571 - MAHDÛM-İ CİHÂNİYÂN: (Kutb-i zemân) ismine bakınız! 1129.

572 - MAHMÛD BİN MUHAMMED BUHÂRÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ebülmehâmid Mahmûd bin Muhammed bin Dâvüd Buhârî, fıkh âlimlerindendir. 671 [m. 1272] de Buhârâda vefât etdi. (Hakâyık-i manzûme) kitâbı meşhûrdur. Bu kitâb, (Manzûme-i Nesefî) şerhı olup iki cilddir. Fıkh kitâbıdır.

573 - MAHMÛD BİN SADR-ÜŞ-ŞERÎ’A “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Yüzseksenikinci [182] sırada Burhân-üş-şerî’a ismine bakınız!

574 - MAHMÛD BUHÂRÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Burhâneddîn Mahmûd bin Tâc-üd-dîn Ahmed bin Abdül’azîz Buhârî, Hanefî âlimlerindendir. 551 [m. 1156] de tevellüd, 616 [m. 1219] da şehîd oldu. (Tecrîd), (Muhît-i Burhânî), (Zahîre), (Fetâvâ-i Burhânî) ve (Vâkı’ât) kitâbları meşhûrdur. 622.

575 - MAHMÛD GAZNEVÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Babası Sübektekin, Buhârâdaki Sâmânî devletinin Horâsândaki vâlîsinin kölesi iken, vâlî ölünce, yerine vâlî oldu. Sultân Mahmûd 357 [m. 967] de tevellüd etdi. Horâsân vâlîsi oldu. Babası ölünce, 387 [m. 997] de hükûmet kurdu. Türkistânı, Irâkın bir kısmını, Lâhoru, Delhîyi aldı. Çok kiliseleri câmi’ yapdı. Hindûların hazînelerini Haremeyn-i şerîfeyne [Mekkeye ve Medîneye] hediyye etdi. Berehmenlerin, kadınların, kocalarının cenâzesi ile birlikde, diri diri yakılması, ölülerin nehre atılması gibi, insanlığa yakışmayan âdetlerini yasak etdi. Âlimleri, edîbleri severdi. Çok kitâb yazdırdı. Firdevsînin (Şâh-nâme)si bunlardan biridir. Ehl-i sünnet âlimleri yetişdirdi. 421 [m. 1030] de Gaznede vefât etdi. Devleti 543 [m. 1148] senesine kadar devâm etdi. 1051, 1052.

576  - MAHMÛD HÂN-II “rahmetullahi teâlâ aleyh”: İslâm halîfelerinin doksanbeşincisi ve Osmânlı pâdişâhlarının otuzuncusudur. Birinci Abdülhamîd hânın oğlu, sultân Abdülmecîd hânın babasıdır. 1199 [m. 1785] de tevellüd, 1255 [m. 1839] de vefât etdi. 1223 [m. 1808] de halîfe oldu. Yeniçerileri kaldırdı. Vehhâbîleri Hicâzdan çıkardı. Harbiyye ve tıbbiyye-i mülkiyye mekteblerini vücûde getirdi. 1241 [m. 1826] de Tophânede Nusratiyye câmi’ini yapdırdı. 1244 [m. 1828] de Bâyezîdde Eski serây bağçesine yangın kulesi yapdırdı. 1253 [m. 1837] de Unkapanı ile Azapkapı arasında (Mahmûdiyye) köprüsünü yapdırdı. 1247 [m. 1831] de İstanbulda ilk gazete çıkarıldı. Dünyâda ilk gazete 1051 [m. 1641] de çıkarıldı. 1253 [m. 1837] de mâliye nezâretini kurdu. 1254 [m. 1838] de karantina vücûde getirdi. Bağçekapıda (Hidâyet câmi’i), Üsküdârda Şemsi pâşa câmi’i yanında, 1232 [m. 1816] de (Adliye) câmi’ini, yağlı boyalı ahşâb Beğlerbeyi ve Çırâğân serâylarını yapdırdı. 1235 [m. 1819] de hazret-i Hâlidin türbesini ta’mîr etdi. Sandûkası pûşîdesi üzerindeki kendi el yazılarıdır. 1241 [m. 1825] de hurûfî tekkelerini kapatdı. 1235 [m. 1819] de Beyoğlunda

-1131-

Galata-serây lise binâsını yapdırdı. Burası 1250 [m. 1834] de Tıbbiyye mektebi yapıldı lisede, 1266 [m.1850] dayandı. 1267 [m. 1851] de (Tıbbiyye-i şâhâne) yapdırdı. Arnavutköy sâhilinde (Tevfîkiyye) câmi’ini yapdırdı. Çeşidli yerlerde çeşmeler yapdırdı. Tophânede Kâdirîcâmi’ ve tekkesini Tosyalı İsmâ’îl Rûmî yapdı ve 1053 [m. 1644] de vefâtetdi.İkinciMahmûd hân 1239 [m. 1823] da yeniden yapdı. Türbesi Çenberlitaşdadır. 461,500,533, 1059, 1062, 1063, 1066, 1067, 1083, 1092, 1119, 1168, 1174, 1189.

