Bu
mektûb, mîr Muhammed Nu’mâna yazılmışdır “kaddesallahü teâlâ sirrehül’azîz”.
Din kardeşlerinin çoğalmasında iyi ümmîdler vardır. Mürîdlerin ma’rifetlere,
hâllere kavuşması, pîrlerin gevşekliğine ve (Ucb)a sebeb olmaması
bildirilmekdedir:
Âlemlerin rabbi olan Allahü teâlâya hamd olsun! Peygamberlerin efendisine ve Onun temiz olan Âline ve güzel Eshâbının hepsine salât ve selâm olsun! Hâce Rahmînin adamı ile gönderdiğiniz kıymetli mektûb geldi. Bizi çok sevindirdi. Talebenin hâlleri uzun yazılmış olmakla sevincimiz katkat artdı. (Din kardeşlerinizi çoğaltınız!) Hadîs-i şerîfinde buyurulduğu üzere, din kardeşlerinin çoğalması ümmîd vericidir. (Kasas) sûresinin otuzbeşinci âyetinin, (Seni kardeşinle kuvvetlendiririz) meâl-i şerîfi de, bu ümmîdi kuvvetlendirmekdedir. Fekat, önce kendi hâllerine ve işlerine bakmak lâzımdır. Kendi hareketini, duruşunu düşünmelidir. Talebenin ilerlemesi, rehberlerin işini gevşetmemelidir. Talebenin harâretli çalışması, rehberlerin çalışmalarını soğutmamalıdır. Bundan dolayı, çok korkmak ve titremek lâzımdır. Talebenin hâllerini ve makâmlarını, kendisi için aslan gibi ve kaplan gibi tehlükeli bilmelidir. Onlarla öğünmek ve sevinmek nerede kalır. Ucb kapısının bu yoldan açılmamasına çok dikkat etmelidir. (Hayâ, îmândan bir parçadır) Hadîs-i şerîfi gözönünde tutularak, mürîdlerin ilerlemesinden utanmalı ve yüz kızarmalıdır. Tâliblerin çalışmalarının kızışmasından ibret almalı, çalışmayı artdırmalıdır. İşleri, ibâdetleri bozuk görmeli, niyyetleri düzeltmeğe çalışmalıdır. Söz ile ve hâl ile, dahâ var mı demelidir. Sizin güzel hâllerinizden bunların umulduğu açıkca belirlidir. Fekat, nefs-i emmâre ve iblîs-i la’în gibi din düşmanları düşünülerek ağır yazıldı. Tâliblere olan teveccühünüzün, yardımlarınızın bu yoldan gevşememesi için cevâbımız aşırı oldu. İki ni’metin de bir arada bulunması lâzımdır. Yalnız birini yapmak, aşağıda kalmak olur. Hâce Rahmî kardeşimizin ve seyyid Ahmedin hep yanınızda bulunması lâzımdır. Siz de onlara çok yardım ediniz. Mîr Abdüllatîf de, tevbe edebildi ise, ona da yardımınızı esirgemeyiniz. Doğru yolda ilerlesin. Birkaç tâlibin Kâdirî yolunu istediklerini yazıyorsunuz. Ebû Bekr-i Sıddîkın yolundan başka hiçbir yolu, hiçbir kimseye bildirmeyiniz! İki yol birbirleri ile karışdırılmasın! Fekat, yalnız külâh ve şecere isterlerse ve istihâre uygun çıkarsa, kabûl edersiniz ve nasîhat verirsiniz. Allahü teâlâ size ve arkadaşlarınıza ve sevdiklerimize ve talebenize ve doğru yolda gidenlere ve Muhammed Mustafânın izinde bulunanlara selâmet versin “aleyhi ve alâ âlihissalevâtü vetteslîmâtü etemmühâ ve ekmelühâ”!