74 - AHMED ÂSIM “rahmetullahi teâlâ
aleyh”: Ayntablıdır. Seyyiddir. 1235 [m. 1820] de İstanbulda vefât etdi.
Üsküdârda Nûh kuyusundadır. Fîrûzâbâdînin arabî (Kâmûs)
ve fârisî (Burhân-ı kâtı’) lügat
kitâblarını türkceye terceme, (Emâlî kasîdesi)ni
türkce şerh etmişdir. Üçü de basılmışdır. 699, 759, 760, 1007.
75 - AHMED BABA: Hurûfî babalarındandır.
Samatyada hurûfî şeyhi olan Halîl babanın çömezi idi. Merdiven köyündeki
tekkeyi kurmuşdur. 501.
76 - AHMED-İ
BEDEVÎ “rahmetullahi
teâlâ aleyh”: Babası Alî efendidir. Şerîflerdendir. 596 [m. 1199] da Fasda tevellüd,
675 [m. 1276] de Mısrda Tantada vefât
77 - AHMED-İ BEZZÂR “rahmetullahi teâlâ
aleyh”: Babası Amrdır. Hadîs âlimlerindendir. 292 [m. 905] de Remle kasabasında
vefât etdi. (Müsned) kitâbı meşhûrdur.
340, 424.
78 - AHMED BİN ABDÜLLAH “rahmetullahi teâlâ aleyh”::
Ebû Nu’aym Isfehânî adı ile meşhûrdur. Şâfi’îdir. Hadîs âlimidir. 336
[m. 948] da tevellüd, 430 [m. 1039] da vefât etdi.
Kıymetli kitâbları vardır. (Hilye-tül-Evliyâ)sı
Beyrutda, (Mekteb-üt-ticârî) tarafından ve Berlinde basılmışdır. 70,
208, 786, 891, 1014.
79 - AHMED BİN
ATÂULLAH “rahmetullahi
teâlâ aleyh”: Sekizyüzdoksanaltıncı [896] sırada Tâcüddîn-i İskenderî ismine
bakınız!
80 - AHMED BİN HANBEL “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Hanbelî
mezhebinin reîsidir. Dedesi
Hanbeldir. 164 senesinde Bağdâdda tevellüd, 241 [m. 855] de orada vefât etdi.
Üçyüzbinden fazla hadîs ezberlemişdi. İmâm-ı Şâfi’înin talebesidir. Hâl
tercemesini, Beyhekî ve İbni Cevzî ve başka âlimler yazmışlardır. (El-Müsned) hadîs kitâbında otuzbin hadîs-i şerîf
vardır. Mu’tezile fırkası ile çok mücâdele ve onları rezîl etdiği için, Me’mûn
tarafından habs edildi. 50, 211, 415, 424, 458, 476, 567, 581, 582, 609, 629,
643, 686, 788, 842, 881, 992, 993, 1008, 1184.
Ahmed bin Muhammed Nâtıfî Taberî başka olup, 446 da vefât
etmişdir.
81 - AHMED CÂMÎ
“rahmetullahi
teâlâ aleyh”: Ebül-Hasen Ahmed bin Alî Nâmıkî Câmî, büyük âlim ve büyük
velîdir. Eshâb-ı kirâmdan Cerîr bin Abdüllah soyundandır. Cerîr “radıyallahü anh”,
Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” vefât edeceği sene îmân etmişdi. Çok
güzel, boylu idi. Ahmed Câmînin otuzdokuz oğlu vardı. Ölünce, ondördü kaldı.
Hepsi de derin âlim ve âmil ve kâmil idi. Çok kitâb yazmışlardı. [441] de tevellüd
ve 536 [m. 1142] da vefât etdi. Altıyüzbin kimsenin îmâna gelmesine sebeb oldu.
(Miftâh-un-necât) ve (Üns-üt-tâibîn) kitâbları basılmışdır. (Miftâh-un-necât) kitâbı, Hakîkat Kitâbevi
tarafından yeniden basılmışdır. 61, 419, 1197.
82 - AHMED
DAHLÂN “rahmetullahi
teâlâ aleyh”: Ahmed bin Seyyid Zey-
nî
Dahlân, Mekkenin müftîsi ve reîs-ül-ulemâsı ve Şâfi’î şeyh-ul-hutebâsı idi.
1231 [m.1816] de Mekkede tevellüd, 1304 [m.
1886] de Medînede vefât etdi. Birçok eserleri olup (Hulâsa-tül-kelâm fî beyân-i umerâ-i beled-il-harâm),
(Firredd-i alel-vehhâbiyye-ti-etbâ-ı mezheb-i İbni Teymiyye) ve (Ed-Dürer-üs-seniyye firredd-i alel-vehhâbiyye) kitâblarında
vehhâbîlerin, yanlış yolda olduklarını âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflerle
göstermekdedir. (Hulâsa-tül-kelâm)ın
ikinci cüz’ü ve (Ed-Dürer-üs-seniyye) ve
(El-Fütûhât-ül-İslâmiyye) kitâbının bir
parçası olan (Fitne) ismlerindeki
eserleri Hakîkat Kitâbevi tarafından ofset yolu ile basdırılmışlardır. Hindli
Muhammed Beşîr bin Bedreddîn, (Sıyânet-ül insân) kitâbında,
Ahmed Dahlâna reddiyye yazdı ise de, mevlânâ Abdülhay bin Abdülhalîm Lüknevî,
Beşîri rezîl etmişdir. Abdülhay Lüknevî binüçyüzdört, Beşîr binüçyüzyirmiüç
1323 [m. 1905] senelerinde vefât etdi. 450, 453, 454, 458, 460, 595.
83 - AHMED HAMEVÎ “rahmetullahi teâlâ
aleyh”: Babası Muhammed Mekkîdir. Seyyiddir. Hanefî fıkh âlimidir. Mısrda
müderris [profesör] idi. 1098 [m. 1686] de vefât etdi. Çok sayıda kitâb
yazmışdır. (Uyûn-ül-besâir) ismindeki (Eşbâh) şerhi ve (Nefehât-ül-kurb
vel-ittisâl bi-isbâtittesarrufi li-evliyâ ba’del-intikal) kitâbları
çok kıymetlidir. 245, 250, 388, 443, 460, 623, 629, 738, 779.
