Hayz müddetinin en azı üç
gündür, en çoğu on gündür. Nifâsın ekalline hudûd yokdur, ne vakt kesilirse,
gusl edip, nemâz kılmak gerek ve oruc tutmak gerek. En çoğu kırk gündür. Eğer,
hayz kanı üç günden eksikde kesilse, hayz sanıp, nemâzını kılmadıysa, kazâ
eder. Gusl lâzım değildir. Ve eğer üç gün temâm oldukda kesilse, gusl edip,
vakt nemâzını kılar. On gün temâm oldukda, kesilse de kesilmese de gusl edip
nemâzını kılar. Nifâsın kırk günü temâm olunca, gusl etdikde, kesilse de,
kesilmese de, kılar. Hayz ve nifâs günlerinde, her dürlü akıntı, kan
hükmündedir. (Sarı olsun, bulanık olsun).
Hayzın on günü içinde
veyâ nifâsın kırk günü içinde, bir iki gün kan gelmese, kesildi sanıp, gusl
ederek oruc tutsa, sonra yine müddeti içinde kan gelse, o orucları kazâ etmek
gerekdir. Kesildikde yine gusl etmek gerekir. Eğer âdetinden evvel kesilse,
lâkin üç günden sonra olsa, gusl edip nemâzını kıla. Lâkin âdeti geçmeyince eri
ile cimâ’ etmeye. Nifâs dahî böyledir. Eğer âdetden ziyâde kesilse, lâkin on
günde veyâ dahâ eksikde kesilse, hep hayzdır. Eğer, on gün temâm oldukda
kesilmeyip aksa, âdetinden ilerisi hayz olmaz, o günlerin nemâzlarını kazâ
eder. Nifâsın kırk günü dahî hayzın on günü gibidir.
Ramezânda tan yeri
ağardıkdan sonra, hayz ve nifâs kesilse, o günü yimeyip ve içmeyip imsâk ede.
Lâkin, oruc olmaz. Kazâsı lâzımdır. Ve eğer, tan yeri ağardıkdan sonra kan
gelse, ikindiden sonra görürse de, o günü, gizli yiye ve içe. Umûmiyyetle, bir
avret kan görse, nemâzdan ve orucdan vaz geçe. Ve eğer, üç gün olmadan kesilse,
nemâzın son vaktine dek, sabr ede, kan görülse, nemâz kılmaya ve eğer gelmezse,
abdest alıp nemâzını kıla, eğer yine kan gelse, yine nemâzdan fâriğ ola. Eğer
ki, yine kesilse, nemâzın son vaktine dek eğlene, gelmezse, abdest ala ve
nemâzını kıla. Üç güne dek böyle eyleye, gusl lâzım değildir. Yalnız abdest
kifâyet eder. Üç günden sonra kesilse, yine nemâzın âhırına dek bekliye,
gelmezse gusl ede ve nemâzını kıla, gelirse, nemâzdan vaz geçe. Kıyas üzere on
güne varınca, ondan sonra gusl ede ve nemâzını kıla, kan akarsa da. Nifâsda
dahî, böyledir. Lâkin, her kesildikçe gusl lâzımdır. Bir günde kesilir ise de.
Ramezânda, eğer tan yeri ağarmadan kesilse niyyet edip, orucunu tuta. Eğer
kuşluk vakti veyâ ikindiden sonra, yine kan gelse, o oruc oruc olmaz. O günü
dahî, sonra kazâ eder.
Eğer düşük düşerse,
parmağı, yâ saçı, yâ ağzı veyâ burnu belli olursa, bütün çocuk doğurmuş gibi
olur. Eğer hiç bir yeri belli
değilse, nifâs olmaz. Lâkin, üç gün yâ dahâ ziyâde
akarsa, hayz olur. Eğer hayzdan kesileli onbeş gün veyâ dahâ ziyâde olup da
düşmüş, eğer üç günden eksik kesilir ise veyâ dahâ hayz kesileli onbeş gün
olmamış ise, hayz değildir. Burun kanı gibidir. Nemâzını kılması lâzımdır. Ve
orucunu dahî tuta. Eri ile yatmadan önce gusl lâzım değildir.
