74 - AHMED ÂSIM “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ayntablıdır. Seyyiddir. 1235 [m. 1820] de İstanbulda vefât etdi. Üsküdârda Nûh kuyusundadır. Fîrûzâbâdînin arabî (Kâmûs) ve fârisî (Burhân-ı kâtı’) lügat kitâblarını türkceye terceme, (Emâlî kasîdesi)ni türkce şerh etmişdir. Üçü de basılmışdır. 699, 759, 760, 1007.

75 - AHMED BABA: Hurûfî babalarındandır. Samatyada hurûfî şeyhi olan Halîl babanın çömezi idi. Merdiven köyündeki tekkeyi kurmuşdur. 501.

76 - AHMED-İ BEDEVÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Babası Alî efendidir. Şerîflerdendir. 596 [m. 1199] da Fasda tevellüd, 675 [m. 1276] de Mısrda Tantada vefât etdi. Yüzüne peçe örterdi. (Câmi’u kerâmât-il-evliyâ)da diyor ki, (Ahmed Bedevî, hem seyyiddir, hem şerîfdir. Mısrdaki Evliyâ arasında, imâm-ı Şâfi’îden sonra en üstünü Ahmed-i Bedevîdir. Ondan sonra seyyidet Nefîsedir. Sonra Şerefeddîn-i Kürdî, sonra Abdüllah Menûfî Şâzilîdir.) (Mir’ât-ı Medîne)de diyor ki, (Kutb-i rabbânî seyyid Ahmed Bedevî hazretlerinin vefâtından altmışbeş sene sonra, Tantadaki türbesinin bulunduğu câmi’i şerîfde her sene, Rebî’ulevvel ayının birinci Cum’a gecesi mevlid okumak âdet olmuşdur. Bu mevlide her memleketden binlerce âlim, Velî toplanır. Bir hafta sürer. İmâm-ı Bedevî, şeyh Berînin, bu da Alî bin Nu’aym Bağdâdînin, bu da seyyid Ahmed Rıfâ’înin halîfesidir.) Allahü teâlâ, Evliyâsının kimine az, kimine çok kerâmet vermişdir. Ahmed Bedevî hazretlerine, vefâtından sonra da çok kerâmet vermişdir. 331, 909, 1010.

77 - AHMED-İ BEZZÂR “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Babası Amrdır. Hadîs âlimlerindendir. 292 [m. 905] de Remle kasabasında vefât etdi. (Müsned) kitâbı meşhûrdur. 340, 424.

78 - AHMED BİN ABDÜLLAH “rahmetullahi teâlâ aleyh”::

 Ebû Nu’aym Isfehânî adı ile meşhûrdur. Şâfi’îdir. Hadîs âlimidir. 336 [m. 948] da tevellüd, 430 [m. 1039] da vefât etdi. Kıymetli kitâbları vardır. (Hilye-tül-Evliyâ)sı Beyrutda, (Mekteb-üt-ticârî) tarafından ve Berlinde basılmışdır. 70, 208, 786, 891, 1014.

79 - AHMED BİN ATÂULLAH “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Sekizyüzdoksanaltıncı [896] sırada Tâcüddîn-i İskenderî ismine bakınız!

80 - AHMED BİN HANBEL “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Hanbelî mezhebinin reîsidir. Dedesi Hanbeldir. 164 senesinde Bağdâdda tevellüd, 241 [m. 855] de orada vefât etdi. Üçyüzbinden fazla hadîs ezberlemişdi. İmâm-ı Şâfi’înin talebesidir. Hâl tercemesini, Beyhekî ve İbni Cevzî ve başka âlimler yazmışlardır. (El-Müsned) hadîs kitâbında otuzbin hadîs-i şerîf vardır. Mu’tezile fırkası ile çok mücâdele ve onları rezîl etdiği için, Me’mûn tarafından habs edildi. 50, 211, 415, 424, 458, 476, 567, 581, 582, 609, 629, 643, 686, 788, 842, 881, 992, 993, 1008, 1184.

Ahmed bin Muhammed Nâtıfî Taberî başka olup, 446 da vefât etmişdir.

81 - AHMED CÂMÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ebül-Hasen Ahmed bin Alî Nâmıkî Câmî, büyük âlim ve büyük velîdir. Eshâb-ı kirâmdan Cerîr bin Abdüllah soyundandır. Cerîr “radıyallahü anh”, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” vefât edeceği sene îmân etmişdi. Çok güzel, boylu idi. Ahmed Câmînin otuzdokuz oğlu vardı. Ölünce, ondördü kaldı. Hepsi de derin âlim ve âmil ve kâmil idi. Çok kitâb yazmışlardı. [441] de tevellüd ve 536 [m. 1142] da vefât etdi. Altıyüzbin kimsenin îmâna gelmesine sebeb oldu. (Miftâh-un-necât) ve (Üns-üt-tâibîn) kitâbları basılmışdır. (Miftâh-un-necât) kitâbı, Hakîkat Kitâbevi tarafından yeniden basılmışdır. 61, 419, 1197.

82 - AHMED DAHLÂN “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ahmed bin Seyyid Zey-

-1070-

nî Dahlân, Mekkenin müftîsi ve reîs-ül-ulemâsı ve Şâfi’î şeyh-ul-hutebâsı idi. 1231 [m.1816] de Mekkede tevellüd, 1304 [m. 1886] de Medînede vefât etdi. Birçok eserleri olup (Hulâsa-tül-kelâm fî beyân-i umerâ-i beled-il-harâm), (Firredd-i alel-vehhâbiyye-ti-etbâ-ı mezheb-i İbni Teymiyye) ve (Ed-Dürer-üs-seniyye firredd-i alel-vehhâbiyye) kitâblarında vehhâbîlerin, yanlış yolda olduklarını âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflerle göstermekdedir. (Hulâsa-tül-kelâm)ın ikinci cüz’ü ve (Ed-Dürer-üs-seniyye) ve (El-Fütûhât-ül-İslâmiyye) kitâbının bir parçası olan (Fitne) ismlerindeki eserleri Hakîkat Kitâbevi tarafından ofset yolu ile basdırılmışlardır. Hindli Muhammed Beşîr bin Bedreddîn, (Sıyânet-ül insân) kitâbında, Ahmed Dahlâna reddiyye yazdı ise de, mevlânâ Abdülhay bin Abdülhalîm Lüknevî, Beşîri rezîl etmişdir. Abdülhay Lüknevî binüçyüzdört, Beşîr binüçyüzyirmiüç 1323 [m. 1905] senelerinde vefât etdi. 450, 453, 454, 458, 460, 595.

