Soru: Cuma günü zuhr-i ahir namazı kılmak bid’at midir?
CEVAP
Hayır değildir.
Cuma namazının eda şartlarından biri bulanmayan yerlerde bu namazı
kılmak farz olur. Çünkü Cuma kılmak farz olmayınca, öğle namazını kılmak
farz olur.
Şafii (Tenvir-ül kulûb)
kitabında diyor ki:
Muhakkikler güneşi
Remli hazretlerinden, “Şafiiler, Allah
ve Resulüne muhalefet edip, beş vakit namaza altıncı bir farz ilave ettiler”
diye iftira edene, ne ceza gerekir, diye soruldu. O da, bunu söyleyenin, en az
benzerleri gibi, tazir cezasıyla cezalandırılması gerektiğine fetva verdi. Farz
olan beş vakti, altıya çıkarmak, dinden çıkmayı gerektirir. Dine ilave
yapılamaz. Şafiiler dine ilave yapmıyor.
Cuma namazının birden
fazla camide kılındığı yerlerde, o günkü öğleyi de kılıyorlar.
Müdiriyye kadısı, Şafiilerin, Cuma namazından sonra öğle namazı
kılmalarını yasaklamıştı. Fakat adı geçen fetva, kadıya okununca, kadı, insaf
ehli olduğu için, “Ey Şafiiler, ben
hatalıyım. Yine Cumadan sonra öğle namazını mescitte kılmaya devam edin”
demiştir. Bu konu hakkında Şafii
âlimlerinden Yusuf Nebhani hazretleri de bir eser yazmıştır. Bu eserde,
birden fazla yerde Cuma kılınan şehirlerde, Cuma namazından sonra, öğle
namazını kılmanın sadece Şafiilere
mahsus olmadığını, dört mezhep âlimlerinin de aynı hükmü bildirdiklerini
söylemiştir.
Muhammed
Şirvani de bu hususta bir eser yazmıştır. Cuma namazından
sonra öğle namazının kılınması gerektiğini bildirmiştir. Aynı zat, Hanefi âlimlerinin Cumanın birden fazla
yerde kılınması veya namaz kılınan yerin
şehir sayılıp sayılmayacağı hususunda şüphe edilmesi halinde öğle namazının
kılınması gerektiğini bildiren cevaplarını
(Davuş-Şema fi salât-iz zuhri badel cumua)
eserine almıştır. Bu değerli âlim, bu hususta ele alınan bütün itirazları teker
teker çürütmüştür.
Resulullah efendimizin zamanında Cuma tek mescitte
kılınıyordu. Cumaya geç kalanların ikinci, üçüncü cemaat yapmalarına izin
verilmiyordu. Hulefa-i raşidin de bu yolu tuttu. Hazret-i Ömer döneminde
fetihler yapılıp şehirler çoğalmasına rağmen, birden fazla camide Cuma
kılınmasına müsaade edilmedi. Valilere yazılan mektuplarda, Cumanın tek
mescitte kılınması emredildi.
Emeviler döneminde
ve Abbasilerin ilk yıllarında bu durum aynen devam etti. Cumanın birden fazla
camide kılınmasının, imam-ı Şafii
hazretlerinin vefatından 76 yıl sonra olduğunu Hatib Bağdadi ve İbni
Hacer hazretleri bildirmektedir.
Fakihlerin
cumhuruna göre, Cumanın tek camide kılınması vacibdir. Birden fazla
camide namaz kılmak sünnetten ayrılmaktır. İmam-ı Şafii
hazretleri, ihtiyaç olsun olmasın bir şehirde birden fazla camide Cuma
kılınmasının caiz olmadığını bildirmiştir. Zamanının İkinci Şafiisi olarak kabul edilen İbni Sübki
hazretleri de aynen imam-ı Şafii
hazretleri gibi fetva vermiştir. Sözü hüccet mezhep âlimleri, birkaç camide
Cuma kılındığı takdirde, öğle namazının da kılınması gerektiğini
bildirmişlerdi. Çünkü ihtiyatlı davranmak gerekir. Hadis-i şerifte,
“Şüphelerden sakınan dinini korumuştur” buyuruldu.)
Birden fazla yerde
Cuma namazı kılınan mescitlerde Şafiiler
öğle namazını kılmaları gerekir. Hanefilerin
ise, Cuma namazından sonra, Vaktine yetişip kılmadığım son öğle namazına diye
niyet ederek Zuhr-i ahir adıyla bir namaz kılmalarının gerektiğini İbni
Hümam ve İbni Âbidin hazretleri
gibi Hanefi âlimleri bildirmektedir.
Bu şekilde kılınınca, Cuma kabul olmuş ise, bu namaz, kaza namazı yerine geçer.
Cuma namazı kabul olmamışsa öğlenin farzı yerine geçer. (Redd-ül-muhtar)
Soru: Kazası olmayan, Cuma günü ahir zuhuru kılarken
her dört rekatında da zammı sure okumalı mıdır?
CEVAP
Evet okumalıdır.
Çünkü Cuma kabul olmuş ise, o namaz nafile olur. Nafilelerin ise üçüncü ve
dördüncü rekatında zammı sure okumak vaciptir.
Kazası olanın ise,
okuması gerekmez, okusa da olur, okumasa da. Yani Farzın her rekatında zammı
sure okumanın mahzuru olmaz.
Zuhri ahir namazı, Cuma namazı kabul olmazsa, öğlenin farzı
yerine geçer. Kabul olmuş ise, kaza yerine geçer. Kazası da yoksa nafile olur.
Soru: Kazası olmayan kimse, zuhri ahiri kılarken, üçüncü ve
dördüncü rekatlarda zammı sure okumalı dediniz. O zaman kazası olmayan,
sünnetleri kılarken kazaya da niyet edince, üçüncü ve dördüncü rekatlarda zammı
sure okuması gerekmez mi?
CEVAP
Gerekmez. Zuhri
ahir namazı bunlarla kıyas edilmez. Zuhri ahir namazı sırf o günkü Cuma
namazının sahih olup olmaması ile ilgilidir. Kazası olmayan kimse, sünnetleri
kılarken kazaya da niyet edince, sünneti terk etmiş olmuyor, farz namaz yanında
bir namaz kılınınca sünnet de kılınmış oluyor. Onun için, kazaya da niyet
edilen dört rekatlı sünnetlerin üçüncü ve dördüncü rekatlarında zammı sure
okunması gerekmez. Yani farzların üçüncü ve dördüncü rekatında zammı sure
okumanın mahzuru olmaz. Okunursa secde-i sehv gerekmez.
Soru: Seferi olan, Cuma günü zuhr-i ahir namazını
kaç rekat olarak kılar?
CEVAP
İki rekat olarak
kılar.
Soru: Zuhr-i ahiri kılarken ikamet okumak mekruh mu?
CEVAP
Hayır.
Soru: Zuhr-i ahir namazı nasıl kılınır, farz namazı gibi
mi?
CEVAP
Cumanın farzından
sonra kılınır, farz gibi kılınır.