577 - MAHMÛD HÜDÂYÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Azîz Mahmûd Hüdâyî efendi, Celvetiyye meşâyıhindendir. Koçhisârlıdır. Bursada, hâcı Bayram-ı Velînin halîfelerinden, Muhammed Üftâde hazretlerinden feyz aldı. 1007 de Üsküdârda câmi’ ve tekke yapdı. Dördüncü Murâd hân tahta çıkınca Eyyûbde kılıncını Hüdâyî efendi takdı. 1038 [m. 1628] de vefât etdi. Tekkesi yanındaki türbesindedir. Üftâde efendi 989 [m. 1581] da Bursada vefât etmişdir. 1088, 1191.

578 - MAHMÛD İNCİRFAGNEVÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: İslâm âlimlerinin büyüklerinden bir ferd-i kâmildir. Buhârânın Fagne köyünde tevellüd edip, Akbenî nâhiyesinde yerleşdi. Mi’mârlık ile geçinirdi. Yediyüzonbeş 715 [m. 1315] de vefât etdiği (Sebe’ul-esrâr) ve (Tâc-ül-asfiyâ)da yazılıdır. 720, 969, 1076.

579 - MAHMÛD KİRMÂNÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Tâc-ül-Kurrâ Mahmûd bin Hamza Kirmânî 500 [m. 1106] senesinde vefât etdi. 419.

580 - MAHMÛD-İ KÜRD-İ ŞEYHÂNÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: (Câmi’u kerâmât-i Evliyâ)da diyor ki, Mahmûd-i Kürdî, Medîneye yerleşdi. Abdülganî Nablusî diyor ki, (1205 [m. 1790] senesinde Medînede Mahmûd-i Kürdîyi gördüm. Beni evine götürdü. Uyanık iken Resûlullahı “sallallahü aleyhi ve sellem” çok gördüm dedi. Kıymetli sözlerinden ve güzel hâllerinden doğru söylediğini anladım.) Uykuda iken de, uyanık iken de Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” görüldüğünü ve görenleri (Se’âdet-üd-dâreyn) kitâbında uzun bildirdim. 1014.

581 - MAHMÛD NÛREDDÎN ZENGÎ: Mahmûd Nûreddîn Zengî, Haleb sultânı idi. 569 [m. 1173] de vefât etdi. Salâhuddîn-i Eyyûbî, bunun kumandanlarından idi. Şâmda Eyyûbî devletini kurmuş, 589 [m. 1193] de vefât etmişdir.

582 - MAHMÛD PÂŞA: Fâtih sultân Muhammed zemânında iki def’a sadr-ı a’zâm olmuşdur. Nûr-i Osmâniyyede câmi’ ile hamâm ve yokuşda çarşısı vardır. Sofyada da büyük bir câmi’i vardır. 878 [m. 1473] de vefât etmişdir.

 583 - MAHMÛD SÂMİNÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Alî Septînin sohbetinde kemâle gelmişdir. Alî Septînin İcâzetnâmesi Mahmûd Sâhib tarafından hâzırlanıp mevlânâ Hâlid tarafından tasdîk edilerek, Abdüllah-i Mekkî ile kendisine gönderilmişdir. Mahmûd Sâminî, seyyiddir. Palu kasabasının Hun köyünde tevellüd ve 1313 [m. 1895] senesinde Paluda vefât etdi. Kabri Murâd suyu kenârındadır. Şâfi’î mezhebinde ve tesavvufda mütehassıs idi. Ârif-i billâh idi. Alî Septîye onüç sene hizmet yapdı. Tütün içerdi. Birisi buna, kalbinden i’tirâz edince, (Bizim çubuğumuzu düşüneceğine, Allahü teâlâyı zikr et. Başka birşey düşünme!) buyurdu. Yirmiye yakın ârif yetişdirdi. Bunlardan Harputlu Osmân Bedreddîn efendi ve o zemân Erzurumun kazâsı olan Kiğı kasabasında hâcı Yûsüf efendi ile oğlu Muhammed efendi ve Kiğı müftîsi Muhammed Nûreddîn efendi meşhûrdur. Nûreddîn efendi [m. 1964] yılında Antalyada vefât etdi. Alî Septî 1287 [m. 1870] de Paluda vefât etdi. Kabri bir tepede mescidinin yanındadır. Bunun torunu Sa’îd efendi 1926 da Ankarada vefât etdi. 639, 1158.

584 - MÂHPEYKER SULTÂN “rahmetullahi teâlâ aleyhâ”: Sultân Ahmed hânın zevcesi ve sultân dördüncü Murâd ile Sultân İbrâhîmin vâlidesidir. (Kösem sultân) da denir. 1000 [m. 1592] de tevellüd, 1061 [m. 1651] de şehîd edildi. Hüsn-i cemâli, aklı ve zekâsı ve hayrât ve hasenâtı ile meşhûr sâliha ve afîfe bir sultân idi. Yeni câmi’in temelini atdı. Çarşambadaki (Vâlide medresesi mescidi)

-1132-

ve 1050 [m. 1640] de Üsküdârda Çinili câmi’ini yapdırdı. Çakmakcılar yokuşunda büyük vâlide hânı ile içindeki mescid de, bunun eseridir. Rumelinde milyonlar değerinde vakfları ve hayrâtı vardır. Otuz sene, devletin idâresinde hizmetleri oldu. Âsîler ve şakîler tarafından serâyda şehîd edildi. Sultân Ahmed türbesindedir. Sultân dördüncü Murâdın kızı Safiyye sultân da bu türbededir. Hayrât ve hasenâtı ile millete hizmetleri Naîmâ târîhinde uzun yazılıdır. 1033 [m. 1623] de, Anadolu kavağı câmi’ini yapdırmışdır. Bu mescid şimdi gazinodur. İki kavağın kal’aları da 1033 de yapılmışdır. 1071, 1119, 1150, 1184.

