54
-
MADDE ÜZERİNDE YENİ BİLGİLER
TÜTÜN: Bugün fırın
sayısında satış mağazaları bulunan ve hükûmetlerce reklâmları yapılarak değeri
ekmeğin üstüne çıkmış bulunan tütünün müessir maddesi nikotindir. Korkunç
zehrler arasında yer alan bu cismin bir damladan az mikdârı, insanı öldürür.
Gagası önünde nikotine batırılan bir cam çubuk tutulan bir serçe, derhâl ölür.
Bir sigara içinde bulunan nikotin, deri altına şırınga edildikde, iki insanı
öldürür. Tütün dumanında nikotinden başka birçok şiddetli zehrler vardır.
Meselâ, bir sigara dumanında bir miligram sîyan asidi, yüzde beş karbon
monoksid, amonyak, yüzde birbuçuk kükürtlü hidrogen mevcûddur. Tıbbî kitâblar,
sigaranın fizyolojik te’sîrini îzâhdan evvel şu misâli söylüyor: Almanyada
yüzsekiz yaşında bir ihtiyâr, yeni yaşını tebrîke gelenlere, yüz seneden beri
durmadan sigara içdiğini ve şimdiki kuvvet ve zindeliğini sigaraya medyûn
bulunduğunu söylemekdedir.
Sigara içmek, tütünü kuru
tebhîr etmek, ya’nî kuru cismleri damıtmak, gaz hâle geçirmek demekdir. Sigara
yanarken nikotinin yüzde yirmibeşi harâb oluyor. Yüzde otuz kısmı dumanla havaya
gidiyor. Yüzde kırkbeşi de sigara içinden ağza doğru çekiliyor ise de, bunun
üçde ikisi sigaranın soğuk kısmında mâyı’ hâlde kalıp, ağza, sigaradaki
nikotinin, ancak yüzde onbeşi dâhil oluyor. Sigaranın yanan mahalli ile ağız
arasındaki mesâfe ne kadar az ise, vücûde o kadar çok nikotin gelir. Şu hâlde,
ince uzun sigaralar, kısa kalın sigaralardan dahâ hafîfdir. Nikotin te’sîrinden
korunmak istiyenler, sigarayı ağızda değil, elde tutmalıdır. Ağır sigaralar,
nikotini çok sigaralar değil, içerken vücûde yüzde onbeşden çok nikotin veren
sigaralardır. Kuru tütünler, yaşlarından fazla, gevşek sigaralar, sıkı ve sert
sigaralardan fazla, hızlı çekenler, yavaş çekenlerden fazla, ciğerlerine
çekenler, burna çekenlerden ve burna çekenler, dudak tiryâkilerinden fazla
nikotin alır. Ağza giren nikotinin mühim bir kısmı, tükürük ile mi’deye gidip
mi’de ifrâzını azaltarak iştihâyı keser. Şu hâlde, yemek yiyenlerin bulunduğu
yerde sigara içmek ve oda havasını sigara dumanı ile karışdırmak büyük
kabâhatdir. Bunun içindir ki, birçok fıkh kitâblarında, sigara, tab’an [şer’an
değil] mekrûh denilmekdedir. Nikotin, ağız ve mi’de zarlarında kana karışır.
Bunun da büyük kısmını, karaciğer tutarak parçalar ve asid üriğe çevirir. Bundan
dolayı, fazla sigara içenler, nekris ve rumatizmaya yakalanabilir. Zâten
herşeyin fazlası zararlıdır. Kanla dolaşan nikotin, böbrek üstü bezlerini tahrîş
ederek adrenalin ifrâzı artıp kan tazyîki yükselir ve derideki damarlar
sıkışarak, renk solar. Bağırsakları harekete getirip, ishâl yapar. Safra
yollarını daraltdığından, safrası ve karaciğeri za’îf olan, fazla tütüne
dayanamaz. Dimâga te’sîri henüz iyi bilinemiyor. Nikotin uzviyyetden çok yavaş
atılır. Cum’a günü sigaraya başlayan insanın idrârında, ancak gelecek Cum’a
nikotin görülmeğe başlar. Nikotinin en iyi tanıma vâsıtası sülükdür. Nikotine
çok hassas olan bu hayvân, dörtmilyonda bir nikotinli suda bile büzülmeğe
başlar. Sigarayı fazla içmenin zehr olduğu muhakkakdır. Birbirine rekâbetle
tütün kullanan iki birâderin, onyedinci pipoda, birlikde öldüklerini, bir
babanın sigara içdikden sonra, iki günlük çocuğu yirmi dakîka kucağında tutması
ile, çocuğun nikotin tesemmümü ile ağır hastalandığını ecnebî kitâblar
yazmakdadır. Bununla berâber, kendilerini zemânla ve yavaş alışdıran ve
mu’tâdına göre kullanan büyüklere, hiç zarar vermemekdedir. Sigaranın
tüberkülozu, kanseri ve damar sertliğini kolaylaşdırdığı hakkındaki korkunç
hikâyelerin, temâmen yanlış olduğu tesbît edilmişdir. Bu hastalıklara
yakalananlarda, sigara içmeyenlerin mikdârı içenlerden az olmadığı muhakkakdır.
