| 
 
54 
- 
MADDE ÜZERİNDE YENİ BİLGİLER 
İNSAN VE MİKROP: 
Mikroplar, diğer hayvân 
ve nebâtlar gibi canlı mahlûklar olup, insanlara zararlı veyâ fâideli olmak 
gâyesinde değildir. Bunların, yegâne gâyesi, her cânlıda olduğu gibi, yaşamak 
arzûsudur. Birçok insan, mikrop deyince, yanlış olarak, insana düşman olan 
mahlûk zan eder. Hâlbuki Allahü teâlâ, çok şeyleri yaratmasına, mikropları sebeb 
ve vâsıta kılmışdır. Cenâb-ı Hakkın irâdesi ile, dilemesi ile, muhtelif işlerin 
yapılmasında vazîfe görüyorlarsa da, umûmî olarak zararsız, fâideli ve zararlı 
[pathogene] olmak üzere üç sınıfdırlar. Onbinlerce nev’leri olup, hemen yüzde 
sekseninin insanlarla alâkası yokdur. Yüzde iki kadarı, fâidelidir. Meselâ, 
bize, peynir, sirke, hamur, maya ve sâire yaparlar. Bir kısmı ile de, berâber 
yaşamakdayız. Her nefesde, binlercesi içimize girer. Bunlar, tavuk, kedi, köpek, 
koyun ve sâire gibi, ehlî hayvanlarımız gibidir. Lâkin bunlar, bize dahâ yakın 
olup kümesde, ahırda değil, hârice açık bulunan a’zâmızda ikâmet eder. Cild, 
ağız, burun, teneffüs yolları, mi’de, bağırsak ve sâire yerlerimiz bunlarla 
doludur. Bunlar, basît ve beceriksiz değildir. İçlerinde san’atkârları ve 
mütehassısları mevcûddür. Yalnız ağzımızda, elli çeşid mikrop çalışmakdadır. 
İnce bağırsaklarda da, muhtelif ihtisâslara mâlik yirmibeş dürlü mikrop nev’i 
vardır. İnsan, bu işçilerinin yevmiyesini gıdâ olarak verip, güc hazm olan 
gıdâların hazmını bunlara yapdırır. Bir def-i hâcetde, abdesthâneye, yüzbinlerce 
mikrop terk edilmekdedir. 
Her insanda mevcûd bu 
sayısız mikroplar, zararlı değildir. Hâricden durmadan vücûdümüze zararlı mikrop 
da girmekdedir. Hiçbir gün yokdur ki, hepimiz verem mikrobu yutmamış olalım. Süt 
ineklerinin yarıdan fazlası tüberkülozdur. Pastörize edilmiyen her sütde verem 
mikrobu üçbine kadar çıkdığı nâdir değildir. Hemen her tereyağının yüz gramında, 
binlerce verem mikrobu vardır. Öldüğü zemân vücûdünde verem hastalığı başlamamış 
insan, yok gibidir. Tüberkülozdan bademcikleri şişmemiş çocuk azdır. Diğer 
hastalık mikropları da, heryerde mevcûddür. Herkesin ağız ve burnunda difteri ve 
grip mikropları yaşamakdadır. Cildimizde, çıbân mikropları, kanı zehrliyen 
mikroplar dâimî müsâfirimizdir. Hâlbuki üzerimizi saran bu düşmanlardan zarar 
görmiyoruz. Yalnız veremli sütden bir damla içen kimse birkaç haftada ölmeli 
idi. Bunun sebebi: Bir bardak sütde, meselâ üçbin verem mikrobu yanında, ayrıca 
kırk muhtelif nev’den milyarlarca zararsız mikrop vardır. Diğer mikropların 
yanında verem mikrobunun milyonda bir azlığı, olgun bir insan kalabalığını 
isyâna teşvîk etmek isteyip, birşey yapamıyan üç-beş fesâdcının azlığına benzer. 
Diğer tarafdan, uzviyyete giren zararlı mikroplar zarar yapamaz. Zîrâ durmadan 
ta’kîb olunurlar. Küçük çocuklarda bu ta’kîb kuvvetli olmadığından, bunlara 
kaynamamış süt vermemelidir. Lâkin büyükler senelerden beri hergün zararlı 
mikropları yuta yuta bunlarda, müdâfe’a vâsıtaları teşekkül etmişdir. Alışan 
insanın günde içdiği sigara mikdârını, birisi birdenbire içerse, hasta yapmasına 
benzer. Bizi zararlı mikroplardan koruyan üçüncü ve en mühim vâsıta, içimizdeki 
sâdık arkadaşlarımız olan mikropların, yabancı mikropları istememeleridir. 
Bunlar, yerlerini yabancı mikroplara bırakmak istemez. Demek ki, hastalığın 
insana geçmesi muhakkak olmıyor. Hadîs-i şerîfde de böyle buyurulmuşdur. 
                                                |