585 - MAKDONYUS: Papas idi. Îsâ aleyhisselâma tapılmaz. O mahlûkdur, diyordu. Mîlâdın [381]. ci senesinde İstanbulda kurulan ikinci meclisde, tel’în edildi.

586 - MÂLİK: Resûlullahın onikinci babasıdır. Nadrın oğludur. Nadr, altun demekdir. Nadrın ismi Kaysdır. Nadr, Kinânenin oğludur. 390.

587 - MÂLİK BİN DÎNÂR “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Âlim ve velî idi. 131 [m. 748] senesinde Basrada vefât etdi. 691.

588 - MÂLİK BİN ENES: Ebû Abdüllah Mâlik bin Enes bin Mâlik bin Ebî Âmir bin Umeyr Teymî Esbahî Humeyrî, Cennet ile müjdelenmiş olan (Ehl-i sünnet vel-cemâ’at)in dört büyük mezhebinden biri olan (Mâlikî) mezhebinin reîsidir. Doksan [90] senesinde Medînede tevellüd, 179 [m. 795] da orada vefât etdiği İbni Âbidîn mukaddemesinde yazılıdır. Bir hadîs-i şerîf okumak için abdest alır, edeble diz çökerdi. Medînede hayvana binmezdi. Haksız bir fetvâyı vermediği için, yetmiş kırbaç vuruldu. Abdesti sık bozulan hastalar ve ihtiyârlar için ve necâsetden tahâret için çok kolaylık gösterdiğinden, diğer üç mezhebde olan müslimânlar, Mâlikî mezhebini de taklîd ederek, ibâdetlerini râhatlıkla yapmakdadırlar. (Muvattâ) adındaki hadîs kitâbı çok kıymetlidir. 50, 125, 132, 159, 172, 251, 288, 423, 465, 466, 467, 575, 783, 881, 1009, 1062, 1077, 1098, 1175, 1195.

 - MANASTIRLI İSMÂ’ÎL HAKKI: Ehl-i sünnet âlimi olduğu meşhûr ise de, sinsi bir mason idi.

589 - MARKO: St. Marc, dört (İncîl)den birini yazmışdır. Îsâ “aleyhisselâm” göke çıkarıldıkdan sonra Îsevî oldu. Petrosdan işitdiklerini Romada Yunanca yazmış, bu yazılarına (İncîl) denilmişdir. [68] senesinde Mısrda âyin yaparken tutulup öldürüldü. Meşhûr Marko pâşa, [1874] den 1309 [m. 1891] e kadar İstanbulda Tıbbiyye mektebi nâzırı idi. (Derdini Marko pâşaya anlat) sözü meşhûrdur. 1109.

590 - MARCONİ: İtalyan fizikcisidir. 1874 de tevellüd, 1355 [m. 1937] de vefât etdi. Telsiz-telgrafa son şeklini verenlerdendir. 1910 da nobel mükâfâtı aldı.

591 - MA’RÛF-İ KERHÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: İmâm-ı Alî Rızânın halîfesi ve Sırrî Sekâtînin mürşidi idi. İkiyüzde Bağdâdda vefât etdi. 120, 448, 456, 1087, 1171.

592 - MÂVERDÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Alî bin Muhammed Mâverdî, 364 [m. 974] de Basrada tevellüd, 450 [m. 1058] de Bağdâdda vefât etdi. Şâfi’î fıkh ve tefsîr âlimidir. (Hâvî) fıkh kitâbı çok kıymetlidir. (Ahkâm-üs-sultâniyye) adındaki sosyal kitâbı Mısrda ve 1269 [m. 1853] da Almanyada Bonn şehrinde basıldı. Mısrda ikinci baskısı 1386 [m. 1966] da yapıldı. 735.

593 - MAZHER-İ CÂN-I CÂNÂN: Şemsüddîn Habîbullah seyyiddir. Tesavvuf mütehassıslarının büyüklerindendir. Müslimânların gözbebeğidir. 1111 [m. 1699] de Hindistânda Ramezân-ı şerîfin onbirinci Cum’a günü tevellüd ve 1195 [m. 1781] de şehîd edildi. Abdüllah-ı Dehlevî kabrinin yanındadır. Şâhcihân câmi’inin civârında, Dergâh câmi’indeki dört kabrden birincisidir. Yirmiiki yaşında iken, Seyyid Muhammed Nûr-i Bedevânî hazretlerinin vâris-i ekmeli oldu. Seyyid Abdüllah-ı Dehlevînin üstâdıdır. Yetişdirdiklerinden biri de kâdî allâme Muhammed Senâullah-ı Dehlevî hazretleridir. Abdüllah-ı Dehlevî hazretleri, (Makâmât-i maz-

