|
|
|
SOSYAL
GÜVENLİK KURUMLARI |
|
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı |
|
Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü |
|
|
|
Sosyal güvenlik; gelirleri ne olursa olsun,
kişilere belirli
sosyal riskler (iş
kazası, meslek
hastalığı, hastalık, analık, malullük, yaşlılık, ölüm, işsizlik) karşısında
gelir ve sağlık güvencesi sağlama görevini yerine getiren
uygulamalar topluluğudur. |
|
*********** |
|
Sosyal Güvenlik Dergisi- 2012/1
sayfa:41-55 |
|
* Prof. Dr. Abdurrahman AYHAN |
|
Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, |
|
aayhan@mu.edu.tr |
|
ÖZET |
|
Bu çalışmanın amacı, toplumda sosyal güvenlik sistemlerinin amaçlarını
ve işlevlerini açıklamaktadır. Sosyal |
|
güvenlik sistemlerinin temel amacı, gelir azalışı ve/veya harcama artışı yaratan sosyal risklere karşı |
|
vatandaşları korumaktır. Sosyal güvenlik sistemleri, Sanayi Devrimi’nin neden olduğu oldukça
önemli |
|
ekonomik, sosyal ve politik değişimler sonucu ortaya çıkmıştır.
Sonraki süreçlerde ise, sistemlerin kapsamı |
|
kişi ve koruma sağlanan riskler açısından
gelişmiştir. Genel olarak sosyal güvenlik hizmetleri, sosyal sigorta |
|
ile sosyal yardım ve hizmetler olmak üzere iki kanaldan sağlanır. Sosyal koruma açısından hangi kanal |
|
seçilirse seçilsin, çağdaş sosyal güvenlik sistemleri için önemli olan unsurlar, evrensellik ve gelirin yeniden |
|
dağılımı ile ortaya çıkan sosyal adaletin sağlanmasıdır. |
|
Anahtar kelimeler: Sosyal güvenlik, sosyal koruma, sosyal
sigorta, sosyal yardım ve hizmetler, sosyal |
|
adalet |
|
ABSTRACT |
|
This study is aimed at
clarifying aims and functions of social security systems in society. The main
aim |
|
of social security systems is
protect to citizens against social risks which create income decay and/or
expenditure |
|
growth. Social security systems
emerged as results of tremendous economic, social and political |
|
changes created by Industrial
Revolution. At a subsequent process, social security systems were developed |
|
in terms of scope (personal and
risks) covered by systems.In general terms, social security services provided |
|
via two main channels: Social
insurance and social assistance and services.Whatever channel selects |
|
to provide social protection,
the most important elements for contemporary social security systems are |
|
universalism and social justice
created by redistribution of income. |
|
Key Words: Social security,
social protection, social insurance, social assistance and services, social
justice |
|
I- SOSYAL GÜVENLİK KAVRAMI |
|
Modern insanın endüstriyi
sınırsız geliştirme isteği, çalışanların |
|
karşı karşıya bulunduğu mesleki, fizyolojik ve sosyo-ekonomik nitelikteki |
|
risklerin şiddetini arttırmış ve zamanla yeni bir takım sosyal |
|
risklerin ortaya çıkmasına da neden olmuştur. Bu arada çalışanların |
|
karşılaştığı risklerin
etkisini ortadan kaldırmak ya da azaltmakla ilgili |
|
dağınık
ve sınırlı tedbirlerin yetersiz kalması, devleti halkın tamamını |
|
her zaman güvence altına alacak bir sistemi arayış içine
sokmuştur. |
|
A- Sosyal Güvenlik Fikri ve Tarihsel Gelişimi |
|
Ekim 1929 Ekonomik Krizi ile
Amerika’da işsizliğin büyük boyutlara |
|
ulaşması halkı sefaletle karşı karşıya bırakmış; önceki
dönemlerde, |
|
sosyal sigorta uygulamaları ile halkın bir takım sosyal risklere karşı |
|
yeteri kadar korunamaması, 1932 yılında, dönemin Devlet Başkanı Roosevelt |
|
tarafından “Refah
Devleti Doktiri”nin
(Le Doctrine Du Welfare |
|
Stute) ileri sürülmesine neden olmuştur. |
|
Roosevelt doktrinin de,
sosyo-ekonomik sorunların
çözümü ve refah |
|
devleti hedef alınmış ve bu düşünce “New
Deal” planı ile gerçekleştirilmek |
|
istenmiştir. Bu amaçla 16 Haziran 1933 tarihli Ulusal Endüstri |
|
Düzeltme Kampı “National
Industrial Recovery Act” ile 14 Ağustos |
|
1935 tarihli Sosyal Güvenlik Kanunu (Social Security
Act) yürürlüğe |
|
konmuştur. Böylece sosyal güvenlik, dünyada ilk kez yeni bir kavram |
|
olarak ortaya çıkmıştır ve pozitif hukuka girmesi
sağlanmıştır. |
|
Daha sonra bu kavram, 1941 yılında İngiltere’de Lord Beveridge |
|
başkanlığında sosyal riskleri garanti altına almak amacıyla çalışan “Bakanlıklararası |
|
Komisyon” tarafından hazırlanan “Beveridge
Planı” ile |
|
gerçek anlamını
bulmuştur. Planın temel amacı; devletin bütün fertlerine |
|
asgari bir gelir sağlaması ve halkın eşit olmayan sosyo-ekonomik |
|
