Bu mektûb, hâcı
Abdüllatîf Hârezmî için yazılmışdır:
Her nerede bulunursa bulunsun, güzellik, vücûddan, ya’nî
hakîkî var olandandır. Vücûd, ya’nî var olmak, her iyiliğin, her güzelliğin
kaynağıdır. Yalnız Allahü teâlâ vardır. Mümkinlerin, [ya’nî mahlûkların]
vücûdları [ya’nî var olmaları], Allahü teâlâdan zıl yolu ile aks etmişdir. Mümkinlerin güzellikleri de,
zıl yolu ile, o mukaddes varlıkdan gelmişdir. Mümkinlerin aslı, temeli,
ademdir. [Adem, yokluk demekdir.] Adem, kötülükdür. Yokluk, bütün kötülüklerin
kaynağıdır. Bunun için, mümkinlerin aslı, çirkinlikdir, kusûrdur. Mümkinlerde
görünen güzellik, her ne kadar vücûddan gelmiş ise de, adem aynasında göründüğü için, adem aynası gibi olmuş,
çirkinlikden ve kusûrdan pay almışdır. Mümkin aslında çirkin olduğu
için, mümkinin mümkine güzel görünmesi, mümkindeki güzelliğe sebeb olan vücûdün
hâlis güzelliğinden değildir. Çünki, o hâlis güzellikle ilişiği azdır. Ademe
aks etmiş olan, bunun için çirkinleşmiş olan güzellikle ilgisi çok olup, bundan
lezzet duymakdadır. Lağımcı, alışmış olduğu pis kokudan aldığı lezzeti, güzel
kokudan almaz. İşitdiğimize göre, bir lağımcı, attarlar çarşısından geçerken,
güzel kokular, kendine dokunarak bayılmış. Necâset koklatmışlar. Pis koku tatlı
gelerek ayılmış.
Bu mektûb, Nûr
Muhammed Tehârî için yazılmışdır:
Allahü teâlâya hamd olsun. Onun seçdiği kullarına selâm
olsun! Şerefli mektûbunuz geldi. Hâllerinizin hep değişmekde olduğunu
yazıyorsunuz. Biliniz ki, Allahü teâlâ, âlemin içinde olmadığı gibi, âlemin
dışında da değildir. Âlemden ayrı olmadığı gibi, âlem ile bitişik de değildir.
Allahü teâlâ vardır. Fekat, içerde, dışarda, bitişik ve ayrı değildir. Allahü
teâlâyı böyle bilmeli, böyle aramalı ve böyle bulmalıdır. Eğer, pek az da olsa,
böyle birşey anlaşılırsa, zıllere, görüntülere saplanıldığı anlaşılır. Allahü
teâlâyı, hiçbirşeye benzemez, hiç anlaşılamaz olarak aramalıdır. O makâma, hiç
anlaşılamıyacak bir şeklde kavuşmağa çalışmalıdır. Bu büyük ni’mete ancak büyük
âlimin sohbeti ile kavuşulabilir. Söylemekle, yazmakla an-
latılamaz
ve anlaşılamaz. Vazîfenizi yapmağa çalışınız! Buluşmamıza kadar hâllerinizi
yazınız!