| 
                                                         
                                                        
                                                        Se’âdet-i Ebediyye 
                                                        Kitâbında Adı Geçenlerin 
                                                        Hâl Tercemeleri 
                                                        
                                                        
                                                        
                                                        0071 —
ÂDEM “aleyhisselâm”: Yeryüzünde yaratılan ilk insandır ve ilk 
Peygamberdir. Bütün insanların babasıdır. Çeşidli memleketlerden getirilen 
toprakları melekler su ile çamur yapıp, insan şekline koydu. Mekke ile Tâif 
arasında kırk sene yatıp (Salsâl) oldu. Pişmiş gibi kurudu. Önce Muhammed 
aleyhisselâmın nûru alnına kondu. Sonra Muharremin onuncu Cum’a günü rûh 
verildi. Herşeyin ismi ve fâidesi bildirildi. Boyu ve yaşı kesin olarak 
bildirilmedi. Bir rivâyetde boyu beşyüz zrâ’ [ikiyüzelli metre] idi. Cennetden 
çıkınca altmış zrâ’ oldu. Allahü teâlânın emri ile, bütün melekler, Âdeme doğru 
secde etdi. Meleklerin hocası olan İblîs, emri dinlemedi. Secde etmedi. Kırk 
yaşında iken (Firdevs) adındaki Cennete götürüldü. Cennetde yâhud dahâ 
önce, Mekke dışında uyurken sol kaburga kemiğinden, hazret-i Havvâ yaratıldı. 
Allahü teâlâ, bunları nikâh etdi. Cennetde, bin sene kadar yaşayıp, yasak edilen 
ağacdan unutarak, önce Havvâ, sonra kendisi, buğday yidikleri için çıkarıldılar. 
Âdem “aleyhisselâm”, Hindistânda, Seylân (Serendip) adasına, Havvâ ise, Ciddeye 
indirildi. İkiyüz sene ağlayıp yalvardıkdan sonra, tevbe ve düâları kabûl olup, 
hacca gelmesi emr olundu. Arafât ovasında, Havvâ ile buluşdu. Kâ’beyi yapdı. Her 
sene hac yapdı. Arafât meydânında veyâ başka meydânda, kıyâmete kadar gelecek 
çocukları, belinden zerreler hâlinde çıkdı. (Ben sizin Rabbiniz değil miyim?) 
soruldu. Hepsi (Evet) dedi. Sonra, hepsi zerreler hâline gelip, beline 
girdiler. Yâhud, belinden yalnız kendi çocukları çıkdı. Her çocuğun belinden, 
bunun çocukları çıkdı. Böylece, herkes, kendi babasından zâhir oldu. Sonra Şâma 
geldiler. Burada yirmi def’a ikiz evlâdı, bir def’a da yalnız Şît “aleyhisselâm” 
oldu. Neslinden kırkbin kişiyi gördü. Binbeşyüz yaşında iken evlâdına Peygamber 
oldu. Evlâdı çeşidli dil ile konuşdu. Cebrâîl “aleyhisselâm” oniki kerre 
gelmişdir. Oruc, her gün bir vakt nemâz, gusl abdesti emr edildi. Kitâb gelip, 
fizik, kimyâ, tıb, eczâcılık, matematik bilgileri öğretildi. Süryânî, İbrânî ve 
Arabî diller ile kerpiç üstünde çok kitâb yazıldı. Hiç sakalı yok idi. İlk 
sakalı çıkan Şît aleyhisselâmdır. Çok güzel idi. Siyâh saçlı, buğday renkli idi. 
Havvâ da böyle idi. Bir rivâyete göre, ikibin yaşına gelince, onbir gün hasta 
olup, Cum’a günü vefât etdi. Havvâ, kırk sene sonra Ciddede vefât etdi. Kabrleri, 
Kudüsde veyâ Minâda mescid-i Hîfde veyâ Arafâtdadır. Hayâtlarını bildiren 
rivâyetler de çok farklıdırlar. 3, 18, 26, 57, 64, 79, 80, 81, 83, 84, 106, 210, 
265, 344, 354, 355, 356, 364, 378, 379, 387, 390, 391, 440, 442, 450, 451, 488, 
501, 507, 519, 525, 541, 544, 574, 601, 714, 715, 745, 801, 996, 997, 1109, 
1157, 1188.  |