Soru: Gemi ile çeşitli ülkelere gidiyoruz. Gemide ve limanlarda namazlarımızı nasıl kılacağız? Dört rekatlı namazları iki rekat olarak mı kılacağız?

Cevap:

Giden gemide farzları, özürsüz oturarak kılmak, iki imama göre caiz değildir. Baş dönmesi özürdür. Deniz ortasında demirli gemi, rüzgarla çok sallanıyorsa, giden gemi gibidir. Çok sallanmıyorsa, sahile yanaşmışsa, farz namazları oturarak kılmak caiz olmaz. Giden gemide, namaza başlarken kıbleye karşı durmak ve gemi dönünce, kıbleye dönmek gerekir. Seferi olan, vapurda ve trende, farz namaz için kıbleye karşı durup secde yerinin yanına pusula koymalı, vapur ve tren döndükçe, kendisi kıbleye karşı dönmelidir. Yahut başka birisi, sağa sola dön demeli. Namazda göğüs kıbleden ayrılırsa, namaz bozulur.

104 km.den daha uzaklığa gitmek üzere hareket eden gemide ve kalkış limanından sonra gidilen her limanda dört rekatlı farzlar iki rekat olarak kılınır. Üç rekatlılar aynen kılınır, kısaltılmaz. Sünnet ise, vakit müsaitse kısaltılmadan aynen kılınır. Vakit müsait değilse, terk edilmesi caizdir.

Uğranılan limanların birinde veya birkaçında 15 günden daha fazla kalınacaksa, seferi olunamaz, namazlar kısaltılmaz. Gemi, limandan ayrıldıktan sonra yine iki rekat olarak kılınır. Bu hükümler Hanefi mezhebine göredir. Diğer üç mezhepte ise, dört gün kalmaya niyet eden seferilikten çıkar, mukim olur. Üç gün ve daha az kalan seferi olur.

Soru: Vatan-ı aslim olan Gölcük’ten İzmir’e gemi ile gidip dönüyoruz. Gölcükte karaya çok yakın bir yerde demir atıyoruz. Gemide, namazları seferi olarak mı kılmam gerekir?

Cevap:

Gölcük’te karaya ayak basmadığınız için seferisiniz. Sefer dönüşlerinde gemide kaldığınız müddetçe dört rekatlık namazlarınızı iki rekat olarak kılmanız gerekir. (Nihaye)

Soru: Her gün Silivri’den Büyükada’ya giden birinin, akşam namaz vakti gemide geçiyor. Akşam namazını kaçırmamak için, gemide namazını kılması caiz mi? Cevap:

Sahile yanaşmış gemi, karaya oturmuş ise namaz kılmak caizdir. Karaya oturmamış ise, âlimlerin çoğuna göre, dışarı çıkmak mümkün ise, farz kılmak caiz olmaz. Dışarı çıkıp karada kılmalıdır! Gemi gidiyorsa, kıbleye dönerek ayakta kılmalıdır. Başı dönen kimse, ayakta kılamazsa, oturarak kılmalıdır.

Soru: Gemi mürettebatındanız. Gemimiz İzmir'de tamirdedir. Ayrılış tarihi bilinmiyor. Seferi miyiz?

Cevap:

Kaptan,15 günden fazla kalacağız derse, karada mukim, gemide seferi olunur. Gemi vatan olmaz. Böyle söylemedikçe hep seferi olunur.

Seferilik müddeti

Soru: Şafii ve Maliki'de sefer mesafesi ve müddeti ne kadardır?

Cevap:

Hanefi’de sefer mesafesi 104 km, müddeti de 15 gündür. Giriş-çıkış günleri hariç, 15 veya daha fazla gün kalırsa mukim olur. Fakat giriş-çıkış günleri ile beraber 15 gün kalırsa seferi olur. Çünkü giriş-çıkış günleri sayılmadığı için 13 gün kalmış olur.

Maliki, Şafii ve Hanbeli'de, 80,640 kilometre mesafeye gidip, giriş ve çıkış günleri hariç, 4 günden az kalan seferi olur. 4 veya daha fazla gün kalan mukim olur. [Bu üç mezhepten birini taklit eden Hanefi, mesafe olarak kendi mezhebindeki mesafeye yani 104 km.ye uyar. Seferilik süresinde ise taklit ettiği mezhebe uyması gerekir.]

Sefere çıkan kimse, sabah ezanları okunurken bir şehre girse, o gün sayılmaz.

Ezanlar okunurken o şehirden çıksa çıktığı gün de sayılmaz. 3 gün kalınca 3 sabah namazı kılar, bir girişte, bir de çıkışta sabah namazı kılınmış olur ki, hepsi 5 sabah namazı eder. Demek ki, 3 sabah namazı değil, en fazla 5 sabah namazı kılan bile seferi oluyor, mukim olmuyor. Şer'i gün, imsak vakti girince başlar.