| 
                                                         
                                                        
                                                        Se’âdet-i Ebediyye 
                                                        Kitâbında Adı Geçenlerin 
                                                        Hâl Tercemeleri 
                                                        
                                                        
                                                        
                                                        0596 
— MESLEME 
“Rahmetullahi Teâlâ Aleyh”: Abdülmelik bin Mervânın oğludur. 122 [m. 740] de 
Şâmda vefât etdi. Seyyid gâzî ile Muhammed Battâl gâzî de bu senede vefât 
etdiler. Başkumandan olarak çok cihâd yapdı. [86] senesinde Erzurumu ve Trabzonu 
feth etdi. Emevî halîfelerinin altıncısı, kardeşi Velîd bin Abdülmelikin emri 
ile, hicretin doksanaltıncı [96] senesinde büyük bir ordu ile Ankara, Eskişehr 
ve Amûriyyede kanlı savaşlar yapıp, Çanakkal’adan Gelibolu ve Edirneye, sonra 
İstanbula geldi. Kardeşi Süleymân da denizden gemilerle geldi. Bizans 
imperatörünü korkutdu. Galatayı elegeçirdi. İmperatör ile yapdığı sözleşme ile 
Ayasofyada nemâz kıldı. Halic kenârında (Arab câmi’i)ni yapdı. İstanbulda 
yedi sene kalıp geri döndü. Hastalık ve sıkıntı yüzünden, Câmi’in bulunduğu yere
(Kahr köyü) adını verdi. Şimdi Kara-köy deniliyor. Muhyiddîn-i Arabî 
hazretleri (Musâmere) kitâbında Meslemenin İstanbul seferini uzun 
anlatmakdadır. Mesleme çekilince, Rumlar verdikleri sözü bozup câmi’i kilise 
yapdılar. Dördüncü Murâd hân zemânına kadar kilise olarak kalıp, 1046 [m. 1637] 
da eski yeri keşf olunarak mescide çevrildiği [1288] de İstanbulda basılmış olan
(Fezleke-i târîh-i Osmânî)nin yüzaltmışaltıncı [166] sahîfesinde 
yazılıdır. Birinci Mahmûd hânın vâlidesi Sâliha sultân, câmi’i [1147] de 
yeniledi. Binikiyüzyirmiiki yangınında yanıp yeniden ta’mîr edildi. 
Karaköydeki 
Yeraltı câmi’inin adı (Kurşunlu Mahzen) câmi’idir. Mesleme tarafından 
yapılmış bir mescid iken sonra depo olarak kullanılmışdır. Sadr-ı a’zam Mustafâ 
pâşa 1166 [m. 1749] senesinde mahzeni temizletmiş, içinde birkaç kabr olduğu 
görülmüşdür. Bin seneden fazla kapısı kapanarak kilidine kurşun akıtılmış, terk 
edilmiş idi. Birinci Sultân Mahmûd hân tarafından câmi’ hâline getirilmiş, 
sonradan minâre de yapılmışdır. Sultân Mahmûd hân ilk Cum’a nemâzında 
bulunmuşdur. Mustafâ pâşaya samur kürk hediyye etmişdir. Câmi’de üç kabr vardır. 
Şehîd Alî pâşa önceden [1128] de câmi’ üstüne bir binâ yapmışdı. Bu binâ, 1237 
[m. 1821] de yenilenmişdir. 1080. 
                                                |