65 -
ÜÇÜNCÜ CİLD
- 98.MEKTÛB
(İmâm-ı Rabbânî Ahmedî Fârûkî Serhendî)
Bu mektûb,
hâcı Abdüllatîf Hârezmî için yazılmışdır:
Her nerede
bulunursa bulunsun, güzellik, vücûddan, ya’nî hakîkî var olandandır. Vücûd,
ya’nî var olmak, her iyiliğin, her güzelliğin kaynağıdır. Yalnız Allahü teâlâ
vardır. Mümkinlerin, [ya’nî mahlûkların] vücûdları [ya’nî var olmaları], Allahü
teâlâdan zıl yolu ile aks etmişdir. Mümkinlerin güzellikleri de, zıl yolu ile, o
mukaddes varlıkdan gelmişdir. Mümkinlerin aslı, temeli, ademdir. [Adem, yokluk
demekdir.] Adem, kötülükdür. Yokluk, bütün kötülüklerin kaynağıdır. Bunun için,
mümkinlerin aslı, çirkinlikdir, kusûrdur. Mümkinlerde görünen güzellik, her ne
kadar vücûddan gelmiş ise de, adem aynasında göründüğü için, adem aynası gibi
olmuş, çirkinlikden ve kusûrdan pay almışdır. Mümkin aslında çirkin olduğu için,
mümkinin mümkine güzel görünmesi, mümkindeki güzelliğe sebeb olan vücûdün hâlis
güzelliğinden değildir. Çünki, o hâlis güzellikle ilişiği azdır. Ademe aks etmiş
olan, bunun için çirkinleşmiş olan güzellikle ilgisi çok olup, bundan lezzet
duymakdadır. Lağımcı, alışmış olduğu pis kokudan aldığı lezzeti, güzel kokudan
almaz. İşitdiğimize göre, bir lağımcı, attarlar çarşısından geçerken, güzel
kokular, kendine dokunarak bayılmış. Necâset koklatmışlar. Pis koku tatlı
gelerek ayılmış.
|