Büyüklerden
biri, şeytanın boş durduğunu, insanları aldatmakla uğraşmadığını görünce,
sebebini sorar. Şeytan, (Zamanın din adamı geçinen, kötü âlimleri, insanları
yoldan çıkarmakta bana o kadar yardımcı oluyorlar ki, bu önemli işi yapmama
gerek kalmıyor) demiştir. Doğrusu, zamanımızda İslamiyet’in emirlerini
yapmaktaki gevşeklikler ve insanların dinden yüz çevirmesi, hep din adamı
perdesi altında söylenen sözlerden, yazılardan ve bu adamların bozuk
niyetlerinden dolayıdır.
Dünyaya
gönül kaptırmayan, mal, mevki, şöhret kazanmak, başa geçmek sevdasında olmayan
din âlimleri, âhiret adamlarıdır. Peygamberlerin
vârisleri, vekilleri ve insanların en iyisi bunlardır. Kıyamette, bunların
mürekkebi, Allahü teâlâ için canını veren
şehitlerin kanıyla tartılacak ve mürekkep, daha ağır gelecektir. (Âlimlerin
uykusu ibadettir) hadis-i şerifinde övülen, bunlardır. Âhiretteki sonsuz
nimetlerin güzelliğini anlayan, dünyanın çirkinliğini ve kötülüğünü gören,
âhiretin ebedî, dünyanın ise fâni olup geçip tükeneceğini bilen onlardır. Bunun
için kalıcı olmayan, çabuk değişen ve biten şeylere bakmayıp, bâki olana, hiç
bozulmayan ve bitmeyen güzelliklere sarılmışlardır. Âhiretin büyüklüğünü
anlayabilmek, Allahü teâlânın sonsuz
büyüklüğünü görebilmekle olur. Âhiretin büyüklüğünü anlayan da, dünyaya hiç
kıymet vermez. Çünkü dünya ile âhiret birbirine zıttır. Birini sevindirirsen
öteki incinir. Dünyaya kıymet veren âhireti gücendirir. Dünyayı beğenmeyen de,
âhirete kıymet vermiş olur. Her ikisine birden kıymet vermek veya her ikisini
aşağılamak olamaz. [Ateşle su bir arada bulunamadığı gibi], iki zıt şey bir
araya getirilemez. (1/33)
Demek
ki, dinde nakli esas almayan bozuk din adamlarına itibar etmemeli.