durumunun düzeltilmesidir. Bu ilke dünyada modern sosyal güvenlik |
|
anlayışını
ortaya çıkartmış ve İngiliz sosyal güvenlik sisteminin temelini |
|
oluşturmuştur. |
|
Sosyal güvenlik, 12 Ağustos 1941 tarihinde Roosevelt ve Churchill tarafından imzalanan “Atlantik Beyannamesi”ne de girmiş ve insanlı |
|
ğın
en derin ve en yaygın bir arzusunu anlatan parolası olmuştur. Bu |
|
durum, İkinci Dünya
Harbinin sebep olduğu sosyo-ekonomik sorunları |
|
çözmek
amacıyla ile
Uluslararası Çalışma Örgütünün 10 Mayıs 1944 |
|
tarihinde Philadelphia’da yaptığı 26. dönem toplantısında,
kavramın |
|
uygulama alanı ile ilgili olarak bazı tavsiye kararlarının alınmasına neden |
|
olmuştur. |
|
Sosyal güvenlik kavramı dünya
sosyal politika mevzuat ve uygulamasındaki |
|
gelişmeleri etkileyen 10 Aralık 1948 Birleşmiş
Milletler Genel |
|
Kurulunda kabul edilen “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi”nde |
|
en geniş anlamıyla yer alarak evrensel boyutlara ulaşmıştır. |
|
B- Tanımı
ve Amacı |
|
Genel olarak sosyal güvenlik, “Herkesin hastalık, analık, işsizlik, |
|
yaşlılık ve ölüm gibi insan iradesi dışında meydana gelen risklere karşı |
|
güven içerisinde
olması gereğinin yanı sıra; beslenme ve barınma gibi |
|
her türlü
ihtiyacın karşılanmasıdır” şeklinde İnsan Hakları Evrensel |
|
Beyannamesi’nde hedef alınmıştır.
Bu anlamda sosyal güvenlik;
“Mesleki, |
|
fizyolojik ve sosyo-ekonomik
riskten ötürü geliri veya kazancı |
|
sürekli ya da geçici olarak kesilmiş kimselerin geçinme ve yaşama ihtiyaçlarını |
|
karşılayan bir sistemdir.” şeklinde
tanımlanabilir. |
|
Sosyal güvenlik, kavram olarak yeni ise de ona duyulan gereksinme |
|
insanlık tarihi kadar eskidir. İnsanlar, sürekli kendi iradesi dışında |
|
bir takım tehlikeler ile karşı karşıya bulunmaktadır. Birey, devlet ve |
|
ilim tüm gücüyle bu tehlikeleri önlemek ve ortadan kaldırmak için mücadele |
|
etmektedir. Örneğin, kazalar insanları hiç
beklenmedik zamanda |
|
ve yerde akıldan geçmeyecek
şekilde geçici ya da sürekli olarak acı ve |
|
sefaletle karşı karşıya bırakabildiği gibi yok da
edebilmektedir. Biraz |
|
geciktirebilmek olanaklı da olsa yaşlılık
ve ölüm değişmez
doğa kurallarıdır. |
|
Bu tehlikelerden yüzyıllarca kurtulamayan insanlar hiç değilse |
|
zararlarından kurtulabilmenin yollarını
aramıştır. İşte, bu zararlardan |
|
insanı insan haysiyetine yaraşacak ölçüde
kurtaran ya da bu ölçüden |
|
aşağıya düşürmeyecek şekilde hafifleten sosyal güvenlik olmuştur. Nitekim |
|
bu konuda, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 22. maddesinde |
|
“Herkesin,
toplumun bir üyesi
olarak sosyal güvenliğe hakkı |
|
vardır…”
prensibi yer almış ve Anayasamızın
60. maddesine “Herkes, |
|
sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet bu güvenliği sağlayacak gerekli |
|
tedbirleri alır ve teşkilat kurar.” hükmü
konularak bizde de bu hak |
|
sağlanmaya çalışılmıştır. |
|
Çağımızın insanları yalnız bugününü değil hayatının
geri kalan |
|
günlerinde de kendisinin ve ailesinin geçimini sağlamak ister. Bu durumda |
|
devlet herkese asgari bir
geliri garanti ederken, yine bireylere |
|
çalışmaları sayesinde, asgari geçinme sınırının üstünde bir geliri sağlama |
|
olanağı vermelidir. İnsanlığı korkutan yoksulluk, ailelerin gereksinmeleri |
|
göz önünde tutularak ulusal gelirin
sosyal güvenlik amacıyla |
|
toplumda yeniden dağıtımı ile önlenebilir. Bu haliyle sosyal güvenlik, |
|
yeniden dağıtım
hukuku olarak tanımlanabilir. |
|
Geçtiğimiz
asırda öncelikle, sanayi işçisinin fiziksel ve sosyal
risklere |
|
karşı korunması amaçlanmıştır. Ancak çağımızda
modern sosyal |
|
güvenlik, akılcı
olduğu kadar
insanca duyguları
yansıtan ve
toplumu |
|
bir bütün
halinde kapsayan bir sistemi öngörür. Bu bakımdan sosyal |
|
güvenlik; çalışma gücünü beden ve ruh sağlığını
geçici ya da sürekli |
|
olarak kaybedip geliri
kesilenlere, gelir garantisi sağlayarak bugününü |
|
ve yarınını sosyo-ekonomik bakımdan güvence altına alır. Nitekim başta |
|
batı ülkelerinde
olmak üzere ulusal ve
uluslararası düzeyde sosyal |
|
güvenliğin asgaride sağlanması için
her türlü tedbir alınmış; toplumun |
|
karşılaşabileceği riskleri ortadan kaldırmayı amaçlayan sistemler meydana |
|
getirilmiştir. |
|
II- ALT KAVRAMLAR |
|
A- Sigorta Kavramı |
|
Sigorta, insanların yaşamlarında karşılaşacakları zarar ve masrafa |
|
neden olan olayların sosyal ve ekonomik sonuçlarından kendilerini korumak |
|
için önceden tedbir alma ihtiyaçlarından doğmuştur.
