Ferâiz problemlerini çözebilmek için, bundan evvelki maddede
bildirilmiş olan on bilgiyi iyi anlamak ve ezberlemek lâzımdır. Kur’ân-ı
kerîmde açıkca emr edilmiş olan, yukarıda, ikinci numarada yazılı, altı
farzdan, nısf, rubu’, sümün cinslerine (Birinci
nev’), sülüsân, sülüs ve südüs cinslerine (İkinci nev’) denir. Ferâiz hesâbı iki kısma ayrılır:
BİRİNCİ KISM: Eshâb-ı ferâiz ve asabe,
birlikde mevcûddür. Bu kısmda beş hâl olabilir:
1
- Nısf, ikinci nev’ ile birlikde bulunursa, mîrâs altıya bölünür. Buna,
mes’elenin [problemin] aslı altıdan oldu denir.
Meselâ, zevc ve iki aded anadan kız kardeş ve bir aded amca
varsa, problemin aslı altıdan olup, zevc üç hisse, anadan iki hemşîre iki hisse
alıp, geri kalan bir hisse amcaya verilir. Bir kadın ölünce dokuzbin liralık
mal bıraksa, kadının zevci: 9000 x 3 / 6 = 4500 lira, anadan iki hemşîre: 9000
x 2 / 6 = 3000 lira, amca: 9000 x 1 / 6 = 1500 lira alır. Kız kardeşin
herbirine binbeşyüz lira düşer.
İkinci misâl: Zevc, ana ve ced bulunduğu zemân, zevc üç
hisse, ana iki hisse alıp, geri kalan bir hisse dedenin olur.
2 - Rubu’, ikinci nev’ ile birlikde bulunursa, mes’elenin
aslı onikiden olur.
Meselâ, zevce ve ana ve iki kız kardeş ve anadan iki kız
kardeş bulunduğu zemân, mîrâs onikiye taksîm edilip, zevceye üç hisse, anaya
iki hisse, iki kız kardeşe sekiz hisse [herbirine dört hisse], ana bir kız
kardeşe dört hisse [herbirine ikişer hisse] verilir ki, hisseler mecmû’u onyedi
oluyor. Şu hâlde, mes’elenin aslı onyediye (Avl) etdi
denir ve mîrâs onyediye taksîm edilir.
İkinci misâl: Meyyitin zevcesi, babasının anası ve babadan
amcası kaldığı zemân, oniki hisseden üç hisse zevceye, iki hisse ceddeye ve
geri kalan yedi hisse, asabe olan babadan amcaya verilir.
3
- Sümün, ikinci nev’ ile birlikde bulunduğu zemân, mes’elenin aslı yirmidörtden
olur. Meselâ, zevce, iki kız, ana ve amca
bulunduğu zemân, problemin aslı yirmidörtden olup, [24 x 1 / 8 = 3] üç
hisse zevceye, [24 x 2 / 3 = 16] onaltı hisse iki kıza, dört hisse anaya
verilip, geri kalan bir hisse amcanın olur.
İkinci misâl: Zevce, kız, oğul kızı, ana ve kız kardeş bulunduğu
zemân, yirmidört hisseden üç hisse zevceye, dört hisse oğul kızına, dört hisse
anaya, oniki hisse kıza ve geri kalan bir hisse de asabe olan kız kardeşe
verilir.
4 - Bir hisse, birkaç kişiye bölünemezse, mes’elenin aslı,
bu kişilerin sayısı ile çarpılarak, mes’elenin yeni aslı elde edilir. Mîrâs, bu
yeni asla bölünür.
Meselâ, zevc ve beş kız kardeş bulunduğu zemân, mes’elenin
aslı altıdan ise de, hisselerin toplamı yediye avl ediyor [ya’nî hisselerin
toplamı yedi oluyor] ve beş
kız
kardeşe, dört hisse düşüyor. Dört hisse, beş kız kardeşe bölünemiyeceği için,
mes’elenin aslı, 5 x 7 = 35 olur. Beş kıza, [4 x 5 = 20] yirmi hisse verilir.
Zevc, [3 x 5 = 15] onbeş hisse alır.