84 - AHMED
HÂN-I “rahmetullahi
teâlâ aleyh”: İslâm halîfelerinin yetmişdokuzuncusu ve Osmânlı pâdişâhlarının
ondördüncüsüdür. Binoniki 1012 [m. 1603] de halîfe oldu. 1026 [m. 1617] da,
yirmisekiz yaşında vefât etdi. Nemçe ile ya’nî Avusturya ile ve Îrânla ve
Celâlî eşkıyâsı ile harb edip gâlib geldi. Akllı ve iyi idâreli idi. Devlet
idâresindeki başarılarında zevcesi Mâhpeyker sultânın çok yardımı olmuşdur. At meydânında,
sultân Ahmed Câmi’ini, mekteb ve imâretini yapdırmışdır. Câmi’in altı minâresi, dördünde üçer olmak üzere, onaltı
şerefesi vardır. İki kerre Edirneye, bir kerre de Bursaya seyâhat etdi.
Câmi’ yanındaki türbededir. Beytullahın ve Hucre-i se’âdetin perdeleri Mısrda
dokunurdu. Ahmed hân, İstanbulda dokutup saygı ile göndermişdir. 1119, 1125,
1128, 1132, 1135, 1144, 1150, 1158.
85 - AHMED HÂN-III “rahmetullahi teâlâ
aleyh”: İslâm halîfelerinin seksensekizinci ve Osmânlı pâdişâhlarının
yirmiüçüncüsüdür. [1084] de tevellüd, 1149 [m. 1736] da vefât etdi. Turhân sultân türbesindedir. 1115 [m. 1703] de cülûs edip,
1143 [m. 1730] de hal’ edildi. İsveç kralı onikinci Şarl, ruslara mağlûb
olarak, Ahmed hâna sığınmışdır. Bunun üzerine başlıyan Osmânlı-Rus harbinde
ruslar bozguna uğramış, büyük Petro, zor kurtulmuşdur.
Üçüncü Ahmed hânın ve ikinci Mustafâ hânın vâlideleri (Gülnûş Emetullah) sultân, 1109 [m. 1696] da (Galata yeni câmi’) demekle meşhûr (Vâlide câmi’i)ni yapdırdı. Üsküdârda (Yeni vâlide câmi’i), vâlide sultân için, 1120
[m. 1707] senesinde, Ahmed hân tarafından yapdırılmışdır. Bu vâlide sultân 1127
[m. 1714] de, Edirnede vefât etdi. Üsküdâra getirilip, câmi’i önüne defn
edildi. Ahmed hânın kızı Zeyneb sultân Gülhâne parkı karşısındaki mescidi
yapdırdı. 1062, 1092, 1099, 1100, 1119, 1123, 1126, 1153, 1184, 1191.
86 - AHMED İBNİ
KEMÂL “rahmetullahi
teâlâ aleyh”: Şemseddîn Ahmed efendi, Süleymân efendinin oğludur. Dedesi, Kemâl
pâşadır. Kânûnî sultân Süleymân hân zemânında, 932 [m. 1526] den 940 [m. 1534]
senesine kadar Osmânlıların dokuzuncu şeyh-ul-islâmı idi. Cinnîlere de fetvâ
verirdi. Bunun için (Müfti-yüs-sekaleyn) adı
ile meşhûr oldu. Edirnelidir. İstanbulda Edirnekapı mezârlığındadır. Buğaz
köprüsünün çevre yolu yapılırken, etrâfındaki kabrler nakl edilmiş, kendi
kabri, on metre kadar geri alınmışdır. Tefsîr, hadîs ve fıkhda derin âlim idi.
Çok kitâb yazdı. Fetvâları ve arabîden fârisîye lügat kitâbı ve (El-münîre)si ve Nevevînin (Hadîs-i erba’în) i şerhi çok kıymetlidir. 940
[m. 1534] da vefât etdi. 234, 286, 365, 444, 476, 698, 728, 908, 1014, 1164.
87 - AHMED
KÂDIYÂNÎ: Hindistânda
Pençabda, 1296 [m. 1879] da, ingilizlerin yardımı ile, (Kâdıyâniyye) veyâ (Ahmediyye)
adında yeni bir din kurdu. Peygamber olduğunu söyledi. İstanbulda
ofset baskısı yapılan (El-mütenebbî) kitâbında
uzun bilgi vardır. 1326 [m. 1908] de öldü. 484, 485, 486.
88 - AHMED NA’ÎM EFENDİ: Mustafâ Zihnî pâşanın
oğludur. Babanzâde adı ile meşhûrdur. 1290
[m. 1872] da tevellüd, 14 Ağustos 1352 [m. 1934] de kalb sektesinden vefât
etdi. Edirnekapıdadır. Galataserây Lisesinde ve mülkiyye mektebinde okudu. Orta
boylu, sakallı idi. Galataserâyda ders verdi. Felsefe üzerinde fransızcadan
tercemeler yapdı. 1346 [m. 1928] da (Buhârî
hulâsası)nı terceme ve iki cildini neşr etdi. Dâr-ül-fünûnda yirmiiki
sene profesörlük yapdı. 1351 [m. 1933] de dârülfünûn lâğv edilince, kıymeti
bilinmiyerek açıkda bırakıldı. Tâm ve hâlis müslimân idi. Arabî ve fransızca
iyi bilirdi. Felsefe âlimi idi. Tevfik Fikretle Abdüllah Cevdetin islâm
düşmanlıklarını hiç beğenmezdi. Kuru mütercim değil, mütefekkirdi. Tevfik
Fikret için (Ma’nevî en büyük destekden mahrûm, bedbaht, ölmeğe mahkûm bir
kimsedir) derdi. Garb felesoflarından iki üç kimseden başka hiçbir felesofun
ulûhiyyeti inkâr etmediğini söylerdi. Fikretin niçin dalâlete düşdüğüne
şaşardı. Onu felsefede olgunlaşmamış sayardı. Na’îm beğin eserleri: (Ahlâk-ı islâmiyye esâsları), (Buhârî tercemesi), (Da’vâ-yı
kavmiyyet), (Felsefe dersleri), Nevevînin (Hadîs-i erba’în) i tercemesi, (İlm-ün-nefs)
[psikoloji], (Mantık), (Temrînât) ve
sâiredir. 422.
89 - AHMED RIFÂ’Î
“rahmetullahi
teâlâ aleyh”: Ebül Abbâs Ahmed bin Ebül Hüseyn Alî, seyyiddir. Evliyânın
büyüklerindendir. Basra civârında [512] de tevellüd, 578 [m. 1183] de Mısrda
vefât etdi. Şâfi’î idi. Türbesi ve mescidi, ikinci Abdülhamîd hân tarafından
ta’mîr edilmişdir. 909, 1070, 1093.