Gerçekten, |
|
insanlar birçok risklerle karşı karşıyadır. Hastalanırlar, işsiz kalırlar, |
|
kazalar sonucu sakatlanır ya da ölürler, eşyaları çalınır, evleri yanar ya |
|
da yaşamlarında büyük masraf yapmalarını gerektiren olaylar meydana |
|
gelebilir. İşte insanlar, bu gibi durumlara karşı önceden
tedbir alma |
|
ihtiyacını
duymuşlardır. Bu anlamada sigorta,
geleceği güvence altına |
|
almak için kullanılan bir tekniktir. Teknik olarak gelişmesi de Sanayi |
|
Devrimi ile birlikte İngiltere’de başlamıştır. |
|
Genel olarak mevzuatımızda sigortanın tanımı
Ticaret Kanunu’nun |
|
1263/1 maddesi ile şu şekilde yapılmıştır:
“Sigorta bir akittir
ki bununla |
|
sigortacı bir prim karşılığında diğer bir kimsenin para ile ölçülebilir
bir |
|
menfaatini halele uğratan bir tehlikenin (bir
rizikonun) meydana gelmesi |
|
halinde tazminat vermeyi yahut
bir veya birkaç kimsenin
hayat |
|
müddetleri sebebiyle veya hayatlarında meydana gelen belli bir takım |
|
hadiseler dolayısıyla bir para ödemeyi veya sair edalarda bulunmayı |
|
üzerine alır.” Bir başka anlatımla sigorta; kanun ve mukavele ile saptanan |
|
belirli bir riskin ya da aynı derecede tehdidi altında bulunan çok |
|
sayıdaki benzer olayların para birimi ile ölçülmesi
ve istatistikî olarak |
|
kavranması mümkün hasarlarını birlikte karşılamak üzere
bir araya getirilmesiyle |
|
meydana gelen bir
organizasyondur. |
|
B- Sosyal Sigorta Kavramı |
|
Yüzyılı aşkın
bir geçmişi bulunan sosyal sigortalar,
Sanayi |
|
Devrimi’nin büyük ölçüde
ortaya çıkardığı meslek
risklerine karşı belirli |
|
esaslar içinde iş gününü korumak ihtiyacının
zorunlu bir sonucu |
|
olarak doğmuş,
gelişmiş ve bugünkü düzeye
ulaşmıştır. |
|
1- Düşüncenin Doğuşu
ve Tarihsel Gelişimi |
|
XVIII. asırda başlayan ve XIX. asrı da kapsayan Sanayi Devrimi |
|
ile birlikte sınaî kapitalizme geçiş,
işçilerin köylerden şehirlere akımına |
|
sebep olmuş ve fabrika çevrelerinde biriken büyük işçi kitlelerinin |
|
olumsuz çalışma ve yaşam koşulları altında çeşitli sosyo-ekonomik
sorunlarla |
|
karşı karşıya kalmalarına neden olmuştur. Bu bakımdan sosyal |
|
sigortanın, sanayi devriminin gerçekleştiği
dönemin
sosyo-ekonomik |
|
koşullarının
etkisi altında
ortaya çıktığı söylenebilir. |
|
Nitekim sanayileşme hareketinin hızla geliştiği ülkelerden
biri olan |
|
Almanya’da 1870-1871 harbi sonrası 1874 ekonomik krizinin başlaması |
|
ile fabrikaların kapanması işsizliği ortaya çıkartmıştır.
İşsizlik |
|
nedeniyle geliri kesilen işçiler Alman İşçiler Sendikası (Les Syndicats |
|
Ouvriers Allemends) bünyesinde toplanarak Sosyal
Demokrat Partisi |
|
(Parti Social-Democrate) seçimlerini desteklemeyi benimsemişlerdir. |
|
Dönemin Şansölyesi Otto Von Bismarck; 1877 seçimlerinde Sosyal |
|
Demokratların şanslarının arttığını
görünce, Almanya’da “kürsü sosyalizmi” |
|
(socialisme de la chaire) akımını
temsil eden ekonomistleri toplayarak, |
|
toplumda mevcut olan
sosyo-ekonomik düzensizliğe engel olucu |
|
bir müdahale aracının
gerekli olduğuna
değinmiştir. Yapılan toplantılarda |
|
bir takım sosyal risklere karşı, devlet gelirlerinden sosyal reformlar |
|
yolu ile işçilere yeniden dağılımı sağlayacak programların gerçekleştirilmesi |
|
fikri benimsenmiştir. Bu konuda bir “sosyal program” hazırlanarak |
|
dönemin Alman Şansölyesi Bismarck tarafından Reichstag’a |
|
17 Kasım 1881’de
sunulmuştur. Hazırlanan sosyal programda, işçilerin |
|
gelirlerinin korunması amaçlanmış ve bunu gerçekleştirmek için de zorunlu |
|
“sosyal
sigorta sistemi”nin
kurulması önerisinde bulunulmuştur. |
|
Hazırlanan “sosyal
program” gereği, 15 Haziran 1883’de Hastalık |
|
Sigortası, 6 Temmuz 1884’te İş Kazası Sigortası ve 22 Haziran 1889’da |
|
Yaşlılık Sigortası Kanunları kabul edilmiştir. Bu kanunlarla “sosyal sigorta” |
|
dünyada ilk kez Almanya’da söz konusu olmuş ve Alman pozitif |
|
hukukuna girerek diğer Avrupa ülkelerini de kısa sürede etkisi altına |
|
almıştır. |
|
2- Tanımı
ve Amacı |
|
Günümüz toplumları, yüzyılı
aşkın bir evrim sonunda yukarıda kısaca |
|
belirttiğimiz aşamalardan geçerek bugünkü
sosyal sigorta sistemine |
|
ulaşmıştır. |
|
Çağımızın işçisi, bugününü düşündüğü kadar ailesi ile birlikte yarınını |
|
da düşünmek ve geçimini sağlamak ister. Bu istek, insanoğlunun |
|
yüreğinde
sürekli olarak yaşamış ve günümüzün işçi kitleleri için yeni |
|
bir gerçek olarak kabul edilmeye başlanmıştır.