83 - AHMED HAMEVÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Babası Muhammed Mekkîdir. Seyyiddir. Hanefî fıkh âlimidir. Mısrda müderris [profesör] idi. 1098 [m. 1686] de vefât etdi. Çok sayıda kitâb yazmışdır. (Uyûn-ül-besâir) ismindeki (Eşbâh) şerhi ve (Nefehât-ül-kurb vel-ittisâl bi-isbâtittesarrufi li-evliyâ ba’del-intikal) kitâbları çok kıymetlidir. 245, 250, 388, 443, 460, 623, 629, 738, 779.

84 - AHMED HÂN-I “rahmetullahi teâlâ aleyh”: İslâm halîfelerinin yetmişdokuzuncusu ve Osmânlı pâdişâhlarının ondördüncüsüdür. Binoniki 1012 [m. 1603] de halîfe oldu. 1026 [m. 1617] da, yirmisekiz yaşında vefât etdi. Nemçe ile ya’nî Avusturya ile ve Îrânla ve Celâlî eşkıyâsı ile harb edip gâlib geldi. Akllı ve iyi idâreli idi. Devlet idâresindeki başarılarında zevcesi Mâhpeyker sultânın çok yardımı olmuşdur. At meydânında, sultân Ahmed Câmi’ini, mekteb ve imâretini yapdırmışdır. Câmi’in altı minâresi, dördünde üçer olmak üzere, onaltı şerefesi vardır. İki kerre Edirneye, bir kerre de Bursaya seyâhat etdi. Câmi’ yanındaki türbededir. Beytullahın ve Hucre-i se’âdetin perdeleri Mısrda dokunurdu. Ahmed hân, İstanbulda dokutup saygı ile göndermişdir. 1119, 1125, 1128, 1132, 1135, 1144, 1150, 1158.

85  - AHMED HÂN-III “rahmetullahi teâlâ aleyh”: İslâm halîfelerinin seksensekizinci ve Osmânlı pâdişâhlarının yirmiüçüncüsüdür. [1084] de tevellüd, 1149 [m. 1736] da vefât etdi. Turhân sultân türbesindedir. 1115 [m. 1703] de cülûs edip, 1143 [m. 1730] de hal’ edildi. İsveç kralı onikinci Şarl, ruslara mağlûb olarak, Ahmed hâna sığınmışdır. Bunun üzerine başlıyan Osmânlı-Rus harbinde ruslar bozguna uğramış, büyük Petro, zor kurtulmuşdur.

Üçüncü Ahmed hânın ve ikinci Mustafâ hânın vâlideleri (Gülnûş Emetullah) sultân, 1109 [m. 1696] da (Galata yeni câmi’) demekle meşhûr (Vâlide câmi’i)ni yapdırdı. Üsküdârda (Yeni vâlide câmi’i), vâlide sultân için, 1120 [m. 1707] senesinde, Ahmed hân tarafından yapdırılmışdır. Bu vâlide sultân 1127 [m. 1714] de, Edirnede vefât etdi. Üsküdâra getirilip, câmi’i önüne defn edildi. Ahmed hânın kızı Zeyneb sultân Gülhâne parkı karşısındaki mescidi yapdırdı. 1062, 1092, 1099, 1100, 1119, 1123, 1126, 1153, 1184, 1191.

86 - AHMED İBNİ KEMÂL “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Şemseddîn Ahmed efendi, Süleymân efendinin oğludur. Dedesi, Kemâl pâşadır. Kânûnî sultân Süleymân hân zemânında, 932 [m. 1526] den 940 [m. 1534] senesine kadar Osmânlıların dokuzuncu şeyh-ul-islâmı idi. Cinnîlere de fetvâ verirdi. Bunun için (Müfti-yüs-sekaleyn) adı ile meşhûr oldu. Edirnelidir. İstanbulda Edirnekapı mezârlığındadır. Buğaz köprüsünün çevre yolu yapılırken, etrâfındaki kabrler nakl edilmiş, kendi kabri, on metre kadar geri alınmışdır. Tefsîr, hadîs ve fıkhda derin âlim idi. Çok kitâb yazdı. Fetvâları ve arabîden fârisîye lügat kitâbı ve (El-münîre)si ve Nevevînin (Hadîs-i erba’în) i şerhi çok kıymetlidir. 940 [m. 1534] da vefât etdi. 234, 286, 365, 444, 476, 698, 728, 908, 1014, 1164.

-1071-

87 - AHMED KÂDIYÂNÎ: Hindistânda Pençabda, 1296 [m. 1879] da, ingilizlerin yardımı ile, (Kâdıyâniyye) veyâ (Ahmediyye) adında yeni bir din kurdu. Peygamber olduğunu söyledi. İstanbulda ofset baskısı yapılan (El-mütenebbî) kitâbında uzun bilgi vardır. 1326 [m. 1908] de öldü. 484, 485, 486.

88 - AHMED NA’ÎM EFENDİ: Mustafâ Zihnî pâşanın oğludur. Babanzâde adı ile meşhûrdur. 1290 [m. 1872] da tevellüd, 14 Ağustos 1352 [m. 1934] de kalb sektesinden vefât etdi. Edirnekapıdadır. Galataserây Lisesinde ve mülkiyye mektebinde okudu. Orta boylu, sakallı idi. Galataserâyda ders verdi. Felsefe üzerinde fransızcadan tercemeler yapdı. 1346 [m. 1928] da (Buhârî hulâsası)nı terceme ve iki cildini neşr etdi. Dâr-ül-fünûnda yirmiiki sene profesörlük yapdı. 1351 [m. 1933] de dârülfünûn lâğv edilince, kıymeti bilinmiyerek açıkda bırakıldı. Tâm ve hâlis müslimân idi. Arabî ve fransızca iyi bilirdi. Felsefe âlimi idi. Tevfik Fikretle Abdüllah Cevdetin islâm düşmanlıklarını hiç beğenmezdi. Kuru mütercim değil, mütefekkirdi. Tevfik Fikret için (Ma’nevî en büyük destekden mahrûm, bedbaht, ölmeğe mahkûm bir kimsedir) derdi. Garb felesoflarından iki üç kimseden başka hiçbir felesofun ulûhiyyeti inkâr etmediğini söylerdi. Fikretin niçin dalâlete düşdüğüne şaşardı. Onu felsefede olgunlaşmamış sayardı. Na’îm beğin eserleri: (Ahlâk-ı islâmiyye esâsları), (Buhârî tercemesi), (Da’vâ-yı kavmiyyet), (Felsefe dersleri), Nevevînin (Hadîs-i erba’în) i tercemesi, (İlm-ün-nefs) [psikoloji], (Mantık), (Temrînât) ve sâiredir. 422.