-1133-

heriyye) kitâbında diyorki, Hadîs âlimi Şâh Veliyyullah buyurdu ki, (Allahü teâlâ, bize sahîh keşfleri hsân eyledi.Buzemânda,hiçbir yerde mirzâ Cân-ı Cânânın benzeri yokdur. Makâmlarda ilerlemek istiyen onun hizmetine gelsin!) Hadîs öğrenmek için kendisine gelenleri istifâde etmek için,Mazher-iCân-ı Cânân hazretlerine gönderirdi. Ona yazdığı mektûblarda, (Allahüteâlâ,fazîletlerin tecellî yeri olan sizlere uzun zemân selâmet versin ve bütün müslimânları bereketlerinize kavuşdursun!) derdi. (Makâmât-ı Mazheriyye)de, Mazher-iCân-ıCânân “kuddise sirruh” buyuruyor ki, Evliyânın mezârlarını ziyâret edip, cem’iyyet için feyz dilemelidir. Meşâyıh-ı kirâmın rûhlarına fâtiha ve salevât sevâbı göndererek,onlarıAllahü teâlâya kavuşmak için vesîle yapmalıdır. Zâhir ve bâtın se’âdetleri ne ancak onların güzel ahlâkına sarılmak ile kavuşulur. Başlangıcda olan sâliklerin,kalbleritasfiye bulmadan, temizlenmeden önce, Evliyânın kabrlerinden feyz almalarıgüçdür.Bunun için Behâeddîn-i Buhârî “kaddesallahü sirrehül’azîz”, (İslâmın güzelahlâkınamâlik bir kimse ile olmak, Evliyânın kabrleri ile olmakdan dahâ iyidir) buyurdu.İkincikısmda, dörtyüzkırküçüncü sahîfedeki yazı böylece açıklanmış oluyor. Fârisî(Kelimât-itayyıbât) denilen kitâbda 87 mektûbu ve melfûzâtı vardır. 38, 113, 366, 410,412,459,462, 466, 696, 721, 769, 903, 969, 1016, 1018, 1050, 1066, 1168, 1171, 1176.

594  - MEHDÎ: Hazret-i Mehdî, âhır zemânda dünyâya gelecekdir. Adı, Muhammed, babasının adı Abdüllahdır. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimizin soyundan olacakdır. Îsâ aleyhisselâmla buluşacak, mezhebleri kaldıracak, yalnız onun mezhebi kalacak, her yeri alacak, her yerde adâlet olacak, Eshâb-ı Kehf, uyanıp mağaradan çıkarak, Mehdînin askeri olacakdır. Ba’zı saf kimseler, büyük zan
etdikleri kimselere Mehdî demekdedir. Mehdînin alâmetlerini Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimiz bildirmişdir. İbni Hacer-i Mekkînin (Alâmet-ül-Mehdî) kitâbında ve Süyûtînin (Cüz’ün minel ehâdîs velâsâril vârideti fî alâmetil mehdî) kitâbında bunlardan ikiyüze yakın alâmet yazılıdır. (El-fütûhât-ül-islâmiyye), ikinci cüz, ikiyüzdoksanyedinci sahîfesinde diyor ki, (Beklenilen Mehdî, hazret-i Fâtımanın soyundan  olacakdır.  Mekkede  zuhûr  edecekdir.  O  zemân,  müslimânlar  halîfesiz olacakdır. İstemediği hâlde, zor ile halîfe yapılacakdır. Zuhûr edeceği zemân ve yaşı ve ömrü kesin belli değildir.) Mehdî çıkacağı zemân yeryüzünde halîfe bulunmıyacağı ve Mehdîliklerini i’lân edenlerin Mehdî olmadıkları, buradan anlaşılmakdadır. İmâm-ı Rabbânî hazretleri, birinci cildin ikiyüzellibeşinci mektûbunda, Mehdînin Medînedeki sapık din adamlarını öldüreceğini yazmakdadır. 62, 63, 398, 484, 485, 488, 919, 920, 1122.

595 - MEKKÎ EFENDİ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ahmed Mekkî efendi, âlim, ârif, veliy-i kâmil olan seyyid Abdülhakîm efendinin büyük oğludur. Annesi, büyük velî, kerâmetler sâhibi seyyid Fehîm efendinin torunu Âişe hânımdır. Mekkî Üç-Işık, [1314] de tevellüd, 1387 [m. 1967] de vefât etdi. Medrese tahsîlini bitirdikden sonra, peder-i âlîlerinden ulûm-i zâhirenin inceliklerini alarak icâzetle şereflenmiş, yüksek teveccühlerine ve himmetlerine mazhar olarak, tesavvuf bilgilerinde de kemâle gelmişdir. Son derece edeb ve şaşılacak bir tevâzu’ ile, kendilerini agyârdan setr ederdi. Sâf kalbli, temiz rûhlu olan yüzlerce genci ilm ve fazîletle süsledi. Cenâb-ı Hak, bu feyz ve bereket kaynağından, İstanbul halkını, yıllarca fâidelendirdi. Edirnekapı kabristânında iken Ankarada Bağluma nakl edildi. 2, 376.

