| 
                                                         
                                                        
                                                        Se’âdet-i Ebediyye 
                                                        Kitâbında Adı Geçenlerin 
                                                        Hâl Tercemeleri 
                                                        
                                                        
                                                        
                                                        0949 
— YEKDEST 
“Rahmetullahi Teâlâ Aleyh”: Ahmed Yekdest Cüryânî, Buhârânın Cüryân kasabasında 
tevellüd etdi. [1069] da ticâret için Hindistâna giderken Cüryândaki tâ’ûnda 
çoluk çocuğunun öldüklerini işitdi. Yolda eşkıyâlar basıp mallarını aldılar ve 
sol kolunu kesdiler. Çok üzüntülü Serhend şehrine geldi. [1069] senesinde 
Muhammed Ma’sûm-i Fârûkînin hizmeti ile şereflendi. Onbir sene kahvesini 
pişirdi. Sonra hilâfet verilip Mekke-i mükerremede irşâda emr olundu. Otuzdokuz 
sene bu vazîfeyi yapdıkdan sonra 1119 [m. 1707] da Mekkede vefât etdi. Şeyh 
Ahmed Yekdest hazretlerinin çok talebesi vardır. Bunlardan biri, Muhammed Emîn 
Tokâdî hazretleridir. Bir talebesi de, Eğrikapı dâhilinde Emîr Buhârî mescidi 
tekkesindeki tatâr Ahmed efendidir. [1156] da vefât etmişdir. Bu mescid, İvez 
pâşa câmi’inden Ayvanserâya inerken sağda sed üzerinde olup, 1384 [m. 1964] de 
kasden yakılmış, dört dıvârı ve mihrâbı dışındaki tatâr Ahmed efendinin ve başka 
birkaç taş kabr kalmışdır. Ahmed Yekdestin bir talebesi de, seyyid Abdülhakîm 
efendi hazretlerinin ikâmet etdiği, İdrîs köşkü civârındaki evi, Kaşgarî 
tekkesini ve câmi’i yapdıran, hâcı Murtezâ efendi olup, hesâb uzmanı idi. 1160 
[m. 1747] da vefât etmişdir. Bu tekkenin bağçesinde medfûndur. Bunları 1158 de 
yapdırmışdır. Tekkenin ilk şeyhi olan Abdüllah-i Kaşgârî, ondört sene sonra 
[1174] de vefât etmişdir. Birinci sultân Mahmûd zemânındaki altmışüçüncü şeyh-ul-islâm 
seyyid Mustafâ efendi de, [1112] de Ahmed Yekdest hazretlerine intisâb etmişdir. 
[1090] da tevellüd ve [1158] de vefât edip Üsküdârda medfûndur. [1157] de, Eyyûb 
Nişâncasında şeyh-ul-islâm tekkesini ve mescidini yapdırdı. Bu mescid kapısında 
ve ayrıca Sarâchânede birer çeşmesi vardır. Ahmed Yekdestin bir halîfesi de 
dördüncü Muhammed hânın baş çuhâdârı Kahramân ağadır. [1147] de vefât eden 
târîhci Muhammed Râşid efendi, bunun halîfesi Emîr ağaya mensûbdur. İki cild 
târîh kitâbı çok kıymetlidir. Kahramân ağanın bir halîfesi de, Enderûnlu Sührâb 
efendi olup, sonra Abdülganî Nablüsîden de feyz almışdır. Üsküdârda Azîz Mahmûd-i 
Hüdâî tekkesindeki mürşidlerden Mudanyalı zâde Muhammed Revşen efendi, Sührâb 
efendîden feyz almışdır. Ahmed Yekdestin halîfelerinden biri, kâdî Zıyâüddîn 
efendi, biri de rûznâmeci başı Muhammed Kumul beğdir. [1132] de vefât etmişdir. 
Fındıklıda sâhilde molla Çelebî câmi’i yanında, [1121] de vefât eden şeyh-ul-islâm 
Muhammed Sâdık efendinin kabri yanındadır. Sâdık efendi, kırksekizinci şeyh-ul-islâm 
olup, ikinci Ahmed hân zemânında, [1105] de şeyh-ul-islâm olmuş, dokuz ay sonra, 
ikinci Mustafâ hân tarafından azl edilmişdir. Üçüncü Ahmed hân zemânında tekrâr 
şeyh-ul-islâm yapılmış, ihtiyâr olduğundan bir sene sonra azl edilmişdir. Bu 
câmi’i yapdıran Molla Muhammed Çelebî, İstanbul kâdîsı [hâkimi] idi. 998 [m. 
1590] de vefât etdi. Eyyûbde Defterdâr caddesi ile Kızılmescidden gelen yolun 
kesişdiği yerde büyük türbededir. Ahmed-i Yekdestin bir talebesi de, [1117] de 
vefât edip, Karaca Ahmed kabristânında defn edilen Muhammed Semerkandîdir. Bir 
talebesi de, Dâr-üs-se’âde ağası [ya’nî İstanbul vâlîsi] Beşîr ağadır. Bu isme 
bakınız! 1073, 1082, 1161, 1184.  |