Soru: İlmahal’de, Dürer-ül-Mültekıte kitabından naklen, (İslamiyet, kadınların örtünmesi için belli bir örtü
emretmedi) deniyor. Buradan, kadın ince giyinebilir, açık giyinebilir,
allı güllü giyinebilir, uzun kısa giyinebilir gibi bir anlam çıkmıyor mu?
CEVAP
Hayır, asla öyle bir anlam çıkarılamaz. Bu, dîni
bilgilerimizdeki alt yapı noksanlığından ileri gelen yanlış bir anlayıştır.
Dinimizde şartsız söylenen şeyler şartlı anlaşılır. Mesela, Peygamber efendimiz, (Cömert
Cehenneme girmez) buyuruyor. Buradan her cömerdin mutlaka Cennete gireceği
anlaşılmaz. Birçok şart var. İlk şartı iman sahibi olmaktır. İmansızsa ne kadar
cömert olursa olsun, Cennete girmez, Cehenneme gider.
(Belli bir örtü şekli yok) demek, kapanmak şartıyla, yaşadığı memleketin âdetine
uygun giyinmek demektir. Mesela yaşadığı memlekette şalvar giyiliyorsa şalvar
giymek, çarşaf giyiliyorsa çarşaf giymek, entari giyiliyorsa entari giymek,
manto giyiliyorsa manto giymek demektir. Ama dine aykırı bir şey, mesela mini
etek giyiliyorsa, mini etek giymek demek değildir. Tesettür demek, vücudu
baştan ayağa kadar, vücut hatları belli olmayacak şekilde kapatmak demektir.
İslamiyet belli bir şekil koymamıştır. Âyet-i kerime ve hadis-i şeriflerde,
örtünme şekli bildirilmemiştir. Belli bir şekil olsaydı, elbette Kur'an-ı
kerimde ve hadis-i şeriflerde açıkça bildirilirdi. Bunun için, (Entari veya ferace giymek şarttır) demek yanlış
olduğu gibi, (Çarşaf giymek şarttır) demek de
yanlıştır. Dine uygun olmak şartıyla, o bölgede âdet olan kıyafet hangisiyse,
öyle kapanmak gerekir. Dinimiz kapanmayı emretmiş, (Kadın
için, el yüz hariç, vücudunun tamamını kapatması farzdır) buyurmuş,
fakat örtünme şeklini serbest bırakmıştır. El yüz hariç, her yerini herhangi
bir kumaşla örtebilir. Yine fıkıh kitaplarında kumaşın dikkati çekici renklerde
olmaması da bildirilmiştir. Dürer-ül-Mültekıte kitabında anlatılmak istenen
tesettür budur.