89 - AHMED RIFÂ’Î “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ebül Abbâs Ahmed bin Ebül Hüseyn Alî, seyyiddir. Evliyânın büyüklerindendir. Basra civârında [512] de tevellüd, 578 [m. 1183] de Mısrda vefât etdi. Şâfi’î idi. Türbesi ve mescidi, ikinci Abdülhamîd hân tarafından ta’mîr edilmişdir. 909, 1070, 1093.

90 - AHMED SA’ÎD-İ FÂRÛKÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ahmed Sa’îd ibni Ebî Sa’îd bin Safî bin Azîz bin Muhammed Îsâ bin muhtesib-ül-ümme şeyh Seyfeddîn-i Fârûkî Serhendî “rahmetullahi aleyhim”, hicretin [1217] senesinde Hindistânda Rampur şehrinde tevellüd ve 1277 [m. 1861] de Medîne-i münevverede vefât etdi. Bakî’ kabristânında, Osmân “radıyallahü anh” türbesi yanındadır.

Ahmed Sa’îd hazretlerinin üç oğlu vardı. Birinci Muhammed Mazher, binikiyüzkırksekiz [1248] de tevellüd ve 1301 [m. 1884] de Medîne-i münevverede vefât etdi. Babasının yanındadır. 1277 senesinde yazdığı (Makâmât-ı sa’îdiyye) kitâbı fârisî olup babası Ahmed Sa’îdin ve mürşidlerinin “kuddise sirruhüm” hâllerini ve yüksek makâmlarını bildirmekdedir. Kitâb 1281 de Delhîde basdırılmışdır. İmâm-ı Rabbânîyi bildiren risâlesi (Hak Sözün Vesîkaları) kitâbında basılmışdır. Mekkede seyyid Fehîm Efendi ile sohbet eylemişdir.

İkinci oğlu mevlânâ Ebüsse’âdet Muhammed Ömer, binikiyüzkırkdört [1244] de tevellüd ve binikiyüzdoksansekiz 1298 [m. 1881] de Rampurda vefât etdi. Oğlu Ebülhayrın mürşidi idi. Ebülhayr, binüçyüzkırkbir [1341] de Delhîde vefât etdi. Kabri, Abdüllah-i Dehlevî dergâhında, dedesi Ebû Sa’îdin yanındadır. Mermerden tabut şeklindeki dört kabr, mermerden pek san’atli dört dıvâr içinde ve Dergâhın ortasındadırlar. Ebülhayrın oğlu Ebül-Hasen Zeyd-i Fârûkî, 1324 [m. 1906] senesinde, Delhîde Abdüllah-i Dehlevî dergâhında tevellüd etdi. Bu dergâhda vefât etdi. 1391 [m. 1971] Şa’bân ayında Delhîyi ziyâretimde, sohbeti ile iki def’a şereflendim. 1376 [m. 1957] da basdırmış olduğu fârisî (Menâhic-üs-seyr) kitâbını bu fakîre hediyye etdi. Câmi’ul-ezherde okuduğunu, Mısrda şeyh-ül-islâm Mustafâ Sabrî efendi ile çok sohbet etdiğini de söyledi. 1394 [m. 1974] de, Kandihârda basdırdığı, fârisî (Makâmât-i ahyâr) kitâbında dedelerini uzun anlatmakdadır. Zeyd efendi, kitâbında diyor ki, babam, Peygamberimizi rü’yâda görmüş. Çok üzüntülü imiş, sebebini sormuş. (Türkler benim halîfemi bugün makâmından ayırdılar. Bunun cezâsını çok acı çekeceklerdir) buyurmuş.

-1072-

Üçüncü oğlu Mevlânâ Abdürreşîd, binikiyüzotuzyedi [1237] de Lucknowda tevellüd ve binikiyüzseksenyedi 1287 [m. 1870] de Mekke-i mükerremede vefât etdi. Bu da, oğlu Şâh Muhammed Ma’sûm-i Ömerînin mürşidi idi. Muhammed Ma’sûm [1263] de Abdüllah-i Dehlevî hazretlerinin tekkesinde tevellüd etdi. 1274 [m. 1858] de İngilizler Delhîde büyük fitne çıkardı. Sultân ikinci Behâdır şâhı, iki zevcesi ve iki oğlu ile Kalkuteye götürüp habs etdiler. Hindistânın her tarafında müslimânlar şehîd edildi. Müslimânlar, Medîne-i münevvereye hicret etdi. [1290] da Hindistâna döndü. Otuzüç sene sonra akrabâ ve talebesinden altmış kişi ile [1323] de Medîneye döndü. Burada İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin (Mebde’ ve me’âd) kitâbını arabîye terceme etdi ve çok kitâb yazdı. Bunlardan (Ahsen-ül-kelâm fî-isbât-i mevlid-i vel-kıyâm) kitâbı, Hindistânın Urdu dilinde olup, vehhâbîleri red ve rezîl etmekdedir. Hindistânda basılmış ve arabîye terceme edilmişdir. (Es-sebe’ul-esrâr fî medâric-il-ahyâr) kitâbı, tesavvufu çok açık anlatmakdadır. Urdu dilindedir. Oğlu Muhammed Abdülkâdir Medenî tarafından [1329] da arabîye terceme edilmiş, 1331 [m. 1913] de İstanbulda basılmışdır. İkinci oğlu şeyh Ebülfeyz Muhammed Abdürrahmânın kitâbın başına yazdığı takrîz çok istifâdelidir. Mütercim, önsözünde buyuruyor ki, (Şâh Veliyyullah muhaddis Ahmed-i Dehlevî (Mukaddeme-tüs-seniyye fî isbât-i mezheb-is-sünniyye) kitâbında, İmâm-ı Rabbânîyi uzun övmekde ve mü’minler onu sever, münâfıklar, şakîler ise kötüler demekdedir). Şâh Muhammed Ma’sûm, 1341 [m. 1923] de Mekke-i mükerremede vefât etdi.

Ahmed Sa’îd-i Serhendî, babası ile birlikde Abdüllah-ı Dehlevî hazretlerinin sohbetinde bulunup, on yaşına varmadan tarîkat-i Nakşibendiyyeye intisâb etdi. Onbeş yaşına kadar bu sohbetde kemâle geldi. Abdüllah-i Dehlevî hazretleri evlenmemiş idi. Bunu oğulluğa kabûl buyurdu. Hilâfet-i mutlaka ile şereflendirdi. Çok Velî yetişdirdi. Çok kitâb yazdı. (El-hakk-ul-mübîn fî-redd-i alelvehhâbîn) kitâbı vehhâbîlere cevâb vermekdedir. (Mektûbât-i Ahmediyye)si çok kıymetlidir. (Tahkîk-ul-hakkılmübîn) kitâbı 1386 senesinde Karaşide basılmış olup, (Mesâil-i erbaîn)e cevâb vermekdedir. 455, 459, 1004, 1095, 1146.

