166 - Mahkemeye bir işin
düşünce, hâkim karşısında da’vâcı ile veyâ da’vâlı ile kavga etmeğe kalkışma!
Ne sorulursa o kadar cevâb ver! Şâyed şâhid olarak gidersen, hiç kimsenin
te’sîri altında kalmadan ve kimseden korkmadan Allah rızâsı için doğru konuş!
Zâlimlere doğru söyleyip de, müslimânın malını, canını, nâmûsunu yıkmakdan
sakın! Olur olmaz bir iş için hemen mahkemeye koşma! Dâimâ uzlaşmak ve uyuşmak
tarafını tercîh eyle! Hem kendin uğraşmazsın ve hem de müslimânı afv etmek
sevâbını kazanırsın. Zâten sulh, hükmlerin en büyüğüdür.
Herkesin şahsiyyet ve
makâmına göre konuşmak lâzımdır. Bir köylü ile konuşduğun gibi, bir ilm adamı
ile de aynı şeklde konuşma! Herkesin anlıyabileceği gibi konuş ve her şahsın
yaşına, ilmine ve salâhiyyetine göre konuş! Konuşurken dikkatli bulun, gelişi
güzel konuşma! Mahkeme ve hükûmet me’murları ile konuşmağa mecbûr kalırsan,
dahâ evvel müslimânlara danış! Meşveret sünnetdir ve çok sevâb ve çok
fâidelidir. Onlarla müdârâ ile ve güle güle konuş, sert söyleme ve sana
geldikleri zemân, onlara yemek veyâ bir şey ikrâm et! Me’murlarla latîfe etme,
kendine hürmet etdir!
167 - Din kardeşini
ziyârete gideceğin zemân, onun müsâid bir zemânını öğren, kendisinden bir va’d,
ya’nî bir söz al ve o zemânda ziyârete git! Geç kalma! Evine gireceğin zemân,
kapı açık olsa bile, ondan izn iste ve izn verdikden sonra içeriye gir, içeri
girince, sağa sola bakma. İçerde çalgı, içki, kumar varsa ve hele kadın erkek
karışık oturuluyorsa, bir behâne ile oradan ayrıl! Sâlih bir kimse yemek ikrâm
ederse, yavaş ve âdâbı vechile yi! Fazla konuşma, dostunda fazla eğlenme,
giderken, tevâzu’ ile, selâm ile ayrıl!
Tanıdığın bir müslimân,
sana gelince, elinden geldiği kadar iyi ve tatlı karşıla, yemek ikrâm eyle!
Kapıya çık, kendisini karşıla! Selâm verince, selâmını al ve kendisine güzelce
iltifatda bulunup: Efendim safa geldiniz, hoş geldiniz, diyerek odanın baş
tarafına oturmasını teklif eyle! Sen aşağı tarafda otur! Dinden, ibâdetden,
harâmların zararlarından ve Evliyânın “kaddesallahü
teâlâ esrârehümül azîz” hayâtlarından anlat! Birşeyler öğret! Yemek yirken onu
utandırmamak için, sen de çok yi! Giderken, onu uğurla ve selâm söyle ve düâ
eyle!
168 - Evine gelip geçici
sâlih bir müsâfir gelirse, onun hizmetini iyice yap! Hemen yemeğini ver, belki
acıkmışdır. Yanında fazla da oturma. Belki yorgundur. Yatmadan önce, kıbleyi,
halâyı, seccâdeyi ona göster. Abdest suyunu, abdest havlusunu ve diğer
ihtiyâclarını te’mîn eyle! Sabâh olunca, sabâh nemâzına kaldır. Ve cemâ’at
hâlinde berâber kılınız! Erkence yemeğini hâzırla, gideceği yol belki uzundur.
Giderken kendisine bir din kitâbı hediyye eyle! İslâmiyyetde, kız ile oğlanın
arkadaş olmaları, konuşmaları câiz değildir.
Kimseye sû-i zan
etme, varsa akl-u şu’ûrun
Dünyâ var imiş, yâ
ki yok imiş, ne umûrun!