Bu bakımdan
sosyal sigortanın |
|
kapsamına bütün dünyada öncelikle işçi sınıfı girmiş; bunu |
|
izleyerek memur, esnaf ve
sanatkârlarla birlikte
toplumun diğer
kesimleri |
|
uygulamaya konu olmuştur. Böylece toplumun çeşitli kesimlerini |
|
kapsayan gayet geniş bir genel sigorta anlayışı ortaya çıkmaktadır. Bu |
|
anlamda sosyal sigorta,
ekonomik yönden zayıf çalışan kesimlerin iş |
|
gücünü korumak ve geleceğini garanti etmek ve böylece toplum hayatında |
|
sosyal güvenliği sağlamak amacı ile kurulan teşkilatlı bir zorunlu |
|
sigortadır. Bir başka anlatımla sigortalar; geleceği hedef alan, risk sonucu |
|
ortaya çıkan ihtiyacın şekil
ve şiddetine bakılmaksızın, önceden |
|
saptanan oranda prim ödeyenlerin karşılaştıkları riskleri belirli ölçüde |
|
gideren bir sistemdir. |
|
Sanayi Devrimi’nin gerçekleşmesi ile ortaya çıkan sosyal sigorta |
|
sistemi, işçilere ilk anda “gelir güvenliği” sağlamıştır.
Ancak sanayi ile |
|
ilgili yaşam koşulları, çalışanları, mesleki, fizyolojik ve
sosyo-ekonomik |
|
risklerle de karşı karşıya bırakmıştır. Bu nedenle bir teminat
sistemi |
|
olarak ortaya çıkan sosyal sigorta, günümüzde çalışanlarla onların |
|
geçindirmek zorunda olduğu kimselerin beklenmedik zamanda ortaya |
|
çıkan
olayların,
risklerine karşı koymak amacını
taşıyan
sosyo-ekonomik |
|
hizmetlerdir. Bu hizmetler,
insan gücünün korunması ile ekonomik |
|
gelişme arasında denge sağlayacak unsurlardır. İşte, sosyal sigortalar |
|
adı geçen
hizmetleri yerine getirme görevini üstlenmiştir. Bu görevleri |
|
de kendine özgü
ilkeleri ile yapar. |
|
C- Sosyal Yardım Kavramı |
|
Sosyal güvenlik sisteminin ikinci ana kolunu oluşturur. Kökeni |
|
XIX. yüzyılda
Kıta Avrupası ülkelerinde fakirlere ve muhtaç durumda |
|
bulunan kimselere yardımı öngören tedbirlere dayanır. Finansmanı |
|
devlet bütçesinden
karşılanır. Bundan dolayı da vergi sisteminin iyi işlediği |
|
zengin ülkelerde daha çok benimsenmiş ve yerleşmiştir.
Çünkü |
|
ilgililerin herhangi bir katkısı yoktur. Bunun içinde kendisine “primsiz |
|
sistem” demek mümkündür. Bu anlamda sosyal yardımı: “Toplumun |
|
geleceğini güvence
altına almak için devletin yoksul ve fakir
kimselere |
|
yiyecek, giyecek, yakacak,
tedavi ve ilaç yardımı yapmak ve bunları |
|
ilgililerin katkısı olmadan işleten bir sosyal güvenlik aracıdır.” şeklinde |
|
tanımlamak mümkündür. Bu anlamda sosyal yardımlar bir hak niteliğinden |
|
dolayı değil, kişilerin sosyal ve ekonomik durumlarından dolayı |
|
devletin bir görevi olarak ortaya çıkar. Nitekim 1988 Anayasamızın 61. |
|
maddesi de; “Devlet, halk ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle, |
|
malul ve gazileri korur ve
toplumda kendilerine bir hayat seviyesi sağlar. |
|
Devlet, sakatların korunmalarına ve toplum hayatına intibaklarını |
|
sağlayıcı
tedbirler alır.
