Soru: Dört büyük melekten başka, bilinen diğer
melekler ve görevleri nelerdir?
CEVAP:
Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretleri buyuruyor
ki:
Dört büyük melekten sonra üstün olan melekler
dört sınıftır:
1- Hamele-i Arş denen melekler dört tanedir.
2- Huzur-i ilahide bulunan meleklere,
Mukarrebin denir.
3- Azap meleklerinin büyüklerine, Kerubiyan
denir.
4- Rahmet meleklerine, Ruhaniyan denir.
Bunların hepsi, meleklerin üstünleridir.
Cennet meleklerinin büyüklerinin adı
Rıdvan’dır. Cehennem meleklerine zebani denir. Bunlar cehennemde emredilen
vazifelerini yapar. Cehennem ateşi bunlara zarar vermez. Denizin balığa zararlı
olmaması gibidir. Cehennem zebanilerinin büyükleri 19 tanedir. En büyüğünün
ismi Malik’tir.
Her insanın, hayır ve şer, bütün işlerini
yazan, ikisi gece, ikisi gündüz gelen dört meleğe kirâmen kâtibîn, cinden
koruyan meleklere hafaza melekleri denir. Hafaza meleklerinin, bunlardan başka
olduğu da, bildirilmiştir. Sağ taraftaki melek, soldakinin amiridir, iyi işleri
ve ibadetleri yazar. Soldaki kötülükleri yazar.
Kabirlerde, kâfirlere ve âsi müslümanlara
azap edecek melekler ve kabirde sual soracak melekler vardır. Sual meleklerine
Münker ve Nekir denir. Müminlere soranlara Mübeşşir ve Beşir denir.
Sayısı en çok olan mahlûk meleklerdir.
Bunların sayılarını Allahü teâlâdan başka
kimse bilmez. Göklerde, meleklerin ibadet etmedikleri, boş bir yer yoktur.
Göklerin her yeri, rükûda veya secdede olan meleklerle doludur. Göklerde,
yerlerde, otlarda, yıldızlarda, canlılarda, cansızlarda, yağmur damlalarında,
ağaçların yapraklarında, her molekülde, her atomda, her reaksiyonda, her
harekette, her şeyde meleklerin vazifeleri vardır. Her yerde, Allahü teâlânın emirlerini yaparlar. Allahü teâlâ ile mahlûkları arasında vasıtadırlar.
Bazıları, diğer meleklerin amiridir. Bazıları, Peygamberlere
haber getirir. Bazıları insanların kalbine iyi düşünce getirir ki, buna ilham
denir. Bazılarının, insanlardan ve bütün mahlûklardan haberi yoktur. Allahü teâlânın cemali karşısında kendilerinden
geçmişlerdir. Her birinin belli yeri vardır. Oradan ayrılamazlar. (İtikadname)