Soru: (Unutularak bir vacip
geciktirilmesi secde-i sehvi gerektiriyor, kasten geciktirilirse tahrimen
mekruh olur) deniyor. İmamın ve yalnız kılanın, son oturuşta salli
barikten sonra Rabbena…yı ve başka duaları okuması selam verme vacibini
geciktiriyor mu, secde-i sehvi gerektiriyor mu?
CEVAP
Hayır, gerektirmez.
Çünkü orası dua okuma yeri olduğu için âyet-i kerime ve hadis-i şerifle
bildirilen bütün duaları okumak caizdir. Bunun gibi, kıyam kıraat mahallidir.
Burada bir rekatta, bir sure değil, 10 sure de 20 sure de okunabilir. Sen çok
sure okudun, o zaman, rükuu geciktirdin, secde-i sehv yapman lazım denmez
elbette. Son teşehhüd de böyle, orası dua okuma yeridir, fazla dua edilse de
secde-i sehv gerekmez.
Nimet-i
İslam kitabında, namazın sünnetlerinin 43. sünde diyor ki:
Salevattan (salli barikten) sonra dua okunur.
Namazda Arapça’dan
başka dilde dua okumak haram olur. Arapça da olsa, halk sözüne benzememesi için
okunan dualar âyet-i kerime ve hadis-i şeriflerden alınmış olmalıdır. Mesela şu
âyet-i kerimeler okunabilir:
(Bekara
201, Rabbena… âyeti), (Âl-i
İmran 8 ve 9), (İbrahim 40,41), (Kehf 10, Rabbena ile başlayan kısmı), (Furkan 74).
Nimet-i
İslam kitabında hadis-i şerifte geçen iki dua da örnek
olarak bildirilmiştir. Demek ki dua âyetlerini ve dua hadislerini salli
barikten sonra okumanın hiç mahzuru yoktur. Ne kadar çok okunursa okunsun
mahzuru olmaz.