Soru: Bid'at ehli biri, (Yatarken ayakları kıbleye doğru
uzatmak gerekir. Böylece insan kalkınca, yüzü kıbleye gelmiş olur. Bunun gibi,
ölüleri de, ayakları kıbleye gelecek şeklinde defnetmeli ki, Kıyamet günü
dirildiğinde yüzü kıbleye gelsin) dedi. Bu arkadaş bid’at ehli ama bu düşüncesi
bana da mantıklı geldi. Böyle hareket edilse, doğru olmaz mı?
CEVAP:
Hayır, doğru olmaz. Mazeretsiz ayakları kıbleye doğru
uzatmak tahrimen mekruhtur. Cenazelerin de, ayakları değil, yüzü kıbleye
gelecek şekilde, sağ yan üzerine defnedileceği din kitaplarında bildirilmiştir.
Mantıkla, akılla dînî hüküm konmaz.
Size, bid’at ehlinin söylediği mantıklı gelir. Bir
başkasına da, başka bir şey mantıklı gelebilir. O zaman da, insan sayısı kadar
din kuralı ortaya çıkar. Mesela biri de çıkar, ölüler için derin çukur açıp,
yüzü kıbleye gelecek şekilde dikine defnetmek daha uygundur der. Hem böylece,
yüzü devamlı kıbleye karşı olur diyebilir. Bunun için Hazret-i Ali, (Din, nakle
dayanır. Akılla, mantıkla olsaydı, mestin üstünü değil, altını mesh ederdim.
Hâlbuki Resulullah’tan gördüm, o,
mestlerin üstünü mesh ederdi) buyurmuştur. Demek ki, herkesin aklı ve mantığı,
dinde ölçü olmuyor. Din kitaplarının yazdığına uymak gerekir.