| 
                                                         
                                                        
                                                        Se’âdet-i Ebediyye 
                                                        Kitâbında Adı Geçenlerin 
                                                        Hâl Tercemeleri 
                                                        
                                                        
                                                        
                                                        0089 —
AHMED SA’ÎD-İ FÂRÛKÎ “Rahmetullahi Teâlâ Aleyh”: Ahmed Sa’îd ibni Ebî 
Sa’îd bin Safî bin Azîz bin Muhammed Îsâ bin muhtesib-ül-ümme şeyh Seyfeddîn-i 
Fârûkî Serhendî “rahmetullahi aleyhim”, hicretin [1217] senesinde Hindistânda 
Rampur şehrinde tevellüd ve 1277 [m. 1861] de Medîne-i münevverede vefât etdi. 
Bakî’ kabristânında, Osmân “Radıyallahü Anh” türbesi yanındadır. 
Ahmed 
Sa’îd hazretlerinin üç oğlu vardı. Birinci Muhammed Mazher, binikiyüzkırksekiz 
[1248] de tevellüd ve 1301 [m. 1884] de Medîne-i münevverede vefât etdi. 
Babasının yanındadır. 1277 senesinde yazdığı (Makâmât-ı sa’îdiyye) kitâbı 
fârisî olup babası Ahmed Sa’îdin ve mürşidlerinin “kuddise sirruhüm” hâllerini 
ve yüksek makâmlarını bildirmekdedir. Kitâb 1281 de Delhîde basdırılmışdır. 
İmâm-ı Rabbânîyi bildiren risâlesi (Hak Sözün Vesîkaları) kitâbında 
basılmışdır. Mekkede seyyid Fehîm Efendi ile sohbet eylemişdir. 
İkinci oğlu mevlânâ 
Ebüsse’âdet Muhammed Ömer, binikiyüzkırkdört [1244] de tevellüd ve 
binikiyüzdoksansekiz 1298 [m. 1881] de Rampurda vefât etdi. Oğlu Ebülhayrın 
mürşidi idi. Ebülhayr, binüçyüzkırkbir [1341] de Delhîde vefât etdi. Kabri, 
Abdüllah-i Dehlevî dergâhında, dedesi Ebû Sa’îdin yanındadır. Mermerden tabut 
şeklindeki dört kabr, mermerden pek san’atli dört dıvâr içinde ve Dergâhın 
ortasındadırlar. Ebülhayrın oğlu Ebül-Hasen Zeyd-i Fârûkî, 1324 [m. 1906] 
senesinde, Delhîde Abdüllah-i Dehlevî dergâhında tevellüd etdi. Bu dergâhda 
vefât etdi. 1391 [m. 1971] Şa’bân ayında Delhîyi ziyâretimde, sohbeti ile iki 
def’a şereflendim. 1376 [m. 1957] da basdırmış olduğu fârisî (Menâhic-üs-seyr)
kitâbını bu fakîre hediyye etdi. Câmi’ul-ezherde okuduğunu, Mısrda şeyh-ül-islâm 
Mustafâ Sabrî efendi ile çok sohbet etdiğini de söyledi. 1394 [m. 1974] de, 
Kandihârda basdırdığı, fârisî (Makâmât-i ahyâr) kitâbında dedelerini uzun 
anlatmakdadır. Zeyd efendi, kitâbında diyor ki, babam, Peygamberimizi rü’yâda 
görmüş. Çok üzüntülü imiş, sebebini sormuş. (Türkler benim halîfemi bugün 
makâmından ayırdılar. Bunun cezâsını çok acı çekeceklerdir) buyurmuş. 
Üçüncü oğlu Mevlânâ 
Abdürreşîd, binikiyüzotuzyedi [1237] de Lucknowda tevellüd ve 
binikiyüzseksenyedi 1287 [m. 1870] de Mekke-i mükerremede vefât etdi. Bu da, 
oğlu Şâh Muhammed Ma’sûm-i Ömerînin mürşidi idi. Muhammed Ma’sûm [1263] de 
Abdüllah-i Dehlevî hazretlerinin tekkesinde tevellüd etdi. 1274 [m. 1858] de 
İngilizler Delhîde büyük fitne çıkardı. Sultân ikinci Behâdır şâhı, iki zevcesi 
ve iki oğlu ile Kalkuteye götürüp habs etdiler. Hindistânın her tarafında 
müslimânlar şehîd edildi. Müslimânlar, Medîne-i münevvereye hicret etdi. [1290] 
da Hindistâna döndü. Otuzüç sene sonra akrabâ ve talebesinden altmış kişi ile 
[1323] de Medîneye döndü. Burada İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin (Mebde’ ve 
me’âd) kitâbını arabîye terceme etdi ve çok kitâb yazdı. Bunlardan 
(Ahsen-ül-kelâm fî-isbât-i mevlid-i vel-kıyâm) kitâbı, Hindistânın Urdu 
dilinde olup, vehhâbîleri red ve rezîl etmekdedir. Hindistânda basılmış ve 
arabîye terceme edilmişdir. (Es-sebe’ul-esrâr fî medâric-il-ahyâr) 
kitâbı, tesavvufu çok açık anlatmakdadır. Urdu dilindedir. Oğlu Muhammed 
Abdülkâdir Medenî tarafından [1329] da arabîye terceme edilmiş, 1331 [m. 1913] 
de İstanbulda basılmışdır. İkinci oğlu şeyh Ebülfeyz Muhammed Abdürrahmânın 
kitâbın başına yazdığı takrîz çok istifâdelidir. Mütercim, önsözünde buyuruyor 
ki, (Şâh Veliyyullah muhaddis Ahmed-i Dehlevî (Mukaddeme-tüs-seniyye fî isbât-i 
mezheb-is-sünniyye) kitâbında, İmâm-ı Rabbânîyi uzun övmekde ve mü’minler 
onu sever, münâfıklar, şakîler ise kötüler demekdedir). Şâh Muhammed Ma’sûm, 
1341 [m. 1923] de Mekke-i mükerremede vefât etdi. 
Ahmed 
Sa’îd-i Serhendî, babası ile birlikde Abdüllah-ı Dehlevî hazretlerinin 
sohbetinde bulunup, on yaşına varmadan tarîkat-i Nakşibendiyyeye intisâb etdi. 
Onbeş yaşına kadar bu sohbetde kemâle geldi. Abdüllah-i Dehlevî hazretleri 
evlenmemiş idi. Bunu oğulluğa kabûl buyurdu. Hilâfet-i mutlaka ile 
şereflendirdi. Çok Velî yetişdirdi. Çok kitâb yazdı. (El-hakk-ul-mübîn fî-redd-i 
alelvehhâbîn) kitâbı vehhâbîlere cevâb vermekdedir. (Mektûbât-i Ahmediyye)si 
çok kıymetlidir. (Tahkîk-ul-hakkılmübîn) kitâbı 1386 senesinde Karaşide 
basılmış olup, (Mesâil-i erbaîn)e cevâb vermekdedir. 455, 459, 1004, 
1146. 
                                                |