5 - Birkaç hisse, bu hisselerin sâhiblerine bölünemezse,
böyle hisselerin sâhiblerinin sayılarının en küçük ortak katı ile, mes’elenin
aslı çarpılarak, yeni asl bulunur. Mîrâs, bu yeni asla bölünür.
Meselâ, üç kız ve üç amca bulunduğu zemân, mes’elenin aslı
üç olup, kızlara iki, amcalara bir hisse düşerse de, hisseler, şahs adedine
bölünemediği için, mes’elenin aslı, [3 x 3 = 9] dokuz olup, [9 x 2 / 3 = 6]
altı hisse kızlara ve [9 x 1 / 3 = 3] üç hisse amcalara verilir.
İkinci misâl: İki zevce, on kız, altı cedde, yedi amca
bulunduğu zemân, mes’elenin aslı yirmidört olup, üç hisse zevcelere, onaltı
hisse kızlara, dört hisse büyük annelere verilip, geri kalan bir hisse
amcaların olur ise de, hisse sâhiblerinin sayısı, hisse sayısı ile
bölünemediğinden iki, on, altı ve yedinin en küçük ortak katı olan (ikiyüzon)
adedi mes’elenin aslı olan (yirmidört) ile çarpılarak, mes’elenin aslı, [24 x
210 = 5040] beşbinkırk bulunur. Zevceler
[5040 x 1 / 8 = 630] altıyüzotuz hisse, kızlar [5040 x 2 / 3 = 3360]
üçbinüçyüzaltmış hisse, nineler [5040 x 1 / 6 = 840] sekizyüzkırk hisse ve amcalar [5040 x 1 / 24 = 210] ikiyüzon hisse
alırlar. Böylece, bir zevce 315 hisse, bir kız 336 hisse, bir cedde 140
hisse ve bir amca 30 hisse alır.
İKİNCİ KISM: Yalnız eshâb-ı ferâiz
vardır. Asabe yokdur. Asabe bulunmadığı için eshâb-ı ferâizden geri kalan mal,
yine eshâb-ı ferâize, hisseleri oranında bölünür. Ya’nî eshâb-ı ferâize geri
verilir, red olunur. Fekat, zevc ile zevceye geri verilmez. Bu ikisine, (Red olunmıyanlar) denir. Zevc ve zevceden başka
eshâb-ı ferâize, (Red olunanlar) ya’nî
tekrâr verilenler denir. İkinci kısm problemlere, (Reddiyye
mes’eleleri) denir. Reddiyye mes’elelerinde iki hâl vardır:
1 - Reddiyye mes’elesinde red olunmıyan bulunmazsa, iki şekl
vardır:
A: Red olunanlar, bir sınıfdan farz sâhibi oldukları zemân,
mes’elenin aslı ikiden olur.
Meselâ, iki kız kardeş bulunduğu zemân, herbiri, mîrâsın
yarısını alır.
İkinci misâl: Cedde ve anadan kız kardeş bulunduğu zemân,
herbiri yarısını alır. Çünki, her ikisinin farzı da südüsdür.
B: Red olunanlar, aynı sınıfdan farz sâhibi olmadıkları
zemân, reddiyye mes’elesinin aslı, hisse sayılarının toplamı olur.
Meselâ, mes’elede sülüs ve südüs
sınıfları varsa, mes’elenin aslı altıdan olacakdı ve farzı sülüs olanın
hissesi 6 x 1 / 3 = 2, farzı südüs olanın 6 x 1 / 6 = 1 olacakdı. Fekat, asabe
bulunmadığı için, mes’elemiz, reddiyye mes’elesi olur. Mes’elenin aslı altı
yerine [2 + 1 = 3] üç olur. Ana ve anadan iki kız kardeş gibi ki, burada ananın
farzı südüs, anadan iki kız kardeşin farzı sülüs olduğundan, bu reddiyye
mes’elesinin aslı üç olup, iki hissesi kardeşlere, bir hissesi anaya verilir.