90 - AHMED
SA’ÎD-İ FÂRÛKÎ “rahmetullahi
teâlâ aleyh”: Ahmed Sa’îd ibni Ebî Sa’îd bin Safî bin Azîz bin Muhammed Îsâ bin
muhtesib-ül-ümme şeyh Seyfeddîn-i Fârûkî Serhendî “rahmetullahi aleyhim”,
hicretin [1217] senesinde Hindistânda Rampur şehrinde tevellüd ve 1277 [m.
1861] de Medîne-i münevverede vefât etdi. Bakî’ kabristânında, Osmân
“radıyallahü anh” türbesi yanındadır.
Ahmed Sa’îd hazretlerinin üç oğlu vardı. Birinci Muhammed
Mazher, binikiyüzkırksekiz [1248] de tevellüd ve 1301 [m. 1884] de Medîne-i
münevverede vefât etdi. Babasının yanındadır. 1277 senesinde yazdığı (Makâmât-ı sa’îdiyye) kitâbı fârisî olup babası
Ahmed Sa’îdin ve mürşidlerinin “kuddise sirruhüm” hâllerini ve yüksek makâmlarını
bildirmekdedir. Kitâb 1281 de Delhîde basdırılmışdır. İmâm-ı Rabbânîyi bildiren
risâlesi (Hak Sözün Vesîkaları) kitâbında
basılmışdır. Mekkede seyyid Fehîm Efendi ile sohbet eylemişdir.
İkinci oğlu mevlânâ Ebüsse’âdet Muhammed Ömer, binikiyüzkırkdört
[1244] de tevellüd ve binikiyüzdoksansekiz 1298 [m. 1881] de Rampurda vefât
etdi. Oğlu Ebülhayrın mürşidi idi. Ebülhayr, binüçyüzkırkbir [1341] de Delhîde
vefât etdi. Kabri, Abdüllah-i Dehlevî dergâhında, dedesi Ebû Sa’îdin
yanındadır. Mermerden tabut şeklindeki dört kabr, mermerden pek san’atli dört
dıvâr içinde ve Dergâhın ortasındadırlar. Ebülhayrın oğlu Ebül-Hasen Zeyd-i
Fârûkî, 1324 [m. 1906] senesinde, Delhîde Abdüllah-i Dehlevî dergâhında
tevellüd etdi. Bu dergâhda vefât etdi. 1391 [m. 1971] Şa’bân ayında Delhîyi
ziyâretimde, sohbeti ile iki def’a şereflendim. 1376 [m. 1957] da basdırmış
olduğu fârisî (Menâhic-üs-seyr) kitâbını
bu fakîre hediyye etdi. Câmi’ul-ezherde okuduğunu, Mısrda şeyh-ül-islâm Mustafâ
Sabrî efendi ile çok sohbet etdiğini de söyledi. 1394 [m. 1974] de, Kandihârda
basdırdığı, fârisî (Makâmât-i ahyâr) kitâbında
dedelerini uzun anlatmakdadır. Zeyd efendi, kitâbında diyor ki, babam,
Peygamberimizi rü’yâda görmüş. Çok üzüntülü imiş, sebebini sormuş. (Türkler
benim halîfemi bugün makâmından ayırdılar. Bunun cezâsını çok acı
çekeceklerdir) buyurmuş.
Üçüncü oğlu Mevlânâ Abdürreşîd, binikiyüzotuzyedi [1237] de
Lucknowda tevellüd ve binikiyüzseksenyedi
1287 [m. 1870] de Mekke-i mükerremede vefât etdi. Bu da, oğlu Şâh
Muhammed Ma’sûm-i Ömerînin mürşidi idi. Muhammed Ma’sûm [1263] de Abdüllah-i
Dehlevî hazretlerinin tekkesinde tevellüd etdi. 1274 [m. 1858] de İngilizler
Delhîde büyük fitne çıkardı. Sultân ikinci Behâdır şâhı, iki zevcesi ve iki
oğlu ile Kalkuteye götürüp habs etdiler. Hindistânın her tarafında müslimânlar
şehîd edildi. Müslimânlar, Medîne-i münevvereye hicret etdi. [1290] da
Hindistâna döndü. Otuzüç sene sonra akrabâ ve talebesinden altmış kişi ile
[1323] de Medîneye döndü. Burada İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin (Mebde’ ve me’âd) kitâbını arabîye terceme etdi
ve çok kitâb yazdı. Bunlardan (Ahsen-ül-kelâm
fî-isbât-i mevlid-i vel-kıyâm) kitâbı, Hindistânın Urdu dilinde
olup, vehhâbîleri red ve rezîl etmekdedir. Hindistânda basılmış ve arabîye
terceme edilmişdir. (Es-sebe’ul-esrâr fî
medâric-il-ahyâr) kitâbı, tesavvufu çok açık anlatmakdadır. Urdu
dilindedir. Oğlu Muhammed Abdülkâdir Medenî tarafından [1329] da arabîye
terceme edilmiş, 1331 [m. 1913] de İstanbulda basılmışdır. İkinci oğlu şeyh
Ebülfeyz Muhammed Abdürrahmânın kitâbın başına yazdığı takrîz çok
Ahmed Sa’îd-i Serhendî, babası ile birlikde Abdüllah-ı
Dehlevî hazretlerinin sohbetinde bulunup, on yaşına varmadan tarîkat-i
Nakşibendiyyeye intisâb etdi. Onbeş yaşına kadar bu sohbetde kemâle geldi.
Abdüllah-i Dehlevî hazretleri evlenmemiş idi. Bunu oğulluğa kabûl buyurdu.
Hilâfet-i mutlaka ile şereflendirdi. Çok Velî yetişdirdi. Çok kitâb yazdı. (El-hakk-ul-mübîn fî-redd-i alelvehhâbîn) kitâbı
vehhâbîlere cevâb vermekdedir. (Mektûbât-i
Ahmediyye)si çok kıymetlidir. (Tahkîk-ul-hakkılmübîn)
kitâbı 1386 senesinde Karaşide basılmış olup, (Mesâil-i erbaîn)e cevâb vermekdedir. 455, 459,
1004, 1095, 1146.
91 - AHMED-İ YEKDEST “rahmetullahi
teâlâ aleyh”: Dokuzyüzaltmışsekizinci [968] sırada, Yekdest ismine bakınız!
