarsa, namâz sahîh olur. Fekat:
1- Hastalık sebebi, 2- Malın çalınmak tehlükesi, 3- Yırtıcı hayvan tehlükesi, 4- Düşman görme tehlükesi, 5- Hayvanından inince, tekrâr yardımsız binemeyecekse, iki namâzı [öğle ile ikindiyi ve akşam ile yatsıyı, mâlikî veyâ şâfi’î mezhebini taklîd ederek] cem’ ederek de kılamazsa, namâzını gücü yetdiği tarafa doğru yönelerek kılar. Vapurda, trende ve uçaklarda kıbleye dönmek şartdır.