İkinci misâl: Reddiyye mes’elesinde,
nısf ve südüs sınıfları varsa, mes’elenin aslı altı olacakdı. Farzı nısf
olanın hissesi 6 x 1 / 2= 3 ve farzı südüs olanın hissesi 6 x 1 / 6 = 1
olacakdı. Reddiyye mes’elesinin aslı ise [3 + 1 = 4] dört olur. Kız ve oğul
kızı bulunduğu zemân üç hisse kız için, bir hisse oğul kızı için olur.
Üçüncü misâl: Reddiyye mes’elesinde, nısf ve sülüs yâhud
südüsân [iki aded altıda bir] ve nısf veyâhud sülüsân [iki aded üçde bir] ve
südüs varsa, mes’elenin aslı, altı yerine, beşden olur. Kız kardeş ve anadan
iki kız kardeş bulunduğu zemân, reddiyye mes’elesinin aslı [3 + 2 = 5] beş
olup, üç hisse kız kardeşe, iki hisse anadan iki kız kardeşe verilir.
2
- Reddiyye mes’elesinde, red olunmayan da bulunuyorsa,
yine iki şekl vardır:
A:
Red olunanlar, bir sınıfdan farz sâhibi iseler, iki hâl vardır:
Birinci hâl: Red olunmıyan, hissesini aldıkdan sonra, geri
kalan mal, red olunanlar sayısına bölünebiliyor ise, red olunmıyan, hissesini
alır, geri kalan, red olunanlar sayısına bölünür.
Meselâ, zevc ve üç kız bulunduğu zemân, zevc dörtde bir
hisse alıp, geri kalan üç hisse, kızlara taksîm olunur.
İkinci hâl: Red olunmıyan hissesini aldıkdan sonra, geri
kalan mal, red olunanlar sayısına bölünemezse, red olunan kimselerin sayısı,
red olunmıyanın farzının [hissesinin] paydası ile çarpılarak, mes’elenin aslı
elde edilir.
Meselâ, zevc ve beş kız bulunduğu zemân, zevc rubu’ alıp,
geri kalan üç hisse, beş kıza bölünemediğinden, mes’elenin aslı, [4x5=20] yirmi
olup, zevc beş hisse, kızlar onbeş hisse alır. Bir kıza üç hisse verilir.
B: Red olunanlar, iki veyâ üç ayrı sınıfdan farz sâhibi
iseler, red olunmıyan kimse, hissesini alır. Geri kalan mal, reddiyye mes’elesi
gibi çözülür. Burada da, iki hâl vardır:
Birinci hâl: Red olunmıyanlardan kalan hisseler, reddiyye
mes’elesinin aslına bölünebiliyor ise, mes’elenin aslını bulmak için, red
olunan ve red olunmıyan kimselerin sayılarının en küçük ortak katı ile, red
olunmıyan farzının [hissesinin] paydası çarpılır.
Meselâ, bir zevce, dört cedde ya’nî büyük anne, anadan altı
kardeş varsa, zevce rubu’ alınca, geriye üç hisse kalır. Red olunanların
mes’elesinin aslı ise, ceddelerin hissesi 6 x 1 / 6 = 1, kardeşlerin hissesi 6
x 1 / 3 = 2 olduğundan 1 + 2 = 3 olur. Geri kalmış olan üç hisse, reddiyye
mes’elesinin aslı olan üçe bölündüğünden, mes’elenin aslı, [12 x 4 = 48]
kırksekiz olur. Çünki, cedde sayısı olan dört ile, kardeş adedi olan altının en
küçük ortak katı onikidir. Zevceye 48 x 1 / 4 = 12 hisse, dört ceddeye 1 x 12 =
12 hisse ve birine üç hisse, altı kardeşe 2 x 12 = 24 hisse ve her birine dört
hisse düşer.
İkinci hâl: Red olunmıyan, hissesini aldıkdan sonra, geri
kalan hisseler, reddiyye mes’elesinin aslına bölünemiyor ise, mes’elenin aslını
bulmak için, reddiyye mes’elesinin aslı ile, red olunmıyan farzının paydası
[ya’nî kesrin mahreci] çarpılıp, bulunan aded ile, tekrâr, red olunan ve red
olunmıyan kimselerin sayılarının en küçük ortak katı çarpılır.