596 - MELİKŞÂH “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Celâlüddîn, Selçûkî pâdişâhlarından üçüncüsüdür. Alb Arslanın oğludur. 447 [m. 1054] de tevellüd, 485 [m. 1091] de Bağdâdda zehr verilerek vefât etdi. İsfehânda defn edildi. Babası şehîd olunca, vezîr Nizâm ül mülkün yardımı ile 465 [m. 1072] de sultân oldu. Mâverâünnehri, Şâmı, Mısrı, Anadolunun çoğunu aldı. Abbâsî halîfesini emrine aldı. Çok hayrât yapdı. [471] hicrî senesinde, güneş takvîmi yapdırdı. Buna (Takvîm-i Celâlî) denir. 441, 1095, 1157.

 - ME’MÛN BİN HÂRÛN: Yedinci Abbâsî halîfesidir. 218 [m. 832] de vefât etdi.

597 - MENDELEYEF: Dimitri, Rus kimyâgeri olup, 1249 [m. 1834] da tevel-

-1134-

lüd, 1325 [m. 1907] de öldü. Elementlerin devrî [Periyodik] sistemini bulanlardandır. Petrollerin teşekkülü teorisi meşhûrdur. 549.

598 - MERGINÂNÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Yüzseksenbirinci [181] sırada, Burhâneddîn-i Mergınânî ismine bakınız!

599 - MER’Î “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Mer’î bin Yûsüf Mukaddisî, Hanbelî fıkh âlimlerindendir. 1033 [m. 1623] de vefât etdi. Çok kitâb yazdı. (Tahkîk-ul burhân fî şan-id-duhân) ve (El-Kevâkib-üd-dürriyye fî menâkıb-il-imâm-ı İbni Teymiyye) kitâbları meşhûrdur. 633, 638.

600 - MERKEZ EFENDİ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Muslih-ud-dîn Mûsâ efendi, Kütahyadan İstanbula gelip molla Hızır beğ oğlu Ahmed pâşadan okurken, Halvetî Sünbül Sinân yanında yetişdi. Önce Koğacı tekkesinde, sonra Eyyûbde Şâh sultân tekkesinde iken, Sultân Süleymânın Topkapı dışında, vâlidesi nâmına yapdırdığı tekkede yerleşdi. Sünbül efendi, 936 [m. 1529] da vefât edince, Koca Mustafâ pâşadaki yerine geçdi. 959 [m. 1551] da vefât etdi. Türbesi karşısındaki mektebi Abdülbâkî pâşa yapdırdı. Tokat vâlîsi iken 1034 [m. 1625] senesinde vefât edince, İstanbula getirilip, mektebi yanına defn edilmişdir.

Merkez efendi vefât edince, yerine oğlu ve halîfesi seyyid Ahmed efendi, bundan sonra da, şeyh Ya’kûb efendi geçdi. Ya’kûb efendi, Sünbül Sinân efendinin halîfesidir. Bu da, 978 [m. 1570] de vefât edince, oğlu Yûsüf Sinân efendi şeyh oldu ise de, altı sene sonra, Medîne-i münevverede Şeyh-ul-harem oldu ve 989 [m. 1580] da vefât etdi. Bakî’dedir. Bunun yerine Hasen Necmüddîn efendi şeyh oldu. Alaca-hisârlıdır. Ya’kûb efendinin halîfesidir. Eğri seferinde bulundu. Sonra hacca ve Yemene gitdi. Orada, mevlid gecesi, 1019 [m. 1610] senesinde vefât etdi. Mevlid geceleri minârede kandil yakmak âdeti idi. Sultân birinci Ahmed hân beğenerek bütün câmi’lerde kandil yakılmasını fermân eyledi. 1167, 1174.

601 - MERKYÂNUS: Bizans ya’nî şarkî Roma devleti kırallarındandır. Buna Marsiyanus da denir. Mîlâdî [391] senesinde tevellüd etdi. Asker iken, ilerliyerek senatör oldu. İkinci Teodosyus [m. 450] de ölünce yerine kız kardeşi Polherya kraliçe oldu, Merkyânus bununla evlendi. Bu kadın ölünce, kral oldu. Cesûr idi. Attilânın tehdîdlerine cevâb verip, geri çevirdi. Rumlar kendisi ile zevcesi için, Şubatın onyedisinde yortu yapıyorlar. [Bu ism, (Fâideli Bilgiler) kitâbındadır.]

602 - MERVÂN “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Babası, Hakem bin Ebil’âs bin Ümeyye bin Abd-i Şems bin Abd-i Menâfdır. Mekkenin fethinde îmân etdiler. Emevî halîfelerinin dördüncüsüdür. Hicretin ikinci yılında tevellüd etdi. 65 [m. 683] senesinde boğduruldu. Yerine, büyük oğlu Abdülmelik geçdi. Hazret-i Osmân bin Affânın amcası oğlu ve dâmâdı ve baş kâtibi idi. Çocuk iken, babası Tâife sürülüp, oraya götürüldü. Sohbetden mahrûm kaldı. Hazret-i Osmân halîfe olunca, babasını afv etdi. Babası ile Medîneye geldi. Halîfeye kâtib oldu. Deve harbinde, hazret-i Talhayı kazârâ şehîd etdi. Hazret-i Mu’âviye zemânında Medîne vâlîsi olup, [48] de azl edildi. [64] de İkinci Mu’âviye halîfelikden çekilince, Abdüllah bin Zübeyr ile harb ederek, halîfe oldu. Zâlim idi. Kardeşi Abdürrahmân bin Hakem ve ikinci oğlu Abdül’azîz bin Mervân âdil ve sâlih idiler. 1159, 1196.

