Altı cild (Mektûbât)dan, birinci cildin temâm tercemesi (Mektûbât Tercemesi) olarak türkçe basılmış, diğer cildlerden ba’zı mektûblar da terceme edilerek (Hakîkat Kitâbevi)nin türkçe yayınlarından ba’zılarında neşr edilmişdir. (Mektûbât Tercemesi)ndeki ve diğer kitâblardaki alâkalı mektûbların sahîfelerinin numaraları, mevzû’ sonuna köşeli parantez içine ilâve edilmişdir.
-------------------------
Bismillâhirrahmânirrahîm, lâ havle ve lâ kuvvete illâ
billâhil’aliyyil’azîm.
Aşağıdaki satırları yazan Hüseyn Hilmi Işık, 1329 [m. 1911] senesinde Eyyûb Sultânda dünyâya geldim. Lise tahsîlimi Halıcıoğlu Askerî Lisesinde yapdım. 1929 senesinde lise son sınıfda iken, zemânın en büyük islâm âlimi seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretlerinin Eyyûb câmi’indeki va’zına tesâdüf etdim. Çok kalabalık olduğu için, önüne oturdum. Din bilgim hiç yokdu. Va’zdan sonra, yanıma gelerek, (Küçük efendi seni sevdim. Ara sıra gel de görüşelim) dedi. Senelerce va’zlarına gitdim. Sözlerine âşık oldum.
Şimdi 1421 [m. 2000] senesinin birinci günü, Sarıyerdeki evimde, gece yarısı uyanınca aklıma gelen şeyleri aşağıda yazıyorum: Her şeyi yaratan ve varlıkda durduran bir Allah vardır. Allah yok denirse, hiçbir şey var olamaz. [(Se’âdet-i Ebediyye)de (Havâ) kelimesine bakınız!] Her insanın hayâtı üç zemâna ayrılır. Dünyâ, kabr ve âhıret hayâtı. Âhıret hayâtı, Cennet ve Cehennem olarak ikidir. Allahın sevdikleri, Cennetde ni’metler içinde sonsuz yaşayacak, sevmedikleri ise, Cehennemde sonsuz yanacakdır. Allahü teâlâ, kendinin var olduğuna inananları ve dünyâda her an Onu düşünenleri ve emrlerini yapanları sever. Hergün beş vakt nemâz kılan, Onu hiç unutmaz. Nemâz, insanı bu se’âdete kavuşdurur. Nemâz kılmıyan ve kazâ etmiyen, Cehennemde yanacaktır.
Milâdî
Hicrî şemsî Hicrî kamerî
2001
1379
1422