[Büyük islâm âlimi
Muhammed Birgivî “rahmetullahi aleyh”, kadınların hayz ve nifâs hâllerini
hanefî mezhebine göre bildiren (Zuhr-ül-müteehhilîn)
isminde çok kıymetli bir kitâb yazmışdır. Kitâb arabîdir. Allâme-i
Şâmî seyyid Muhammed Emîn ibni Âbidîn “rahime-hullahü teâlâ”, bu kitâbı
genişleterek, (Menhel-ülvâridîn) ismini
vermişdir. İmâm-ı Birgivî, 981 [m. 1573] de tâ’ûndan vefât etdi. Anadoluda,
Ödemişin Birgi kasabasındadır. İbni Âbidîn, 1252 [m. 1836] de Şâmda vefât etdi.
(Menhel)de diyor ki, her müslimân
erkeğin ve kadının ilmihâl öğrenmesi farz olduğunu fıkh âlimleri sözbirliği ile
bildirdi. Bunun için, kadınların ve zevclerinin hayz ve nifâs bilgilerini
öğrenmeleri lâzımdır. Zevcleri, kadınlara öğretmeli, kendileri bilmiyorsa,
bilen kadınlardan öğrenmesi için izn vermelidir. Zevci izn vermiyen kadının,
zevcinden iznsiz gidip öğrenmesi lâzımdır. Kadınlara mahsûs olan bu bilgi,
şimdi unutulmuş, bilen din adamı kalmamış gibidir. Zemânın din adamları, hayz,
nifâs ve istihâza kanlarını ayıramıyorlar. Bunları uzun bildiren kitâbları
yokdur. Kitâbı olan da, okumakdan ve anlamakdan âcizdir. Çünki, bu bilgiyi
anlamak güçdür. Hâlbuki, abdest, nemâz, Kur’ân-ı kerîm, oruc, i’tikâf, hac,
bâlig olmak, evlenmek, boşanmak, kadının iddet zemânı ve istibrâ ve dahâ nice
din işleri için, kan bilgilerini öğrenmek lâzımdır. Bu bilgiyi iyi anlıyabilmek
için, ömrümün yarısını harc etdim. Öğrendiklerimi, din kardeşlerime kısa ve
açık olarak anlatmağa çalışacağım:
(Hayz), sekiz yaşını doldurmuş sıhhatli bir kızın veyâ âdet
zemânı son dakîkasından tam temizlik geçmiş olan kadının önünden çıkan ve en az
üç gün devâm eden kana denir. Buna (Sahîh kan) da
denir. Âdet zemânından sonra başlıyan onbeş veyâ dahâ ziyâde gün içinde hiç kan
görülmezse ve öncesi ve sonrası hayz günleri olursa, bu temiz günlere (Sahîh temizlik) denir. Onbeş veyâ dahâ ziyâde
temiz günden önce veyâ sonra veyâ iki sahîh temizlik arasında fâsid kan günleri
bulunursa, bu günlerin hepsine (Hükmî temizlik) veyâ
(Fâsid temizlik) denir. Kan görülmiyen
onbeş günden az günlere de (Fâsid temizlik) denir.
Sahîh temizliğe ve hükmî temizliğe (Tam temizlik) denir.
Tam temizlikden önce ve sonra görülüp üç gün devâm eden kanlar iki ayrı hayz
olurlar.
Beyâzdan başka her renge
ve bulanık olana hayz kanı denir.
Bir kız, hayz görmeye
başlayınca (bâliga) olur. Ya’nî kadın
olur. Kan görüldüğü andan, kesildiği güne kadar olan günlerin sayısına (Âdet zemânı) denir. Âdet zemânı en çok on
gündür. En az üç gündür. Şâfi’î ve Hanbelî mezheblerinde, en çoğu onbeş, en azı
bir gündür.
