894 - TABERÂNÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Süleymân bin Ahmed Taberânî, hadîs âlimidir. Şâmda Taberiyyede [260] da tevellüd, 360 [m. 971] da orada vefât etdi. (Kebîr), (Evsat) ve (Sagîr) hadîs kitâblarını yazmak için, otuzüç sene, Irâk, Hicâz, Yemen, Mısr ve başka yerleri dolaşdı. 289, 386, 392, 450, 452, 472, 476, 645, 917, 1009.
895 - TABERÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ebû Ca’fer Muhammed bin Cerîr, tefsîr ve hadîs ve Şâfi’î fıkh âlimidir. 224 [m. 839] de Taberistânda tevellüd ve 310 [m. 923] da Bağdâdda vefât etdi. (Târîh-ul-ümem) ve yirmiüç cild (Câmi’ul-beyân) tefsîri çok kıymetlidir. Alî bin Muhammed Şimşâtî adında bir şî’î bu târîhi ihtisâr
etmiş, bu şî’î kitâbı, (Taberî târîhi) adı ile türkceye terceme edilmişdir. Okuyanlar aldanmakdadır. Muhammed bin Cerîr bin Rüstem Taberînin şî’î olduğu, Âlûsînin (Tuhfe-i isnâ-aşeriyye muhtasarı) kitâbının altmışsekizinci [68] sahîfesinde yazılıdır. Muhammed bin Ebil-Kâsım Taberînin de şî’î olduğu (Esmâ-ül-müellifîn)de yazılıdır. Bunları İbni Cerîr hazretleri ile karışdırmamalıdır. 548 [m. 1153] de vefât eden imâmiyye fırkasından Fadl bin Hasen Taberînin (Mecma’ul-beyân) adındaki (Tabersî) şî’î tefsîri de, (Taberî) tefsîri ile karışdırılmakdadır. Muhibbuddîn Ahmed Taberî şâfi’î 694 de vefât etdi. 391, 445.
896 - TÂC-ÜD-DÎN-İ İSKENDERÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ahmed bin Muhammed, İbni Atâullah İskenderî adı ile meşhûr olmuşdur. Mâlikî âlimlerinin ve Şâzilî tarîkatinin büyüklerindendir. Ebül Abbâs-ı Mürsînin talebesi ve Ebül-Hasen-i Sübkînin mürşididir. 709 [m. 1309] senesinde Mısrda vefât etdi. Kurâfe kabristânındadır. (Hikem-i Atâ-iyye) ve (Letâif-ül-minen) kitâbları ve İbni Teymiyyeye reddiyyesi meşhûrdur. [Hindli şeyh Tâc-üd-dîn-i Nakşîbendî başka olup, râbıtayı isbât eden (Tâciyye risâlesi), Hâlid-i Bağdâdînin (Tahkîk-ı râbıta) risâlesinde mevcûddur. Bu risâle (İslâm Âlimleri) sonunda basdırılmışdır. Tâcüddin 1050 de Mekkede vefât etmişdir.] 1061, 1068, 1070, 1092, 1093.
897 - TÂC-ÜD-DÎN-İ SÜBKÎ: İkiyüzkırküçüncü [243] sırada Ebû Hasen-i Sübkî ismine bakınız! 496, 498, 1092.
898 - TÂC-ÜŞ-ŞERÎ’A “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ömer bin Sadr-üşşerî’at-ül-evvel Ahmed bin Ubeydüllah Mahbûbî, Burhân-üş-şerî’a Mahmûdun kardeşidir. Tâc-üş-şerî’a Ömerin oğlu Mes’ûd, amcası olan Burhân-üş-şerî’a Mahmûdun dâmâdıdır. Tâc-üş-şerî’a, Buhârâda Hanefî fıkh âlimi idi. 673 [m. 1274] de, Moğol fitnesinde şehîd oldu. (Hidâye)yi şerh edip (Nihâye-tül-kifâye) adını vermişdir. 872.
