| 
 
54 
- 
MADDE ÜZERİNDE YENİ BİLGİLER 
ŞUÂ’LANMA (Strahlung):
Bir seyyâre, 
güneşe ne kadar yakın ise, güneş etrâfında o kadar hızlı döndüğünü biliyoruz. 
Elektronlar da, atom çekirdeğine olan uzaklığına göre değişen hızla çekirdek 
etrâfında döner. Elektronların çekirdekden uzaklıkları, bir milimetrenin 
milyarda biri kadardır. Ya’nî çok az olduğundan, hızları, pek fazladır. 
Mahrekleri etrâfında bir kerre dönme müddeti, Erdımızın üçyüzaltmışbeş veyâ 
Utâridin seksensekiz gününe nazaran pekazdır. Ya’nî sâniyede 1000-150.000 km yol 
alırlar ki, bu sür’atle giden bir tren, bir sâniyede Haydarpâşadan Erzuruma 
birkaç kerre gidip gelebilir. Demek ki, elektronlar, çekirdekleri etrâfındaki 
küçücük yollarında, bir sâniyede, milyarlarca def’a dönmekdedir. Atom 
çekirdeğinin çapı, en küçük elektron yörüngesinden yüzbin def’a küçük 
olduğundan, atomların içi boşdur. Bir nokta sâniyede enaz yirmi devr yapınca, 
hayâlimizde dâire gibi görünür. Elektronlar çok hızlı döndüğü için, atomların 
içi dolu sanılıyor. Boşluk olduğu hâlde, maddelerin hayâlimizde dolu sanıldığını 
ilk olarak yazan, İmâm-ı Rabbânî hazretleridir “rahmetullahi teâlâ aleyh”. Bir 
atom, devri milyonlarca olan, ya’nî mu’azzam kuvvetli bir dinamo demekdir. Bu 
kuvveti atomdan çıkarabilirsek, şimdiye kadar tanıdığımız kuvvetlerin üstünde 
bir enerjiye mâlik oluruz. Bir kuruş kadar bir bakır parçasının atomları, 
mikrodinamosunda mevcûd kudret ile, ellibin tonluk bir gemiye birkaç def’a 
devr-i âlem seyâhati yapdırabilir. Bir kahve kaşığı kömür tozunu yakmadan, 
atomunu parçalamak sûreti ile, bütün İstanbul şehri en soğuk bir kışda bir hafta 
ısıtılabilir. Atom dinamosundaki enerjinin elde edilmesi, ma’den kömürü ocakları 
fe’âliyyetine ve petrol sanâyi’ine son verecekdir. Bugün, keşf edilmiş olan atom 
enerjisi başkadır. Çekirdekdeki enerjidir. 
Elektronlar, eksi 
elektrikdir demişdik. Atomların ortasındaki çekirdekler, hep artı elektrikdir. 
Artı elektrik, eksi elektriği çeker. Elektronlar, atomun ortasındaki çekirdek 
tarafından kuvvetle çekildikleri için, atomun dış halkasında bulunanları, 
dâhildeki halkalara sıçramak ister. Dış enerji katmanında bulunan bir 
elektronun, iç enerji katmanına sıçramasında, merkeze yaklaşan her cismde olduğu 
gibi, [meselâ su düşünce, ya’nî şelâlelerde görüldüğü gibi] bir enerji meydâna 
gelir. Bu enerji, atom etrâfındaki esîrin elektromanyetik gerilimini değişdirir. 
Bu değişme, dalgalar hâlinde, sâniyede, üçyüzbin kilometre hızla esîrin her 
tarafına yayılır. Bu dalgalara şuâ’ diyoruz. 
Bugün şuâ’ meydâna getirmek, 
tekniğin ve ilmin mühim bir şu’besi olmuşdur. Ampuller, triyod lâmbaları, radyo 
âletleri ve röntgen boruları, birer şuâ’ âletleridir. Şuâ’lar, kendilerini 
meydâna getiren dalgaların uzunluğuna göre, başka başka ism alır. Meselâ: 
Dalga uzunluğu binde bir 
milimetre olanlar (Isı şuâ’ları), dalga uzunluğu onbinde dört ile sekiz 
milimetre arasında olanlar (Işık şuâ’ları), dalga uzunluğu onmilyonda bir 
milimetre olanlar (Röntgen şuâ’ları), dalga uzunluğu onmilyarda bir 
milimetre olanlar, (Gamma şuâ’ları), dalga uzunluğu ontrilyonda bir 
milimetre olanlar (Kozmik şuâ’ları)dır. 
En uzun elektromanyetik 
dalgalar, radyoda kullanılan Hertz dalgaları olup, boyları kilometre ile ifâde 
olunur. Boyları milimetrenin ontrilyonda birinden başlıyarak kilometrelere kadar 
uzanan milyarlarca dalga cinsinden, yalnız 4/10.000 mm ile 8/10.000 mm arasında 
olanları, ışık hâlinde görebiliyoruz. Dahâ büyük ve dahâ küçük dalgalı şuâ’ları 
göremiyoruz. Bu, gözümüzün kabâhatidir. 
Gamma şuâ’ları: 
Radium atomunun 
çekirdeği, kendiliğinden parçalanarak gamma şuâ’ları neşr eder. Bir evde açıkda 
bırakılan bir radium kırıntısının gamma şuâ’ları bin metre uzağa yayılır ve 
aylarca devâm eder. Yüzelli metre mesâfedeki evlerde bulunanların ölümüne sebeb 
olur. Zîrâ, gamma şuâ’ları, insanları, hayvânları ve bitkileri öldürür. 
Kozmik şuâ’lar: 
Bugün bilinen şuâ’ların 
en kısa dalgalısı bunlardır. Bunlar, kâinât boşluğunun, bugün bilinmiyen derin 
noktalarından gelen şuâ’lardır. Bunlar, gamma şuâ’larından dahâ kuvvetli olup, 
çok sert ve kalın tabakalardan geçerler. 
Ölüm şuâ’ları: 
Bir milyon voltdan 
ziyâde gerilim ile çalışan modern röntgen makinaları ile, dalga boyları ve 
te’sîrleri, gamma şuâ’larına yakın olan şuâ’lar elde edilebilmekdedir. Bu 
şuâ’lar, kalın dıvârlardan geçerek arkalarındaki cânlıları öldürür. Bu sûretle 
kuş ve fâreler derhâl öldüğü gibi, bir öküz de, iki dakîkadan az bir şuâ’lama 
ile öldürülebilir. Harblerde kullanılabileceklerinden, bunlara ölüm şuâ’ları 
(Todesstrahlen) denir. Bu şuâ’larla çalışan bir fizikçi, farkında olmıyarak, 
kendini ve bir mahalle halkını zehrliyebilir. Bir milyon voltluk yüksek 
gerilimli röntgen mermileri, düşmana ve şehrlere atılarak ölüm şuâ’ları, yeni 
harblerde kullanılabilecekdir. Beşeriyyet, medeniyyete yaklaşır ve insânî 
düşüncelere dönerse, bu şuâ’lar, tarla fâreleri, yaban domuzları ve sıtma 
sinekleri gibi hayvânlara karşı kullanılacakdır. 
                                                |