92 - AHMED-İ
ZERRÛK “rahmetullahi
teâlâ aleyh”: Şihâb-üd-dîn Ahmed bin Ahmed Fâsî, 846 [m. 1442] da
Trablus-garbda tevellüd, 899 [m. 1493] da orada vefât etdi. Mâlikî fıkh âlimi
ve tesavvuf büyüklerindendir. Çok sayıda kıymetli eserleri vardır. (Şerh-ı hizb-il-bahr) ve (Kavâ-id-üttarîka fil-cem’-i beyneşşerî’at-i velhakîka) ve
(Kavâid-üt-tesavvuf) kitâbları
meşhûrdur. Sonuncusu büyük olup, Mısrda basılmışdır. 50, 456, 458, 627, 1187.
93 - AHMED-İ
ZEYNÎ “rahmetullahi
teâlâ aleyh”: Seksenikinci [82] sayıda Ahmed Dahlân ismine bakınız!
94 - ÂİŞE “radıyallahü anhâ”:
Resûlullahın zevce-i mutahherasıdır. Ebû Bekr-i Sıddîkın kızıdır. Çok akllı,
zekî, âlime, edîbe ve afîfe ve sâliha idi. Hâfızası pek kuvvetli olduğu için,
Eshâb-ı kirâm, birçok şeyleri ondan sorup öğrenirdi. Âyet-i kerîme ile medh
edildi. İctihâdı hazret-i Alîye uymadığı için, Deve vak’asında hazret-i Alî ile
harb eden Eshâb-ı kirâm ile birlikde idi. Hazret-i Alî şehîd edilince pek
üzüldü. Şî’îler kendisine çok iftirâ ediyor. Hazret-i Alîyi sevmezdi diyorlar.
Hâlbuki (Alîyi sevmek îmândandır) hadîsi şerîfini, hazret-i Âişe haber verdi. Böylece,
onu sevdiğini ve herkesin de sevmesi lâzım geldiğini bildirdi. Hicretden
sekiz sene önce tevellüd, üç sene evvel nikâh ve ikinci yıl Şevvâl ayında
zifâf, 57 [m. 676] senesinde Medînede vefâtı vâkı’ oldu. 60, 349, 380, 381, 382, 398, 457, 473, 503, 574, 601, 643, 646,
695, 730, 740, 784, 952, 1022, 1066, 1068, 1077, 1169, 1197, 1198.
95 - ÂİŞE HANIM: Hüseyn Hilmi Işıkın vâlidesidir. 1374
[m. 1954] de vefât etdi. Ankarada Bağlûmdadır.
96 - AKKERMÂNÎ “rahmetullahi teâlâ
aleyh”: Muhammed bin Mustafâ 1174 [m. 1760] de Mekke-i mükerremede kâdî iken
vefât etdi. Akkermân, Karadeniz sâhilinde Dinyester nehri yakınındadır. Çok
kitâb yazdı. 698, 701.
97 - AKRİME (yâhud İkrime)
“radıyallahü anh”: Resûlullahın en büyük düşmanı olan Ebû Cehlin oğludur.
Önceden, babası gibi düşman idi. Mekke feth edildiği gün öldürülmesi emr olunan
sekiz erkek ile dört kadından biri idi. Gemiye binip Yemene kaçdı. Yolda
fırtına çıkıp gemi batıyordu. (Kurtulursak, Resûlullahın ayaklarına
kapanacağım) diye niyyet etdi. Kurtuldular. Yemende müslimân oldu. Zevcesi ve
amcasının kızı olan Ümm-ül-Hakîm bint-il Hâris dahâ önce müslimân olmuşdu.
Medînede onun için emân aldı. Yemene gidip (İnsanların en halîmi ve kerîmi olan
zât tarafından sana emân getirdim) dedi. Müslimân oldukdan sonra, Eshâb-ı
kirâmın kahramânlarından oldu. Ammanda, Yemende cihâd edip, 13 [m. 634]
senesinde, Yermük muhârebesinde şehîd oldu. 383, 1090, 1091.
98 - AKŞEMSEDDÎN “rahmetullahi teâlâ
aleyh”: Muhammed bin Hamza, Şihâbüddîn-i Sühreverdî neslindendir. Şâmda
tevellüd etmişdir. Hâcı Bayram-ı velînin halîfesi olup, Göynükde yerleşdi.
İstanbulun fethinde bulunup, hazret-i Hâlidin kabrini keşf etdi. 864 [m. 1460]
de Göynükde, ya’nî Torbalıda vefât etdi. (Risâlet-ün-nûriyye)
ve (Maddet-ül-hayât) kitâbları
vardır. İstanbulda, Hırka-i şerîf câmi’i civârında mescidi ve sübyan mektebi ve
mahallesi vardır. 1092.
99 - ALÂÜDDEVLE “rahmetullahi teâlâ
aleyh”: Rükneddîn Ahmed, Semnân pâdişâhının oğludur. Tesavvufa intisâb etdi.
Kübreviyye tarîkatinde kemâle geldi. 659 [m. 1260] da Semnânda tevellüd, 736
[m. 1335] senesinde vefât etdi. Sofî Âbâd şehrindedir. 112, 768, 936, 1016,
1076. [(Mesmû’ât)da sahîfe 110.]
100 - ALÂ’ÜDDÎN-İ
ATTÂR: Muhammed bin Muhammed Buhârî, Muhammed Behâ-üddîn-i Buhârî
hazretlerinin dâmâdı ve talebesi idi. Zemânının kutb-i irşâdı idi. Buhâranın
Cağanyân nâhiyesinde sekizyüziki 802 [m. 1400] de vefât etdi.(Evliyânın
kabrlerini ziyâret etmenin te’sîri çokdur. Rûhlarına teveccüh etmek dahâ
fâidelidir) buyururdu. Abdülganî Nablüsînin, bunun mubârek rûhundan çok feyz
aldığı (İrgâmül-merîd) de yazılıdır.
Büyük âlim Seyyid Şerîf-i Cürcânî diyor ki, (Alâüddîn-i Attâr hazretlerinin
sohbetine kavuşunca, Rabbimi tanıyabildim). 458, 480, 969, 1061, 1098, 1137,
1163, 1171, 1185, 1190.
101 - ALÂ’ÜDDÎN-İ
BAĞDÂDÎ “rahmetullahi
teâlâ aleyh”: Alî bin Muhammed, Şâfi’î fıkh ve tefsîr âlimidir. [678] de
Bağdâdda tevellüd, 741 [m. 1340] senesinde Halebde vefât etdi. (Hâzin) tefsîrini yazmışdır. 418.
