Soru: Göz ile îmâ olur mu?
CEVAP
Göz, kaş ve kalb
ile îmâ olmaz. Fetva böyledir. İmam-ı Ebu Yusuf’a
göre, başı ile îmâ edemeyen hastanın gözü ile îmâ etmesi caizdir. İmam-ı
Züfer’e göre ise, kalbi ile de îmâ caizdir. (Redd-ül-muhtar,
Halebî, Tahtavî)
Baş ile de îmâ
edemeyen hasta, isterse, imam-ı Ebu Yusuf’un
kavline uyup göz ile îmâ ederek kılabilir.
Soru: Beyin ameliyatı geçirdim. Başımı sağa sola
çeviremiyorum. Namazı nasıl kılabilirim?
CEVAP
Başı sallamak sağa
sola çevirmek gerekmez. Secde edebiliyorsanız hiç mesele yok. Edemiyorsanız,
oturarak ima ile kılarsınız.
Soru: Ayağımda mantar var. Ayakta durunca tazyikten dolayı
yaşlık çıkıyor. Abdestimin bozulmaması için oturarak kılsam caiz olur mu?
CEVAP
Evet oturarak namaz
kılmak gerekir. (Hindiyye)
Maliki'yi taklit ederseniz, yaşlık çıkmakla abdestiniz
bozulmuş olmaz.
Soru: Yatalak bir hasta, abdest alması veya aldırtması mümkün değilse ne yapar?
CEVAP
Teyemmüm eder,
namazlarını ima ile kılar. (Merakıl-felah)
Soru: Bir hastalıktan dolayı konuşamaz hâle gelen namazı
nasıl kılar?
CEVAP
Dinimiz, hiç
kimseye gücünün yetmediğini emretmez. Dilsiz olanlardan veya konuşamayan kimselerden yahut
ses telleri kuruyup konuşamayanlardan kıraat farzı sakıt olur [düşer.] (Merakıl-felah)
Demek ki, şuuru
yerinde olan bir hasta, her halükârda namazını kılması gerekir. Bu da namazın
çok önemli bir ibadet olduğunu göstermektedir.
Soru: İyileşmesi mümkün olmayan bir hastalığa yakalanan
kimsenin teyemmüm edecek durumu olmadığı gibi, bir yardımcısı da yoksa namazını
nasıl kılar?
CEVAP
Şuuru yerinde
olduğu müddetçe bütün çarelere baş vurup kılmaya çalışması gerekir. Yemeğini
kim yediriyor, diğer hizmetlerini kim yapıyorsa o teyemmüm ettirir. Gerekirse,
iki namazı cem edebilir. Yatarak ima ile kılabilir. İma ile de kılamayan
namazını kazaya bırakır.
Soru: Kuyruk sokumunda kıl dönmesi nedeniyle ameliyat olan
bir yakınımız var. Ameliyat yerindeki dikişler açıkta, doktorlar iki hafta su
değdirmeyeceksin demişler. Yaranın üzerinde sargı falan yok. Bu hasta gusül
abdesti alırken nasıl hareket etmeli. Dikişli yaralı bölgenin üzerini bir bezle
örtüp sargı gibi yaptıktan sonra bunun üzerini mesh edebilir mi?
CEVAP
Evet edebilir.
Soru: Bir hasta bir ay falan yüz üstü hareket etmeden
yatması gerekiyor. Yürümesi dahi yasak, sadece ayakta dikilebiliyor. Fakat rüku
ve secde yapamıyor. Bu hasta namazlarını nasıl kılar?
CEVAP
Oturup ima ile
kılar. Oturamıyorsa yatarak ima ile kılar.
Soru: Bacağına ameliyatla protez takılan bir hastanın bir
ağrısı ve sızısı yok, namazı nasıl kılar?
CEVAP
Ayakta kılamazsa
oturarak kılar.
Soru: Beli ağrıyan ve dizlerini bükemeyen namazını nasıl
kılar?
CEVAP
Secdeye gidemeyen
ve dizlerini bükemeyen yere oturup ayaklarını kıbleye doğru uzatarak îmâ ile
kılar. Yani rükû için azıcık eğilir, secde için ondan biraz daha fazla eğilir,
böylece îmâ ile kılınır. Dizlerini bükebilen ayaklarını uzatmaz.
Soru: Ağır hasta namazını nasıl kılar? Namaz üzerinden
sâkıt olmuyor mu?