603 - MERVÂN BİN MUHAMMED: Mervân bin Hakemin torunudur. Emevî devletinin ondördüncü ve son halîfesi idi. [72] senesinde tevellüd, [127] de halîfe oldu. 132 [m. 750] senesinde, Abbâsîler tarafından Mısrda yakalanıp öldürüldü. 441, 1191.

604 - MERYEM: Îsâ aleyhisselâmın annesidir. Dâvüd “aleyhisselâm” soyundan olan İmrân ile Hunnenin kızı idi. Annesi ölünce, Kudüsde Beyt-ül-mukaddesin imâmı Zekeriyyâ aleyhisselâmın zevcesi olan teyzesi Îsâ’nın yanında büyüdü. Onbeş yaşında iken, amcasının oğlu Yûsüf-i Neccârla nişânlandı ise de, onunla hiç evlenmemişdi. Allahü teâlâ, buna babasız olarak Îsâ aleyhisselâmı verdi. Îsâ “aley-

-1135-

hisselâm” (Beyt-ül-lahm)da tevellüd etdi. Rum kayserinin Şâmda bulunan vâlîsi, zinâ etdiğini zan ederek, ikisini de öldürmek istedi. Yûsüf-i Neccâr, bunları Mısra götürdü. Oniki sene orada kaldılar. Sonra, Kudüse gelip (Nâsıra) kasabasında yerleşdiler. Îsâ “aleyhisselâm” göke çıkarıldıkdan altı sene sonra, elliüç yaşında vefât etdi. Kudüsdedir. Yehûdîler, bunu kötüliyor. Hıristiyanlar da, Allahın anası, bir kısmı da Allahın zevcesi diyor. 334, 448, 875, 1109, 1110, 1122, 1155, 1189, 1194.

605 - MESLEME “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Abdülmelik bin Mervânın oğludur. 122 [m. 740] de Şâmda vefât etdi. Seyyid gâzî ile Muhammed Battâl gâzî de bu senede vefât etdiler. Başkumandan olarak çok cihâd yapdı. 86 [m. 704] senesinde Erzurumu ve Trabzonu feth etdi. Emevî halîfelerinin altıncısı, kardeşi Velîd bin Abdülmelikin emri ile, hicretin doksanaltıncı 96 [m. 714] senesinde büyük bir ordu ile Ankara, Eskişehr ve Amûriyyede kanlı savaşlar yapıp, Çanakkal’adan Gelibolu ve Edirneye, sonra İstanbula geldi. Kardeşi Süleymân da denizden gemilerle geldi. Bizans imperatörünü korkutdu. Galatayı elegeçirdi. İmperatör ile yapdığı sözleşme ile Ayasofyada nemâz kıldı. Halic kenârında (Arab câmi’i)ni yapdı. İstanbulda yedi sene kalıp geri döndü. Hastalık ve sıkıntı yüzünden, Câmi’in bulunduğu yere (Kahr köyü) adını verdi. Şimdi Kara-köy deniliyor. Muhyiddîn-i Arabî hazretleri (Musâmere) kitâbında Meslemenin İstanbul seferini uzun anlatmakdadır. Mesleme çekilince, Rumlar verdikleri sözü bozup câmi’i kilise yapdılar. Dördüncü Murâd hân zemânına kadar kilise olarak kalıp, 1046 [m. 1637] da eski yeri keşf olunarak mescide çevrildiği 1288 [m. 1870] de İstanbulda basılmış olan (Fezleke-i târîh-i Osmânî)nin yüzaltmışaltıncı [166] sahîfesinde yazılıdır. Birinci Mahmûd hânın vâlidesi Sâliha sultân, câmi’i 1147 [m. 1734] de yeniledi. Binikiyüzyirmiiki yangınında yanıp yeniden ta’mîr edildi.

Karaköydeki Yeraltı câmi’inin adı (Kurşunlu Mahzen) câmi’idir. Mesleme tarafından yapılmış bir mescid iken sonra depo olarak kullanılmışdır. Sadr-ı a’zam Mustafâ pâşa 1166 [m. 1749] senesinde mahzeni temizletmiş, içinde birkaç kabr olduğu görülmüşdür. Bin seneden fazla kapısı kapanarak kilidine kurşun akıtılmış, terk edilmiş idi. Birinci Sultân Mahmûd hân tarafından câmi’ hâline getirilmiş, sonradan minâre de yapılmışdır. Sultân Mahmûd hân ilk Cum’a nemâzında bulunmuşdur. Mustafâ pâşaya samur kürk hediyye etmişdir. Câmi’de üç kabr vardır. Şehîd Alî pâşa önceden 1128 [m. 1812] de câmi’ üstüne bir binâ yapmışdı. Bu binâ, 1237 [m. 1821] de yenilenmişdir. 1080.