102 - ALÂ’ÜDDÎN-İ
HASKEFÎ: Muhammed
bin Alî, [1021] de Haskefde tevellüd, 1088 [m. 1677] de vefât etdi. Şâm müftîsi
idi. (Dürr-ül-muhtâr) kitâbına İbni
Âbidîn, Burhâneddîn İbrâhîm bin Mustafâ Halebî ve Ahmed Tahtâvî hâşiyeler
yapmışlardır. 292, 299, 318, 392, 612, 723, 855, 872, 1010, 1020, 1025, 1109.
103 - ALB ARSLAN “rahmetullahi teâlâ
aleyh”: Muhammed bin Dâvüd 425 [m. 1033] de tevellüd etdi. Selçûkî
sultânlarının ikincisidir. 455 [m. 1063] de amcası Tuğrul beğ vefât edince, tahta çıkdı. İstanbul
imperatoru Diyojenin ordusunu Malazgirdde [463] hicrî, [1071] mîlâdî
yılında mağlûb etdi. Rey şehrindeki Selçûkî devleti, 429 [m. 1037] dan 590 [m.
1193] senesine kadar devâm etdi. Konyadaki Selçûkîler 477 [m. 1083] den 699 [m.
1299] a kadar devâm etdi. 533, 1107, 1134, 1157.
104 - ALEKSANDRUS:
Mîlâdın
[325]. ci senesinde büyük Kostantinin İznikde topladığı üçyüzonsekiz papasın
başkanı idi. İskenderiyye patrîki idi. [Bu ism, (Fâideli
Bilgiler) kitâbındadır.]
105 - ÂLEMGÎR “rahmetullahi teâlâ
aleyh”: Muhammed Evrenkzîb, Şâhcihâ-
nın
üçüncü oğlu olup, 1028 [m. 1619] de tevellüd ve 1118 [m. 1707] de vefât etdi.
Birinci oğlu Dârâ Şekve çok âlim ve kâdirî idi. (Hasenât-ül-ebrâr)
kitâbında islâmiyyeti Hindû dîni ile birleşdirdiği için, 1069 [m.
1658] da Evrenkzîb tarafından i’dâm edildi. Fârisî (Sefînet-ül-Evliyâ)
kitâbı (Pişâver)de basılmışdır. Âlemgîr, 1068 [m. 1657] de babasını
habs edip, tahta çıkdı. Çok müttekî ve âlimleri severdi. Berehmenlerle ve
şî’îlerle mücâdele etdi. Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî ve oğlu Muhammed Seyf-üd-dîn
hazretlerinden feyz aldı. Elli sene adâletle hükm sürdü. Şeyh Nizâm Muînüddîn-i
Nakşibendî başkanlığındaki bir hey’ete, Hanefî mezhebi üzerine (Fetâvâ-i hindiyye) adındaki çok kıymetli fetvâ
kitâbını hâzırlatdı. Binüçyüzon 1310 [m. 1891] da Mısrda basılmış, 1393 [m. 1972] de üçüncü baskısı
yapılmışdır. Daken şehrlerini de ele geçirdi. Ölünce, yerine oğlu
birinci Şâh-ı âlem Behâdır tahta çıkdı.
106 - ALÎ “radıyallahü anh”: Resûlullahın
amcası olan Ebû Tâlibin oğlu idi. İslâm halîfelerinin
ve Cennetle müjdelenen on kişinin dördüncüsüdür. Resûlullahın dâmâdıdır. Ehl-i
beytin birincisidir. Hicretden yirmiüç yıl önce Mekkede tevellüd etdi. On
yaşında iken îmân etdi. Bütün gazâlarda kahramânlıklar gösterdi. Yalnız Uhudda
onaltı yerinden yaralandı. Otuzbeş [35] senesinin Zilhicce ayında halîfe oldu.
40 [m. 660] da, Ramezân-ı şerîf ayı onyedinci Cum’a günü sabâh nemâzına
giderken Abdürrahmân ibni Mülcem isminde bir hâricî tarafından kılıncla alnına
vurularak şehîd edildi. Kûfede ya’nî Necef denilen yerde medfûndur. Buğday
benizli, uzun gerdanlı, güler yüzlü, iri ve siyâh gözlü, geniş göğüslü, iri
yapılı idi. Sakalı sık idi. Muhârebe zemânlarında uzatırdı ve omuzlarına kadar
yayılırdı. Son zemânlarda saçı ve sakalı pamuk gibi beyâz olmuşdu. Evliyânın
büyüğü, Vilâyet yolunun reîsidir. Her tarîkatde herkese Vilâyetin feyzleri ve
ma’rifetleri hazret-i Alîden gelmekdedir. 18, 27, 59, 60, 61, 62, 85, 98, 109,
114, 258, 278, 281, 311, 328, 356, 357, 367, 381, 384, 388, 390, 392, 393, 408,
412, 421, 441, 442, 443, 449, 472, 473, 487, 489, 497, 498, 501, 502, 503, 504,
506, 509, 510, 511, 512, 513, 514, 516, 570, 605, 620, 621, 633, 650, 652, 693,
695, 696, 707, 717, 738, 740, 752, 765, 772, 784, 840, 845, 887, 903, 909, 919,
989, 995, 1009, 1014, 1064, 1065, 1066,
1073, 1077, 1082, 1084, 1085, 1087, 1088, 1091, 1094, 1096, 1100, 1107, 1108,
1111, 1114, 1116, 1117, 1138, 1142, 1160, 1176, 1180, 1182, 1185, 1186, 1188, 1189,
1196, 1198.
107 - ALÎ BİN AHMED HÎTÎ: (Seyf-ül-bâtir
li-rikâbişşî’at-i verrâfıda-til-kevâfir)
108 - ALÎ BİN
EMRULLAH “rahmetullahi
teâlâ aleyh”: 916 [m. 1509] da tevellüd, 979 [m. 1571] da Edirnede vefât etdi. (Ahlâk-ı Alâî) kitâbını yazdı. Tefsîr, kelâm ve
fıkh şerhleri de vardır. 758.
109 - ALÎ BİN
HÜSEYN “rahmetullahi
teâlâ aleyh”: Hüseyn vâ’ız-ı Kâşifînin oğludur. Fahrüddîn ve Safî ismleri ile
meşhûrdur. 867 [m. 1462] de tevellüd ve 939 [m. 1533] senesinde Hirâtda vefât
etdi. Fârisî eserleri arasında (Reşehât) kitâbı
çok kıymetlidir. Şeyh Ahmed Allân-ı Mekkî ve sonra Muhammed Murâd-ı Kazânî
tarafından arabîye terceme edilmişdir. Üçüncü Murâd hân zemânında, 993 [m.