899 - TAHÂVÎ: Ebû Ca’fer Ahmed bin Muhammed, Hanefî fıkh âlimidir. 238 de Mısrda tevellüd, 321 [m. 933] de orada vefât etdi. 264, 307, 444.
900 - TÂHÂ-İ HAKKÂRÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Seyyid Tâhâ, Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin onbirinci torunudur. Ya’nî Peygamberimizin soyundan seyyid olup, kürdlükle bir ilgisi yokdur. Hâlid-i Bağdâdînin talebelerinin büyüklerindendir. Rûh bilgilerinin mütehassısıdır. Mevlânâ Hâlidin halîfesi olan seyyid Abdüllahın kardeşi molla Ahmedin oğludur. Seyyid Abdüllah, ma’kûl ve menkûl ilmlerde mâhir idi. 1229 da Bağdâda gelerek, tesavvufda da kemâle erdi. Seyyid Tâhâ, Nehri kasabasında ders vermeğe me’mûr edildi. 1269 [m. 1853] senesinde orada vefât etdi. Bütün hocaları gibi, islâmın güzel ahlâkını yaymış, siyâsete karışmamış, müslimânları hükûmete hizmet, kanûnlara itâat etmeğe ve herkese iyilik yapmağa teşvîk eylemişdir. Hâl tercemesi, Hakîkat Kitâbevinin İstanbulda neşr etdiği (The proof of prophethood) kitâbında ingilizce olarak yazılıdır. Oğlu, seyyid Ubeydüllah, Mekkede vefât etdi. Bunun dört oğlundan seyyid Abdülkâdir efendi İstanbulda a’yân [Senato] başkanı idi. 1344 [m. 1926] de Diyâr-ı Bekrde oğlu seyyid Muhammed ile birlikde şehîd oldu. Seyyid Muhammedin iki oğlundan seyyid Mûsâ, 1391 [m. 1971] de Şâh Rızâ Pehlevînin izni ve yardımı ile, Îrânın Rıdâiyye şehrinde Ehl-i sünnet bilgilerini ve tesavvuf ma’rifetlerini neşr etmekde idi. İkinci oğlu Ahmed Hıdır beğ Amerikada yüksek mühendislik tahsîli yapdı. Seyyid Ubeydüllah efendinin ikinci oğlu Muhammed Sıddîk efendi, Şemdinanda Katûne köyünde medfûndur. Bunun dört oğlu Râşid, Tâhâ, Şemseddîn ve Müslihüddîndir. Abdülkâdir efendinin ikinci oğlu Abdüllah efendi Rıdâiyyede neşr-i ilm ederken [m. 1969] da vefât etdi. Dize kasabasındadır. İki oğlundan Abdülkâdir efendi Rıdâiyyededir. Büyük oğlu Abdül’azîz efendi, 1401 [m. 1981] de şî’î lideri Humeynî tarafından Îrândan çıkarıldı. Bağdâddadır. Seyyid Tâhânın babası Ahmed ve dedesi Seyyid Sâlih ve bunun babası Seyyid İbrâhîm, Nehridedirler. 922, 969, 1061, 1158, 1169, 1171.
901 - TÂHİR-İ BEDAHŞÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Önce subay idi. Bir kal’a
almağa giderlerken, rü’yâda Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buna, (Bu muhârebeden dönüşde askerlikden ayrıl, tesavvuf büyüklerinin sohbetinde bulun!) buyurdu. Seferden dönüşde, askerliği bırakdı. Delhîye geldi. Sorup, araşdırıp, İmâm-ı Rabbânî “kuddise sirruh” hazretlerinin sohbetine kavuşdu. Yalvardı. Cân ve gönülden hizmet etdi. Yüce İmâmın merhametine kavuşdu. Nasîbini aldı. Uyanık iken, tenhâda ve galabalıkda, hergün Resûlullahı “sallallahü aleyhi ve sellem” görürdü. Sâf ve temiz rûhlu idi. Ba’zı keşflerini ve hâllerini, öylece bildirir, İmâm hazretlerini güldürürdü. Yüksek ma’rifetleri işitirken, (Evet öyledir, evet doğrudur) buyurur, mubârek başını sallardı. Tâliblere ta’lîm için icâzet verilip, Cumbura gönderildi. 287.