Meselâ, dört zevce, dokuz kız, altı cedde bulunduğunu farz
edersek, zevceler sümün alıp, geriye yedi hisse kalır. Reddiyye mes’elesinin
aslı ise, dokuz kız 6 x 2 / 3 = 4 hisse, altı cedde 6 x 1 / 6 = 1 hisse alacağı
için, 4 + 1 = 5 olur. Geri kalan yedi hisse, reddiyye mes’elesinin aslı olan
beş sayısına bölünemediğinden, mes’elenin aslı, [5 x 8 x 36 = 1440]
bindörtyüzkırk olup, zevcelere [1440 : 8 = 180] yüzseksen hisse, kızlara [(1440
- 180) x 4 / 5 = 1008] binsekiz hisse, ceddelere [(1440 - 180) x 1 / 5 = 252]
ikiyüzelliiki hisse verilir ki, herbir zevceye kırkbeş hisse, her kıza [1008 :
9 = 112] yüzoniki hisse, her ceddeye [252 : 6 = 42] kırkiki hisse verilir.
(Kâdîhân) “rahmetullahi teâlâ
aleyh” diyor ki, vefât eden kadının yalnız zevci kalsa ve malının yarısını
yabancı birine vasıyyet etmiş olsa, malın yarısını bu yabancı alır. Üçde birini
zevci alır. Altıda biri de Beyt-ül-mâle kalır. Çünki, yabancı kimse önce üçde
birini alacakdır. Kalan üçde ikinin yarısını zevc alır ki, mîrâsın üçde
biridir. Geriye mîrâsın üçde biri kalır. Bunun altıda biri yabancıya verilerek,
buna vasıyyet edilmiş olan mîrâsın yarısı temâmlanır. Geriye kalan altıda biri
de Beyt-ül-mâlın olur. Çünki kalan, zevc’e veyâ zevceye verilmez. Malının
yarısını zevcine vasıyyet etseydi, mîrâsın hepsi zevcin olurdu.
(Fetâvâ-yı
Hindiyye)de diyor ki, meyyitenin zevci, kızkardeşi ve babadan
kızkardeşi olsa,
zevc yarısını ve kızkardeş de yarısını, babadan kızkardeş altıda birini alıp,
mes’elenin aslı, altıdan yediye avl eder. Babadan erkek kardeş de bulunsaydı,
babadan kızkardeşi, farz hissesinden düşürüp asabe yapardı. Zevcden ve kız-
kardeşden
geriye birşey kalmadığı için, babadan kızkardeş, hiçbirşey alamazdı.
1- Eshâb-ı ferâizden ve asabelerden kimse bulunmazsa veyâ
bunlardan yalnız zevc, zevce varsa, mîrâs
zevil-erhâma verilir. Mîrâsdan, cenâze kaldırma, ya’nî yıkama, kefenleme,
defn ve kul borclarını ödeme masrafları çıkdıkdan sonra, geri kalanın üçde
birinden vasıyyetler yapılır. Geri kalan üçde ikisi, zevil-erhâmdan en yakın
olana verilir. (Zevil-erhâm) beş sınıf
olup, meyyitin yakınlık sırası ile şunlardır:
I - Birinci sınıf, meyyitin Fürû’udur. Fürû’, fer’ler,
çocuklar demekdir. Bu sınıfda, kızlarının çocukları ve oğlunun kızlarının
çocukları ve bunların çocukları vardır.
II - İkinci sınıf, meyyitin aslıdır. Bunlar, fâsid
cedler ve fâsid ceddeler ve bunların anaları ve babalarıdır. Meyyitin anasının
babası ve bunun babası veyâ anası bunlardandır.
III - Üçüncü sınıf, meyyitin babasının fürû’udur.
Her nev’ kızkardeş çocukları veyâ torunları ve anadan erkek kardeş çocukları ve
her nev’ erkek kardeş kızları veyâ torunları bunlardandır.
IV - Dördüncü sınıf, ceddin ve ceddenin
fürû’udur. Halalar, teyzeler, dayılar ve anadan amcalar bu sınıfdandır. Anadan
amca, babanın anadan erkek kardeşidir. Babanın ana-baba bir kardeşi ve baba bir
kardeşi olan amcalar, asabedir. Her nev’ amca kızları ve hepsinin çocukları da
dördüncü sınıfdandır.