1584] senesinde, Muhammed Şerîf-i Abbâsî tarafından türkceye terceme
edilmişdir. Türkcesi çeşidli târîhlerde basılmışdır. Binikiyüzdoksanbirde
İstanbulda taşbasması harekeli olup, sonunda mevlânâ Hâlid-i Bağdâdînin arabî (İrâde-i cüz’iyye) kitâbı ve kenârında, mevlânâ-i mezkûrün (Râbıta)
risâlesinin arabîsi ve ayrıca türkcesi ve yine onun (Âdâb-ı tarîkat)
risâlesinin türkcesi ve fârisî (Silsile-i
aliyye)si ve ayrıca İsmâ’îl Hakkı Bursevînin (Huccet-ül bâliga) risâlesi ve (Hatm-i hâcegân) ve Niyâzî Mısrînin (Süâl-cevâb) risâlesi ve şeyh Sâdık efendinin (Abdestin âdâbı) ve (İnsân-ı
kâmil) ve Edirne müftîsi Feyzi efendinin (Ayn-ül
hakîka) adındaki çok kıymetli kitâbları ve hazret-i Alînin
“radıyallahü anh” kırk sözü ve tercemeleri vardır. Sözün kısası, Reşehât
tercemesinin bu baskısı bir hazînedir. Eline geçip okuyan, dünyânın en tâli’li
insanıdır. Abdülhakîm efendi, (Reşehât okumak, insanın ihlâsını artdırır)
buyururdu.
110 - ALÎ BİN
İSMÂ’ÎL “rahmetullahi
teâlâ aleyh”: Alâüddîn Konevî olup, [668] de tevellüd ve 729 [m. 1329] da vefât
etdi. Şâfi’î fıkh âlimidir. Mısrda ders verdi. Şâmda kâdîlik yapdı. (El a’lâm fî-hayât-il-Enbiyâ aleyhimüssalâtü vesselâm) ve
(Hâvî) ile (Te’arrüf)
şerhleri ve (Minhâc) muhtasarı
meşhûrdur.
111 - ALÎ BİN
MA’BED “rahmetullahi
teâlâ aleyh”: İmâm-ı Muhammedin talebesidir. Onun (Câmi’ul-kebîr)
ve (Câmi’üs-sagîr) kitâblarını
rivâyet etmişdir. Mervden Mısra geldi. 218 [m. 833] Ramezânında vefât etdi.
608.
112 - ALÎ BİN
YÛSÜF: Nûreddîn
741 [m. 1340] senesinde vefât etdi.
113 - ALÎ CÜRCÂNÎ “rahmetullahi teâlâ
aleyh”: Babası Abdül’azîzdir. 392 [m. 1001] senesinde Cürcânda vefât etdi.
Şâfi’î fıkh ve tefsîr âlimidir. Rey şehrinde kâdî idi. 375.
114 - ALÎ ECHÜRÎ “rahmetullahi teâlâ
aleyh”: İkiyüzdoksanbirinci [291] sırada, Echürî Alî ismine bakınız! 398, 629,
632, 633, 639, 998.
115 - ALÎ EFENDİ “Çatalcalı”
“rahmetullahi teâlâ aleyh”: Osmânlı Şeyh-ül-islâmlarının kırküçüncüsüdür. 1041
de Çatalcada doğdu. Dördüncü Muhammed hân zemânında, 1084 [m. 1673] de
Şeyh-ül-islâm oldu. Onüç sene sonra azl edildi. 1103 [m. 1692] de vefât etdi. (Alî efendi fetvâsı) meşhûrdur. 167, 901.
116 - ALÎ HAYDAR
BEĞ: Ahiskalı
hoca Emîn efendi zâde, temyîz mahkemesi a’zâlığında ve başkanlığında,
fetvâhâne-i âlî emînliğinde ve adliye nezâretinde bulunmuşdur. Dâr-ül-fünûn
hukûk fakültesinde ve medresetül-kuddâtda ve mülkiye [siyâsal bilgiler] okulunda müderrislik ya’nî profesörlük yapdı. (Mecelle) kitâbına yapdığı (Dürer-ül-hükkâm) adındaki şerhi çok kıymetlidir.
Bu şerhin 1323 [m. 1905] de basılan (Kitâb-ül-kefâle)
sonunda bildirildiği gibi, (Erâzî kanûnu
şerhı) ve (Evkâfda muvâda’a) ve (Risâle-i mefkûd) ve
(İntikâl kanûnu)na şerhı vardır. 1355
[m. 1937] de vefât etdi. 1321 [m. 1903] de vefât ederek Üsküdârda Nesûhî
kabristânına defn edilmiş olan büyük Alî Haydar beğ başkadır. O da, hukuk
fakültesinde usûl-i fıkh ve mecelle profesörlüğü yapmışdı. 616, 798, 806, 823,
830.
117 - ALÎ HULLÎ: Babası Hasendir. [601]
de vefât etdi. 418.
118 - ALÎ KUŞCU “rahmetullahi aleyh”: Alâüddîn bin Muhammed, Semerkandda Ulug beğin doğancı başısı idi. İstanbula
geldi. Ayasofya medresesine müderris oldu. Akâid ve astronomi kitâbları vardır.
879 [m. 1474] de vefât etdi. Eyyûbdedir.
119 - ÂLİM BİN ALÂ
“rahmetullahi
teâlâ aleyh”: Hanefî fıkh âlimidir. 688 [m. 1289] de vefât etdi. Büyük tatâr
hânı için hâzırladığı (Tatârhâniyye) adındaki
fetvâ kitâbı çok kıymetli olup, (Zâd-ül-müsâfir) adı
ile meşhûrdur. 299.
120 - ALÎ RÂMİTENÎ
“rahmetullahi
teâlâ aleyh”: İslâm âlimlerinin büyüklerindendir. (Hâce
azîzân) ve (Pîr-i nessâc) ismleri
ile meşhûrdur. Mahmûd-i İncîr-fagnevînin talebesidir. Dokumacılık yapardı. Şeyh
Alâüddevle-i Semnânî ile mektûblaşırdı. Celâlüddîn-i Rûmî ile sohbet etdiği (İrgâm-ül-merîd) de yazılıdır. Buhârânın Râmiten
köyünde tevellüd ve yediyüzyirmibir 721 [m. 1320] de yüzotuz yaşında Hârezm
şehrinde vefât etdi. Eshâb-ı hâcât ziyâret edip teberrük etmekdedir. 449, 969,
1050, 1105, 1141.
121 - ALÎ RIZÂ: Yediyüzyetmişikinci
[772] sırada Rızâ ismine bakınız!