91 - AHMED-İ YEKDEST “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Dokuzyüzaltmışsekizinci [968] sırada, Yekdest ismine bakınız!

92 - AHMED-İ ZERRÛK “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Şihâb-üd-dîn Ahmed bin Ahmed Fâsî, 846 [m. 1442] da Trablus-garbda tevellüd, 899 [m. 1493] da orada vefât etdi. Mâlikî fıkh âlimi ve tesavvuf büyüklerindendir. Çok sayıda kıymetli eserleri vardır. (Şerh-ı hizb-il-bahr) ve (Kavâ-id-üttarîka fil-cem’-i beyneşşerî’at-i velhakîka) ve (Kavâid-üt-tesavvuf) kitâbları meşhûrdur. Sonuncusu büyük olup, Mısrda basılmışdır. 50, 456, 458, 627, 1187.

93 - AHMED-İ ZEYNÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Seksenikinci [82] sayıda Ahmed Dahlân ismine bakınız!

94 - ÂİŞE “radıyallahü anhâ”: Resûlullahın zevce-i mutahherasıdır. Ebû Bekr-i Sıddîkın kızıdır. Çok akllı, zekî, âlime, edîbe ve afîfe ve sâliha idi. Hâfızası pek kuvvetli olduğu için, Eshâb-ı kirâm, birçok şeyleri ondan sorup öğrenirdi. Âyet-i kerîme ile medh edildi. İctihâdı hazret-i Alîye uymadığı için, Deve vak’asında hazret-i Alî ile harb eden Eshâb-ı kirâm ile birlikde idi. Hazret-i Alî şehîd edilince pek üzüldü. Şî’îler kendisine çok iftirâ ediyor. Hazret-i Alîyi sevmezdi diyorlar. Hâlbuki (Alîyi sevmek îmândandır) hadîs­i şerîfini, hazret-i Âişe haber verdi. Böylece, onu sevdiğini ve herkesin de sevmesi lâzım geldiğini bildirdi. Hicretden sekiz sene önce tevellüd, üç sene evvel nikâh ve ikinci yıl Şevvâl ayında zifâf, 57 [m. 676] senesinde Medînede vefâtı vâkı’ oldu. 60, 349, 380, 381, 382, 398, 457, 473, 503, 574, 601, 643, 646, 695, 730, 740, 784, 952, 1022, 1066, 1068, 1077, 1169, 1197, 1198.

-1073-

95 - ÂİŞE HANIM: Hüseyn Hilmi Işıkın vâlidesidir. 1374 [m. 1954] de vefât etdi. Ankarada Bağlûmdadır.

96 - AKKERMÂNÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Muhammed bin Mustafâ 1174 [m. 1760] de Mekke-i mükerremede kâdî iken vefât etdi. Akkermân, Karadeniz sâhilinde Dinyester nehri yakınındadır. Çok kitâb yazdı. 698, 701.

97 - AKRİME (yâhud İkrime) “radıyallahü anh”: Resûlullahın en büyük düşmanı olan Ebû Cehlin oğludur. Önceden, babası gibi düşman idi. Mekke feth edildiği gün öldürülmesi emr olunan sekiz erkek ile dört kadından biri idi. Gemiye binip Yemene kaçdı. Yolda fırtına çıkıp gemi batıyordu. (Kurtulursak, Resûlullahın ayaklarına kapanacağım) diye niyyet etdi. Kurtuldular. Yemende müslimân oldu. Zevcesi ve amcasının kızı olan Ümm-ül-Hakîm bint-il Hâris dahâ önce müslimân olmuşdu. Medînede onun için emân aldı. Yemene gidip (İnsanların en halîmi ve kerîmi olan zât tarafından sana emân getirdim) dedi. Müslimân oldukdan sonra, Eshâb-ı kirâmın kahramânlarından oldu. Ammanda, Yemende cihâd edip, 13 [m. 634] senesinde, Yermük muhârebesinde şehîd oldu. 383, 1090, 1091.

98  - AKŞEMSEDDÎN “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Muhammed bin Hamza, Şihâbüddîn-i Sühreverdî neslindendir. Şâmda tevellüd etmişdir. Hâcı Bayram-ı velînin halîfesi olup, Göynükde yerleşdi. İstanbulun fethinde bulunup, hazret-i Hâlidin kabrini keşf etdi. 864 [m. 1460] de Göynükde, ya’nî Torbalıda vefât etdi. (Risâlet-ün-nûriyye) ve (Maddet-ül-hayât) kitâbları vardır. İstanbulda, Hırka-i şerîf câmi’i civârında mescidi ve sübyan mektebi ve mahallesi vardır. 1092.

99  - ALÂÜDDEVLE “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Rükneddîn Ahmed, Semnân pâdişâhının oğludur. Tesavvufa intisâb etdi. Kübreviyye tarîkatinde kemâle geldi. 659 [m. 1260] da Semnânda tevellüd, 736 [m. 1335] senesinde vefât etdi. Sofî Âbâd şehrindedir. 112, 768, 936, 1016, 1076. [(Mesmû’ât)da sahîfe 110.]

 100 - ALÂ’ÜDDÎN-İ ATTÂR: Muhammed bin Muhammed Buhârî, Muhammed Behâ-üddîn-i Buhârî hazretlerinin dâmâdı ve talebesi idi. Zemânının kutb-i irşâdı idi. Buhâranın Cağanyân nâhiyesinde sekizyüziki 802 [m. 1400] de vefât etdi.(Evliyânın kabrlerini ziyâret etmenin te’sîri çokdur. Rûhlarına teveccüh etmek dahâ fâidelidir) buyururdu. Abdülganî Nablüsînin, bunun mubârek rûhundan çok feyz aldığı (İrgâmül-merîd) de yazılıdır. Büyük âlim Seyyid Şerîf-i Cürcânî diyor ki, (Alâüddîn-i Attâr hazretlerinin sohbetine kavuşunca, Rabbimi tanıyabildim). 458, 480, 969, 1061, 1098, 1137, 1163, 1171, 1185, 1190.

101 - ALÂ’ÜDDÎN-İ BAĞDÂDÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Alî bin Muhammed, Şâfi’î fıkh ve tefsîr âlimidir. [678] de Bağdâdda tevellüd, 741 [m. 1340] senesinde Halebde vefât etdi. (Hâzin) tefsîrini yazmışdır. 418.

