Bir kimse Allah
için cihada varıp, bir vakit namazı kazaya kalmış olsa, hiçbir namazı kazaya
bırakmadan, yedi yüz kere gaza etmesi gerekir ki, tâ o kazaya kalmış namaza
kefaret olmuş olsun. Bir vakit namazını gazada iken kazaya bırakan bir kimse,
yedi yüz kere zina etmiş gibi, büyük günaha girmiş olur. Fi-sebilillah, kâfirlerle
gaza ederken bir vakit namazı kazaya bırakmak, bu derece büyük günah olursa,
kendi nefs ve hevasında ve dünya meşgalesindeyken, namazı kılmayıp,
geçirenlerin hâlinin ne olacağını bundan kıyas etmelidir.
Peygamberimiz “aleyhissalatü vesselam buyurdu ki:
(Bir
kimse, bir vakit namazı kasten terk ederse, onun cezası Cehennemde seksen
hukbe miktarı yanmaktır.)
Bir kavle göre, bir
hukbe seksen senedir ki, altı bin dört yüz sene eder. Bir kavle
göre de bir hukbe seksen bin senedir. Her bir vaktin terki için, bu
kadar zaman Cehennemde ateşten saclar üzerinde, kazaya kalmış namazlarını kılsa
gerektir.
Namazı terk eden
melundur. Hangi şehir, köy, mahalle ve hanede bulunursa, o namaz kılmayana buğz
etmezlerse, cümlesine zarar gelir. Bunlara Allahü teâlâdan rahmet ve yardım
gelmez. İbadetleri ve duaları kabul olmaz. Ancak namazsıza ne şekilde mümkünse
buğz ederlerse, şerrinden kurtulurlar. Namaz kılmayana kız vermek ve namaz
kılmayan kızı almak, namaz kılmayanın işinde bulunmak, hasta olsa hâlini
sormak, cenazesine gitmek ve taşımak, komşuluk etmek, bir mahallede durmak,
severek onunla görüşmek, onu sevmek caiz değildir.
İsa aleyhisselam, bir yola giderken, güzel, mamur bir
yere uğramış. Kendisine ikram ve tazim etmişler. Geriye dönüşünde oraya gelmiş.
O memleket yıkılmış. İnsanları helak olmuş. Suları, çeşmeleri kurumuş. Bağ ve
bahçeleri harap olmuş. Orada kimse yok.
Allahü teâlâya
niyaz edip, (Ya Rabbi! Bu beldenin ahalisi sana asi mi
oldu? Yoksa nazar mı isabet etti?) diye arz etmiş.
Allahü teâlânın
cevaben, (Bu beldeye namazı terk eden biri gelip,
ellerini çeşmelerinden yıkadı. Bunlar bu namaz kılmayana buğz etmeyip, nehy
etmediklerinden dolayı, onları helak eyledim) buyurduğu, Necat-ül
müminin’de yazılıdır.