606 - MES’ÛD KANÂVÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Seyyid Mes’ûd bin Hasen Kanâvî, Mısrda şâfi’î âlimlerindendir. 1205 [m. 1790] hicrî senesinde yazdığı (Feth-ur-rahîm) kitâbında İbnül-Verdînin (Lâmiyye) kasîdesini şerh etmekdedir. Bu kitâbı Mısrda [1281] ve 1315 [m. 1897] senesinde basılmışdır. Burada, tütünün harâm olmadığını yazmakdadır. 632.

607 - MEVDÛDÎ: Hicretin [1321]. ci senesinde Hindistânda tevellüd ve 1399 [m. 1979] da Amerikada vefât etdi. İbni Teymiyyenin fikrlerine saplanmışdır. Siyâsî düşüncelerini islâmiyyet olarak tanıtarak [Cemâ’at-ül İslâmiyye] dediği bir islâm fırkası meydâna getirdi. Mevdûd-i Çeştî hazretlerinin soyundandır. Mevdûd-i Çeştî, 527 [m. 1133] de vefât etdi. İstanbul yüksek islâm enstitüsü eski müdîri ve öğretim üyesi Ahmed Dâvüdoğlu (Din tahrîbcileri) kitâbında, (Mevdûdî bir felesofdur, şaşırabilir) diyor. Hindistânda molla İlyâsın kurmuş olduğu (Teblîgul-cemâ’at)cılar da Mevdûdî gibidirler. Her ikisinin sapık fikrlerine (El-üstâd-ül Mevdûdî) ve (Fâideli Bilgiler) kitâblarında uzun yazılmış ve cevâb verilmişdir. 310, 399, 410, 462, 499, 842, 1176.

608 - MEYMÛNE “radıyallahü teâlâ anhâ”: Resûlullahın zevcelerindendir. İsmi Birre iken Resûlullah Meymûne yapdı. Hayberin fethinden sonra Mekkeye ömre için gidildikde Meymûnenin zevci vefât etmişdi. Resûlullahın nikâhı ile şereflendi. 53 [m. 673] senesinde Mekkede hastalandı. (Beni Mekkeden çıkarınız!

-1136-

Çünki, Resûlullah benim Mekkenin dışında vefât edeceğimi haber verdi) dedi. Çıkardılar, Resûlullaha nikâhı yapılmış olduğu yerde vefât etdi. 1098.

609 - MİDHAT PÂŞA: İngiliz masonudur. Taîfde sürgünde iken, İngilizler tarafından boğduruldu. 51, 1059, 1063. (Eshâb-ı Kirâm) sahîfe: 370

610 - MİHAEL KİROLARIUS: Ortodoks kilisesinin kurucusudur. İstanbul patrîki iken, hicretin [446]. cı ve mîlâdın [1054]. cü senesinde Romadaki papadan ayrıldı. Şark kiliselerine ortodoks denildi. Mihael-i Süryânî başkadır. 490.

611 - MİHR-İ MÂH SULTÂN “rahmetullahi teâlâ aleyhâ”: Kânûnî sultân Süleymân hânın kızıdır. Zevci Rüstem pâşa, Eminönü ile Unkapanı arasındaki meşhûr câmi’i yapmışdır. Mihr-i Mâh sultân da, Edirnekapı yanında büyük câmi’i ve 954 [m. 1546] senesinde Üsküdâr iskelesindeki Eski vâlide câmi’ini yapdırmışdır. 964 [m. 1556] senesinde vefât etmişdir. Süleymâniyyede babasının türbesindedir. Rüstem pâşanın kardeşi kapdân-ı deryâ Sinân pâşa, Beşiktaş iskelesi yanında meşhûr câmi’i yapdırdı. 961 [m. 1553] senesinde vefât edip, Üsküdârda Mihr-i Mâh sultân câmi’i mihrâbı önüne defn edildi. Câmi’i Rüstem pâşa 963 [m. 1555] de temâmladı. Rüstem pâşa 968 [m. 1560] de vefât etdi. Şâhzâde câmi’i bağçesindeki türbesindedir. 953 [m. 1545] de kapdân-ı deryâ olan Barbaros Hayreddîn pâşa, Akdenize gideceği vakt, gemileri bağlamak için, sâhile beş taş direk yapdırmışdı. Buraya zemânla Beşiktaş denildi.

612 - MİHR-İ ŞÂH SULTÂN “rahmetullahi teâlâ aleyhâ”: Üçüncü Selîm hânın vâlidesidir. Halıcıoğlu kışlası ile yeni köprü arasındaki câmi’i yapdırmışdır. Eyyûb câmi’i ile Bostan iskelesi arasında 1210 [m. 1796] da yapdırdığı türbesindedir. Kızı Hadîce sultân da yanındadır. 1145, 1184.