Hayz kanının durmadan hep
akması lâzım değildir. İlk görülen kan kesilip, birkaç gün sonra tekrâr
görülürse, aradaki üç günden az olan temizlik, sözbirliği ile hep akdı kabûl
edilir. Üç gün ve dahâ çok süren temizlik, hayzın onuncu gününden önce biterse,
imâm-ı Muhammedin “rahime-hullahü teâlâ” imâm-ı a’zam Ebû Hanîfeden “rahime-hullahü
teâlâ” rivâyet etdiğine göre, on gün içinde hep akdı kabûl edilir. İmâm-ı
Muhammedin bildirdiği başka bir rivâyet de vardır. İmâm-ı Ebû Yûsüfe
“rahime-hullahü teâlâ” göre ise, onbeşinci günden önce biten bütün temizlik
günlerinde hep akdı kabûl edilir. Bir kız, bir gün kan, sonra ondört gün
temizlik, sonra bir gün kan görse ve bir kadın, bir gün kan, on gün temizlik ve
bir gün kan görse, veyâ üç gün kan, beş gün temizlik ve bir gün kan görse,
imâm-ı Ebû Yûsüfe göre, kızın ilk on günü hayz olur. Birinci kadının âdet günü
kadarı hayz olup sonraki günlerin hepsi istihâza olur. İkinci kadında, dokuz
günün hepsi hayz olur. İmâm-ı Muhammedin “rahime-hullahü teâlâ” birinci
rivâyetine göre, yalnız ikinci kadının dokuz günü hayz olur. İmâm-ı Muhammedin
ikinci rivâyetine göre, yalnız ikinci kadının ilk üç günü hayz olup, diğerleri
hayz olmazlar. Biz, kitâbımızı (Mülteka)dan
terceme ederek, aşağıdaki bilgilerin hepsini, imâm-ı Muhammedin birinci
rivâyetine göre yazdık. Bir gün, tam yirmidört sâat demekdir. Evlenmemiş
(Bâkire) kadınların, yalnız hayz zemânında, evli olanların ise her zemân,
fercin ağzına (Kürsüf) denilen bez veyâ pamuk koymaları ve buna koku sürmeleri
müstehabdır. Kürsüfün hepsini fercin içine sokmaları mekrûhdur. Kürsüf
üzerinde, aylarca, hergün kan lekesi gören kız, ilk on gün hayzlı, sonra yirmi
gün istihâzalı kabûl edilir. (İstimrâr) denilen
bu kan kesilinceye kadar, hep böyle devâm eder. Bir kız, üç gün kan görüp, bir
gün görmese, sonra bir gün görse, iki gün görmese, bir gün dahâ görüp bir gün görmese,
yine bir gün görse, bu on günün hepsi hayz olur. Her ay, bir gün kan görse, bir
gün görmese, böyle on gün birer gün görüp görmese, gördüğü günlerde nemâzı ve
orucu terk eder. Ertesi günlerde gusl abdesti alıp nemâzlarını kılar [Mesâil-i şerh-i vikâye]. Üç günden, ya’nî
yetmişiki sâatden, beş dakîka bile az olan ve yeni başlıyan için on günden çok
sürünce, onuncu günden sonra ve yeni
olmıyanlarda âdetden çok olup, on günü de aşınca,
âdetden sonraki günlerde gelmiş olan ve hâmile ve âyise [ihtiyâr] kadınlardan
ve dokuz yaşından küçük kızlardan gelen kanlar, hayz olmaz. Buna (İstihâza) veyâ (Fâsid kan) denir. Kadın ellibeş
yaşlarında(Âyise) olur. Âdeti beş gün
olan, güneşin yarısı doğunca kan görüp, onbirinci sabâhı güneşin üçde ikisi
doğarken kan kesilse, ya’nî on günü birkaç dakîka aşmış olsa, âdet zemânı olan
beş günden sonra gelenler, istihâza olur. Çünki, güneşin doğma zemânının altıda
biri kadar, on günü ve on geceyi aşmışdır. On gün temâm olunca gusl edip,
âdetden sonraki günlerde kılmadığı nemâzları kazâ eder.
İstihâza günlerindeki
kadın, idrârını tutamıyan veyâ devâmlı burnu kanayan kimse gibi, özr sâhibi
olur. Nemâz kılması ve oruc tutması lâzım olur ve kan gelirken dahî vaty câiz
olur.
İmâm-ı Muhammedin bir
kavline göre, bir kız, ömründe ilk olarak, bir gün kan görse, sonra sekiz gün
görmese ve onuncu gün yine görse, on günün hepsi hayz olur. Fekat, birgün
görse, dokuz gün görmese, onbirinci günü yine görse, hiçbiri hayz olmaz. Kan
görülen iki gün istihâza olur. Çünki, onuncu günden sonra görülen kandan önce
temizlik günlerinin, hayz sayılmıyacağı yukarıda bildirilmişdi. Onuncu ve
onbirinci günleri kan görürse, aradaki temizlikler de hayz sayılarak, on günü
hayz, onbirinci günü istihâza olur.