Yaşlılar, devletçe korunur. Yaşlıları devlet yardımı |
|
sağlanacak diğer haklar ve kolaylıklar kanunla düzenlenir. Devlet, |
|
korunmaya muhtaç olan çocukların topluma kazandırılması için her |
|
türlü
tedbiri alır. Bu
amaçlarla gerekli teşkilat ve tesisleri kurar
veya |
|
kurdurur.” hükmünü getirmiştir. |
|
III- SOSYAL GÜVENLİK AMACININ |
|
GERÇEKLEŞTİRİLMESİNDEKİ İLKELER VE |
|
BU İLKELERİN SEÇİMİ |
|
Sosyal güvenlik sistemini oluşturan sosyal sigortalar, çalışanları; |
|
sosyal yardım ise sosyo-ekonomik bakımdan muhtaç durumdaki (yoksul) |
|
kimseleri korumayı amaçlar. İşte bu amaçların gerçekleşmesi için |
|
sosyal güvenlik ilkelerinin seçilerek uygulanması mümkündür. Bu bakımdan |
|
ilkelerin kısa da olsa incelenmesi yerinde olur. |
|
A- Sosyal Güvenlik Amacının
Gerçekleşmesindeki İlkeler |
|
Halkın tamamını
zorunlu koruma kapsamına alma eğilimi, kuşkusuz |
|
çağdaş sosyal güvenlik sistemlerinin en belirgin çizgisidir. Bu konuda, |
|
her ülke farklı yollar izlemiş ve zamanla bu yollar iki ilke altında |
|
toplanmıştır. |
|
1- Çokluk İlkesi (Meslek İlkesi) |
|
Sosyal güvenlik sisteminin gelişmesi, bir işverene tabi ve ücretli |
|
olarak çalışan işçilerin korunma kapsamına alınması ile başlamıştır.
Bu |
|
durum, sosyal güvenlik sisteminden yararlanacak
kitlelerin sayısını arttırmada |
|
öncü olmasının
yanı sıra koruma tedbirlerinin genişletilmesini |
|
de sağlamıştır. |
|
Zamanla halkın tümünü sosyal güvenliğin zorunlu kapsamına alma |
|
eğilimi, toplumda çalışanların faaliyet gösterdikleri alanlara göre türlü |
|
gruplara ayrılmasına neden olmuştur. Önce sosyal ve ekonomik sorunları |
|
bakımından
işçilerinkine
benzeyen forum işçileri
ile esnaf sanatkârlar |
|
göz önünde bulundurularak farklı sosyal güvenlik rejimleri kurulmaya |
|
başlanmıştır.
Böylece, zorunlu
sosyal korumanın
kapsamında,
farklı |
|
sosyal grupların yararlandığı mali ve idari yönden bağımsız rejimler |
|
ortaya çıkmıştır.
Bu yayma işi,
sosyal ve ekonomik gelişmeye paralel |
|
olarak kademeli bir şekilde zamanla tamamlanmıştır. Bu sisteme memurların |
|
da dahil edilmesiyle meslek
ilkesi, çokluk ilkesi doğmuştur. |
|
2- Teklik İlkesi (Riskler İlkesi) |
|
Sosyal yardımların, sosyal güvenlik kapsamı içine
alınarak
yoksullara, |
|
çocuklara
ve yaşlılara sosyal ve ekonomik bakımdan yardım yapmak |
|
amacıyla aile yardımı
ve genel yaşlılık sigortası gibi sigorta kollarının |
|
ortaya çıkması, risklerin sayısını arttırmıştır.
Sosyal ve ekonomik |
|
bakımdan farklı gruplara özgü bağımsız rejimlerin ortaya çıkmasının |
|
yanı sıra
risk sayısının artması, uygulamada teknik bakımdan finansal |
|
ve örgütsel
sorunların
ortaya çıkmasına neden olmuştur. Zamanla, ortaya |
|
çıkan
bu sorunlara hızlı çözüm
yolları aranmaya
başlanmıştır. İlk |
|
kez finansal bakımdan ortaya çıkan sorunlara çare bulunması çabası |
|
gösterilmiş ve daha sonra örgütsel
bakımdan yeni
bir sistem arayışı içine |
|
girilmiştir. |
|
Nitekim 1941 yılında İngiltere’de kabul edilen “Beveridge Planı” |
|
sosyal güvenliğin tek bir kamu örgütü aracılığı ile uygulanması fikrini |
|
ortaya çıkartmıştır.
Kurulacak olan bir kamu örgütü tüm risklere cevap |
|
verebilecek niteliktedir.
Ancak, böyle bir örgütün
kurulabilmesi için
var |
|
olan sosyal güvenlik rejimlerinin parça parça ya da uzun dönemde birleştirilmesi |
|
gerekir. |
|
Kıta Avrupası ülkelerinde
risk ilkesi sistemi ile karşılanacak (İş kazası |
|
ve meslek hastalıkları, analık, yaşlılık,
ölüm, işsizlik ve aile yardımı |
|
gibi) riskler, kendi aralarında teknik özelliklerine göre ya bir kurum ya |
|
da sandık kurma yolu genel olarak benimsenmiş ve kurulan kurum ya |
|
da sandıkların tamamı Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlanmıştır.