102 - ALÂ’ÜDDÎN-İ HASKEFÎ: Muhammed bin Alî, [1021] de Haskefde tevellüd, 1088 [m. 1677] de vefât etdi. Şâm müftîsi idi. (Dürr-ül-muhtâr) kitâbına İbni Âbidîn, Burhâneddîn İbrâhîm bin Mustafâ Halebî ve Ahmed Tahtâvî hâşiyeler yapmışlardır. 292, 299, 318, 392, 612, 723, 855, 872, 1010, 1020, 1025, 1109.

103 - ALB ARSLAN “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Muhammed bin Dâvüd 425 [m. 1033] de tevellüd etdi. Selçûkî sultânlarının ikincisidir. 455 [m. 1063] de amcası Tuğrul beğ vefât edince, tahta çıkdı. İstanbul imperatoru Diyojenin ordusunu Malazgirdde [463] hicrî, [1071] mîlâdî yılında mağlûb etdi. Rey şehrindeki Selçûkî devleti, 429 [m. 1037] dan 590 [m. 1193] senesine kadar devâm etdi. Konyadaki Selçûkîler 477 [m. 1083] den 699 [m. 1299] a kadar devâm etdi. 533, 1107, 1134, 1157.

104 - ALEKSANDRUS: Mîlâdın [325]. ci senesinde büyük Kostantinin İznikde topladığı üçyüzonsekiz papasın başkanı idi. İskenderiyye patrîki idi. [Bu ism, (Fâideli Bilgiler) kitâbındadır.]

105 - ÂLEMGÎR “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Muhammed Evrenkzîb, Şâhcihâ-

-1074-

nın üçüncü oğlu olup, 1028 [m. 1619] de tevellüd ve 1118 [m. 1707] de vefât etdi. Birinci oğlu Dârâ Şekve çok âlim ve kâdirî idi. (Hasenât-ül-ebrâr) kitâbında islâmiyyeti Hindû dîni ile birleşdirdiği için, 1069 [m. 1658] da Evrenkzîb tarafından i’dâm edildi. Fârisî (Sefînet-ül-Evliyâ) kitâbı (Pişâver)de basılmışdır. Âlemgîr, 1068 [m. 1657] de babasını habs edip, tahta çıkdı. Çok müttekî ve âlimleri severdi. Berehmenlerle ve şî’îlerle mücâdele etdi. Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî ve oğlu Muhammed Seyf-üd-dîn hazretlerinden feyz aldı. Elli sene adâletle hükm sürdü. Şeyh Nizâm Muînüddîn-i Nakşibendî başkanlığındaki bir hey’ete, Hanefî mezhebi üzerine (Fetâvâ-i hindiyye) adındaki çok kıymetli fetvâ kitâbını hâzırlatdı. Binüçyüzon 1310 [m. 1891] da Mısrda basılmış, 1393 [m. 1972] de üçüncü baskısı yapılmışdır. Daken şehrlerini de ele geçirdi. Ölünce, yerine oğlu birinci Şâh-ı âlem Behâdır tahta çıkdı.

106 - ALÎ “radıyallahü anh”: Resûlullahın amcası olan Ebû Tâlibin oğlu idi. İslâm halîfelerinin ve Cennetle müjdelenen on kişinin dördüncüsüdür. Resûlullahın dâmâdıdır. Ehl-i beytin birincisidir. Hicretden yirmiüç yıl önce Mekkede tevellüd etdi. On yaşında iken îmân etdi. Bütün gazâlarda kahramânlıklar gösterdi. Yalnız Uhudda onaltı yerinden yaralandı. Otuzbeş [35] senesinin Zilhicce ayında halîfe oldu. 40 [m. 660] da, Ramezân-ı şerîf ayı onyedinci Cum’a günü sabâh nemâzına giderken Abdürrahmân ibni Mülcem isminde bir hâricî tarafından kılıncla alnına vurularak şehîd edildi. Kûfede ya’nî Necef denilen yerde medfûndur. Buğday benizli, uzun gerdanlı, güler yüzlü, iri ve siyâh gözlü, geniş göğüslü, iri yapılı idi. Sakalı sık idi. Muhârebe zemânlarında uzatırdı ve omuzlarına kadar yayılırdı. Son zemânlarda saçı ve sakalı pamuk gibi beyâz olmuşdu. Evliyânın büyüğü, Vilâyet yolunun reîsidir. Her tarîkatde herkese Vilâyetin feyzleri ve ma’rifetleri hazret-i Alîden gelmekdedir. 18, 27, 59, 60, 61, 62, 85, 98, 109, 114, 258, 278, 281, 311, 328, 356, 357, 367, 381, 384, 388, 390, 392, 393, 408, 412, 421, 441, 442, 443, 449, 472, 473, 487, 489, 497, 498, 501, 502, 503, 504, 506, 509, 510, 511, 512, 513, 514, 516, 570, 605, 620, 621, 633, 650, 652, 693, 695, 696, 707, 717, 738, 740, 752, 765, 772, 784, 840, 845, 887, 903, 909, 919, 989, 995, 1009, 1014, 1064, 1065, 1066, 1073, 1077, 1082, 1084, 1085, 1087, 1088, 1091, 1094, 1096, 1100, 1107, 1108, 1111, 1114, 1116, 1117, 1138, 1142, 1160, 1176, 1180, 1182, 1185, 1186, 1188, 1189, 1196, 1198.

107  - ALÎ BİN AHMED HÎTÎ: (Seyf-ül-bâtir li-rikâbişşî’at-i verrâfıda-til-kevâfir) kitâbı çok kıymetlidir. Bu kitâbı 1025 [m. 1616] da İstanbulda yazmışdır.

108 - ALÎ BİN EMRULLAH “rahmetullahi teâlâ aleyh”: 916 [m. 1509] da tevellüd, 979 [m. 1571] da Edirnede vefât etdi. (Ahlâk-ı Alâî) kitâbını yazdı. Tefsîr, kelâm ve fıkh şerhleri de vardır. 758.