İstihâza kanı hastalık
alâmetidir. Uzun zemân akması, tehlükeli olur. Tabîbe mürâceat etmek lâzım
olur. Kardeş kanı (Sangdragon) denilen kırmızı sakızı top edip sabâh, akşam
birer gram su ile yutulursa, kanı keser. Günde beş gram alınabilir. Bir kadının
hayz ve temizlik zemânı çok def’a, her ay aynı gün sayısında olur. Burada bir
ay demek, bir hayz başından, ikinci hayz başına kadar geçen zemân demekdir. Her
kadının kendi hayz ve temizlik gün sayılarını ve sâatlerini, ya’nî âdetlerini
ezberlemesi lâzımdır. Âdetleri çok sene değişmez. Değişirse, yeni âdetlerini,
ya’nî yeni hayz ve temizlik günlerini ezberlemelidir.
Âdetin değişmesini (Menhel) kitâbı şöyle bildirmekdedir: Kadın bir
önceki âdetinin zemânına ve sayısına uygun kan görürse, hayzın değişmediği
anlaşılır. Uygun olmazsa âdetin değişdiği anlaşılır ki, bunun çeşidleri,
aşağıda bildirilmişdir. Bir kerre uygun olmayınca, âdet değişdi kabûl edilir.
Fetvâ da böyledir. Âdeti beş gün olan, sahîh temizlikden sonra altı gün kan
görürse, bu altı gün yeni hayz olur ve yeni âdeti olur. Temizlik gün sayısı da
bir def’ada değişir. Bu değişince, âdetin zemânı değişmiş olur. Âdeti beş gün
kan ve yirmibeş gün temizlik iken, zemânında üç
gün kan ve yirmibeş gün temizlik olsa yâhud beş gün
kan ve yirmiüç gün temizlik olsa, birincisinde kan, ikincisinde temizlik sayısı
değişmiş olur. Bunun gibi, on günü aşarak fâsid olan kan olursa ve bunun sondan
üç veyâ dahâ çok günü önceki âdeti olan günlerine rastlar ve önceki âdetinin
kalan son kısmı yeni sahîh temizliğe rastlarsa, âdeti olan günlere rastlıyan
günler, yeni âdeti olur. Âdeti değişmiş olur. Âdeti beş gün iken temizlik
sayısı bitmeden yedi gün önce kan başlasa ve onbir gün devâm etse, bu kan, on
günü aşdığı için, fâsid kandır. Bunun üç günden fazlası, ya’nî dört günü,
önceki âdet günleri içinde bulunmakda, önceki âdetin artan bir günü, yeni sahîh
temizlik içinde bulunmakdadır. Âdet zemânı değişmemiş, sayısı dört olmuşdur. Bu
iki şeklde âdetin değişmesini dahâ açıklıyalım:
Evvelki sayısından farklı
olan sonraki kan günleri, on günden fazla olur ve bunun üç veyâ dahâ fazla
günü, önceki âdet günleri içinde bulunmazsa, âdetin zemânı değişir. Sayısı
değişmeyip ilk görüldüğü günden başlar. Âdeti beş gün olan kadın, sonraki ayda
bu beş günde hiç kan görmeyip veyâ başdan üç gününde görmeyip, sonra onbir gün
görse, ilk görülen günden başlıyarak hayzı beş gün olup, zemânı değişmiş olur.
Üç veyâ dahâ fazla kan günleri, önceki âdet günleri içinde bulunursa, yalnız bu
günleri hayz olup, kalanı istihâza olur. Âdetinden beş gün önce kan görse,
âdeti zemânında görmese ve âdetinden sonra bir gün görse, aradaki beş temiz
gün, imâm-ı Ebû Yûsüfe göre, hayz olup âdeti değişmez. Âdetinin son üç günü ve
sonra sekiz gün kan görse, bunun ilk üç günü hayz olup, sayısı değişmiş olur.
Sonraki kan günleri on günü geçmezse ve sonra sahîh temizlik olursa hepsi hayz
olur. Sonraki temizlik fâsid ise, âdeti değişmez. Âdeti beş gün iken, altı gün
kan, sonra ondört gün temizlik ve bir gün kan görse, âdeti değişmez. Yukarıda
bildirilenlerin iyi anlaşılması için, âdeti beş gün hayz ve ellibeş gün temizlik
olan kadın üzerinde onbir misâl verelim:
1- Bu kadın beş gün hayz
ve onbeş gün temizlik ve onbir gün kan görürse, âdet kanı ellibeş gün sonra
olduğu için, önceki âdeti içine kan rastlamaz. Âdetin zemânı değişip, sayısı
değişmez. Onbir günün ilk beşi de hayz olur.
2- Beş kan, kırkaltı
temizlik ve onbir kan olursa, onbir günün son ikisi, önceki âdet zemânı içinde
ise de, üçden az olduğundan, âdetin sayısı değişmez. Yalnız zemânı değişir.