Örneğin, |
|
Fransa’da Ulusal Hastalık Sigortası Sandığı bünyesinde
hastalık, |
|
analık, malullük ve ölüm
sigortaları;
Ulusal Yaşlılık Sigortası Sandığı |
|
bünyesinde yaşlılık sigortası; Ulusal Aile Yardımı Sandığı bünyesinde |
|
işsizlik sigortası riskleri toplanarak, bu sandıkların tamamı Sağlık
ve |
|
Sosyal İşler Bakanlığına bağlanmıştır. |
|
Genel olarak sosyal güvenlik sistemindeki bu tür gelişmelere etken |
|
olan da, devlet tarafından herkese sosyal güvenlik hakkının tanınmasından |
|
ileri gelmektedir. Bundan dolayı, sosyal güvenlik sorunlarının |
|
çözümünde genel bir dayanışmaya gidilmekte ve başlangıçta bağımsız |
|
ve farklı güvenlik
rejimleri yavaş
yavaş bir bütünün
parçaları olarak |
|
görülmeye
başlanmaktadır. |
|
B- Sosyal Güvenlik Amacının
Gerçekleştirilmesindeki |
|
İlkelerin
Seçimi |
|
Sosyal güvenliğin anlamı, daha önce belirtmiş olduğumuz gibi iş |
|
kazası ve meslek hastalıkları, analık, malullük, yaşlılık, ölüm, aile yardımı, |
|
işsizlik gibi durumlarda kesilen gelirin yerine geçecek ödenek ve |
|
diğer hizmetlerin güven altına alınması, doğum ve evlenme gibi durumlarda |
|
da ortaya çıkan masrafların ödenmesidir.
Ancak, bunların
pozitif |
|
hukukta yer alabilmesi, aşağıdaki çağdaş üç
yasal sistematik yolun |
|
aşamalı olarak gerçekleştirilmesiyle ve mutlu kılıcı bir sosyal güvenlik |
|
sistemine ulaşılması ile mümkündür.
Bu sistematik: |
|
i. Ücretli olarak çalışanları koruma kapsamına almak, |
|
ii. Korumayı ücretsizlere
de yayarak kapsamı
genişletmek, |
|
iii. Sistemi, tek bir kamu
kurumu çerçevesinde toplamaktır. |
|
Bu haliyle sosyal güvenlik, sürekli olarak gelişme gösteren “dinamik” |
|
bir özelliğe sahiptir. Yukarıdaki sistematiği saptadıktan sonra; |
|
sistematikte bir ülkenin ekonomik, sosyal, kültürel ve nüfus yapısına |
|
göre ya meslek ilkesi ya da risk ilkesi arasında bir seçim yaparak, bu |
|
ilkelerin kapsamı belirtilir ve bir plan çerçevesinde uygulamaya geçilir. |
|
C- Sosyal Güvenlik Amacının
Gerçekleşmesindeki |
|
İlkelerin
Uygulanması |
|
Yukarıdaki ilkeler ve sistematik belirtildikten sonra, yapılacak sosyal |
|
güvenlik planlarında hedefler ve alınması gerekli tedbirler saptanır. |
|
Planlar bütün ülke halkını koruma kapsamına alacak şekilde yapılmalıdır. |
|
Bunu gerçekleştirmek için de farklı sosyo-ekonomik yaşama seviyelerine |
|
sahip olan bireylerin ihtiyaçları göz
önünde tutularak ve toplumu |
|
çeşitli gruplara ayırarak uygulamaya geçilir. Bu nedenle, bir toplum |
|
aşağıda görüleceği gibi altı gruba ayrılabilir. Bunlar: |
|
i. Ücretli olarak çalışanlar, |
|
ii. Bağımsız
olarak çalışanlar ile serbest
meslek sahipleri, |
|
iii. Ev kadınları, |
|
iv. Çalışacak yaşta olup da gelir sağlayacak bir iş yapamayanlar |
|
(18 yaşından büyük öğrenciler ve handikaplılar gibi), |
|
v. Çocuklar, |
|
vi. Yaşlılar
(çalışma yaşının üst sınırını aşan
kimseler) dir. |
|
Yukarıdaki toplum gruplarından ilk üçü sosyal güvenliğin sosyal |
|
sigorta olanaklarından, diğerleri de sosyal yardımlardan yararlanırlar. |
|
Sosyal güvenlik her bakımdan yaygın ve genişleyen bir sistem olarak |
|
belirmiştir. Bütün mesleki, fizyolojik ve
sosyo-ekonomik riskleri |
|
kapsamaktadır. Yalnız belirli kişileri değil, bir ülkenin tüm nüfusunu |
|
uygulama alanı içine almaya yönelmiştir. Dağınık
tedbirler yerine bir |
|
bütün
olarak belirmiştir.