109 - ALÎ BİN HÜSEYN “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Hüseyn vâ’ız-ı Kâşifînin oğludur. Fahrüddîn ve Safî ismleri ile meşhûrdur. 867 [m. 1462] de tevellüd ve 939 [m. 1533] senesinde Hirâtda vefât etdi. Fârisî eserleri arasında (Reşehât) kitâbı çok kıymetlidir. Şeyh Ahmed Allân-ı Mekkî ve sonra Muhammed Murâd-ı Kazânî tarafından arabîye terceme edilmişdir. Üçüncü Murâd hân zemânında, 993 [m. 1584] senesinde, Muhammed Şerîf-i Abbâsî tarafından türkceye terceme edilmişdir. Türkcesi çeşidli târîhlerde basılmışdır. Binikiyüzdoksanbirde İstanbulda taşbasması harekeli olup, sonunda mevlânâ Hâlid-i Bağdâdînin arabî (İrâde-i cüz’iyye) kitâbı ve kenârında, mevlânâ-i mezkûrün (Râbıta) risâlesinin arabîsi ve ayrıca türkcesi ve yine onun (Âdâb-ı tarîkat) risâlesinin türkcesi ve fârisî (Silsile-i aliyye)si ve ayrıca İsmâ’îl Hakkı Bursevînin (Huccet-ül bâliga) risâlesi ve (Hatm-i hâcegân) ve Niyâzî Mısrînin (Süâl-cevâb) risâlesi ve şeyh Sâdık efendinin (Abdestin âdâbı) ve (İnsân-ı kâmil) ve Edirne müftîsi Feyzi efendinin (Ayn-ül hakîka) adındaki çok kıymetli kitâbları ve hazret-i Alînin “radıyallahü anh” kırk sözü ve tercemeleri vardır. Sözün kısası, Reşehât tercemesinin bu baskısı bir hazînedir. Eline geçip okuyan, dünyânın en tâli’li insanıdır. Abdülhakîm efendi, (Reşehât okumak, insanın ihlâsını artdırır) buyururdu.

-1075-

110 - ALÎ BİN İSMÂ’ÎL “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Alâüddîn Konevî olup, [668] de tevellüd ve 729 [m. 1329] da vefât etdi. Şâfi’î fıkh âlimidir. Mısrda ders verdi. Şâmda kâdîlik yapdı. (El a’lâm fî-hayât-il-Enbiyâ aleyhimüssalâtü vesselâm) ve (Hâvî) ile (Te’arrüf) şerhleri ve (Minhâc) muhtasarı meşhûrdur.

111 - ALÎ BİN MA’BED “rahmetullahi teâlâ aleyh”: İmâm-ı Muhammedin talebesidir. Onun (Câmi’ul-kebîr) ve (Câmi’üs-sagîr) kitâblarını rivâyet etmişdir. Mervden Mısra geldi. 218 [m. 833] Ramezânında vefât etdi. 608.

112 - ALÎ BİN YÛSÜF: Nûreddîn 741 [m. 1340] senesinde vefât etdi.

113 - ALÎ CÜRCÂNÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Babası Abdül’azîzdir. 392 [m. 1001] senesinde Cürcânda vefât etdi. Şâfi’î fıkh ve tefsîr âlimidir. Rey şehrinde kâdî idi. 375.

114 - ALÎ ECHÜRÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: İkiyüzdoksanbirinci [291] sırada, Echürî Alî ismine bakınız! 398, 629, 632, 633, 639, 998.

115 - ALÎ EFENDİ “Çatalcalı” “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Osmânlı Şeyh-ül-islâmlarının kırküçüncüsüdür. 1041 de Çatalcada doğdu. Dördüncü Muhammed hân zemânında, 1084 [m. 1673] de Şeyh-ül-islâm oldu. Onüç sene sonra azl edildi. 1103 [m. 1692] de vefât etdi. (Alî efendi fetvâsı) meşhûrdur. 167, 901.

116 - ALÎ HAYDAR BEĞ: Ahiskalı hoca Emîn efendi zâde, temyîz mahkemesi a’zâlığında ve başkanlığında, fetvâhâne-i âlî emînliğinde ve adliye nezâretinde bulunmuşdur. Dâr-ül-fünûn hukûk fakültesinde ve medresetül-kuddâtda ve mülkiye [siyâsal bilgiler] okulunda müderrislik ya’nî profesörlük yapdı. (Mecelle) kitâbına yapdığı (Dürer-ül-hükkâm) adındaki şerhi çok kıymetlidir. Bu şerhin 1323 [m. 1905] de basılan (Kitâb-ül-kefâle) sonunda bildirildiği gibi, (Erâzî kanûnu şerhı) ve (Evkâfda muvâda’a) ve (Risâle-i mefkûd) ve (İntikâl kanûnu)na şerhı vardır. 1355 [m. 1937] de vefât etdi. 1321 [m. 1903] de vefât ederek Üsküdârda Nesûhî kabristânına defn edilmiş olan büyük Alî Haydar beğ başkadır. O da, hukuk fakültesinde usûl-i fıkh ve mecelle profesörlüğü yapmışdı. 616, 798, 806, 823, 830.

117 - ALÎ HULLÎ: Babası Hasendir. [601] de vefât etdi. 418.

118 - ALÎ KUŞCU “rahmetullahi aleyh”: Alâüddîn bin Muhammed, Semerkandda Ulug beğin doğancı başısı idi. İstanbula geldi. Ayasofya medresesine müderris oldu. Akâid ve astronomi kitâbları vardır. 879 [m. 1474] de vefât etdi. Eyyûbdedir.

119 - ÂLİM BİN ALÂ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Hanefî fıkh âlimidir. 688 [m. 1289] de vefât etdi. Büyük tatâr hânı için hâzırladığı (Tatârhâniyye) adındaki fetvâ kitâbı çok kıymetli olup, (Zâd-ül-müsâfir) adı ile meşhûrdur. 299.

120 - ALÎ RÂMİTENÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: İslâm âlimlerinin büyüklerindendir. (Hâce azîzân) ve (Pîr-i nessâc) ismleri ile meşhûrdur. Mahmûd-i İncîr-fagnevînin talebesidir. Dokumacılık yapardı. Şeyh Alâüddevle-i Semnânî ile mektûblaşırdı. Celâlüddîn-i Rûmî ile sohbet etdiği (İrgâm-ül-merîd) de yazılıdır. Buhârânın Râmiten köyünde tevellüd ve yediyüzyirmibir 721 [m. 1320] de yüzotuz yaşında Hârezm şehrinde vefât etdi. Eshâb-ı hâcât ziyâret edip teberrük etmekdedir. 449, 969, 1050, 1105, 1141.

121 - ALÎ RIZÂ: Yediyüzyetmişikinci [772] sırada Rızâ ismine bakınız!

122 - ALÎ ÛŞÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Babası Osmândır. [569] da (Sirâciyye) fetvâ kitâbını ve ayrıca Ehl-i sünnet i’tikâdını bildiren (Emâlî kasîdesi)ni yazdı. Fergânelidir. 575 [m. 1180] de vefât etdi.

