| 
                                                         
                                                        
                                                        Se’âdet-i Ebediyye 
                                                        Kitâbında Adı Geçenlerin 
                                                        Hâl Tercemeleri 
                                                        
                                                        
                                                        
                                                        0833 
— SÜLEYMÂN HÂN-I 
“Rahmetullahi Teâlâ Aleyh”: Kânûnî sultân Süleymân, islâm halîfelerinin 
yetmişbeşincisi ve Osmânlı pâdişâhlarının onuncusudur. Yâvuz sultân Selîm hânın 
oğlu, ikinci Selîm hânın babasıdır. Dokuzyüz [900] senesinde tevellüd, 974 [m. 
1566] de vefât etdi. Süleymâniyye câmi’i yanındaki türbededir. İkinci Süleymân 
ve ikinci Ahmed hân da bu türbededirler. 926 [m. 1520] de halîfe oldu. Onüç 
kerre cihâd yapdı. Hepsinde zafer kazandı. Yapdığı donanma, Avrupada birinci 
idi. Atlas okyânusundan Ummân denizine kadar ve Macaristân, Kırım ve Kazandan 
Habeşistâna kadar geniş yerleri, Allahü teâlânın dîni ile, adâlet ile idâre etdi. 
Almanya İmperatoru ve İspanya kralı olan Şarlkent ya’nî beşinci Şarl 932 [m. 
1526] senesinde Fransaya saldırdığı zemân, Fransızlar Osmânlı devletinden yardım 
istedi. Sultân Süleymân, Barbaros Hayreddîn pâşayı büyük bir donanma ile imdâda 
gönderdi. Şarlkent, Fransa ile sulh yapmağa mecbûr oldu. Karada da, sultân 
Süleymânın idâre etdiği Osmânlı ordusuna mağlûb oldu. 
Sultân Süleymân hân pekçok 
hayr ve hasenât yapdı. Sultân Selîm, Şâhzâdebaşı, Cihângir ve Süleymâniyye 
câmi’lerini ve Anadolu ve Rumelinin her yerinde, Rodos ve başka adalarda 
müzeyyen câmi’ler, medrese, hastahâneler, aşhâneler, yollar, köprüler yapdı. 
Kızları, dâmâdları, kumandanları da sayılamıyacak kadar çok hayrlı eserler 
bırakdı. [969] da İstanbulda kahve içilmesine başlandı. Kur’ân-ı kerîmi sekiz 
kerre yazdı. 932 [m. 1526] de Fransa hükûmeti, sultân Süleymâna sığındı. [945] 
de Osmânlı donanması, Avrupalıların birleşik deniz kuvvetlerini bozguna uğratdı. 
[963] de Süleymâniyye câmi’i ve külliyesi yapıldı. [967] de Avrupalıların 
donanmaları ikinci bozguna uğradı. Eyyûbde (Baba Haydar) câmi’ini 
yapdırdı. Baba Haydar, Ubeydüllah-ı Ahrâr halîfelerinden olup, [957] de vefât 
etdi. Edirne-kapı mezârlığında, Münzevîye giden yol üzerinde (Emîr Buhârî 
Tekkesi) mescidini yapdırdı. Bu tekkenin ilk şeyhi Mahmûd Çelebî efendi, câmi’in 
karşısında medfûndur. Seyyid Ahmed-i Buhârînin dâmâdıdır. Kayınpederi vefât 
edince, yerine geçerek Maltadaki Emîr Buhârî tekkesine nakl etdi. 1391 [m. 1971] 
de Buğaz köprüsü çevre yolu yapılırken, tekke ve kabrler yıkılıp kaldırıldı. 
Süleymâniyye câmi’ini  ve Edirnedeki Selîmiye câmi’ini mi’mâr Sinân yapdı. 
(Kâmûs-ul a’lâm)da 
diyor ki, (Sultân Süleymânın kızı Şâh sultân ile dâmâdı Zâl Mahmûd pâşa, Eyyûbde 
Defterdar caddesinde büyük bir câmi’ yapmışlardır. İkisi de [970] senesinde 
vefât etdiler.) Câmi’ yanındaki türbededirler. Sultân üçüncü Selîm hânın büyük 
hemşîresi Şâh sultân bu câmi’in yanına bir mekteb ve kendi için bir türbe 
yapdırdı. Türbede zevci Mustafâ pâşa ile vâlidesi sultân da vardır. Sultân 
Mahmûd hân ve son olarak 1380 [m. 1960] de, başvekîl Adnân Menderes, câmi’i ve 
türbeyi ta’mîr etdiler. 
Oğlu sultân Cihângirin rûhu 
için, [967] de Cihângir câmi’ini yapdı. Cihângir [960] da Halebde vefât etmiş, 
Şâhzâde câmi’i yanında ağabeğsi Muhammed sultânın türbesine defn edilmişdir. 
Cihângir câmi’i üç def’a yandı. Son olarak, ikinci Mahmûd hânın sadr-ı a’zamı 
silâhdar Alî pâşa [1239] da yapdırmışdır. [978] de, İskender pâşa, Kanlıca 
câmi’ini yapdırdı. Aynı senede Kıbrısda Magosa kal’asını feth etdikden iki gün 
sonra orada vefât etdi. Câmi’i önündeki türbede hangi İskender pâşa olduğu 
kesinlikle belli değildir. Câmi’in sağ tarafında Yenişehrli Abdüllah efendi 
medfûndur. 297, 504, 1071, 1100, 1126, 1135, 1137, 1167, 1171, 1176, 1185. 
                                                |