3- Beş kan, kırksekiz
temizlik, oniki kan olsa, oniki günün yedisi temizlik ve beşi âdet içinde olup,
hiç değişiklik olmaz.
4- Beş kan, ellidört
temizlik, bir kan, ondört temizlik, bir kan olsa, ortadaki bir kan günü,
temizliğin son günü olur. Ondört gün, nâkıs temizlik olduğundan, kan günleri
olur, bunun başdan beş günü hayz olur. Âdetin zemânı ve sayısı değişmez.
5- Beş kan, elliyedi
temizlik, üç kan, ondört temizlik, bir kan olsa, üç kan, âdet zemânındadır.
Bundan sonraki ondört gün, kan sayılıp onbir günü aşdığı için, âdetin yalnız
sayısı değişir.
6- Beş kan, ellibeş
temizlik, dokuz kan olsa, dokuz günden sonra sahîh temizlik olursa, dokuz gün
hayz olur. Yalnız sayı değişir. Âdet zemânında da, sonra da üç günden fazla
vardır.
7- Beş kan, elli
temizlik, on kan olsa, on gün hayzdır. Temizlik âdeti elli olmuşdur. Kan
günleri, âdeti zemânında ve sayısındadır.
8- Beş kan, ellidört
temizlik, sekiz kan olsa, sekiz gün hayz olup, üç günden fazlası âdet
içindedir. Hayz ve temizlik sayıları bir gün değişmişdir.
9- Beş kan, elli
temizlik, yedi kan olsa, yedi gün hayz olup, bundan nisâb mikdârı âdetden önce,
üç günden azı âdetin içindedir. Hayzın zemânı ve adedi, temizliğin yalnız adedi
değişmişdir.
10- Beş kan, ellisekiz
temizlik, üç kan olsa, üç gün yine hayz olup, bundan iki gün, âdet günleri
içinde, birisi ise sonradır. Hayzın adedi ve zemânı, temizliğin adedi
değişmişdir.
11- Beş kan, altmışdört
temizlik, yedi veyâ onbir kan olsa, birincisinde yedi gün hayz olup, aded ve
zemân değişmişdir. İkinci hâlde, onbir günün başından beş günü hayz olup, altı
günü istihâza olur. Âdetin yalnız zemânı değişir. Adedi, on günü aşdığı için
değişmez. Temizlik âdetinin sayısı değişir.
İmâm-ı Fahruddîn Osmân
Zeyla’î “rahime-hullahü teâlâ” (Tebyîn-ül-hakâık) kitâbında
ve Ahmed Şilbînin “rahime-hullahü teâlâ” hâşiyesinde diyor ki, (Âdetinden bir
gün önce kan, on gün temizlik, bir gün kan görse, imâm-ı Ebû Yûsüfe göre
“rahime-hullahü teâlâ”, kan görmediği on gün ile hayz başlayıp âdeti kadar
devâm eder. Yeni hayzın ilk ve son günleri kansız olmakdadır. Çünki âdetden
önce ve on günden sonra kan görülmüş olup, aradaki fâsid temizlik kan
sayılmakdadır. İmâm-ı Muhammede göre “rahime-hullahü teâlâ”, bunun hiçbir günü
hayz olmaz. Âdeti beş gün kan ve yirmibeş gün temizlik olan kadın:
1- Bir gün evvel kanlı,
bir gün temiz olsa, sonra kan istimrâr etse ve on günü aşsa, Ebû Yûsüfe göre,
beş gün âdeti hayz olur. Önceki ve sonraki günler istihâza olur. İmâm-ı
Muhammede gö-
re, âdetine rastlıyan üç kanlı gün hayz olur.
Bunlar da, âdetinin ikinci, üçüncü ve dördüncü günleridir. Çünki, âdetinin
birinci günü kan görmemişdir. Gördüğü günlerin beşinci günü ise, âdetin
dışındadır.
2- Âdetinin birinci günü
kan görse, sonra bir gün temizlik, sonra kan istimrâr ederek on günü aşsa,
sözbirliği ile, beş gün âdeti hayz olur. Çünki ilk ve son günleri kanlıdır.
3- Âdetinin ilk üç günü
kan görse, diğer iki günü temiz olsa, sonra istimrâr ederek on günü aşsa, Ebû
Yûsüfe göre, âdeti olan beş gün hayzdır. İmâm-ı Muhammede göre, âdetinin ilk üç
günü hayzdır. Çünki, imâm-ı Muhammede göre, hayzın ilk ve son günlerinin kanlı
olması lâzımdır).
