3 - Ey Oğul! [Nemâzın ve]
bütün ibâdetlerin kabûl olmaları için, önce insanın Ehl-i sünnet i’tikâdında
olması ve ibâdetlerin sahîh olmaları, sonra, ihlâs ile yapılmaları ve insanın
üzerinde kul hakkı bulunmaması şartdır. İbni Hacer-i Mekkînin “rahime-hullahü
teâlâ” (Zevâcir) kitâbında 231. ci
sahîfede yazılı hadîs-i şerîflerde, (Yâ Sa’d! Düânın kabûl olması için halâldan yi! Bir lokma
harâm yiyenin, kırk gün ibâdetleri kabûl olmaz) [Ya’nî sevâb
verilmez] ve (Harâm cilbâb ile, ya’nî gömlek ile
kılınan nemâz kabûl olmaz) ve (Üzerinde
harâmdan cilbâb bulunan kimsenin ibâdetlerini Allahü teâlâ kabûl etmez) [Cilbâb,
kadınların giydiği çarşaf olmadığını, bu hadîs-i şerîfler
de göstermekdedir.] (Yalnız bir lirası harâmdan
olan on lira ile alınmış elbise ile kılınan nemâz kabûl olmaz) ve (Gayr-ı müslime zulm edenden, Kıyâmet günü, onun hakkını ben
istiyeceğim) ve (Kâfir dahî olsa,
mazlûmun düâsı red olmaz) buyuruldu. [O hâlde, ey müslimân!
İbâdetlerinin kabûl olmasını istiyorsan, hırsızlık etme! Hîle ve hıyânet yapma!
İşçinin ücretini, teri kurumadan önce ver! Kirâladığın malı, umûmî yerleri
tahrip etme! Borcunu çabuk ve temâm öde! Nakl vâsıtalarının ücretlerini
noksansız öde! Hükûmete, kanûnlara, âmirlere karşı gelme! Vergi kaçakçılığı
yapma!
Dâr-ül-harbde, ya’nî
kâfir memleketlerinde de ve kâfirlere karşı da, bu haklara riâyet eyle! Fitneyi
uyandırma! Fitne çıkarmak, ortalığı karışdırmak, felâkete sebeb olmakdır,
harâmdır. Müslimânlığın güzel ahlâkını herkes senden öğrensin. Hakîkî müslimân
hem islâmiyyete uyar, günâh işlemez, hem de, kanûnlara uyar, suç işlemez. Fitne
çıkarmaz. Hiçbir mahlûka zarar vermez. (İnsanların
en iyisi, insanlara fâideli olanıdır) ve (Îmânı
üstün olanınız, ahlâkı güzel olanınızdır!) hadîs-i
şerîflerini hiç unutmaz.] Şi’r:
Fitneye
mâni’ olan bir yalan,
İyidir,
sebeb olan doğrudan!