902 - TAHTÂVÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ahmed bin Muhammed bin İsmâ’îl, Kâhirede Hanefî müftîsi idi. 1231 [m. 1815] de vefât etdi. (Dürr-ül-muhtâr)a ve (Merâkıl-felâh)a hâşiyeleri basılmışdır. Dürr-ül-muhtâr hâşiyesini Ayntablı Abdürrahîm efendi, arabîden türkçeye terceme etmiş ve basılmışdır. 134, 135, 142, 143, 181, 186, 200, 201, 238, 250, 262, 269, 278, 281, 283, 298, 316, 317, 318, 330, 344, 364, 468, 628, 635, 638, 767, 869, 999, 1074.
903 - TALHA “radıyallahü anh”: Talha bin Ubeydüllah bin Osmân bin Amr, ilk îmâna gelenlerden ve aşere-i mübeşşeredendir. Dedesi, Ebû Bekr-i Sıddîkın dedesinin kardeşidir. Bedr gazâsında, Şâm tarafında vazîfede idi. Diğer gazâlarda bulundu. Uhudda Resûlullahı korumak için çok yara aldı. Arkasında taşıyarak kayaya çıkardı. (Talha ile Zübeyr, Cennetde komşularımdır) hadîs-i şerîfi ile medh edildi. Çok zengin olup bütün malını Allah yolunda dağıtdı. Deve harbinde hazret-i Alîye karşı idi. Orada, ok ile şehîd oldu. Hazret-i Alî, buna çok üzüldü. Ağlıyarak, mubârek eli ile, yüzünden toprağı sildi. Nemâzını kendi kıldırdı. 510, 621, 1014, 1135, 1198.
904 - TÂLÛT: Benî-İsrâîlin ilk hükümdârı idi. İşmôîl
“aleyhisselâm” ta’yîn buyurmuşdu. Filistinliler ve Amâlika ile harb edip, gâlib
geldi. Askeri arasında bulunan Dâvüd “aleyhisselâm”, onsekiz yaşında idi.
Filistin ordusundaki, cesûr ve çok kuvvetli olan Câlûtu öldürdü. İşmôîl
“aleyhisselâm” Tâlût yerine Dâvüd aleyhisselâmı hükûmet reîsi yapdı. O sırada
Tâlût, harbde öldü. Kırk sene hükûmet sürdü. Yerine Dâvüd
“aleyhisselâm” melik oldu. 510.
905 - TARSÛSÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Muhammed bin Ahmed, Hanefî fıkh âlimlerindendir. 1117 [m. 1705] de vefât etdi. (Üsûl) ilminde (Mir’ât) kitâbına hâşiyesi meşhûrdur. 639.
906 - TÂRUH “rahmetullahi teâlâ aleyh”: İbrâhîm aleyhisselâmın asl babası idi. Mü’min idi. (Mir’at-i kâinât)da ve (Tefsîr-i teysîr)de ve molla Miskîn Mu’înin fârisî (Me’âric-ün-nübüvve) kitâbında ve tefsîrlerde, İbrâhîm aleyhisselâmın babası Târuhdur yazılıdır. Kâfir olan Âzer, İbrâhîm aleyhisselâmın öz babası değildi. Amcası idi. Târuh ölünce Âzer, İbrâhîm aleyhisselâmın annesini aldı. Böylece, üvey babası oldu. Târuh ile Âzer, iki kardeş idi. Âzerin (Tevrât)daki adı Târuh idi demek yanlışdır. 375, 389, 390, 391, 1079, 1118.