613 - MİLTON: İngilterenin büyük şâ’irlerindendir. [m. 1608] de Londrada doğdu. 1085 [m. 1674] da öldü. Meşhûr Kromwell bunu genel sekreter yapınca şöhreti artdı. Onun ölümünden sonra bir kenâra çekildi. İki gözü kör oldu. Çok kıymet verilen (Gâib olmuş se’âdet) şi’rini zevcesine ve iki kızına yazdırdı. Târîh, lügat ve mantık üzerine eserleri vardır. Kur’ân-ı kerîmi incelemiş ve çok övmüşdür. 535, 1084.

614 - MÎRÂN ŞÂH “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Tîmûr hânın üçüncü oğludur. [769] da tevellüd, 810 [m. 1407] da Âzerbaycânda Karakoyunlu Yûsüfle harb ederken şehîd oldu. Tîmûrden sonra üç sene saltanat sürdü. Delhîdeki Gürgâniyye sultânları bunun soyundandır. 500, 1079, 1095, 1099, 1183.

615 - MOLLA CÂMÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Abdürrahmân bin Nizâmeddîn Ahmed Nûreddîn-i Câmî, şeyh-ul-islâm idi. Âlim, veliy-yi kâmil idi. 817 [m. 1414] de, Îrânda Câm kasabasında tevellüd, 898 [m. 1492] Muharreminin onsekizinci günü, Cum’a ezânı okunurken, Hirâtda vefât etdi. İmâm-ı Muhammed Şeybânî hazretlerinin soyundandır. Beş yaşında iken Muhammed Pârisâ hazretlerinin huzûruna götürülüp teveccühüne mazhar oldu. Ubeydüllah hazretlerine yazdığı mektûblardan ikisi (Reşehât)da mevcûddur. Mevlânâ Sa’düddîn-i Kaşgarîden feyz alarak kemâle geldi ve irşâda me’zûn oldu. Sa’düddîn hazretleri, Nizâmeddîn-i Hâmûşün halîfesi olup, sekizyüzaltmış senesinde Hirâtda vefât etmişdir. Nizâmüddîn-i Hâmûş hazretleri, Alâ’üddîn-i Attâr hazretlerinin halîfelerinin en üstünü idi. Molla Câmî hazretleri çok kitâb yazdı. (Şevâhid-ün-nübüvve) kitâbı, Mahmûd bin Osmân Lâmi’î ve Ehî-zâde Abdülhalîm tarafından, farscadan türkceye terceme edilmiş ve fârisîsi ve türkçe tercemesi Hakîkat Kitâbevi tarafından basdırılmışdır. Kerâmetleri görüldü. Fâtih sultân Muhammed, kendisini İstanbula da’vet etdi. Konyaya kadar geldi. Fâtihin vefâtını haber alarak geri döndü. 387, 732, 739, 947, 962, 1085, 1156, 1163, 1185, 1192.

616 - MOLLA HÜSREV “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Muhammed efendi, Osmânlıların üçüncü şeyh-ul-islâmı idi. Hanefî fıkh âlimidir. Babası dönme idi. Bir düğünde, Fâtih sultân Muhammed, molla Gürânîyi sağ yanına, molla Hüsrevi sol

-1137-

yanına aldı. [865] de şeyh-ul-islâm oldu. Yirmi sene, bu vazîfeyi çok iyi yaparken 885 [m.1480] de vefât etdi. Nemâzı Fâtih câmi’inde kılınıp, Bursaya götürülüp, Emîr Sultânın doğusunda defn edildi. (Dürer ve gurer) fıkh kitâbı, çok kıymetlidir. 1319 [m. 1900] da İstanbulda, Şernblâlî şerhı basılmışdır. Vefâda Ekmekci medresesi yanında mescidi vardır. 138, 285, 393, 586, 620.

617 - MOLLA KUDSÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Hindli Abbâs kulu molla Kudsî, arabî (Esrâr-ı melekût) astronomi kitâbının sâhibidir. 1262 [m. 1846] senesinde Mekke-i mükerremede vefât etdi. Bu kitâbı Elbüstânlı Hayâtî zâde Halîl Şeref efendi türkceye terceme ederek (Efkâr-ül-ceberût) adını vermişdir. Şeref efendi [1211] de Elbüstânda tevellüd, 1267 [m. 1851] de orada vefât etmişdir. 538.

618 - MOLYER: Moliére, Fransız komedi yazarıdır. 1031 [m. 1622] de Pârisde tevellüd, 1083 [m. 1673] de vefât etdi. Tiyatroculuk yapdı. Yazdığı komedileri oynardı. 46.

619 - MOSELEY: Henri Mosli, ingiliz fizikcisidir. 1304 [m. 1887] de tevellüd, 1334 [m. 1916] de vefât etdi. [m. 1913] de Mosli kanûnunu buldu. Buna göre, bir elementin hâsıl etdiği Röntgen şuâ’larının frekanslarının kare kökleri, bu elementin periyodik sistemdeki sıra numarası [atom numarası] ile orantılıdır. Mosli, böylece, elementlerin atomlarındaki proton sayısını hesâblamış oldu. Mosli [m. 1916] da İngiliz subayı olarak Çanakkalede Türklere karşı harb etdi. 549, 550.

620 - MOZART: Avusturyalı bestekârdır. 1169 [m. 1756] da tevellüd, 1205 [m. 1791] de vefât etdi. Kilise müziğine hizmet etdi. Figaronun evlenmesi meşhûrdur. 46.