Hakîkat Ltd.Şti.Yayınları

   
     

TAM İLMİHÂL

     
   

 SE'ÂDET-İ EBEDİYYE

   
 

Birinci Kısm - İkinci Kısm - Üçüncü Kısm - İndeks

 
 

ÜÇÜNCÜ KISM

 
     

54 - MADDE ÜZERİNDE YENİ BİLGİLER

İNSAN VE MİKROP: Mikroplar, diğer hayvân ve nebâtlar gibi canlı mahlûklar olup, insanlara zararlı veyâ fâideli olmak gâyesinde değildir. Bunların, yegâne gâyesi, her cânlıda olduğu gibi, yaşamak arzûsudur. Birçok insan, mikrop deyince, yanlış olarak, insana düşman olan mahlûk zan eder. Hâlbuki Allahü teâlâ, çok şeyleri yaratmasına, mikropları sebeb ve vâsıta kılmışdır. Cenâb-ı Hakkın irâdesi ile, dilemesi ile, muhtelif işlerin yapılmasında vazîfe görüyorlarsa da, umûmî olarak zararsız, fâideli ve zararlı [pathogene] olmak üzere üç sınıfdırlar. Onbinlerce nev’leri olup, hemen yüzde sekseninin insanlarla alâkası yokdur. Yüzde iki kadarı, fâidelidir. Meselâ, bize, peynir, sirke, hamur, maya ve sâire yaparlar. Bir kısmı ile de, berâber yaşamakdayız. Her nefesde, binlercesi içimize girer. Bunlar, tavuk, kedi, köpek, koyun ve sâire gibi, ehlî hayvanlarımız gibidir. Lâkin bunlar, bize dahâ yakın olup kümesde, ahırda değil, hârice açık bulunan a’zâmızda ikâmet eder. Cild, ağız, burun, teneffüs yolları, mi’de, bağırsak ve sâire yerlerimiz bunlarla doludur. Bunlar, basît ve beceriksiz değildir. İçlerinde san’atkârları ve mütehassısları mevcûddür. Yalnız ağzımızda, elli çeşid mikrop çalışmakdadır. İnce bağırsaklarda da, muhtelif ihtisâslara mâlik yirmibeş dürlü mikrop nev’i vardır. İnsan, bu işçilerinin yevmiyesini gıdâ olarak verip, güc hazm olan gıdâların hazmını bunlara yapdırır. Bir def-i hâcetde, abdesthâneye, yüzbinlerce mikrop terk edilmekdedir.

Her insanda mevcûd bu sayısız mikroplar, zararlı değildir. Hâricden durmadan vücûdümüze zararlı mikrop da girmekdedir. Hiçbir gün yokdur ki, hepimiz verem mikrobu yutmamış olalım. Süt ineklerinin yarıdan fazlası tüberkülozdur. Pastörize edilmiyen her sütde verem mikrobu üçbine kadar çıkdığı nâdir değildir. Hemen her tereyağının yüz gramında, binlerce verem mikrobu vardır. Öldüğü zemân vücûdünde verem hastalığı başlamamış insan, yok gibidir. Tüberkülozdan bademcikleri şişmemiş çocuk azdır. Diğer hastalık mikropları da, heryerde mevcûddür. Herkesin ağız ve burnunda difteri ve grip mikropları yaşamakdadır. Cildimizde, çıbân mikropları, kanı zehrliyen mikroplar dâimî müsâfirimizdir. Hâlbuki üzerimizi saran bu düşmanlardan zarar görmiyoruz. Yalnız veremli sütden bir damla içen kimse birkaç haftada ölmeli idi. Bunun sebebi: Bir bardak sütde, meselâ üçbin verem mikrobu yanında, ayrıca kırk muhtelif nev’den milyarlarca zararsız mikrop vardır. Diğer mikropların yanında verem mikrobunun milyonda bir azlığı, olgun bir insan kalabalığını isyâna teşvîk etmek isteyip, birşey yapamıyan üç-beş fesâdcının azlığına benzer. Diğer tarafdan, uzviyyete giren zararlı mikroplar zarar yapamaz. Zîrâ durmadan ta’kîb olunurlar. Küçük çocuklarda bu ta’kîb kuvvetli olmadığından, bunlara kaynamamış süt vermemelidir. Lâkin büyükler senelerden beri hergün zararlı mikropları yuta yuta bunlarda, müdâfe’a vâsıtaları teşekkül etmişdir. Alışan insanın günde içdiği sigara mikdârını, birisi birdenbire içerse, hasta yapmasına benzer. Bizi zararlı mikroplardan koruyan üçüncü ve en mühim vâsıta, içimizdeki sâdık arkadaşlarımız olan mikropların, yabancı mikropları istememeleridir. Bunlar, yerlerini yabancı mikroplara bırakmak istemez. Demek ki, hastalığın insana geçmesi muhakkak olmıyor. Hadîs-i şerîfde de böyle buyurulmuşdur.

Birinci Kısm - İkinci Kısm - Üçüncü Kısm - İndeks