907 - TAŞKÖPRÜ ZÂDE “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ahmed bin Mustafâ, Osmânlı âlimlerindendir. 901 [m. 1495] de Bursada tevellüd, 968 [m. 1561] de İstanbulda Âşıkpâşa mahallesinde vefât etdi. (Şakâ’ik-i Nu’mâniyye) târîh kitâbı ile (Miftâh-üs-se’âde) kitâbı meşhûrdur. Oğlu Kemâleddîn Muhammed, (Miftâh)ı türkçeye terceme ederek (Mevdû’ât-ül ulûm) ismini vermişdir. 22, 299, 442, 1127.
908 - TAYYIBÎ: Şerefüddîn Hasen bin Muhammed 743 [m. 1342] de vefât etdi. (Mişkât) şerhi meşhûrdur.
909 - TEFTÂZÂNÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Yediyüzseksenbeşinci [785] sırada Sa’düddîn ismine bakınız!
910 - TEMÎM-İ DÂRÎ “radıyallahü anh”: Ensâr-ı kirâmdandır. Nasrânî âlim-
lerinden idi. Hicretin dokuzuncu senesinde Filistinden Medîneye gelip, Resûlullahı görünce, hemen îmân etdi. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” Filistindeki Hebron, ya’nî Halîl-rahmân idâresini buna vermişdi. Şimdiki idârecileri bunun soyundandır. Şâmda vefât etdi. 440.
911 - TERMAN: Amerikalı felsefeci ve fikr adamıdır. 1380 [m. 1960] senesinde hayâtda idi. 405.
912 - TEZVEREN DEDE: Sultân Mahmûd türbesinden, Nûr-i Osmâniye caddesine giden yolda, solda ufak bir türbededir. Fâtih sultân Muhammed zemânında idi. İstanbul halkı, hâcetlerinin hâsıl olması için, bu türbeye adak yapar idi. Bursada medfun olan seyyid Atâullah hazretlerine de Tezveren dede denilmekdedir. 334.
913 - TİCÂNÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ebül’ Abbâs Ahmed ticânî, büyük tesavvuf âlimidir. Ahmed bin İdrîs hazretlerinin halîfesidir. Cezâirin cenûbunda (Ayn-ı mâdî) denilen yerde 1150 [m. 1737] de tevellüd ve Fasda 1230 [m. 1815] da vefât etdi. Halvetînin bir kolu olan (Ticânî) tarîkatinin reîsidir. (Cevheret-üt-hakâık fissalât-i alâ hayril-halâik) ve (Cevâhir-ül-me’ânî) ve (Kitâb-ür-remâh) ve (Fid-difâ’an turuk-ı ehl-il-hüdâ) ve (Câmi’u-kerâmât-il-Evliyâ) ve (Nasara-tüz-zâkirîn) kitâblarında ve (Gâyet-ül-emânî) kitâbında kendisi ve tarîkati uzun anlatılmakdadır. İlk ikisi birlikde 1344 [m. 1926] da Mısrda, diğerleri Beyrutda basılmışdır. 1088.
914 - TİMOÇİN: Cengizin adıdır. 197. ci sırada Cengiz ismine bakınız! 1086.