CEVAP
Aklı başındaysa
namaz sâkıt olmaz. Oturarak veya yatarak
kılması lazımdır. Secdeye gidemezse, oturarak rükû için başını biraz eğer,
secde için biraz daha fazla eğer. Secdeye gidebiliyorsa oturarak kılar. Ayağa
bir şeye dayanarak kalkabiliyorsa, yanına sehpa gibi bir şey koyarak ayağa
kalkar. Ayakta duramayan oturarak kılar. Oturamayan yatarak kılar. Dinimizde
kolaylık var, ama bu herkesin kolayına, işine geleni yapması demek değildir.
Ayağa kalkabiliyorsa oturarak kılamaz. Oturarak kılıyorsa îmâ ile kılamaz.
Hasta olan için
abdest almak zor ise, Maliki’de iki
namazı cem edip kılması caiz olur. Bir yakını abdest aldırmazsa ancak o zaman
teyemmüm edebilir.
Soru: Boynumdan ameliyat olacağım için başımla ima edemem.
Ne yapmam lazım?
CEVAP
Vücudunuz sağlam
olduğuna göre, yere oturursunuz. Rüku için belini biraz eğersin, secde için de
ondan biraz daha fazla eğersin, boynu hareket ettirmemen mühim değil. Selam
verirken de sağa sola dönmeye ihtiyaç yok. Zaten sağa sola dönmek farz ve vacip
değil sünnettir. Selam vermek vaciptir.
Soru: Oturarak kılarken, rükuya ve secdeye ima ile
eğilirken eller nereye konulacak?
CEVAP
Rükuda dizler
tutulur, secde için de eller uyluklara konur. Kıyamda iken de eller bağlanır.
Eller bu şekilde konamasa da namaza zararı olmaz.
Soru: Kolumda serum varken teyemmüm edilir mi?
CEVAP
Serumun teyemmüme
zararı olmaz.
Soru: Ameliyata girmeden önce, takdim veya tehir edilir mi?
CEVAP
Elbette edilir ve
etmek de lazımdır, Hanbeli taklit
edilir. Ağızda dolgu varsa Maliki
taklit edilir.
Soru: Özürlü olan Hanefi,
ikindiyi kılarken akşam girse, abdesti bozulduğu için namazı sahih olur mu?
CEVAP
Sahih olmaz. Kaza
etmesi gerekir. Ama Maliki’yi taklit
ederse, abdesti bozulmuş olmaz.
Soru: Abdest alamayacak kadar hasta olanın, hanımı yardım
etmezse, teyemmüm mü eder?
CEVAP
Evet. Kadın ile
kocasının birbirine abdest aldırması vacip değildir. Birbirine yardım ederek
abdest aldırmaları iyi olur. Abdest alamayacak bir kimse, para ile de bir
yardımcı bulamazsa, teyemmüm eder.
Soru: Bir yakınımızın cinsiyeti belli değil. Böyle kimse
namazı, erkek gibi mi, yoksa kadın gibi mi kılar? Cenazesini kim yıkar?
Sonradan kadın olan erkeklerin durumu nedir?
CEVAP
Kendisinde hem
erkeklik, hem de kadınlık uzvu bulunan veya her
ikisi de bulunmayan kimseye Hünsa denir. Her iki uzvu olup da, idrarını
hangisinden yapıyorsa, ona göre hüküm verilir. Bu, henüz çocuk iken böyledir.
Büyüyünce, sakalı çıkar, erkek gibi ihtilam olursa erkek hükmündedir. Göğsü
büyür, kadınlık halleri zuhur ederse kadın olduğu anlaşılır.
Eğer erkek veya kadın olduğuna dair hiçbir alamet bulunmazsa veya her ikisinden eşit miktarda bulunursa, böyle
kimseye Hünsa-i müşkil denir. Hünsa-i müşkil, kadın olma ihtimali düşünülerek
ihtiyatlı hareket eder. Namazı kadınlar gibi kılar. Ölünce, kadınlar gibi
kefenlenmesi iyi olur. Teyemmüm ettirilerek defnedilir.
Kadın olduğu
zannedilip ameliyatla erkek olduğu meydana çıkan kimse, erkektir. Erkek olduğu
zannedilip ameliyat edilince kadın olduğu meydana çıkarsa kadındır. Fakat erkek
iken, kadın olmak niyetiyle ameliyat olan, kadın olmaz. (Hidaye, Dürer, Hindiyye)
Soru: Dizim oturup kalkarken ağrı yapıyor. Üzerine de
oturamıyorum. Ayakta durabiliyorum ama secdede dizimi kıvıramadığım için
ayağımı arkaya doğru uzatıyorum. Mahzuru var mı?