(Bahr)de ve (Dürr-ül-müntekâ)da
diyor ki, (Kan, âdet zemânını aşıp, on günden önce kesilince, kesildikden
sonra, onbeş gün içinde hiç gelmezse, aşırı geldiği günlerin hayz olacağı
sözbirliği ile bildirildi. Bu takdîrde âdet günü değişmiş olur. Onbeş gün ve
gece içinde bir kerre kan gelirse, âdetini aşmış olanlar hayz olmaz, istihâza
olur. İstihâza oldukları anlaşılınca, o günlerde kılmadığı nemâzları kazâ
eder). Âdetden sonra ve on günden önce kesildiği nemâz vaktinin sonu yaklaşıncaya
kadar beklemesi müstehab olur. Sonra gusl edip, o vaktin nemâzını kılar. Sonra
vaty câiz olur. Beklerken, guslü ve nemâzı kaçırırsa, nemâz vakti çıkınca,
guslsüz vaty câiz olur.
Kızda ilk olarak ve
kadında âdetinden onbeş gün sonra görülen kan üç günden önce kesilince, nemâz
vaktinin sonu yaklaşıncıya kadar bekler. Sonra, gusl etmeden yalnız abdest
alıp, o nemâzı kılar ve önce kılmadıklarını kazâ eder. O nemâzı kıldıkdan sonra
kan yine gelirse, nemâz kılmaz. Yine kesilirse, vakt sonuna doğru yalnız abdest
alıp, o nemâzı kılar ve kılmadıkları varsa kazâ eder. Üç gün temâm oluncıya
kadar böyle yapar. Fekat gusl etse bile, vaty halâl olmaz.
Kan gelmesi üç günü geçdi
ise, âdetden önce kesilince, âdet zemânı geçinciye kadar, gusl etse bile, vaty
halâl olmaz. Fekat nemâz vakti sonuna kadar kan lekesi görmezse, gusl edip o
nemâzı kılar. Kılmadıklarını kazâ etmez. Oruc tutar. Kan kesildiği günden
sonra, onbeş gün hiç gelmezse, kesildiği gün, yeni âdetinin sonu olur. Fekat,
kan yine başlarsa, nemâzı bırakır. Tutmuş olduğu orucu Ramezândan sonra kazâ
eder. Kan durursa yine nemâz vaktinin sonuna yakın gusl edip, nemâzını kılar.
Oruc tutar. On güne kadar böyle devâm eder. On günden sonra, kan görse de
tekrâr gusl etmeden kılar ve guslden önce vaty halâl olur. Fekat
vatyden önce gusl abdesti almak müstehab olur. Fecr
doğmadan önce kan kesilse, fecrin doğmasına, yalnız gusl abdesti alıp
elbisesini giyecek kadar zemân olur da, Allahü ekber diyecek kadar fazla zemân
kalmazsa, o günün orucunu tutar. Fekat, yatsıyı kazâ etmesi lâzım olmaz.
Tekbîri söyliyecek kadar da zemân olursa, yatsıyı kazâ etmesi de lâzım olur.
İftârdan önce hayz başlarsa, orucu bozulur. Ramezândan sonra kazâ eder. Nemâz
içinde hayz başlarsa, nemâzı bozulur. Temizlenince farz nemâzı kazâ etmez.
Nâfileyi kazâ eder. Fecr doğdukdan sonra, uyanınca kürsüfünde kan görse, o anda
hayzlı olur. Uyanınca kürsüfünü temiz gören, yatarken hayzdan kurtulmuşdur.
İkisine de yatsıyı kılmak farzdır. Çünki, nemâzın farz olması, vaktinin son
dakîkasında temiz olmağa bağlıdır. Vakt nemâzını kılmadan önce hayz gören, bu
nemâzı kazâ etmez.