[m. 1964] yılı şubat ayında,
Amerikada New-York eyâleti tıb derneğinde konuşan göğüs hastalıkları mütehassısı
Dr. Alvan L.Barach, sigara içerken dumanı içeriye çekmiyenlerde akciğer kanseri
yapdığını gösterecek bir delîl yokdur demişdir. Birleşik Amerika sağlık işleri
bakanlığının yüzlerle tabîb ve kimyâger çalışdırarak aylarca yapdırdığı
incelemelerin sonucu, [m. 1963] sonbehâr gazetelerinde devletce açıklandı. Bu
yazıda, (Sigarayı çok içenlerde, kanser dahâ çok görülmüşdür. Kansere sebeb,
tütün değil, sigara kâğıdının yanmasından hâsıl olan katran olduğu tesbît
edilmişdir. Bunun için, tütünü, sigara şeklinde değil, tütün yaprağının sarması,
pipo ve nargile, lüleli çubuk şeklinde içmelidir) denilmekdedir. Tütün
dumanında, kanserojen bir maddenin, ya’nî kanser yapan bir prodüinin bulunduğu
idantifiye edilememişdir. Fazla duman verilen hayvanlarda tümör tevlîd etmek
kâbil olmamışdır. Bunun içindir ki, araşdırıcılar, işi istatistiklere
dökmüşlerdir. Yukarıda yazılı Amerikan raporu da, tıbbî, fennî isbât sonucuna
değil, istatistiklere dayanarak bildirilmişdir. O hâlde bu rapor, problemi îzâh
ve hal etmiş değildir. Nitekim Avrupa ve Amerikada birçok doktorlar, bu raporu
ve açıklamaları körü körüne kabûl etmemekdedirler. (Eczâcılık mecmû’ası),
[m. 1970] yılı (12) ci sayısında diyor ki, (İnfarktüs) denilen kalb
sektesinden sonra görülen ölümün, çok sigara içenlerde, sigara içmiyenlere
nazaran onaltı def’a dahâ az olduğu Amerikada tesbît edildi. Nikotinin
norepinefrin teşekkülüne te’sîr etdiği Amerikada görüldü. Bu da, sigaranın zihn
yorulmasını önlediğini göstermekdedir.
Ba’zı şahslar, nikotine
karşı hassâs olabilir. Bu keyfiyyet, yumurtaya, çileğe karşı hassâs insanların
bulunmasına benzer. Bunlar, sigara içince, hazm ve sinir bozukluğu, çarpıntı,
damar tekallüsü, tansiyon yükselmesi gibi hâller görülür. Lâkin tütün içenlerin
yüzde doksanında ve hele az içen büyüklerde hiçbirşey görülmemekdedir. O hâlde,
büyük bir insanın az mikdârda içdiği tütüne, sıhhî bakımdan harâm denemez. Böyle
bir iddi’â, tecribeye, fenne uygun olmaz.
Doktor Gautier, Pârisde
basılan fransızca (Formulaire)de koyu çayın ve kahvenin, sigaranın
zararını giderdiğini yazmakda, tütünle zehrlenmeğe karşı, bir bardak suya bir
kahve kaşığı tanen veyâ mazı tozu, yâhud bir damla tentürdiyod koyup içmeli ve
yatıp çok örtünmelidir demekdedir.
|