139

YÜZOTUZDOKUZUNCU MEKTÛB

Bu mektûb, Ca’fer beğ Tehânîye yazılmışdır. Ehlullaha dil uzatan saygısızları, söz ile, yazı ile kötülemek câiz olduğu bildirilmekdedir:

Okşayıcı mektûbunuzu okumakla şereflendik. Allahü teâlâ size selâmet versin! Fakîrlerin hâlini araşdırıyorsunuz. Yakınlığı, uzaklığı hep bir tutuyorsunuz. Saygılı kardeşim! Kureyş kâfirleri uğursuzluklarının, aşağılıklarının, taşkınlıklarının artdığı zemânda, müslimânları çekişdirici, kötüleyici şeyler uydururlardı. Peygamberimiz “aleyhi ve alâ âlihissalâtü vesselâm” İslâm şâ’irlerinden birkaçına kâfirleri kötülemelerini emr buyurdu. O şâ’irlerden biri, Resûlullahın “aleyhi ve alâ âlihissalâtü vesselâmü vettehıyye” önünde minbere çıkdı. Herkese karşı kâfirleri kötüleyen şi’rleri okudu. O Server “aleyhissalâtü vesselâm”, (Bu, kâfirlerin kötülüğünü açığa vurdukça, Rûhul-Kuds bununla berâberdir) buyurdu. İnsanların kötülemesi, incitmesi, aşkın ni’metlerindendir. Yâ Rabbî! Peygamberlerin efendisi hurmetine “aleyhi ve alâ âlihi ve aleyhimüssalevâtü vetteslîmât” bizleri onlardan eyle! Âmîn.

140

YÜZKIRKINCI MEKTÛB

Bu mektûb, Muhammed Ma’sûm-i Kâbilîye yazılmışdır. Sevenlerin sıkıntılara, üzüntülere dayanmaları lâzım geldiği bildirilmekdedir:

Fakîrleri seven kardeşim! Kalbinde sevgi taşıyanların sıkıntı ve üzüntü çekmeleri lâzımdır. Dervîşliği seçenlerin dertlere, sıkıntılara alışması lâzımdır. Fârisî beyt tercemesi:

Seni sevmek, dert ve gam tatmak içindir,

Yoksa, râhat etdirecek şeyler çokdur.

Sevgili, sevenin çok üzülmesini ister. Böylece, kendinden başkasından büsbütün soğumasını, kesilmesini bekler. Sevenin râhatlığı, râhatsızlıkda-

-181-

dır. Âşıka en tatlı gelen şey, sevgili için yanmakdır. Sükûnet bulması çırpınmakdadır. Râhatı, yaralı olmakdadır. Bu yolda istirâhat aramak, kendini sıkıntıya atmakdır. Bütün varlığını sevgiliye vermek, ondan gelen herşeyi seve seve kapmak, acısını, ekşisini, kaşları çatmadan almak lâzımdır. Aşk içinde yaşamak böyle olur. Elinizden geldiği kadar böyle olunuz! Yoksa, gevşeklik hâsıl olur. Sizin çalışmanız iyi idi. Bunun dahâ artmasını beklerken, azalıverdi. Fekat üzülmeyiniz. Eğer, kendinizi bu duraklamadan kurtarırsanız, eskisinden dahâ iyi olur. Sizi bu dağınıklığa sürükleyen şeylerin, toparlanmanıza da sebeb olacaklarını biliniz! Böylece, çalışmanız artar. Vesselâm.