İki hayz arasında (Tam temizlik) bulunması lâzımdır. Bu tam
temizlik, (Sahîh temizlik) ise, önceki
ve sonraki kanların başka iki hayz olacakları, sözbirliği ile bildirildi. On
günlük hayz müddeti içinde, kan görülen günler arasında bulunan temizlik
günleri hayz kabûl edilmekde, on günden sonraki istihâzalı günler ise, temiz
kabûl edilmekdedir. Bir kız üç gün kan görüp, sonra onbeş gün kesilse, sonra
bir gün kan, sonra bir gün temizlik, sonra üç gün kan görse, kan görülen ilk ve
son üç günler, iki ayrı hayz olurlar. Çünki, âdeti üç gün olacağından, ikinci
hayz, aradaki bir günlük kandan başlıyamaz. Bu bir gün, önündeki tam temizliği
fâsid yapar. Molla Husrev “rahime-hullahü teâlâ”, (Gurer)inin
şerhinde diyor ki, (Bir kız, bir gün kan, ondört gün temizlik, bir gün kan,
sekiz gün temizlik, bir gün kan, yedi gün temizlik, iki gün kan, üç gün
temizlik, bir gün kan, üç gün temizlik, bir gün kan, iki gün temizlik, bir gün
kan görse, imâm-ı Muhammede göre “rahime-hullahü teâlâ”, bu kırkbeş günden
yalnız, ondört günden sonra olan, on gün hayz olup, diğerleri istihâza olur).
Çünki, bu on günden sonra tam temizlik olmadığı için, yeni hayz başlamaz.
Sonraki temiz günler, hayz zemânında olmadıkları için, hep akdı kabûl edilmez.
(İmâm-ı Ebû Yûsüfe göre “rahime-hullahü teâlâ” ise, ilk on gün ve iki tarafı
temizlik olan dördüncü on gün hayz olurlar). Çünki, sonraki fâsid temizlik
günleri, imâm-ı Ebû Yûsüfe göre, hep akdı kabûl edilir. Aşağıdaki birinci
maddeye göre, on gün hayzdan sonra, yirmi gün temizlik, sonra on gün [dördüncü
on gün] hayz olur.
Onbeş gün içinde hiç
temiz gün olmadan, kan (İstimrâr) ederse,
âdetine göre hesâb olunur. Ya’nî, âdetinden sonra başlıyarak bir evvelki ay
içindeki temizlik günü kadar temizlik ve sonra
âdeti kadar hayz kabûl edilir.
İstimrâr kızda olursa (Menhel-ül-vâridîn) risâlesinde, bunun dört dürlü
olduğu bildirilmekdedir:
1- Görülen kan istimrâr
ederse, ilk on gün hayz, sonra yirmi gün temiz kabûl edilir.
2- Kız, sahîh kan ve
sahîh temizlik gördükden sonra istimrâr ederse, bu kız, âdeti belli olan kadın
olur. Meselâ beş gün kan görse, sonra kırk gün temiz olsa, istimrâr başından
beş gün hayz, sonra kırk gün temiz kabûl edilir. Kan kesilinceye kadar böyle devâm
eder.
3- Fâsid kan ve fâsid
temizlik görürse, ikisi de âdet kabûl edilmez. Temizlik, onbeş günden az olduğu
için fâsid ise, ilk görülen kan istimrâr etmiş gibi kabûl edilir. Onbir gün kan
ve ondört gün temiz olsa, sonra istimrâr etse, birinci kan, on günü aşdığı için
fâsiddir. Onbirinci ve istimrârın ilk beş kan günleri temizlik günleri olup, bu
beşinci günden sonra, on gün hayz, yirmi gün temizlik olmak üzere devâm eder.
Temizlik tam olup, kanlı gün karışdığı için fâsid ise, böyle fâsid temizlik ile
kan günleri toplamı otuzu geçmezse, yine ilk kan istimrâr etmiş gibi kabûl
edilir. Onbir gün kan ve onbeş gün temizlikden sonra istimrâr etmesi böyledir.
Onaltı günün ilk günü kanlı olduğu için, fâsid temizlikdir. İstimrârın ilk dört
günleri temizlik olur. Toplamları otuzu aşar ise, ilk on gün hayz olup, sonra
istimrâra kadar olan günlerin hepsi temiz kabûl edilip, istimrârdan sonra on
gün hayz, yirmi gün temiz olarak devâm eder. Onbir gün kan, sonra yirmi gün
temizlikden sonra istimrâr etmek böyledir.
