Soru: İstanbul Fatih'ten İzmit arası seferi uzaklıkta
olduğu için, bir kadın yanında mahremi olmadan İzmit'e gidemiyor. Hocanın biri,
bir hile bulmuş. (Pendik veya Gebze'ye kadar niyet
etmezsiniz, sonra niyet etseniz de, zaten seferi olmazsınız ve mahremsiz
İzmit'e gidebilirsiniz) demiş. Böyle bir niyetle bir kadının Fatih'ten
İzmit'e mahremsiz gitmesi caiz olur mu?
Cevap:
Kesinlikle caiz olmaz. O zaman niye Gebze'de niyet ediyor ki? İzmit'e kadar hiç niyet etmesin. Adapazarı'na niyet etmeden gitsin, Ankara'ya niyet etmeden gitsin. O zaman bir kimse, niyet etmedim diyerek dünyayı dolaşsa seferi olmaz. Seferilik diye bir şey kalmamış olur. Niyet, bir yere gitmeye kalbden karar vermek demektir. Seferi olmamak için, niyet etmiyorum demek geçersizdir. Ankara'ya gitmek için karar verip bileti almak niyettir. Ankara'ya gitmeye karar verse, biletini de alsa, ben sefere niyet ettim dese; fakat gitmese seferi olmaz. Demek ki, seferi olmak için hem niyet, hem de gitmek gerekiyor. Karar verip gittiği halde, ben niyet etmedim demesi geçersizdir. Buna hile-i şeriyye denmez, hile-i bâtıla yani bâtıl olan hile denir.
Yalova'da mukim olarak kurban kesmek için de, böyle geçersiz hile yapılıyormuş. Kara yoluyla giderken, Kartal'a, Pendik'e kadar niyet edilmiyormuş, sonra niyet ediliyormuş. Madem istenildiği zaman niyet edilebiliyor, hiç niyet edilmeden gidilsin! Ama bu yanlış olur. Yalova'ya gitmeye karar vermek niyettir. 104 kilometreden fazla giden, seferi olur, keseceği kurban da nafile olur.