915 - TÎMÛR HÂN “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Emîr Tîmûr Gürgân, 736 [m. 1336] da Mâverâ-ün-nehrde, Semerkandla Belh arasında, Keş kasabasında tevellüd, 807 [m. 1405] de vefât etdi. Semerkanddadır. Cengiz gibi Moğol soyundandır. 770 [m. 1369] de Belhi alıp, hânlığını i’lân etdi. Çok harb etdi. Hep gâlib geldi. Çine ve Delhîye kadar bütün Asyayı, Irâk, Sûriye ve İzmire kadar Anadoluyu aldı. İkiyüzbin kişi ile Çine giderken vefât etdi. Âlimleri severdi. Çok medrese ve kütübhâneler yapdı. Kanûnlar çıkardı. Kendi târîhini kendi yazdı. Teftâzânî gibi büyük âlimleri meclisinde bulundurur, nasîhatlerini dinlerdi. Nasreddîn hoca ile sohbeti vâki’ değildir. Yıldırım ile harb etdiği için, Osmânlı târîhleri bunu haksız olarak kötülemekde, harb sâhasında ölenleri, zulm ve ortalığı kana boyamak şeklinde bildirmekdedir. Dört oğlundan ikisi kaldı. Biri Mîrân şâh olup, üç sene sonra, Kara-koyunlu askeri ile harb ederken öldürüldü. İkinci oğlu Mu’în-üddîn Şâhruh 779 [m. 1377] da Semerkandda tevellüd etdi. Babasının devletine hâkim oldu. 850 [m. 1445] de vefât etdi. Bunun oğlu Uluğ beğ 797 [m. 1395] de Semerkandda tevellüd etdi. Semerkand vâlîsi idi. İlme, fenne çok hizmet etdi. Babası ölünce, idâreyi ele aldı ise de, 853 [m. 1445] de, oğlu Abdüllatîf tarafından öldürüldü. Bu da, altı ay sonra öldürüldü. Tîmûr hân, hurûfîliği kuran Fadlullah-ı Tebrîzîyi öldürterek ve yanındakileri dağıtarak, çoğalmalarını önleyerek, islâmiyyete büyük hizmet etmişdir. 500, 751, 752, 1076, 1079, 1080, 1081, 1099, 1101, 1104, 1113, 1129, 1137, 1143.
916 - TÎMÛRTÂŞÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: 872. ci sırada, Şemseddîn Tîmûrtâşî ve dokuzyüzseksenyedinci [987] sırada Zahîrüddîn Harezmî ismlerine bakınız! Doğrusu Tümürtaş olup, Hârezm şehrinde bir kasabadır. 1178.
917 - TİRMÜZÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Muhammed bin Îsâ, hadîs âlimlerindendir. Buhârânın cenûbunda, Ceyhûn nehri kenârında Tirmüz kasabasında 209 [m. 824] da tevellüd, 279 [m. 892] da Boğ şehrinde vefât etdi. (Sahîh-i Tirmizî) ve (Şemâil-i şerîfe) kitâbları çok kıymetlidir. (Şemâil) kitâbını Hüsâmeddîn-i Nakşibendî 1248 [m. 1832] de türkceye çevirmiş, tekrâr tekrâr basılmışdır. (Sünen-i Tirmizî) adındaki sahîhinin, Hindistânda, Diyobend şehrindeki (Dâr-ül-ulûm) müderrislerinden Muhammed Enver şâh Keşmîrî tarafından arabî şerhı yapılmış, (Me’ârif-üs-sünen) adı verilerek 1383 [m. 1963] senesinde, Muhammed Yûsüf Benûrî tarafından Pâkistânda basılmışdır. Altı cilddir. Enver şâh, burada İbni Teymiyyeyi mezheb imâmları derecesine çıkararak, onun sapık fikrlerine de yer vermiş, hattâ
birinci cildde,rûhun madde olduğunu söyliyerek, imâm-ı Gazâlînin madde değildir demesini felsefeye kaymakla ithâm etmişdir. Hâlbuki, çok övdüğü Şâh Veliyyullah-ı Dehlevî,(İzâle-tül-hafâ) kitâbının ikinci cildinde, Gazâlînin fıkh âlimi olduğunu, beşinci yüzyılın müceddidi olduğunu bildirmekde, onu çok övmekdedir. Yûsüf-i Benûrî, altıncı cildin yüzkırkdokuzuncu sahîfesinde, (İbni Teymiyyenin, kendi mezheb imâmı olan Ahmedbin Hanbelden ayrılarak, Dâvüd-i Zâhirî mezhebini tutduğunu) ve (İbni Teymiyye, bir çok üsûl ve fürû’mes’elesinde Ehl-i sünnet âlimlerinden ayrılmış, asrının âlimleri ve sonra gelenler,onu red etmişlerdir) diyerek, (Me’ârif-üs-sünen) kitâbının kıymet kazanmasını sağlamışdır. 194, 338, 386, 424, 620, 640, 641, 993.
