49
-
İRÂDE-İ CÜZ’İYYE
19 -
TOPLULUK İÇİNDE, YOLDA, BİR KIZIN HAREKET TARZI (Davranışı) NASIL OLMALI?:
Yapmacıksız olarak mütevâzi’, iddi’âsız ve terbiyeli bir tavr, genç kıza en
yakışan bir davranışdır.
Bir genç kızın
etrâfındaki insanları hiçe sayan saygısız ve küstah davranışları terbiyesizlik
alâmetidir. İyi ahlâklı ve normal bir kız, bir erkeğe dikkatle ve alâka ile
bakmaz. Mecbûriyyet yoksa ve mümkin ise, bakmamak en sâlim bir hareketdir. Bunu
da, sun’î olarak değil, tabî’î olarak yapmalıdır.
Bir kızın genç
bir erkeğin yüzüne pervâsızca bakması, küstah ve mütecâviz erkeklere, bu tip
kızlara musallat olmak için, cesâret verir.
Kızın, bir
erkeğe ümmîd verecek tarzda davranışı, o kıza felâket getirebilir. İnsânların,
yüzlerindeki değişiklik kadar huy ve ahlâkları da değişikdir. Güzel ve iyi yüzlü
insan, mutlaka iyi ahlâklı insan demek değildir.
Alâka toplamak
ister gibi, değişik bir edâ ve hoppa bir tavır ile yürümek iyi bir intibâ’
bırakmaz. Böyleleri, alay mevzû’u ve gülünç olur.
Bir kızın
giyinişi, yürüyüşü ve hareket tarzları, onun dînî inanışı, ahlâkı ve karakteri
hakkında, bir fikr verebilir.
Yâ Rabbî! Senin
lutf ve kerem ve inâyetinle, büyük sıkıntılar görmeden, uzun bir ömür yaşadım.
Bu hayâtın içinde, sana karşı, pekçok günâh işledim. İrâde-i cüz’iyyemi, senin
râzı olmadığın şeylere sarf etdim.
Artık sana
rücû’ etmek zemânım pek yakın. Bundan sonraki, dünyâ ve âhıret hayâtımın
safhaları şu olacak:
Dünyâ elemleri,
sekerât-ül-mevt, kabr hayâtı, haşr âlemi, mükâfât ve mücâzât ihtimâlleri...
Büyük
günâhlarımla, bu tehlükeli geçidlerden, nasıl geçeceğimi bilmiyorum. Afvına
kavuşamazsam, hâlim ne olacak?
İstigfâr ve
düâlarım, kabûle lâyık olacak mı bilmiyorum. Senin afv ve magfiret sıfatın, tek
ümmîdim! Senden başka kime sığınabilirim?
Yâ Rabbî! Sana
inanıyorum. Kitâbında bildirdiğin gibi inanıyorum. Kitâbına ve Resûlüne
“sallallahü aleyhi ve sellem” inanıyorum.
Hudûdsuz
büyüklüğünü anlatan kâinâtı, gözlerimle görüyorum. Azametini, bana ihsân etdiğin
aklımla, anlıyorum. Günâhlarımın, afv ve magfiret deryân içinde, bir damla bile
olmadığını da, biliyorum.
İşlediğim
günâhlardan pişmânlık duyuyorum. Pişmânlık duygularımı eksiltme! Bu duygularımı,
elem derecesine çıkart yâ Rabbî!
Yâ Rabbî! Sen
afv etmeği seviyorsun. Beni de, afv etdiğin kulların içine al! Sen
Gafûrürrahîmsin yâ Rabbî!
[Hayri Aytepe
“rahmetullahi teâlâ aleyh”, 1387 [m. 1966] yılı Eylûlün ikinci Cumartesi günü
vefât etmişdir. Edirnekapı kabristânındadır].
Emekli tümgeneral
Hayri Aytepe
|