97 - Birgün İbrâhîm aleyhisselâm buyurdu ki: (Elhamdü lillâhi kable külli ehad, vel hamdü lillahi ba’de
külli ehad, el hamdü lillâhi alâ külli hâl.)
Hak teâlâ hazretleri buyurdu: (Yâ
Cebrâîl! Benim dostuma benden selâm söyle! O üç kelâmı üç def’a söyledi, ben
azîmüşşân da, kırk def’a kabûl olunmuş nâfile hac sevâbını kendisine verdim.
Her kim bu düâyı okursa, aynı sevâbı kendisine ihsân ederim.) Hazret-i
Enesin düâsı: (Bismillâhillezî lâ yedurru ma’asmihî
şey’ün fil Erdı ve lâ fissemâ’ ve hüvessemî’ul alîm.) Bu düâ sabâh
ve akşam üç kerre, Besmele ile okunur. Bununla birçok belâlardan kendisini
muhâfaza etmiş olur.
98 - Aksırdığın zemân, (El hamdülillah) de! Resûlullah
“sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki, (Bir
insan aksırdığı zemân “El hamdülillah” derse, Hak teâlâ o kimseyi yetmiş dürlü
belâdan muhâfaza eyler. Bir kimse, dört kelimeyi yüz kerre sabâh ve yüz kerre
de akşam okursa, o kimseden sevgili bir zât Hak huzûrunda olamaz.) Bunu
Sultân-ı Enbiyâ “sallallahü aleyhi ve sellem” böyle buyurmuşlardı. O dört
kelime şudur: (Sübhânellahi velhamdü lillahi ve lâilahe
illallahü vallahü ekber.) Hamd, bütün ni’metleri yaratan ve gönderen
Allahü teâlâ olduğuna inanmak ve söylemekdir.
Yine çok büyük fazîlet ve derecelere vesîle olan ve cenâb-ı Hak huzûrunda çok kıymetli bir tesbîh (Sübhânellahi ve bi hamdihi sübhânellahil azîm)dir. Bunu günde yüz kerre okumalıdır.