CEVAP
Bir mahzuru olmaz,
istediğiniz gibi uzatın. Secde yapabilenin ve ayakta durabilenin ayakta kılması
gerekir. Bir şeye dayanarak kalkabilirsiniz, yanınıza tabure veya sehpa koyun öyle kalkın, istediğiniz gibi
oturun. Ayağa kalkabiliyorsunuz, oturarak kılamazsınız. Ama gerçekten ayağa
kalkınca çok ağrı oluyorsa, namaza ayakta başlarsınız, diğer rekatları oturarak
kılabilirsiniz.
Soru: Namaz kılamayan hasta, kılamadığı namaz ve tutamadığı
oruç yerine fidye verir mi?
CEVAP
Ağır hasta ve çok
ihtiyar kimse, namaz kılamazsa, yerine fakire fidye [para] vermez. Ama
tutamadığı oruç yerine fidye vermesi lazımdır.
Soru: Hastayım, hanımı uyandıramazsam namazı teyemmümle
kılabilir miyim?
CEVAP
Evet.
Soru: Ayağa protezin giyilmesi meşakkatli oluyor. Protezsiz
ayakta duramıyorum. Oturarak namaz kılmam caiz mi?
CEVAP
Meşakkatli olunca
caiz olur.
Soru: Sağ kaşımda yara var. Secde edince kanıyor. Yalnız
alnımın sol tarafını ve burnumu yere koyup secde etmem caiz mi?
CEVAP
Evet.
Soru: Narkozdan kurtulma esnasında namaz vakti çıkarsa ne
yapmalı?
CEVAP
İki namaz cem
edilir.
Soru: Tehlike zamanında, namazı oturarak veya ima ile kılmak caiz midir?
CEVAP
Düşman veya yırtıcı hayvan korkusundan veya hastalanıp ayakta duramayan veya çamur olup kuru yer bulamayan kimse, namazını
ima ile kılar. Daha sonra bunları iade etmesi gerekmez. (Halebi)
Soru: Şizofreni hastasının namaz durumu nasıl olur?
CEVAP
Gayri tabii
hareketleri devamlı değilse, sıhhatli iken namazını kılar, kılmadıklarını da
kaza eder.
Soru: İki eli veya iki
ayağı olmayan kimseye de namaz kılmak farz mıdır?
CEVAP
Evet farzdır.
Herkes, gücü nispetinde ibadet eder. Ayakta namaz kılamayan oturarak kılar,
oturarak da kılamayan yatarak ima ile kılar. Abdest alamayan teyemmüm eder.
Soru: Bir veya birkaç özrü
olan kimse namazını nasıl kılar?
CEVAP
Özürlü kimse, Maliki mezhebini taklit ederse iyi olur. Çünkü
Maliki’de, abdesti bozan başka bir
sebep yoksa, devam eden özür, namaz vakti çıksa da, abdesti bozmaz. Maliki mezhebine göre, özür sahibi olmak için,
abdesti bozan bir şeyin hastalık sebebi ile bir kere çıkması kâfidir. Bir namaz
vakti içinde devamlı çıkması gerekmez. Namazdan önce veya
namaz içinde idrar veya yel kaçıran yani gelen
yeli tutamayan veya yarasından kan irin çıkan veya basuru kanayan yahut
başka bir akıntısı olan, abdest ve namazının bozulmaması için, Maliki mezhebini taklit eder. (M.Erbea)
Soru: Bir vaktin girmesiyle eli veya
herhangi bir yeri kanayan bir kimse farzı kılacak kadar bir zamanda kan
durmazsa, vaktin sonuna doğru o haliyle vaktin farz namazını kılabiliyorken
yatsı vaktinin girmesiyle eli kanayan ve kanaması devam eden bir kimse yatsı
namazını ve vitri kılmak için yatsının son vakti olan imsak vaktine kadar mı
beklemesi lazım?
CEVAP
Evet. Ancak Maliki taklit edilirse hemen kılınır, sabaha
kadar beklenmez.
Soru: Abdesti hangi miktarda olan kan bozar, tükürükten
fazla olursa mı?