123 - ALÎ-ÜL-A’LÂ: Hurûfî babalarındandır. Fadlullah-ı Hurûfînin mürîdlerinden idi. Tîmûr hândan kaçıp, Kırşehre geldi. Bektâşî şekline girdi. Bektâşîlik tarîkâtini, islâm düşmanlığı hâline çevirdi. (Câvidân) kitâbını Anadoluya, el altından yaydı. Binlerle müslimânın dinden, îmândan çıkmasına sebeb oldu. 500.

-1076-

124 - ALÎYY-ÜL-KÂRÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Hirâtlıdır. Babası Muhammeddir. Yazıcılıkla geçinirdi. Çok kitâb terceme ve şerh etdi. (Ehâdîs-ül-mevdû’ât) adındaki kitâbında, sahîh hadîslere mevdû’ demekdedir. İmâm-ı a’zamın (Fıkh-ı ekber)ini şerh ederken, Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” mubârek ana ve babasının kadr ve kıymetlerini küçültücü yazılarından ve tesavvuf büyüklerinin şânlarına yakışmıyacak iftirâlarından dolayı islâm âlimlerinin gözlerinden düşmüşdür. 1016 [m. 1607] da Mekke-i mükerremede vefât etdi. Fıkh-ı ekberin (El-Kavl-ül-fasl) adındaki şerhinde, böyle saygısız yazı yokdur. (El-Müstened-ül-mu’temed) kitâbında ve (Mektûbât-ı Ahmediyye)nin altmışüçüncü mektûbunda, Alîyy-ül-kârîye cevâb verilmişdir. (Fâideli Bilgiler) kitâbına bakınız! (Mektûbât-i Ahmediyye) kitâbı, 1372 [m. 1953] senesinde, Karaşide basdırılmışdır.

(Turub-ül-emâsil bi-terâcim-il-efâdıl) kitâbının sonunda diyor ki, (Alî Hirevî, Hiratda doğdu. Mekkede yerleşdi. İbni Hacer-i Hiytemîden de okudu. Çok eser bırakdı ise de, din büyüklerine i’tirâzları çirkin oldu. İmâm-ı Şâfi’înin ve imâm-ı Mâlikin ictihâdlarına dil uzatdı. Büyük âlim Muhammed Miskin, ona lâyık olan reddiyyeyi yazdı. (Sedâd-üd-dîn fî-isbâtin-necât-i lil-vâlideyn)de diyor ki, (Aliyy-ül-kârî, Fıkh-ı ekberi şerh ederken, Resûlullahın vâlideynine dil uzatmış, bu yetmiyormuş gibi, ayrıca bir risâle de yazmışdır. Şifâ kitâbını şerh ederken, küfrlerini bildiren risâle yazmış olduğunu, öğünerek bildirmişdir. Mekke-i mükerreme müftîsi iken, 1033 de vefât eden İmâm-ı Abdülkâdir Taberî, o risâleyi red için bir risâle yazmışdır.) (Turub-ül-emâsil) 1393 [m. 1973] de Karaşide basılmışdır. 391, 418, 442, 765, 1156.

125 - ALKAMA “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Babası Kaysdır. İbrâhîm-i Nehâînin dayısı idi. Abdüllah ibni Mes’ûddan ve Alî ve Âişe “radıyallahü anhüm”den ders almışdır. 62 [m. 681] senesinde vefât etdi. 268, 439.

126 - ÂLÛSÎ: Şihâbüddîn seyyid Mahmûd bin Abdüllah Âlûsî-i kebîr Bağdâdî, Bağdâdda müftî idi. Şâfi’î âlimlerindendir. 1217 [m. 1803] de Bağdâdda tevellüd, 1270 [m. 1853] de orada vefât etdi. İstanbula da geldi. Şî’îlere cevâb olarak, (El-ecvibe-tül-Irâkıyye anil es’iletil-Îrâniyye) kitâbı ve (Nehc-üs-selâme) ve (El-ecvibe-tül-Irâkıyye anil-es’ile-til-Lâhûriyye), (Nefehât-ül-kudsiyye fî-mebâhîs-il-imâmiyye) kitâblarını yazmışdır. Birincisi 1317 [m. 1899] de İstanbulda sanâyı’ mektebinde, üçüncüsü 1301 [m. 1883] de Bağdâdda basılmışdır. (Rûh-ul-me’ânî) adındaki tefsîri, dokuz cilddir. Gençler arasında şöhret bulan bu tefsîr, din âlimleri arasında bir kıymet kazanamamışdır. İçindeki haberlerden ba’zısının doğru olmadığı, (Dürerüs-seniyye)de yazılıdır. İbni Teymiyyenin fikrlerini benimsemişdir. 349, 887.

127 - ÂLÛSÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Seyyid Mahmûd Şükrî bin Abdüllah, şî’îlere cevâb olarak, (Minhatül-ilâhiyye muhtasar-ı tuhfe-i isnâ aşeriyye) ve (Se’âdetül-dâreyn) ve (Süyûf-i müşrika) ve (Sabbül’azâb) kitâbları yazmışdır. Alûsî-i kebîrin torunudur. İbni Teymiyyecidir. [6]. cı sırada Abdül’azîz ismine bakınız! 1060, 1180.

128 - ÂLÛSÎ: Nu’mân bin Mahmûd bin Abdüllah Âlûsî, Bağdâdda [1252] de tevellüd, 1317 [m. 1899] de vefât etdi. Mevtâ işitmez derdi. (Cilâ-ül-ayneyn) kitâbında İbni Teymiyyeyi övmekde, İbni Hacer-i Mekkî hazretlerine dil uzatmakdadır. Yûsüf Nebhânî (Şevâhid-ül-hak) kitâbında, bunun haksız olduğunu isbât etmekdedir. (Gâliyye-tül-mevâ’ız) kitâbında dört mezheb imâmlarını çok övüyor ve İmâm-ı a’zamı müjdeliyen hadîs-i şerîfleri yazıyor ve Hanefî fıkh kitâblarından bilgiler bildiriyor ise de, yüzondokuzuncu [119] sahîfesinde, Evliyânın kabrini ziyâret için (Cilâ-ül-ayneyn) kitâbını tavsiye etmekdedir. 60, 349, 450, 467, 469, 1013, 1159.

129 - ÂMİDÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Seyf-üddîn Alî bin Muhammed, şâfi’î fıkh ve kelâm âlimidir. 551 de Âmid, ya’nî Diyâr-ı Bekrde tevellüd, 631 [m.

-1077-

1234] de Şâmda vefât etdi. 490.