Bunun bir sonucu olarak, sosyal güvenliğin |
|
mali kaynaklarında ve devletin bu kaynakların oluşumuna katılmasında |
|
tamamen yeni yöntem ve teknikler söz konusu olmuştur. Sosyal sigortalarda |
|
yapılan parasal ödemeler ve sağlık
yardımları sıkı
bir şekilde |
|
ödenen
primlere bağlanmıştır. Kapitalizasyon sisteminin
uygulandığı |
|
yaşlılık sigortalarında bu durum açıkça görülür. Bu nedenlerdendir ki |
|
bir sosyal sigortadan
yararlanmak, çeşitli koşulların yerine getirilmesine |
|
bağlıdır. Oysa sosyal güvenlik sistemlerinde mali
kaynakların yalnız |
|
ilgililerin ödedikleri primlere dayanmasının
yanı sıra devlet katkıları da |
|
vardır. Amaç,
yoksulluk ve sefaleti ile gelecek korkusunu önlemektir. |
|
Bu amacın gerçekleşmesinde sosyal sigortalar ve
sosyal yardımlar
başlıca |
|
iki araç olmuştur. |
|
IV- SOSYAL GÜVENLİK SOSYAL SİGORTA İLİŞKİSİ |
|
Günümüz toplumları, sosyal güvenlik ve sosyal sigorta alanında |
|
geçirdiği uzun bir evrim sonucunda yukarıda kısaca belirttiğimiz ilke |
|
ve sistem aşamalarından geçerek
sosyal sigortalara ulaşmışlardır. Şimdi, |
|
bu aşamadan geçilerek daha ileri bir amaç olan ve bir sistem olarak |
|
geliştirilmeye çalışılan sosyal güvenlik, toplumların başlıca
hedefini |
|
oluşturmuştur. |
|
Çağımızın modern hukuk devleti, özellikle Fransız Devrimi’nden |
|
sonra gelişen klasik demokrasi ile sağlanan hürriyet
ve eşitlik
prensiplerinin |
|
yanı sıra,
toplumun bütün bireylerini kapsayan belirli
sosyal |
|
ilkeleri de geliştirmekle yükümlü
olmuştur ve bu yükümlülük anayasalarda |
|
teminat altına alınmıştır. |
|
Sosyal güvenliğin kapsam ve konu bakımından
uluslararası
alanda |
|
ilk çıkış noktası, Uluslararası Çalışma Örgütünün 1952 tarihli ve 102 |
|
sayılı
“Sosyal Güvenliğin En Az Normları Sözleşmesi” dir. Bu sözleşmenin |
|
amacı, imzacı devletlerin sosyal ve ekonomik gelişmelerine göre |
|
sosyal güvenlik alanında yerine getirmeye zorunlu oldukları normları |
|
saptamaktır. 102 sayılı sözleşme sosyal güvenliğin dokuz temel dalını |
|
şöyle sıralamıştır. |
|
1. Hastalık (Sağlıkla
ilgili bakım
giderleri), |
|
2. Hastalık (Gelir kaybına neden olan risklerin karşılanması), |
|
3. İşsizlik, |
|
4. Yaşlılık, |
|
5. İş kazası ve meslek hastalıkları, |
|
6. Analık, |
|
7. Malullük, |
|
8. Ölüm, |
|
9. Aile yardımları. |
|
Yukarıdaki listeden de anlaşılacağı üzere,
sosyal güvenlik iki
ana |
|
tedbirin bütünüdür. Bunlardan biri sosyal sigortalar, diğeri de yardımlardır. |
|
Nitekim 1982 tarihli Anayasamızın 60. maddesi sosyal güvenliği, |
|
temel bir “sosyal hak” olarak herkese tanımış, bu temel hakkın sağlanmasında |
|
gerekli tedbirlerin alınmasını ve teşkilatların kurulmasını |
|
devletin başlıca
ödevleri arasında öngörmüştür. |
|
Görüldüğü gibi sosyal güvenlik; mesleki, fizyolojik ve
sosyo-ekonomik |
|
riskleri kapsamaktadır. Yalnız belli kişileri değil, bir ülkenin bütün |
|
nüfusunu uygulama alanı içine
almaya yönelmiştir. |
|
Sosyal sigortalarda yapılan yardımlar, kapsamda bulunanların zorunlu |
|
şekilde
ödeyeceği primlerle bağlantı halindedir. Diğer bir ifade |
|
ile rizikoya zorunlu katılma ve yapılan yardımlarda götürülük esas |
|
alınmaktadır. Amaç,
belirli halk gruplarını,
yaşam risklerine
karşı
korumaktır. |
|
Böylece sosyal güvenlik ile sosyal sigortalar, anlam bakımından |
|
birbirinden farklı; fakat amaçları bakımından
birbirlerine bağlı iki kavram |
|
olarak ortaya çıkar. Bu anlamda sosyal
sigortalar modern sosyal |
|
güvenlik sisteminin prensiplerini taşıdığından onun bir parçasıdır. Daha |
|
açık bir deyimle sosyal sigortalar, sosyal güvenlik amacının gerçekleşmesinde |
|
bir araç olmaktadır. Bu bakımdan sosyal güvenlik bir sistem |
|
olarak üst kavram, sosyal sigortalar ise bu sistemin çalışmasında kullanılan |
|
araçlardan biri olarak bunun altında yer alır. |
|
SONUÇ |
|
1982 tarihli Anayasamızın 60. maddesi sosyal güvenliği, temel bir |
|
“sosyal
hak” olarak herkese
tanımış, bu temel hakkın sağlanmasında |
|
gerekli tedbirlerin alınmasını ve teşkilatların kurulmasını
devletin başlıca |
|
ödevleri
arasında öngörmüştür.
Dolayısıyla; sosyal güvenlik mesleki, |
|
fizyolojik ve sosyo-ekonomik
riskleri kapsamaktadır.
Yalnız belli |
|
kişileri değil, bir ülkenin bütün nüfusunu uygulama alanı içine almaya |
|
yönelmiştir. Dağınık
tedbirler yerine bir bütün olarak ortaya çıkmıştır. |
|
Bunun bir sonucu olarak, sosyal
güvenliğin mali kaynaklarında ve |
|
devletin bu kaynakların oluşumuna katılmasında tamamen yeni yöntem |
|
ve teknikler söz konusu olmuştur. Bu bakımdan, sosyal sigortalarda |
|
yapılan parasal ödemeler ve sağlık
yardımları sıkı
bir şekilde ödenen |
|
primlere bağlanmıştır.