CEVAP
Ağızdaki bir yara veya hastalıktan dolayı kan ne kadar çok çıkarsa
çıksın Maliki’yi taklit edenin
abdestini bozmaz. Hanefi’de ise,
elini dişe sürünce kan bulaşmışsa kan çıktığı için abdest bozulur, ama elma
ısırınca misvaktaki kürdandaki bozmaz. Tükürünce tükürükten az ise yine bozmaz.
Soru: Arkadaş namaza yeni başlamış. Her namazda yel
zorlaması başlıyormuş. Yel kaçırdığını hissediyor. Bu durum sadece namaz
kılmaya başladığı zaman oluyormuş. Bu sebepten birkaç kere abdest alma
ihtiyacını hissediyor. Bu kişinin ne yapması lazım?
CEVAP
Bu konuda hadis-i
şerif var. Bunu şeytan yapıyormuş. Dübür kısmını üflüyor, insanı şüpheye
düşürüyormuş. Onun için Peygamber efendimiz,
(Bir ses ve koku duymadıkça abdestiniz bozulmuş olmaz)
buyuruyor. Demek ki bu vesvesedir, önem vermemek gerekir. Eğer, gerçekten
bozuluyorsa, o zaman Maliki mezhebini
taklit eder. Maliki’de elde olmadan,
tutulamayıp çıkan gaz, abdesti bozmaz.
Soru: Kadın, günde bir defa gelen akıntı için, Maliki’yi taklit eder mi?
CEVAP
Evet.
Soru: Sinüzit ameliyatı olacağım. Burnuma tampon
koyacaklar, abdest alırken, namaz kılarken nasıl bir yol izlemeliyim?
CEVAP
Abdestte burnun
içini yıkamak farz değil. Yani bir problem yok.
Bayıltıyorlar,
ameliyattan uyanınca vakit geçmiş olabilir. Onun için Hanbeli mezhebini taklit etmek gerekebilir.
Diyelim ki öğle vakti ameliyat olacaksanız, ikindiyi de öğle ile birlikte
kılarsınız. Sabah ameliyat olacaksanız, öğleyi belki yetiştiremem diyerek
ikindi vaktinde ikisini birden kılarsınız.
İkindi namazını
kıldıktan sonra ameliyat olursanız, akşamı yatsı vaktinde kılarım dersiniz. İki
namazı bir arada kılmaya ayarlarsınız.
Eğer Maliki’yi taklit ediyorsanız, o zaman Hanbeli’yi değil, Maliki’yi
taklit ederek iki namazı cem edersiniz. Hastalık halinde Maliki’de de iki namaz cem edilir.
Soru: Abdest almak istiyoruz fakat yüzümüzdeki kesik
kanamaya devam ediyor. Bu durumda Maliki’ye
uyduğumuzu düşünüp abdest almamızda bir mahzur olmaz değil mi?
CEVAP
Evet mahzuru olmaz.
Fakat bir yara bandı yapıştırıp abdest almak daha uygun olur. Kan çıkmazsa Maliki’yi bile taklide lüzum kalmaz, kan
çıkarsa Maliki taklit edilir.
Soru: Bugün öğleye doğru dişimi çektirdim, çektirdikten
sonra diş etinde kanamalar devam ediyor. Maliki'yi
taklit ediyorum.Öğleyi kaçırmamak için, abdest aldım namazımı kıldım. Ve kanama
hâlâ devam ediyor. Kıldığım öğle namazının kazasını kılmam gerekir değil mi?
CEVAP
Abdestiniz bile
bozulmamıştır. O abdestle ikindiyi de akşamı da kılabilirsiniz. Tabii abdesti
bozan başka bir şey olmamışsa. Kanamak Maliki’de
abdesti bozmaz. Namazı kaza etmeniz gerekmez.
Soru: Soğuktan el veya
dudak yarılıp kanarsa Maliki’yi
taklit edenin abdestini bozar mı?
CEVAP
Bozmaz. Semavi
sebepler bozmaz, bir müdahale varsa bozar.
Soru: Hastalıkla sık sık kusan, Maliki’yi
taklit ederse abdesti bozulmamış mı olur?
CEVAP
Evet.
Soru: Ameliyatla, karnımdan delik açılarak torba
bağladılar. Torbadan bazen necaset sızıyor. Maliki’yi
taklit caiz mi?
CEVAP
Evet.
Not: Maliki mezhebini taklit ile ilgili geniş
bilgi, Mezhep ve Mezhepsizlik maddesinde, Mezhep taklidi rahmettir kısmında
var.