130 - ÂMİNE “rahmetullahi teâlâ aleyhâ”: Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” muhterem annesidir. Veheb bin Abd-i Menâf bin Zühre bin Kilâb kızıdır. Ondört yaşında iken Abdüllah ile evlendi. Abdüllahın alnındaki nûr, Âminenin alnına geçip parladı. İki ay sonra Abdüllah vefât etdi. Yirmi yaşında iken, Medîne ile Mekke arasında, (Ebvâ) denilen yerde vefât etdi. [Kusayy adına bakınız!]. 375, 376, 378, 387, 1065, 1129.

131 - AMR İBNİ ÂS “radıyallahü anh”: Âs bin Vâil-i Sehmînin oğludur. Eshâb-ı kirâmın meşhûrlarındandır. Hicretin sekizinci [8] senesinde, Mekkenin fethinden altı ay önce, Hâlid bin Velîd ile birlikde Medîneye gelerek müslimân olmuşlardır. Fethden önce îmâna gelenlerin şereflerine ve yüksek derecelerine kavuşmuşlardır. Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” Ammânda vâlîsi idi. Hiç azl olunmadı. Ebû Bekr-i Sıddîk tarafından Şâmın fethine gönderildi. Mısra vâlî yapıldı. Doksan yaşında iken 43 [m. 663] senesinde Mısrda vefât etdi. Çok zekî idi. Meşhûr dâhîlerden idi. (Amr ibni Âs, Kureyşin sâlihlerindendir) hadîs-i şerîfi (Medâric-ün-nübüvve)de yazılıdır. 469, 641, 1014, 1090, 1094, 1104, 1142.

132 - AMR İBNİ LUHAY: Hicâzda Huzâ’a hükûmetinin reîsi idi. Şâmdaki puta tapınma dînini Mekkeye getirdi. Hicretden bin sene önce öldü. 737.

133 - A’RÂBÎ PÂŞA: Mısrda millî cebhe reîsi idi. İngilizlerin zulmüne karşı mücâdele etdi. 1329 [m.1911]de vefât etdi.

134 - ARFECE “radıyallahü anh”: Arfece bin Es’ad Temîmî, Eshâb-ı kirâmdandır. Altın burun takmasına izn verilmişdir. 133, 1090.

135 - ÂRİF-İ RÎVEGERÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Buhârânın Rîvgir köyündendir. İslâm âlimlerinin büyüklerindendir. Çok yaşadı. 616 [m. 1219] da Rîvgirde vefât etdi. 969.

136 - ARİSTO: Yunan felesoflarındandır. Mîlâddan [384] sene önce doğdu. Babası tabîb idi. Eflâtunun talebesi idi. İskenderin hocası oldu. Sonra, Atinada Lisyonda mekteb yapdı. Onun için mekteblere lise denildi. Altmışiki yaşında Agriboz adasında öldü. Rûh kadîmdir, derdi. Tecribeden ziyâde, aklına dayandığından, yanılmışdı. Orta çağda unutuldu. Eserleri, sonradan arabcadan lâtinceye çevrildi. 41, 539, 758, 759, 1097, 1123.

137 - ARND: Yirminci asrın büyük kimyâgerlerindendir. Sultân ikinci Abdülhamîd hân zemânında İstanbul Dâr-ül-fünûnunda, uzun yıllar kimyâ profesörü idi. [m. 1934] de İstanbul üniversitesine tekrâr getirildi. Fritz Arnd iyi türkçe konuşurdu. [m. 1969] sonunda Hamburgda öldü. Kıymetli din kitâbları yazarlığı ile tanınmış Hüseyn Hilmi Işık, [m. 1936] senesinde, Arndın yanında çalışarak organik bir cism keşf etdi. Bu buluş, İstanbul fen fakültesi dergisi, 1937 senesi, ikinci cildin ikinci sayısında ve Berlinde çıkan [m. 1937] yıl ve [2519] sayılı almanca (Zentrall Blatt) kimyâ kitâbında (Işık Hilmi) adı ile yazılıdır. 41, 975.

138 - ARŞİMED: Eski yunan fizik ve matematikcisidir. Mîlâddan [278] sene önce, Sicilya adasında doğdu. [212] sene önce öldürüldü. İskenderiyyede Öklidin talebesi idi. Kaldıraclar üzerinde çok uğraşdı. (Bana bir destek noktası veriniz! Dünyâyı yerinden oynatayım) demişdir. Kitâbları Me’mûn zemânında arabcaya çevrildi. 433.

139 - ARYÜS: Mîlâdın [270] senesinde doğdu. [336] da öldürüldü. Büyük Kostantinin mîlâdın üçyüzyirmibeşinde [325] İznikde topladığı üçyüzondokuz [319] papasa karşı, yeni yapılan (İncîl)in yanlış olduğunu, Barnabas İncîlinin doğru olduğunu, orada Allah birdir denildiğini söyledi. Mısra kaçdı. 43, 411, 783, 1080, 1099, 1128.

140 - ÂTIF BEĞ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Kuyucaklı zâde Âtıf beğ, mül-

-1078-

kiyye mektebi [siyâsal bilgiler okulu] mecelle [hukûk] mu’allimi idi. 1316 [m. 1898] da, Bağdâdın Süleymâniyye kazâsında vefât etdi. 305, 535, 823, 865.

141 - ATTİLÂ: (Kâmûs-ül a’lâm)da diyor ki, (Orta çağlarda, Avrupayı basan vahşî Hunların reîsi idi. Mîlâdın [432] senesinde idâreyi ele aldı. Çok zâlim ve kan dökücü bir kumandan idi. [451] de Galyaya, ya’nî Fransaya girdi. [453] de içki içerken öldü. Allahın gadabı denirdi). 431, 532, 533, 1135.

142 - AYNÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: (Buhârî) şârihidir. Bedreddîn Mahmûd bin Ahmeddir. (Hidâye şerhı) ve (Akd-ül-cümân) adındaki ondokuz cild târîhi ve (Keşf-ül-lisân) adındaki İbni Hişâm şerhı meşhûrdur. 760 [m. 1359] da Ayntâbda tevellüd, 855 [m. 1451] de Kâhirede kâdî iken vefât etdi. 738, 872, 1114.

143 - AYNÜLKUDÂT HEMEDÂNÎ: Sôfiyyedendir. İmâm-ı Gazâlî ile sohbet etmişdir. 533 [m. 1138] de vefât etdi.

144 - ÂZER: İbrahîm aleyhisselâmın amcası ve üvey babası idi. Kâfir idi. İbrâhîm aleyhisselâmın kendi babası Târuh idi. 375, 387, 389, 390, 391, 1118, 1182.