240

İKİYÜZKIRKINCI MEKTÛB

Bu mektûb, şeyh Yûsüf-i Berkîye yazılmışdır. Bu yolun sonsuz olduğunu ve kelime-i tevhîdin fâidelerinden birkaçını bildirmekdedir:

Allahü teâlâya hamd olsun. Onun seçdiği iyi kullara selâm olsun! İyi hâllerinizi bildiren mektûbunuzu okumakla sevindik. Fârisî mısra’ tercemesi:

Aşkda böyle şaşılacak şeyler olur!

Hâllerden ileri geçerek, hâlleri verene ulaşmak lâzımdır. Orada cehâlet, anlıyamamak, bilmemek vardır. Ondan sonra, eğer ma’rifet ihsân ederlerse, çok büyük ni’met olur. Görülebilen, anlaşılabilen herşey bırakılır, yok edilebilir. Bu çoklukda, birliği görmek olsa da, kıymet vermemeli, yok etmelidir. Çünki, o vahdet hiçbir çoklukda, hiç bulunamaz. O görünen, vahdetin kendi değil, benzeri, görüntüsüdür. Böyle olduğu zemân (Lâ ilâhe illallah) güzel kelimesini söylemeniz uygun olur. Bu güzel kelimeyi o kadar çok söyleyiniz ki, hiçbirşeyi görmez ve bilmez olunuz. Hayret, bilgisizlik mertebesine yükseliniz. Fenâ denilen hâle geliniz. Hayret, bilgisizlik mertebesine erişmedikçe, Fenâ hâsıl olmaz. Sizin Fenâ mertebesi dediğiniz şey, Fenâ değildir. Ona (Adem) denir. Bilgisizlik mertebesine erişip, Fenâ hâsıl olunca, bu yola ilk adım atılmış olur. Vâsıl olmak nerede? Kavuşmak kime? Arabî beyt tercemesi:

Sevgiliye kavuşmak ele geçer mi acabâ?

yüksek dağlar ve korkunç tehlükeler var arada.

Hâlleriniz doğrudur. Fekat, bunları bırakıp ilerlemek lâzımdır. Allah yolunda olanlara selâmlar olsun!

İkinci nasîhatim, islâmiyyetden hiç ayrılmayınız! Hâllerinizi islâmiyyet ile ölçünüz. Allah korusun, eğer islâmiyyete uymıyan söz ve iş olursa, bunu felâketin başlangıcı biliniz! Vesselâm.

241

İKİYÜZKIRKBİRİNCİ MEKTÛB

Bu mektûb, mevlânâ Muhammed Sâlihe yazılmışdır. Dostlardan çoğunun ilerledikleri bildirilmekdedir:

Allahü teâlâya hamd olsun! Onun sevgili Peygamberine salât ve selâm olsun! Kıymetli kardeşim! Hamd olsun, hepimiz iyiyiz. Mevlânâ Muhammed Sıddîk “kuddise sirruh” bugünlerde, Vilâyet-i hâssa-i Muhammediyye ile şereflendi. İsmin parçalarını geçerek bütününe kavuşdu. Bununla berâber, gözü dahâ yukarılardadır. Oradan çok şeyler edindi. Geri dönmesi umulur. Allahü teâlâ, dilediğini rahmetine kavuşdurmakdadır. Kendi hâllerinizi ve tarîkate girmiş olan ve girmekde olan kardeşlerin hâllerini yazınız! Birkaç günü orada doğru yolda geçiriniz! Vesselâm.

-299-