Kapitalizasyon sisteminin uygulandığı yaşlılık |
|
sigortalarında bu durum açıkça görülmektedir. Bu nedenledir ki, sosyal |
|
sigortaların primli sisteminden yararlanmak, çeşitli
koşulların yerine |
|
getirilmesine bağlanmıştır. Oysa sosyal güvenlik sistemlerinde mali |
|
kaynakların yalnız ilgililerin ödedikleri primlere dayanmasının
yanı |
|
sıra, devlet katkıları da vardır. Amaç,
toplumlarda var olan yoksulluk |
|
ve sefalet ile birlikte gelecek
endişesini ortadan kaldırmaktır. Bu amacın |
|
gerçekleştirilmesinde sosyal sigortalar ve sosyal yardımlar başlıca |
|
iki araç olarak ortaya çıkmıştır.
Ancak, bu sistemin pozitif hukukta |
|
yer alabilmesi için aşağıda belirtilen beş yasal sistematik yolu, aşamalı |
|
olarak gerçekleştirilerek ülkemizde çağdaş bir sosyal güvenlik sistemi |
|
kurulmalı ve var olan sistem yeniden revize edilmelidir. Şöyle ki; |
|
i. Ücretli olarak çalışanları koruma kapsamına almak, |
|
ii. Korumayı ücretsizlere
de yayarak kapsamı
genişletmek, |
|
iii. Sistemi tek bir kamu
kurumu çerçevesinde toplamak, |
|
iv. Genel sağlık
sigortası
sistemi kurmak, |
|
v. İstihdamı teşvik ve işsizlik sigortası sistemi kurmaktır. |
|
Amaç, insanlığı korkutan yoksulluğun; ailelerin gereksinmeleri |
|
göz önünde tutularak ulusal gelirin
sosyal güvenlik
sistemiyle, toplumda |
|
yeniden dağıtılmasıyla önüne geçmek
olmalıdır. |
|
Kaynakça |
|
Aksoy, Muzaffer “Tıp Haftasında İşçi |
|
Sağlığı” Forum Milliyeti, 20 Mart 1977. |
|
Ayhan, Abdurrahman (1984), |
|
“Türkiye’de Sosyal Sigorta Kurumlarında |
|
Kapsama Alınan Riskler”, Anadolu |
|
Üniv.
İ.İ.B.F. Dergisi, 11(1). |
|
Ayhan, Abdurrahman (1977), “Avrupa |
|
Sosyal Şartının
Onaylanmasına
Uygun |
|
Bulunduğuna Dair Kanun Üzerine Sosyal |
|
Politika Bakımından
Bazı Düşünceler” |
|
Prof. Dr. Naci Kınalıoğlu’na
Armağan, |
|
Gazi Üniv. Hukuk Fak. Dergisi, |
|
1(2). |
|
Brun, A. ve H. Galland, H
(1958), Droit |
|
du Travail, Sirey Paris. |
|
Centel, Tankut (1982), Çocuklar ile |
|
Gençlerin İş Güvenliği (Doktora Tezi), |
|
İstanbul
Üniversitesi
Yay. No: 3041/667, |
|
Fakülteler Matbaası İstanbul. |
|
Doublet, Jacques (1972), Sécurité Sociale, |
|
Presses Üniv. de France, Paris. |
|
Doublet, Jacques (1975), Droit
De La |
|
Sécurité
Sociale, 6 Edition, Dalloz, Paris. |
|
Eren, Faruk (1977), Borçlar Hukuku ve |
|
İş
Hukuk Açısından İşverenin İş Kazası |
|
ve Meslek Hastalığından Doğan Sorumluluğu, |
|
Ankara. |
|
Güzel, Ali, ve Ali Rıza Okur (1999), |
|
Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta, Yenilenmiş |
|
7. Baskı, İstanbul. |
|
Mellennec, J.ET Berzia J
(1978), Le |
|
Régıme
Générale De La Sécurité Sociale, |
|
3 Edition, Paris. |
|
Işık, Rüçhan
(1967), Türk İş Hukukunun |
|
Milletlerarası Kaynakları, Ankara. |
|
Kral, Şemsettin (1987), Çalışma Hayatı |
|
ile İlgili Sözleşmeler, İstanbul. |
|
Ribas, J.J, M.J, Joncey,J.C,
Seche J.C |
|
(1973), Dorit Secial Européen, Presses |
|
Üniv.
De Frances, 1 Edition Paris. |
|
Saint-jours, Yves, (1980),
Traite |
|
Sécurité
Le Droit De La Sécurité Sociale, |
|
Tome I, Paris. |
|
Taşkent, Savaş (1991), İnsan Haklarının |
|
Uluslararası Dayanakları (Örgütler ve |
|
Belgeler), İstanbul. |
|
Tuncay, Can (1994), Sosyal Güvenlik |
|
Hukuk Dersleri, Beta, 6. Baskı, İstanbul. |
|
Tunçomağ, Kenan (1988), Sosyal Güvenlik |
|
Kanunu ve Sosyal Sigortalar, 4. |
|
Basım, İstanbul. |
|
Tunçomağ, Kenan (1979), “Avrupa Sosyal |
|
Güvenlik Sözleşmesinin Ana Çizgileri”, |
|
Birinci Avrupa Hukuku Haftası: |
|
115-150. |
|
Yillhe Ribettes ve Jeannel
Lyon-Caen |
|
(1974), General: Manuel Du
Droit Sociale, |
|
2e Edition Paris. |
|
ÇSGB
(1987), Yurt Dışında Çalışan ve |
|
Yurda Dönen Vatandaşlarımıza
Sunulan |
|
Hizmetler, T.C Çalışma ve Sosyal Güvenlik |
|
Bakanlığı Yurtdışı İşçi Hizmetleri |
|
Genel Müdürlüğü, Ankara. |
|
|
|
|
|
|