122 - ALÎ ÛŞÎ “rahmetullahi teâlâ
aleyh”: Babası Osmândır. [569] da (Sirâciyye) fetvâ
kitâbını ve ayrıca Ehl-i sünnet i’tikâdını bildiren (Emâlî
kasîdesi)ni yazdı. Fergânelidir. 575 [m. 1180] de vefât etdi.
123 - ALÎ-ÜL-A’LÂ: Hurûfî babalarındandır. Fadlullah-ı
Hurûfînin mürîdlerinden idi. Tîmûr hândan kaçıp, Kırşehre geldi. Bektâşî şekline girdi.
Bektâşîlik tarîkâtini, islâm düşmanlığı hâline çevirdi. (Câvidân) kitâbını Anadoluya, el altından yaydı.
Binlerle müslimânın dinden, îmândan çıkmasına sebeb oldu. 500.
124 - ALÎYY-ÜL-KÂRÎ
“rahmetullahi
teâlâ aleyh”: Hirâtlıdır. Babası Muhammeddir. Yazıcılıkla geçinirdi. Çok kitâb
terceme ve şerh etdi. (Ehâdîs-ül-mevdû’ât) adındaki
kitâbında, sahîh hadîslere mevdû’ demekdedir. İmâm-ı a’zamın (Fıkh-ı ekber)ini şerh ederken, Resûlullahın
“sallallahü aleyhi ve sellem” mubârek ana ve babasının kadr ve kıymetlerini
küçültücü yazılarından ve tesavvuf büyüklerinin şânlarına yakışmıyacak
iftirâlarından dolayı islâm âlimlerinin gözlerinden düşmüşdür. 1016 [m. 1607]
da Mekke-i mükerremede vefât etdi. Fıkh-ı ekberin (El-Kavl-ül-fasl)
adındaki şerhinde, böyle saygısız yazı yokdur. (El-Müstened-ül-mu’temed) kitâbında ve (Mektûbât-ı Ahmediyye)nin altmışüçüncü
mektûbunda, Alîyy-ül-kârîye cevâb verilmişdir. (Fâideli
Bilgiler) kitâbına bakınız! (Mektûbât-i
Ahmediyye) kitâbı, 1372 [m. 1953] senesinde, Karaşide
basdırılmışdır.
(Turub-ül-emâsil bi-terâcim-il-efâdıl)
kitâbının
sonunda diyor ki, (Alî Hirevî, Hiratda doğdu. Mekkede yerleşdi. İbni Hacer-i
Hiytemîden de okudu. Çok eser bırakdı
125 - ALKAMA “rahmetullahi teâlâ
aleyh”: Babası Kaysdır. İbrâhîm-i Nehâînin dayısı idi. Abdüllah ibni Mes’ûddan
ve Alî ve Âişe “radıyallahü anhüm”den ders almışdır. 62 [m. 681] senesinde
vefât etdi. 268, 439.
126 - ÂLÛSÎ: Şihâbüddîn seyyid Mahmûd
bin Abdüllah Âlûsî-i kebîr Bağdâdî, Bağdâdda müftî idi. Şâfi’î âlimlerindendir.
1217 [m. 1803] de Bağdâdda tevellüd, 1270 [m. 1853] de orada vefât etdi.
İstanbula da geldi. Şî’îlere cevâb olarak, (El-ecvibe-tül-Irâkıyye
anil es’iletil-Îrâniyye) kitâbı ve (Nehc-üs-selâme)
ve (El-ecvibe-tül-Irâkıyye
anil-es’ile-til-Lâhûriyye), (Nefehât-ül-kudsiyye fî-mebâhîs-il-imâmiyye) kitâblarını
yazmışdır. Birincisi 1317 [m. 1899] de İstanbulda sanâyı’ mektebinde, üçüncüsü
1301 [m. 1883] de Bağdâdda basılmışdır. (Rûh-ul-me’ânî)
adındaki tefsîri, dokuz cilddir. Gençler arasında şöhret bulan bu
tefsîr, din âlimleri arasında bir kıymet kazanamamışdır. İçindeki haberlerden
ba’zısının doğru olmadığı, (Dürerüs-seniyye)de
yazılıdır. İbni Teymiyyenin fikrlerini benimsemişdir. 349, 887.
127 - ÂLÛSÎ “rahmetullahi teâlâ
aleyh”: Seyyid Mahmûd Şükrî bin Abdüllah, şî’îlere cevâb olarak, (Minhatül-ilâhiyye muhtasar-ı tuhfe-i isnâ aşeriyye) ve
(Se’âdetül-dâreyn) ve (Süyûf-i müşrika) ve (Sabbül’azâb)
kitâbları yazmışdır. Alûsî-i kebîrin torunudur. İbni Teymiyyecidir.
[6]. cı sırada Abdül’azîz ismine bakınız! 1060, 1180.
128 - ÂLÛSÎ: Nu’mân bin Mahmûd bin
Abdüllah Âlûsî, Bağdâdda [1252] de tevellüd, 1317 [m. 1899] de vefât etdi.
Mevtâ işitmez derdi. (Cilâ-ül-ayneyn) kitâbında
İbni Teymiyyeyi övmekde, İbni Hacer-i Mekkî hazretlerine dil uzatmakdadır.
Yûsüf Nebhânî (Şevâhid-ül-hak) kitâbında,
bunun haksız olduğunu isbât etmekdedir. (Gâliyye-tül-mevâ’ız)
kitâbında dört mezheb imâmlarını çok övüyor ve İmâm-ı a’zamı
müjdeliyen hadîs-i şerîfleri yazıyor ve Hanefî fıkh kitâblarından bilgiler
bildiriyor ise de, yüzondokuzuncu [119] sahîfesinde, Evliyânın kabrini ziyâret
için (Cilâ-ül-ayneyn) kitâbını tavsiye
etmekdedir. 60, 349, 450, 467, 469, 1013, 1159.
129 - ÂMİDÎ “rahmetullahi teâlâ
aleyh”: Seyf-üddîn Alî bin Muhammed, şâfi’î fıkh ve kelâm âlimidir. 551 de
Âmid, ya’nî Diyâr-ı Bekrde tevellüd, 631 [m.
1234]
de Şâmda vefât etdi. 490.
130 - ÂMİNE “rahmetullahi teâlâ
aleyhâ”: Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” muhterem annesidir. Veheb
bin Abd-i Menâf bin Zühre bin Kilâb kızıdır. Ondört yaşında iken Abdüllah ile
evlendi. Abdüllahın alnındaki nûr, Âminenin alnına geçip parladı. İki ay sonra
Abdüllah vefât etdi. Yirmi yaşında iken, Medîne ile Mekke arasında, (Ebvâ) denilen yerde vefât etdi. [Kusayy adına
bakınız!]. 375, 376, 378, 387, 1065, 1129.
