Soru: Diş kovuğundaki yemek kırıntılarının
altına su geçer mi? Gusle mâni olur mu?
CEVAP
Dişlerin arasındaki
yemek kırıntılarının altına su geçer, gusle mâni olmaz. Eğer aylarca, yıllarca
temizlenmeyip kuru hamur hâline gelip altına su geçirmezse, o zaman temizlemek
gerekir. Temizlenmezse gusle mâni olur. (Mecmua-i
Zühdiyye, Kadıhan, Tahtavî, Feth-ul-kadir)
Dişi oyuk olan ve bu
oyukta yemek artığı kalmış veya dişlerinin arasında yiyecek parçası kalmış olan
kimselerin gusülleri sahihtir. Zâhîdî'de de böyledir. İhtiyata uygun olan ise,
oyuk yerlerden yemek artığını çıkartıp, suyu oraya kadar ulaştırmaktır.
Feth-ül-kadîr’de de böyledir. Burundaki kuru kir ise gusle mânidir. Zâhidî'de
de böyledir. (Fetava-i Hindiyye)
Dürr-ül-muhtar’ın, (“Diş çukurundaki şey, gusle zarar vermez” diyen olmuşsa da,
bu şey, katı olup, altına su geçmezse guslü caiz olmaz) ifadesini İbni Âbidin hazretleri şöyle açıklıyor:
(Zarar
vermez) denilmesi; su,
dişteki şeyin altına sızıp, ıslatacağı içindir. Hulasat-ül-fetava’da da, böyle
yazmaktadır. Bu fetvadan da anlaşılıyor ki, altına su geçmezse, gusül caiz
olmaz. Hilye’de ve Münyet-ül-musalli şerhinde de böyle yazılıdır. (Redd-ül Muhtar)
İstisnasız bütün
kitaplar, (Ağzın içinde ve vücudun herhangi bir
yerinde su geçirmeyen bir madde bulunursa, gusle mâni olur) diyor.
Mesela oje gusle mânidir. Ağızdaki dolgu diş de gusle mânidir. Diş dolgusunu
yaraya benzetmek, sargı gibi demek, cahillikten ve taassuptandır. Ojeyi de
yaraya benzetiyorlar, üstünü mesh ediyorlar ve dinimizi oyuncak hâline
getiriyorlar.
Diş dolgusu yaraya
benzetilemez. (Kaplamanın altındaki yara yıkanmaz,
mesh kâfi gelir) demek cahilliktir. Vücuttaki yaraların üstüne konan
sargıya mesh edilir. Yara iyi olduktan sonra, sargıya mesh caiz olmaz. Eğer bu
sargıyı kaldırmakta da bir güçlük olursa, sargıyı çıkarıncaya kadar altını
yıkamak gerekmez. Çünkü bu zaruretle, yani yarayı tedavi etmek, eski hâline
getirmek için konulmuştur. Kaplama ve dolgu ise, dişi eski hâline getirmiyor.
Hasta veya oyuk dişin, o hâliyle bir müddet daha kullanılmasını sağlıyor. Eğer
dolgu, dişin çürüğünü kaldırıp eski hâline getirseydi, sargı gibi zaruret
olurdu.
Kaplama üstüne mesh
etmek, yara üzerine mesh etmek gibi değildir. Bunun için sargıyla dolgu
birbirine kıyas edilemez. (Ayaktaki meste mesh
edildiği gibi dişe de mesh edilir) demek de çok yanlış olur. Mesh,
yalnız ayaktaki meste yapılır, oje üstüne veya kaplama diş üstüne yapılmaz.
Mezhebimizin hükümlerinin dışına çıkarak, reformlar yapmak çok tehlikelidir.
Derinin üstünü
yıkamak dört mezhepte de farzdır. Hiçbir mezhepte çıkış yolu olmadığı için, bu
durum zaruret olup, yara üzerindeki sargının altını yıkamak gerekmez. Hiçbir
mezhepte çıkış yolu bulunmazsa, o zaman zaruret olur. Diş dolgusu için başka
mezheplerde çıkış yolu vardır. Mâlikî
ve Şâfiî’de gusülde ağzın içini yıkamak
farz değildir. Diş dolgusu olan bu iki mezhepten birini taklid ederse, guslü
sahih olur.