Soru:
Bir kimsenin, Allah'ı, Resulünü, İslâm âlimlerini ve hocasını sevdiği nasıl
anlaşılır?
CEVAP:
Allahü teâlânın emirlerine uyup, yasakladıklarından kaçan kimse,
Allah'ı seviyor demektir. Onun emir ve yasaklarına riayet etmeyen de sevmiyor
demektir. Mesela namaz kılmayan ve diğer ibadetleri yapmayan, içki içen ve
diğer haramlardan kaçmayan kimsenin, (Allahü teâlâyı
seviyorum) demesi yalan olur.
Diğerlerini
sevmek de böyledir. Mesela sünnetlere riayet etmeyen, Resulullah'ın bildirdiklerini yapmayan kimse,
onu sevdiğini nasıl iddia edebilir ki?
Hanefî
mezhebinin bildirdiği hükümleri beğenmeyen ve o hükümlere uymayan kimsenin,
İmam-ı a'zam hazretlerini ve diğer Hanefî
imamlarını sevdiğini söylemesinin ne önemi olur? Bir mezhep mensubu olduğu
hâlde, diğer mezhepleri hak bilmeyen, ihtiyaç hâlinde onları taklit etmeyen,
onların hükümlerini yanlış bilen, o âlimleri sevdiğini nasıl söyleyebilir ki?
Hocasının
bildirdiklerini yapmayanın ve onun talebelerini sevmeyenin, (Ben hocamı
seviyorum) demesi sözden öteye gidemez.
Özetle
sevgi için şu beş şart lazımdır:
1-
İtaat varsa, sevgi var; itaat yoksa sevgi de yoktur.
2-
Ondan çok bahseder, çok bahsedilmesini de ister. Hatırında hep o vardır, hep
onu düşünür. Onu, dil ile, beden ile över. Malını o yolda harcar.
3-
Her zaman ona dua eder. Onun sıkıntısıyla üzülür, onun sevinciyle sevinir.
4-
Onu sevenleri sever, onun sevmediklerini sevmez.
5-
Onun her şeyi sevgili ve güzel görünür. Hattâ sevgilinin köyünün köpekleri,
diğer köyün köpeklerinden daha sevgili olmadıkça o sevgide samimiyet yoktur.