131 - AMR İBNİ ÂS “radıyallahü anh”: Âs
bin Vâil-i Sehmînin oğludur. Eshâb-ı kirâmın meşhûrlarındandır. Hicretin
sekizinci [8] senesinde, Mekkenin fethinden altı ay önce, Hâlid bin Velîd ile
birlikde Medîneye gelerek müslimân olmuşlardır. Fethden önce îmâna gelenlerin
şereflerine ve yüksek derecelerine kavuşmuşlardır. Resûlullahın “sallallahü
aleyhi ve sellem” Ammânda vâlîsi idi. Hiç azl olunmadı. Ebû Bekr-i Sıddîk tarafından Şâmın fethine gönderildi. Mısra vâlî
yapıldı. Doksan yaşında iken 43 [m. 663] senesinde Mısrda vefât etdi.
Çok zekî idi. Meşhûr dâhîlerden idi. (Amr ibni Âs,
Kureyşin sâlihlerindendir) hadîs-i şerîfi (Medâric-ün-nübüvve)de yazılıdır. 469, 641, 1014, 1090, 1094,
1104, 1142.
132 - AMR İBNİ
LUHAY: Hicâzda
Huzâ’a hükûmetinin reîsi idi. Şâmdaki puta tapınma dînini Mekkeye getirdi.
Hicretden bin sene önce öldü. 737.
133 - A’RÂBÎ PÂŞA:
Mısrda
millî cebhe reîsi idi. İngilizlerin zulmüne karşı mücâdele etdi. 1329
[m.1911]de vefât etdi.
134 - ARFECE “radıyallahü anh”:
Arfece bin Es’ad Temîmî, Eshâb-ı kirâmdandır. Altın burun takmasına izn
verilmişdir. 133, 1090.
135 - ÂRİF-İ
RÎVEGERÎ “rahmetullahi
teâlâ aleyh”: Buhârânın Rîvgir köyündendir. İslâm âlimlerinin büyüklerindendir.
Çok yaşadı. 616 [m. 1219] da Rîvgirde vefât etdi. 969.
136 - ARİSTO: Yunan felesoflarındandır. Mîlâddan [384] sene önce
doğdu. Babası tabîb
idi. Eflâtunun talebesi idi. İskenderin hocası oldu. Sonra, Atinada Lisyonda
mekteb yapdı. Onun için mekteblere lise denildi. Altmışiki yaşında Agriboz
adasında öldü. Rûh kadîmdir, derdi. Tecribeden ziyâde, aklına dayandığından,
yanılmışdı. Orta çağda unutuldu. Eserleri, sonradan arabcadan lâtinceye
çevrildi. 41, 539, 758, 759, 1097, 1123.
137 - ARND: Yirminci asrın büyük
kimyâgerlerindendir. Sultân ikinci Abdülhamîd hân zemânında İstanbul
Dâr-ül-fünûnunda, uzun yıllar kimyâ profesörü idi. [m. 1934] de İstanbul
üniversitesine tekrâr getirildi. Fritz Arnd iyi türkçe konuşurdu. [m. 1969] sonunda Hamburgda öldü. Kıymetli din kitâbları
yazarlığı ile tanınmış Hüseyn Hilmi Işık, [m. 1936] senesinde, Arndın
yanında çalışarak organik bir cism keşf etdi. Bu buluş, İstanbul fen fakültesi dergisi, 1937 senesi, ikinci cildin ikinci
sayısında ve Berlinde çıkan [m. 1937] yıl ve [2519] sayılı almanca (Zentrall Blatt) kimyâ kitâbında (Işık Hilmi) adı ile yazılıdır. 41, 975.
138 - ARŞİMED: Eski yunan fizik ve
matematikcisidir. Mîlâddan [278] sene önce, Sicilya adasında doğdu. [212] sene
önce öldürüldü. İskenderiyyede Öklidin talebesi idi. Kaldıraclar üzerinde çok
uğraşdı. (Bana bir destek noktası veriniz! Dünyâyı yerinden oynatayım)
demişdir. Kitâbları Me’mûn zemânında arabcaya çevrildi. 433.
139 - ARYÜS: Mîlâdın [270] senesinde
doğdu. [336] da öldürüldü. Büyük Kostantinin mîlâdın üçyüzyirmibeşinde [325]
İznikde topladığı üçyüzondokuz [319] papasa karşı, yeni yapılan (İncîl)in yanlış olduğunu, Barnabas İncîlinin
doğru olduğunu, orada Allah birdir denildiğini söyledi. Mısra kaçdı. 43, 411,
783, 1080, 1099, 1128.
140 - ÂTIF BEĞ “rahmetullahi teâlâ
aleyh”: Kuyucaklı zâde Âtıf beğ, mül-
kiyye
mektebi [siyâsal bilgiler okulu] mecelle [hukûk] mu’allimi idi. 1316 [m. 1898]
da, Bağdâdın Süleymâniyye kazâsında vefât etdi. 305, 535, 823, 865.
141 - ATTİLÂ:
(Kâmûs-ül a’lâm)da
diyor ki, (Orta çağlarda, Avrupayı basan vahşî Hunların reîsi idi. Mîlâdın
[432] senesinde idâreyi ele aldı. Çok zâlim ve kan dökücü bir kumandan idi.
[451] de Galyaya, ya’nî Fransaya girdi. [453] de içki içerken öldü. Allahın
gadabı denirdi). 431, 532, 533, 1135.
142 - AYNÎ “rahmetullahi teâlâ
aleyh”: (Buhârî) şârihidir. Bedreddîn
Mahmûd bin Ahmeddir. (Hidâye şerhı) ve (Akd-ül-cümân) adındaki ondokuz cild târîhi ve (Keşf-ül-lisân) adındaki İbni Hişâm şerhı
meşhûrdur. 760 [m. 1359] da Ayntâbda tevellüd, 855 [m. 1451] de Kâhirede kâdî
iken vefât etdi. 738, 872, 1114.
143 - AYNÜLKUDÂT HEMEDÂNÎ: Sôfiyyedendir. İmâm-ı
Gazâlî ile sohbet etmişdir. 533 [m. 1138] de vefât etdi.
144 - ÂZER: İbrahîm aleyhisselâmın amcası ve üvey babası idi. Kâfir idi. İbrâhîm aleyhisselâmın kendi babası Târuh idi. 375, 387, 389, 390, 391, 1118, 1182.