V - Beşinci sınıf, babanın ve ananın ceddinin fürû’udur.
Ananın veyâ babanın halaları, teyzeleri, dayıları, babanın anadan amcaları,
ananın amcaları, ananın ve babanın amcalarının kızları, ananın amcalarının
çocukları beşinci sınıfdandırlar.
2
- Zevil-erhâmdan, bir kişi bulunur ve başka
hiç vâris bulunmazsa, mîrâsın hepsini bu alır. Zevil-erhâmın beş
sınıfından birinde bulunanlardan bir kişi varsa, bundan sonraki sınıflarda
bulunanlar, meyyite dahâ yakın olsalar bile, vâris olamazlar. Bir sınıfdan
birkaç kişi varsa, bunlardan meyyite dahâ yakın derecede olan, uzak derecede olanları
mîrâsdan mahrûm eder. Meselâ, ananın babası bulununca, bunun anası veyâ babası
vâris olamaz. Bunun gibi, dayı ve dayı oğlu bulunursa, dayının oğlu mîrâs alamaz.
Bundan sonra, meyyite iki yoldan yakın olan, bir cihetden yakın olanı mahrûm eder.
Meselâ ana baba bir olan dayı varken, yalnız baba cihetinden olan dayı vâris olamaz.
Bunlar dahî müsâvî olursa, meyyite vâris ile bağlanan vâris olur. Meselâ, oğul kızının
kızı bulunursa, kız kızının oğlu vâris olamaz. Çünki birinci, farz sâhibinin çocuğudur.
3 - Yakınlık ciheti farklı ise, meselâ baba anasının babası
ile, ana babasının babası birlikde
bulunduğu zemân, babası cihetinden olan, üçde iki alır. Anası cihetinden olan,
üçde bir alır.
4 - Meyyite yakınlık dereceleri ve yakınlık kuvvetleri ve
cihetleri berâber olursa ve içlerinde vâris ile bağlanan yoksa, erkekler,
kadınların iki katı olarak bölünür. Kızın oğlu ile kızın kızı bulunduğu zemân
böyledir.
Katle yardım eden de, kâtil gibi mîrâs alamaz. Bunların âkıl
ve bâlig olmaları da şartdır. Mürtede vâris olunur. Fekat mürted, müslimâna
vâris olamaz.
(Hadîka) ve (Berîka) sonunda ve (Seyf-üs-sârim)
ve (İnkaz-ül-hâlikin) ve (Cilâ-ül-kulûb) kitâblarında diyor ki, (Bir
kimse, altın veyâ gümüş vakf etse ve bunlarla Kur’ân-ı kerîm okunmasını veyâ
nâfile nemâz kılınmasını, tesbîh, tehlîl, mevlid, salevât okutulmasını,
bunların sevâblarını kendisinin veyâ ismlerini bildirdiği kimselerin rûhlarına
hediyye edilmesini şart etse, böyle vakf, vasıyyet sahîh değildir, bid’atdir.
Sevâbları onlara vâsıl olmaz. Bunların karşılığı olarak alınan para, ibâdetin
ücreti olur, harâm olur. Bu tâatları kendiliklerinden yapıp, sevâbları-
nı
ölü veyâ diri, dilediklerine hediyye ederlerse, sevâbları onlara da vâsıl olur.
Bunlara karşılık olarak pazarlıksız, hediyye olarak verileni almaları halâl
olur. Böyle vakf sahîh olur.)
İstanbul barosu avukatlarından Toma Andonyaki beg, 1310 [m.
1892] târîhinde İstanbulda neşr etdiği büyük (Kâmûs-i
kavânîn) kitâbında, Osmânlı kanûnlarını bildirmekde, mîrâs taksîmi
hakkında mufassal ma’lûmât vermekdedir. Adanalı avukat Kasbaryan beg de 1312
[m. 1894] de İstanbulda basılan (Cüzdân-ı kavânîn-i
Osmâniyye) kitâbında, (Mecelle)yi
ve diğer ondört Osmânlı kanûnunu madde madde yazmakdadır.