| 
                                                         
                                                        
                                                        Se’âdet-i Ebediyye 
                                                        Kitâbında Adı Geçenlerin 
                                                        Hâl Tercemeleri 
                                                        
                                                        
                                                        
                                                        0985 
— ZEYNEB BİNT-İ CAHŞ 
“Radıyallahü Anhâ”: Resûlullahın halası olan Ümeymenin kızı, Abdüllah bin Cahşın 
kardeşi idi. Babasının adı Burre idi. Îmân etmediği için, Cahş denildi. Zeyneb 
ilk îmân edenlerdendir. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” bunu, önce, 
oğulluğu olan Zeyd bin Hâriseye nikâh etdi. Zeyd, Zeynebin hakkını 
gözetemediğinden, hicretin üçüncü [3] senesinde ayrıldılar. Resûl “aleyhisselâm” 
nikâh etmek istedi. Zeyneb bunu işitince, sevincinden iki rek’at nemâz kılıp, 
(Yâ Rabbî! Senin Resûlün beni istiyor. Eğer Onun zevceliği ile şereflenmemi 
takdîr buyurdun ise, beni Ona sen ver!) diye düâ etdi. Düâsı kabûl olup, Ahzâb 
sûresinin, (Zeyd, onun hakkında istediğini yapdıkdan sonra [ya’nî Zeynebi 
boşadıkdan sonra], biz, onu sana zevce eyledik), meâl-i şerîfinde olan 
otuzyedinci âyeti nâzil oldu. Zeynebin nikâhını Allahü teâlâ yapdığı için, 
Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” ayrıca nikâh yapmadı. Hazret-i Zeyneb 
“radıyallahü anhâ” bununla her an öğünür ve her kadını babası evlendirir. Beni 
ise, Allahü teâlâ nikâhladı, derdi. O zemân otuzsekiz yaşında idi. Hicretin 
yirminci [20] yılında, elliüç yaşında vefât etdi. Hayrı, ihsânı, sadakayı pekçok 
severdi. El işlerinde de mâhir idi. İşlediği şeyleri ve eline geçen herşeyi 
akrabâsına ve fakîrlere verirdi. Hattâ, halîfe Ömer “Radıyallahü Anh” Ezvâc-ı 
Mutahherâtın herbirine onikibin dirhem verirdi. Bu, alır almaz hepsini sadaka 
eder, dağıtırdı. Resûlullahdan sonra, Zevcât-i tâhirât arasında, en önce vefât 
eden budur. Hazret-i Âişe, bunu çok medh ve senâ eyledi. (Zevcelerim 
arasında, bana en önce kavuşacak olanı, eli uzun olanıdır) hadîs-i şerîfi, 
bunun önce vefât edeceğini haber vermişdi. Çünki, en çok sadaka veren bu idi. 
Fransız edebsiz şâ’iri Volter, Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” 
hazret-i Zeynebi “radıyallahü anhâ” zevceliğe kabûl buyurmasını, târîhlere, 
vak’a ve haberlere taban tabana zıd ve uydurma, alçak iftirâlarla, şi’r düzerek 
bir tiyatro kitâbı yazmışdır. Edebiyyât ve fikr adamına yakışmıyan bu çirkin, 
iğrenç yazısı, kendisini aforoz etmiş olan, büyük düşmanı papanın hoşuna gitmiş, 
kendisini okşayıcı mektûb yazmışdır. Müslimânların halîfesi, sultân ikinci 
Abdülhamîd hân, bu piyesin sahnede oynatılacağını işitince, Fransa ve İngiltere 
hükûmetlerine ültimatom vererek hemen önlemiş, bütün insanlığı, yüz kızartıcı, 
aşağılıklardan kurtarmışdır. 381, 1065, 1189.  |