4- Sahîh kan ve fâsid
temizlik görürse, sahîh kan günleri âdet olur. Sonra otuz güne kadar temizlik
kabûl edilir. Meselâ, beş gün kan ve ondört gün temizlikden sonra istimrâr
etse, ilk beş gün kan ve bundan sonra yirmibeş gün temiz olur. Bu yirmibeş günü
temâmlamak için, istimrârın ilk onbir günü temiz kabûl edilir. Bundan sonra,
beş günü hayz, yirmibeş günü temiz olarak devâm edilir. Bunun gibi, üç gün kan,
onbeş gün temizlik, bir gün kan ve sonra onbeş gün temizlikden sonra istimrâr
etse, ilk üç gün sahîh kan ve sonra istimrâra kadar olan günlerin hepsi fâsid
temizlik olup, üç gün hayz, sonra otuzbir gün temiz olur. İstimrâr zemânında
ise; üç gün hayz, sonra yirmiyedi gün temiz olarak devâm eder. İkinci temizlik
ondört gün olsaydı, imâm-ı Ebû Yûsüfe göre hep akdı kabûl edileceğinden, bunun
ilk iki günü de hayz, sonra onbeş gün temizlik olmak üzere devâm edilir. Çünki
ilk üç gün kan ve onbeş gün temizlik sahîh olduklarından âdet kabûl olunurlar.
Âdet zemânını unutan
kadına (Muhayyire) veyâ (Dâlle) denir.
(Nifâs), lohusa demekdir. Elleri, ayakları, başı belli olan
düşükde gelen kan da nifâsdır. Nifâs zemânının azı yokdur. Kan kesildiği zemân,
gusl edip nemâza başlar. Fekat, âdeti kadar gün geçmeden, cimâ’ edemez. En çok
zemânı kırk gündür. Kırk gün temâm olunca, kan kesilmese de, gusl edip, nemâza
başlar. Kırk günden sonra gelen kan, istihâza olur. Birinci çocuğunda, yirmibeş
günde temizlenen kadının âdeti, yirmibeş gün olur. Bu kadının ikinci çocuğunda
kan, kırkbeş gün gelse, nifâsı yirmibeş gün sayılıp, yirmi günü istihâza olur.
Yirmi günlük nemâzlarını kazâ eder. O hâlde nifâs gününü de ezberlemek
lâzımdır. İkinci çocukda kan, kırk günden önce, meselâ otuzbeş günde kesilirse,
bunun hepsi nifâs olur ve âdeti yirmibeş günden, otuzbeş güne değişmiş olur.
Ramezânda, sahûrdan
[ya’nî fecrden] sonra, hayzdan veyâ nifâsdan kesilen o gün yimez, içmez. Fekat,
o günü kazâ eder. Hayz ve nifâs sahûrdan sonra başlarsa ikindiden sonra da
olsa, o gün yiyip, içer.
Hayz ve nifâs günlerinde
nemâz, oruc, câmi’ içine girmek, Kur’ân-ı kerîmi okumak ve tutmak, tavâf,
cimâ’, dört mezhebde de harâm olur. Orucları kazâ eder. Nemâzları kazâ etmez.
Nemâzları afv olur. Her nemâz vaktinde abdest alıp, seccâdesi üzerinde, o
nemâzı kılacak kadar zemân oturup zikr, tesbîh ederse, en iyi kılmış olduğu bir
nemâzın sevâbını kazanır.
(Cevhere) kitâbında buyuruyor ki, (Kadının, hayz başladığını
kocasına bildirmesi lâzımdır. Kocası sorunca bildirmezse, büyük günâh olur.
Temiz iken, hayz başladı demesi de, büyük günâhdır. Peygamberimiz “sallallahü
aleyhi ve sellem”, (Hayzın başladığını ve bitdiğini
kocasından saklayan kadın mel’ûndur) buyurdu. Hayz hâlinde de, temiz
iken de kadına dübüründen yaklaşmak harâmdır. Büyük günâhdır). Zevcesine böyle
yapan, mel’ûndur. Puştluk, ya’nî oğlan kirletmek dahâ büyük günâhdır. Buna (Livâta) denir. Enbiyâ sûresinde livâtaya (Habîs işdir) buyuruyor. Kâdî-zâdenin, (Birgivî) şerhinde, Peygamberimiz “sallallahü
aleyhi ve sellem” (Lût kavmi gibi livâta yapanları,
suç üstü yakalarsanız, ikisini de öldürünüz!) buyurdu. Ba’zı
âlimler, ikisini de yakmalıdır dedi. Livâta yapınca, ikisi de cünüb olur.
İhtikan yapınca, cünüb olmaz ise de, orucu bozulur (Feyziyye).]
Vakt içinde, nemâz
kılmadan evvel, kadın hayzını görse, o vaktin nemâzını kaza etmek lâzım
değildir. [(Se’âdet-i Ebediyye) kitâbında
gusl bahsini okuyunuz!]