918 - TOKÂDLI EMÎN EFENDİ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Muhammed Emîn efendi, İstanbulda bulunan meşâyıhın büyüklerindendir. Mekke-i mükerremede Ahmed Yekdest-i Cüryânîden 1114 [m. 1701] senesinde icâzet almakla şereflendi. Üç sene sonra İstanbula geldi. Ayvanserâydaki Emîr Buhârî tekkesinin şeyhi olan Kırîmî Ahmed efendi 1156 [m. 1743] da vefât edince, buna halef olmuş ve 1158 [m. 1745] de vefât etdi. (Savâ’ık-ı Muhrika)yı türkceye terceme etdi. Unkapanına inen cadde ile Zeyrek yokuşunun kesişdiği tepe üzerinde Soğuk kuyu Pîrî pâşa medresesi kabristânında, âşıkları ziyâret edip feyz almakda, muradlarına kavuşmakdadırlar. Talebesi Müstekîmzâde de orada medfûndur. Muhammed Emîn efendi kahve ve tütün içerdi. 419, 1190.
919 - TOSUN PÂŞA “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Mısr hâkimi Kavalalı Mehmed Alî pâşanın oğludur. Vehhâbîler Mekke ve Medîneyi ele geçirip yedi sene Ehl-i sünnet hâcılarını Mekkeye sokmadı. Tosun pâşa 1226 [m. 1811] de Mısrdan gönderildi ise de, muvaffak olamadı. Sonra Mısrda vefât etdi. 461, 1119.
920 - TURHÂN SULTÂN “rahmetullahi teâlâ aleyhâ”: Sultân İbrâhîmin zevcesi ve dördüncü sultân Muhammedin vâlidesidir. Hadîce Turhân sultân, sâliha ve hayrı sever bir hânım idi. Eminönünde büyük Yeni câmi’in temelini Mâhpeyker Kösem sultân atmışdı. Turhân sultân temâmlatıp, 1074 [m. 1664] de ibâdete açıldı. Mekteb, medrese, imârethâne, kütübhâneler, çeşmeler yapdırdı. 1094 [m. 1682] de vefât etdi. Yeni câmi’ yanındaki, Turhân sultân türbesindedir. Oğlu sultân dördüncü Muhammed ile torunları sultân ikinci Mustafâ ve üçüncü sultân Ahmed ve birinci sultân Mahmûd ve sultân üçüncü Osmân hân ve sultân beşinci Murâd ve sultân Mahmûdun vâlidesi Sâliha sultân ve diğer şâhzâdeler de buradadırlar. Üçüncü Mustafâ hânın vâlidesi Mihr-i şâh Emîne sultân ile birinci Abdülhamîd hânın vâlidesi Râbi’a sultân da buradadır. 1062, 1071, 1100, 1103, 1153.
921 - TÜR-PÜŞTÎ: Fadlullah bin Hasen, hanefî fıkh âlimlerinden olduğu (Esmâ-ül- müellifîn)de yazılıdır. 661 [m. 1262] senesinde vefât etdi. Tesavvufda (Tuhfe-tüs-sâlikîn) kitâbı ve (Müyessir) adındaki (Mesâbîh) şerhı çok kıymetlidir. (El-mu’temed fil-mu’tekad) adındaki akâid risâlesini Hakîkat Kitâbevi 1990 da basdırmışdır. (Herkese Lâzım Olan Îmân) kitâbında, 53.cü sahîfeyi okuyunuz!