Soru:
Herkese Lazım Olan İman kitabında, (Eş’arî ve Mutezile
mezheplerine göre, mümkün olmayan bir şeyin yapılmasını, Allahü teâlânın emretmesi caiz değildir. Kendisi
mümkünse de, insanların gücü yetmediği şeyleri emretmesi de, Mutezileye göre caiz değildir. Eş’arîye göre, bu
caizdir; fakat emretmemiştir. İnsanın havada uçmasını emretmek böyledir)
deniyor. İmam-ı Eş’ari, Ehl-i sünnetin
iki imamından biri olduğuna göre, caiz demesinin sebebi nedir?
CEVAP:
Caiz
demesi, (Emretseydi, Allahü teâlânın
adaletine aykırı olmaz, zulüm olmazdı) demektir. Yine aynı kitapta deniyor ki: Allahü teâlâ için adalet, kendi mülkünde olanı
kullanmak demektir. Zulüm ise, başkasının mülküne tecavüzdür. Kâinat ve içinde
bulunan her şeyin yaratıcısı Allahü teâlâdır.
Ondan başka yaratıcı bulunmadığına ve hiç kimse, hiçbir şeye sahip olmadığına
göre, Rabbimizin yaptığı işler, hiç kimsenin malına, mülküne tecavüz değildir.
Onun yaptığı işler için, (Adalete uymuyor) denilemez. Allahü teâlâ, kullarının kimisine sevab vermeye,
kimisine azap yapmaya mecbur değildir. Âsilerin, günahkârların hepsini Cennete
koysa, fazlına, ihsanına yakışır. İtaat, ibadet edenlerin hepsini Cehenneme
atsa, adaletine aykırı olmaz. (H. L. O. İman)
Allahü teâlâ bu ümmete merhamet ederek, güç yetmeyen şeyleri
emretmemiştir. İmam-ı Eş’ari, (Emretmemiştir; ama emretseydi zulüm olmazdı.
Çünkü kendi mülkünü kullanmış olur) demek istiyor. Yani Müslümanları Cehenneme,
kâfirleri Cennete atsa, adaletine aykırı olmaz; ama Müslümanları Cennete,
kâfirleri Cehenneme koyacağına söz vermiştir. Sözünden dönmeyeceğini de
bildirmiştir. Yani mümin olarak ölen, garanti Cennete gidecek, kâfir olarak
ölen ise sonsuz olarak Cehennemde kalacaktır.
Soru:
(Herkese Lazım Olan İman) kitabında, (Günahkârların hepsini Cennete koysa, Allahü teâlânın fazlına yakışır. İtaat, ibadet
edenlerin hepsini Cehenneme atsa, adaletine uygun olur. Çünkü mülk onundur,
mülkünü dilediği gibi kullanır) deniyor. Buna kimse itiraz edemez. Ancak, kulun
güç yetmeyeceği işi önceki ümmetlere emrettiği bildiriliyor. Kul, ahirette
Cehenneme atılırken, (Ya Rabbi, bana gücümün yetmediğini emrettin, ben de
yapamadım, beni Cehenneme atman zulüm değil mi) demez mi?
CEVAP:
Öyle
demesi yanlış olur. Allahü teâlânın,
günahsız insanı Cehenneme atması kendi mülkünü kullanmak olup, zulüm olmadığına
göre, bu da aynısı değil midir? Bir emri yapmak için gücü yeteni de, yetmeyeni
de, Cehenneme atması, kendi mülkünü kullanmak değil midir? Kendi mülkünü
kullanmaya kim zulüm diyebilir ki? Burada başkasının mülküne tecavüz yok ki,
zulüm denebilsin.
Allahü teâlâ için adalet, kendi mülkünde olanı kullanmak demektir.
Zulüm ise, başkasının mülküne tecavüzdür. Kâinat ve içinde bulunan her şeyin
yaratıcısı, Allahü teâlâdır. Ondan başka
yaratıcı bulunmadığına ve hiç kimse, hiçbir şeye sahip olmadığına göre,
Rabbimizin yaptığı işler, hiç kimsenin malına, mülküne tecavüz değildir. Onun
yaptığı işler için, (Adalete uymuyor) denilemez. Yasak ettiği bir şeyi, daha
sonra serbest bırakabildiği gibi, önceden serbest ettiği bir şeyi de daha sonra
yasaklayabilir. Mülk Onundur, dilediği gibi kullanır. Kimse hesap soramaz. Buna
rağmen, iman edip iyi amel işleyenleri Cennete koyacağına söz verdi. Sözünden
dönmeyeceğini de bildirdi. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(Allah,
verdiği sözden asla dönmez.) [Al-i İmran 9, Zümer 20, Rad 31]
İmam-ı
Eş’arinin sözleri
Soru:
Herkese Lazım Olan İman kitabında, (Eş’arî ve Mutezile
mezheplerine göre, mümkün olmayan bir şeyin yapılmasını, Allahü teâlânın emretmesi caiz değildir. Kendisi
mümkünse de, insanların gücü yetmediği şeyleri emretmesi de, Mutezileye göre caiz değildir. Eş’arîye göre, bu
caizdir; fakat emretmemiştir. İnsanın havada uçmasını emretmek böyledir)
deniyor. İmam-ı Eş’ari, Ehl-i sünnetin
iki imamından biri olduğuna göre, caiz demesinin sebebi nedir?
CEVAP:
Caiz
demesi, (Emretseydi, Allahü teâlânın
adaletine aykırı olmaz, zulüm olmazdı) demektir. Yine aynı kitapta deniyor ki: Allahü teâlâ için adalet, kendi mülkünde olanı
kullanmak demektir. Zulüm ise, başkasının mülküne tecavüzdür. Kâinat ve içinde
bulunan her şeyin yaratıcısı Allahü teâlâdır.
Ondan başka yaratıcı bulunmadığına ve hiç kimse, hiçbir şeye sahip olmadığına
göre, Rabbimizin yaptığı işler, hiç kimsenin malına, mülküne tecavüz değildir.
Onun yaptığı işler için, (Adalete uymuyor) denilemez. Allahü teâlâ, kullarının kimisine sevab vermeye,
kimisine azap yapmaya mecbur değildir. Âsilerin, günahkârların hepsini Cennete
koysa, fazlına, ihsanına yakışır. İtaat, ibadet edenlerin hepsini Cehenneme
atsa, adaletine aykırı olmaz. (H. L. O. İman)
Allahü teâlâ bu ümmete merhamet ederek, güç yetmeyen şeyleri
emretmemiştir. İmam-ı Eş’ari, (Emretmemiştir; ama emretseydi zulüm olmazdı.
Çünkü kendi mülkünü kullanmış olur) demek istiyor. Yani Müslümanları Cehenneme,
kâfirleri Cennete atsa, adaletine aykırı olmaz; ama Müslümanları Cennete,
kâfirleri Cehenneme koyacağına söz vermiştir. Sözünden dönmeyeceğini de
bildirmiştir. Yani mümin olarak ölen, garanti Cennete gidecek, kâfir olarak
ölen ise sonsuz olarak Cehennemde kalacaktır.