Bu
mektûb, mevlânâ Muhib Alîye yazılmışdır. Bu yolun bağlıyan bağı, muhabbet
olduğu bildirilmekdedir:
Allahü teâlâya hamd olsun. Onun seçdiği insanlara selâm olsun! Lutf edip yazmış olduğunuz mektûb gelerek, bizleri sevindirdi. Çok sevdiğinizi ve ihlâsınızı bildirdiği için râhatlık verdi. Eski günleri anlatıyorsunuz. Yav-
rum! İslâmiyyete uygun hâllerden hangisi üzerinde olursanız olunuz, hiç sıkılmayınız. Ancak, bu sevgi bağının da kopmaması lâzımdır. Hattâ muhabbet, hergün artmalıdır. Bu ateş sönmemeli, soğumamalıdır. Her ân alevlenmelidir. Çünki bizleri bağlıyan bağ, (Muhabbet)dir. Bu yolun feyzi, (İn’ikâs) ile, kalbden kalbe akarak ulaşır. Bu akışda, yakınlık uzaklık farkı yokdur. Ancak, feyzin hızlı veyâ yavaş olmasına ve bu yolun inceliklerini öğrenmeğe te’sîr eder. Bu noktayı, kıymetli oğluma, tarîkati anlatan uzun mektûbun [260. cı mektûbun] sonunda açıklamışdım. Oradan isteyiniz. O mektûbun bir sûretini, kardeşim seyyid mîr Muhammed Nu’mânın arkadaşları da götürdü. Onlardan da isteyiniz! Dahâ uzatmıyorum. Vesselâm. [Evliyânın kalbleri ayna gibidir. Aynaya gelen ışıklar, karşısında bulunan cismler, şekller aynada görülür. Aynanın karşısında bulunan ikinci bir aynada ve bunun karşısındaki üçüncü aynada da görünürler. Resûlullahın mubârek kalbinden yayılan feyzler, ma’rifet nûrları da, bu kalbe bağlı olan kalblere gelir. Kalbleri bağlıyan bağ, muhabbetdir. Eshâb-ı kirâm, Resûlullahı çok sevdikleri için, bu nûrlara kavuşdular. Sevgi ne kadar çok olursa, gelen feyz de çok olur. Sevmek, inanışı ve işleri ve ahlâkı, onun gibi olmakdır. Eshâb-ı kirâmın kalblerine gelen feyzler, sonraki asrdaki bunları seven gençlerin kalblerine de geldi. Bunların da islâmiyyete uymaları kolay ve tatlı oldu. Her biri birer Velî oldu. Uzak memleketde ve mezârda olan Velîden de feyzler yayılmakda, âşıklarının kalblerine gelmekde, kalbleri nûrlanmakdadır. Resûlullahın mubârek kalbinden yayılan feyzler, her asrdaki âşıkların kalblerinden yayılarak, zemânımızdaki Velîlerin kalblerine geliyor ve bunların kalblerinden kendilerini sevenlerin kalblerine ve bu arada bizlere de geliyor.]