1–
Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki,
(Allahü teâlânın çok sevdiği kimse, dînini öğrenen
ve başkalarına öğretendir. Dîninizi islâm âlimlerinin ağızlarından öğreniniz!)
Hakîkî âlim bulamıyan, Ehl-i
sünnet âlimlerinin kitâblarından öğrenmeli ve bu kitâbların yayılmasına
çalışmalıdır. İlm, amel ve ihlâs sâhibi olan müslimâna (İslâm âlimi)
denir. Bu üçünden biri noksan olup da, kendini âlim tanıtana (kötü din adamı,
yobaz) denir. İslâm âlimi, insanı, se’âdet kapılarını açan sebeblere kavuşdurur,
dînin bekçisidir. Yobaz, insanı, felâkete sürükleyen sebeblerin içine düşürür,
şeytânın yardımcısıdır.[1]
2– (Necât-ül müsallî)
kitâbı 1217 h.de Ahmed Şevkı efendi tarafından türkçe yazılmış, 1305 de
İstanbulda basılmışdır. 197 sahîfedir. Son sahîfesinde diyor ki, İbni Cezerî,
(Hısn-ül-hasîn) de diyor ki, hadîs-i şerîfde buyuruldu ki, (Bir hasta, lâ
ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü minezzâlimîn kırk def’a okursa, şehîd
olarak vefât eder. Şifâ bulursa, bütün günâhları afv olur.) Bu düâ Enbiyâ
sûresinin 87.ci âyetidir. 993.cü sahîfe sonuna bakınız!
______________
[1] İhlâs
ile amel etmek için öğrenilmeyen ilmin fâidesi olmaz. (Hadîka) cild 1,
sahîfe 366 ve 367 ve (Mektûbât) cild 1. 36, 40 ve 59. cu mektûblarına
bakınız!
|